CHP İl Gençlik Kollarından Soma değerlendirmesi

Acar, Manisa’nın Soma ilçesinde cinayet işlendiğini ve Türkiye işçi sınıfı tarihine eklenecek yeni bir felaket olarak yerini aldığını belirterek, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Her defasında kaderci bir anlayışla geçiştirilmeye çalışılan bu cinayetlerin önlemleri alınmamakta ve toplum iktidarlar tarafından aldatılmaktadır. Sorun iktidar değil sistem sorunudur. Bu sistemde işçiler metalaştırılmakta ve yaratılan her artı değer belki de patronların İstanbul’daki inşaatlarına bir kat olarak geri dönmektedir. Bu sistemde işçinin herhangi bir değeri yoktur. Patron için daha çok kar etmenin yolu her daim maliyetleri kısmaktır. Maliyetlerin kısılmasının en kolay yolu ise bunu işçilerin ücretlerine yansıtmaktır. Bu cinayetin kader olmadığı gibi maliyetlerin işçi ücretlerine bu denli yansıtılması da kader olmamalıdır. Maliyetleri kısmak için işçinin ekmeğine dahi göz koyan patronun iş güvenliğini önemseyecek olması hiç de inandırıcı değildir. İşte meseleyi buraya indirgediğimizde günlerdir ana akım medyadaki tartışmaların esasen sahte tartışmalar olduğunu da çok iyi biliyoruz. TV kanalların patronlarının Soma Maden İşletmesinin patronu türevi patronlarla aynı mantıkla bu kanalları yönettiğinin bilincinde olmamız gerekmektedir. İşte tam bu noktada tartışılması gerekenin bu bozuk düzenin kendisinin olduğunu kavramalı ve meselenin bu sistemin yeniden revize edilmesi olduğunu görmeliyiz.

Halkın evlatlarını tokatlayan bir Başbakan, tekme atan bir müşavirin esasen meşruiyetinin kaldığını düşünmemekteyiz. Yine daha önce bu halkın emekçilerine “iyi öldüler” diyebilme cesaretini gösterebilen bir kabine üyesinin olduğunu da aklımızdan çıkarmamalıyız. Tüm bunlara karşılık bizlerse haklılığımızı tarihimizden almaktayız. Geçmiş yıllarda Genel Başkanlarımızın maden ocaklarına yaptıkları ziyaretler aslında bizlerin bu noktada hangi cephede yer almaya gayret gösterdiğinin bir fotoğrafıdır. Bu çaba bizler için önemlidir. Sınırsız ve biçimsiz bir özelleştirme politikalarına karşı olduğumuzsa ortadadır. Bundan sonraki süreçte Maden İşletmeleri acilen devletin denetleyebileceği bir mekanizmayla yeniden düzenlenmelidir. Madenler ortak kamusal alanlardır. Bu sebeple bu alanların özel şirketler tarafından işletilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bireysel zenginleşmeyi değil toplumsal zenginleşmeyi sağlayan ve üreten bir yapıyla bu katliamların önüne geçilmelidir. Yılbaşını Soma’da maden emekçileriyle geçiren bir Genel Başkanın Gençlik Örgütleri olarak emekçilerin haklarını her daim savunmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz”