Bozdağ: Sokağı adres gösteren, Türkiye'de olup bitenleri doğru okuyamayanlardır
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 'Bu ülkede artık darbeler bile bir netice alamıyor. Öyle kalkıp başkaları değişik hayaller, rüyalar görüyorlarsa onlar sadece kendilerini aldatıyorlar.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bu ülkede artık darbeler bile bir netice alamıyor. Öyle kalkıp başkaları değişik hayaller, rüyalar görüyorlarsa onlar sadece kendilerini aldatıyorlar. Türkiye’de artık iktidarın el değiştirmesinin tek adresi vardır. O da sandıktır. Sokakları adres gösterenler Türkiye’de olup bitenleri hala doğru okuyamayanlardır." diye konuştu.
Ramazan son günlerini ve bayramın ilk gününü Bulgaristan’daki soydaşlarla birlikte geçiren Bozdağ, Kapıkule Sınır Kapısı üzerinden yurda giriş yaptı. Gümrük sahasındaki VIP salonuna geçen Başbakan Yardımcısı iki gün süren gezisini değerlendirdi. Bir gazetecinin “Eylül’de gezi olaylarının yeniden başlanacağı” yönündeki duyumları sorması üzerine Bozdağ, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu ve başka ülkelerle kıyaslanmaması gerektiğini söyledi. Türkiye’de bütün demokratik ve hukuk kanalları açık olduğunu, demokrasi ve hukukun saat gibi işlediğini belirten Bozdağ, "Demokrasinin işleyişi, siyasi ve ekonomik istikrar, iktidarın güçlülüğü konusunda herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Halkın iktidara sahip çıkma noktasındaki iradesinde herhangi bir zayıflama söz konusu değil. Şu anda Türkiye halkıyla bütünleşmiş bir iktidar var. Bin de bire bile tekabül etmeyecek bir takım marjinal gruplar, bir takım terör grupları, bir takım suç örgütlerinin Türkiye’de milletin birliğini, dirliğini zedeleyecek sonuçlar ortaya çıkarması Türkiye’de asla mümkün değildir. Milletimiz bu izin de vermez. Vatandaşımızı da buna izin vermez. Gayri meşru, gayri hukuki yollara tevessüle bizim hukukumuz da izin vermez. Türkiye bu açıdan oldukça güçlü bir ülkedir ve Türkiye yoluna devam edecektir." dedi.
Türkiye’nin demokrasi tecrübesini kimsenin yabana atmaması gerektiğini dile getiren Başbakan Yardımcısı Bozdağ şunları söyledi: "Demokrasi ile yeni tanışan demokrasi konusunda daha hiçbir tecrübe yaşamamış olanlarla Türkiye’de onca badireyi atlatmış olan bir milleti, bir devleti birbirine karıştıranlar büyük bir yanılgı içindedirler. Kim ne hesap yaparsa yapsın bütün hesaplar boşunadır. Çünkü en büyük hesabı her zaman millet yapıyor. Onu da sandıkta yapıyor. Bölüyor, çarpıyor oyunu ona göre veriyor. Herkesin fotoğrafını önüne koyuyor. Ben hesap yapanlara sizin aracılığınızla şunu söylüyorum. İşte 2014 geliyor. Kim hesabını yapıyorsa 2014 yılında iki tane seçim var. Birisi Cumhurbaşkanlığı seçimi diğeri ise mahalli idareler seçimi. Orada herkes gücünü ortaya koyar. Vatandaş değerlendirmesini ona göre yapar. Ve sonuçlarını da hep beraber görürüz.”
Türkiye’de ikide halkın yüzde 50’sinin AK Parti’ye karşı olduğunun söylendiğini açıklayan Bozdağ, “Doğru, Ak Parti’ye oy vermemiş insanlarımız var. Bunların AK Parti dışındaki partilere yönelik tercihleri var. Türkiye demokratik bir ülke, bütün insanların AK Parti’ye oy vermesi zaten beklenemez. Yani dünyanın hiçbir yerinde insanların sadece bir partiye oy verdiği vaki değildir. İnsanlar başka partilere de oy verecek. Bu demokrasinin ve çoğulculuğun da bir gereğidir. Böyle olması lazım. Ama şimdi böyle bir noktadan baktığımız zaman ben o zaman şunu deme hakkım doğar: Türkiye’de o zaman bu milletin yüzde 75’i karşı. Milletçi Hareket Partisi’ne bu milletin yüzde 87’si karşı. BDP bu milletin yüzde 94’ü karşı. Demokrasi karşılıklar üzerinde kurulan bir sistem değil. Demokrasi seçimlerde belli kurallar çerçevesinde işleyen ve o kurallarda Anayasa’nın ve yasaların öngördüğü çoğunluğu alanlar iktidar olma imkanı veren bir yapıyı öngörüyor. Türkiye’de bu yapı işliyor ve sağlıklı bir biçimde devam ediyor. O yüzden sandık dışında iktidar arayışı, sandık dışında bir takım hukuksuzluklar kim ne derse desin Türkiye’de artık netice alma devrini kapatmıştır. Bu ülkede artık darbeler bile bir netice alamıyor. Öyle kalkıp başkaları değişik hayaller, rüyalar görüyorlarsa onlar sadece kendilerini aldatıyorlar. Türkiye’de artık iktidarın el değiştirmesinin tek adresi vardır. O da sandıktır. Sandığın dışındaki arayanlar, sokakları adres gösterenler Türkiye’de olup bitenleri hala doğru okuyamayanlardır.” diye konuştu.
