CHP'li Yılmaz:'Referandumda 'hayır' demek vatan savunmasıdır'
CHP İlçe Teşkilatı'nın düzenlediği etkinlikte konuşan CHP Genel Başkan yardımcısı ve CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, referandumda oylanacak olan anayasa değişikliği ile yaptığı açıklamada referandumda hayır denmesinin tek adamlık rejimine karşı vatan savunması olduğunu vurguladı.
16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandum çalışmaları kapsamında siyasi partilerin çalışmaları devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi Cide İlçe Teşkilatı düzenlediği etkinlikte referandumda neden ‘hayır’ denmesi gerektiğini vatandaşlara anlattı.
Düzenlenen etkinliğe konuşması olarak katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumda ‘hayır’ denmesinin ana gerekçesinin vatan savunması olduğunu kaydetti.
Referandum öncesinde ‘hayır’ oyu kullanacaklara yönelik karalama kampanyası yapıldığını ve çirkin benzetmelerin yapıldığını vurgulayan Öztürk Yılmaz: “Yapılan vatan savunmasıdır. Demokrasi savunmasıdır. Ülke, millet ve memleket savunmasıdır.8 Mart’ta övgüler dizilen kadınlarımız bu cumhuriyet sayesinde anne olmaktan çıktı aynı zamanda doktor, hemşire, öğretmen, vali, kaymakam, idaresi ve siyasetçi olamaya başladı. Bize düşen bu mirası devam ettirme azmi ve kararlılığını göstermektir. Türkiye olarak kritik bir süreçten geçiyoruz. Bize bildiğimiz bir yol ile hiç bilmediğimiz bir yol ile arasında tercih yapmamız isteniyor. Biz eksiğiyle, doğrusuyla, yanlışıyla alışık olduğumuz yolda, yolumuzu değiştirmeden devam etmek istiyoruz. Karanlık yollara girmek istemiyoruz. Deniyor ki bir kişi Türkiye’de cumhurbaşkanı olsun, başbakan olsun, parti başkanı olsun. Bu kişi yasamayı kontrol etsin, yürütmeyi kontrol etsin, yargıyı kontrol etsin. Biz bir millet olmuşuz, yurt olmuşuz. Burada bir demokrasi konuşur. Biz millet olarak bir sürü zulümler geçirdik. Bizim atalarımız savaşlardan geçerek bu cumhuriyeti kurmuştur. Şimdi birisi çıkıp diyor ki bunların hepsi yanlış en doğrusunu ben bilirim. Ülkeyi ben yöneteceğim. Ben her şeyin hakimiyim diyor. 14 yıldan beri bu kişi ülkeyi yönetiyor. Her türlü yetki elinde var. Bir gecede seçilmiş başbakanını görevden alabiliyor. Daha ne istiyor? Yetmez mi bu? Daha ne vermek gerekiyor? Bu anayasa teklifi geçerse Cumhurbaşkanının yetkileri artıyor. Bir Saddam’ın, bir Kaddafinin yetkileri gibi oluyor. Ne oldu? Irak’ta Saddam’dan daha güçlü biri var mıydı? Libya’da Kaddafi’den güçlü biri var mıydı? Her şeyin tek kişiye bağlı olduğu Saddam tarihin karanlık sayfalarına gömüldü. Bugün Irak’ın düştüğü durum içler acısıdır. Kaddafi de öyleydi. Kaddafi başı ezilerek öldürüldü. Ülkesi darmadağın oldu. Çünkü bir kişiyi devirdiğiniz zaman tüm sistemi çökertmiş olursunuz. Yapamazlar mı diyorsunuz? Birçok ülkede yapıldı. Yeri gelirse burada da yapabilirler” dedi.
“DİKTA REJİME KARŞI DİMDİK AYAKTA DURACAĞIZ”
Her platformda dile getirdikleri gibi tek adamlık yasasına şiddetle karşı olduklarını yineleyen Yılmaz: “Azerbaycan’da da bir anayasa değişikliği yapıldı. Bir gecede Azerbaycan Cumhurbaşkanı eşini yardımcısı yaptı. Kimse bir şey diyemedi. Neden mi? Çünkü yetki bir kişide. Ben bir milletvekiliyim. Halkın rızası ile seçildim. Bu teklif geçerse milletvekilinin yetkisini de bırakmıyorsunuz. Bu düzenleme ile Milletin meclisinde Cumhurbaşkanına soru sorma yetkiniz bulunmuyor. Siyasi sorumluluğu yok. Cumhurbaşkanı bir suç işlerse 400 milletvekilinin imzası olmadan yargılanamayacak. Ola ki bulundu bu sayı yargılamayı yapacak olan Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinden 12 tanesini Cumhurbaşkanı atıyor. Şimdi nasıl yargılama olacak. Cumhurbaşkanı bu yasa ile elindeki yetkiyi kullanarak canı isterse meclisi bir gecede fesih edebiliyor. Cumhurbaşkanı hiçbir gerekçe sunmadan meclisi fesih yetkisini kullanabilecek. 1 Mart tezkeresi olarak bilinen Amerika’nın Irak müdahalesi için istediği tezkere sağduyulu milletvekillerinin desteği ile meclisten geçmemişti. Irak’ta Müslüman kanı akıtılmasına içinde Allah korkusu olan vekiller dur demişti. Milletin meclisinde camilerin bombalanmasına müsaade edilmemişti. Yeni yasa ile tezkere yetkisi meclisten alınarak Cumhurbaşkanına veriliyor. Bir kişiye bu yetki verilir mi? O dönem Müslüman ülkeye el kaldırılmaz diye tezkereye karşı çıkmıştık. Türkiye tarihinin en büyük referandumu ve tehlikesi ile karşı karşıyadır. Türkiye tek adam rejimine giriyoruz. Ya bunu kabul edeceğiz ya da reddedeceğiz. Bunu kabul edenler büyük bir vebal altına giriyor. Bu bir parti olayı değil. Bu bir siyasi seçim değil. Bu başkan olmak isteyen bir kişi ile ülkenin demokratikleşmesi için mücadele edenlerin seçimdir. Bizim kimseden korkumuz yok. Bu yasanın geçmemesi için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Dikta rejime karşı dimdik ayakta duracağız. Edirne’den Ardahan’a herkes ‘hayır’ diyor” diye konuştu.
“17 NİSAN’DA TÜRKİYE’DE HAYIRLI BİR DÖNEM BAŞLAYACAK”
Yarının gençlerine güçlü bir Türkiye, onurlu bir mücadelesi verdiklerini vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Yılmaz: “Onun için mücadele veriyorum. Gün bugündür. Hayır çıktığı zaman herkes yerinde olacak. Hayır demenin Türkiye’ye bir maliyeti yok. Herkes rahat bir nefes alacak. Evet demenin vebali, sorumluluğu var. Biz bir kişiyi seviyoruz diye 80 milyonun ahını alamayız. O kadar gayri ahlaki çalışmalar yürütülüyor ki bu süreçte anlatılamaz. Hayır diyenlere terörist diye ithamda bulunmak millete ihanettir. Biz yollara düştük. Gerçekleri milletimize anlatmak boynumuzun borcudur. Bizim şahsi menfaatimiz yok. Bu devletin, milletin meselesidir. Ben inanıyorum. Biz 15 yıl AKP’nin vaatlerini dinledik. Her seçimde kimsenin oyunun üzerinden siyaset yapmadık. Ama 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumda bu tasarının reddedilmesi gerektiğini istiyoruz. 16 Nisan’ı 17 Nisan’a bağlayan gece Türkiye’de hayırlı bir dönem başlayacak” açıklamasında bulundu.
Kazım BOLAT