Tüm Türkiye’nin her gün anketleri yapıldığına vurgu yapan Bozdağ, şu anda yapılan anketlerde Ak Parti’nin oyu yüzde 50’nin üzerinde, CHP’nin oyu yüzde 25, diğerlerinin daha da kötü durumda. olduğunu kaydetti. Bozdağ, "Fotoğraf ortada, yarın yine seçim olsa hepimiz Türkiye’nin neresinde kaç belediyeyi kimin alacağını aşağı yukarı hepimiz biliyoruz. Onun için ben sokaklara ümit bağlayanları şunu söylüyorum: Siz vatandaşın gönlüne giden yolu arayın. Ak Parti’nin yaptığını yapın. Milletle bütünleşin. Millete hor bakan, hakir bakan, tepeden bakan kendini bir şey zannedenle beraber olana bu millet iktidar yetkisi vermez. Hiçbir zaman da vermeyecektir. Ama milletle beraber olana iktidar yetkisi verir. Biz milletle beraberiz. Ondan sonra da milletle beraber, yürüyeceğiz. Milletten asla ayrı düşmedik bundan sonra asla düşmeyeceğiz." açıklamasını yaptı.
"YUNAN HÜKÜMETLERİ HUKUK TANIMAYAN BİR YAKLAŞIM İÇERİSİNDEDİR"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Selanik’te ibadete açılan bir camide bayram namazının üç kişiyle kılındığının hatırlatılması üzerine Yunan hükümetlerinin hukuk tanımayan bir yaklaşım içerisinde olduğunu ifade etti. Bozdağ, "Yunanistan AB'ye üye bir ülke. Tabi Avrupa'nın siyasi ve hukuki normları var. Ama Yunanistan AB'ye üye olmasına ve AB'nin kurallarına rağmen Yunanistan kuralları ihlal ediyor. Öte yandan Lozan Anlaşması'yla Batı Trakya Müslüman Türk toplumunun hakları teminat altına alınmıştır. Müftünün statüsü bellidir, Yunan parlamentosunun çıkardığı yasalarla da seçilmiş müftünün statüsü yasalarla teminat altına alınmıştır. Maalesef son dönemde Yunan hükümetleri yasaları ve Lozan'ı göz ardı edercesine, hukuku tanımayan bir yaklaşım içerisindedirler.” şeklinde konuştu.
Batı Trakya Müslüman Türk toplumu da Yunan hükümetinin aldığı bu haksız ve keyfi karara karşı, hakkını hukukunu müdafaa eden bir idare ortaya koyduğunu dile getiren Bozdağ, “Yunan hükümeti müftü ataması yoluna gidince, onlar kendi müftülerini seçmişlerdir. Meşru müftü halkın Lozan'a istinaden seçtiği müftülerdir, biz Türkiye olarak da meşru müftüler olarak seçilmiş müftüleri görüyoruz. Yunan hükümetinin yaptığı şey hukuksuzdur, keyfidir, atadığı müftülerde gayri meşrudur. Selanik'te 90 yıldan sonra bir caminin ibadete açılmış olması tabi ki takdir edilecek bir şeydir. Tabi onu yaparken Türk halkının seçtiği müftünün görevlendirdiği imam görev yapmayınca, Türk toplumu buna tepki koymuştur. Sonuçta atanmış müftünün atadığı imam, onun atadığı müezzin ve bir arkadaşları 3 kişi namaz kılmıştır. Bu görüntü Yunan hükümetinin yaptığı uygulamanın iflası anlamına geliyor." açıklamasını yaptı.
Müslüman Türk toplumu gayrimeşru olanlar gayrimeşru muamelesi yaptığının altını çizen Bekir Bozdağ, "Bu bayram namazı da gayrimeşru müftüye yapılan gayrimeşruluk muamelesinin somut bir göstergesidir. Müslüman Türk toplumu başka yerde bayram namazını kılmıştır. Yunan hükümetinin haksız ve keyfi uygulamayı gözden geçirerek sona erdirmesi, Türk–Yunan ilişkileri açısından da önemli olduğunu düşünüyoruz. Zira Hiçbir haksızlık ila nihayet devam etmez. Yunanistan yaptığı yanlışlıktan geri adım atar. Biz şimdi bir kilisenin papazını Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla atasak, Yunanistan'la birlikte bütün dünya ayağa kalkar. Bu imam yasasında sadece papazlardan sadece Hristiyanlardan bir ekip imamların atamasına yapıyor, bu doğru bir şey değil, saygısızlık. Son kanunda karma komisyon yaptılar, ama bu da ayrı bir haksızlık. Bu tasarrufların hiç birisi hukuki değildir. Türkiye için Batı Trakya Müslüman Türk toplumu açısından kabul edilemez. Türkiye olarak, Yunanistan'daki, Bulgaristan'daki haksız uygulamalara bakmadan, büyük devlet, millet olmanın gereği olarak yaptık. Bundan Hiçbir rahatsızlığımız da yok. Patrik meclisine seçilmek için Sen Sinod meclisine üye olmak lazım, üye olabilmek için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak lazım. Biz seçimi kaldırmayı, orada seçimi yapacak üye sayısı yetersizliği nedeniyle bazı Sen Sinod Meclisi'ne üye olabileceklere vatandaşlık verdik. Biz Türkiye olarak Patrik seçimleri, fiili ve yasal olarak imkansız hale gelmesine rağmen biz bu seçimin yapılması için imkan sağladık. Yunanistan'a bakıyoruz, hukuki bir eksiklik olmamasına rağmen hukuku çiğneyerek seçimi gasp için adımlar atmıştır." dedi.
Açıklamanın ardından Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve beraberindekiler gümrük sahasına giren gurbetçi ailelerin bayramını kutladı.