'Bizim mesleğimiz rehavet mesleği değildir'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 'Bizim mesleğimiz rehavet mesleği değildir' dedi.

  • 2924
'Bizim mesleğimiz rehavet mesleği değildir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Birileri rahatsız olsa da burun kıvırsa da bugün PKK'nın yurt içindeki silahlı eleman sayısı 300'ün altına gelmiştir. Kafalarını kış üstlenmesinden çıkardılar, teker teker hadlerini bildireceğiz. Bu yıl onlara tarihinin en ağır bedelini ödettireceğiz." dedi.

Bakan Soylu, Kastamonu Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı 31'inci Dönem Uzman Erbaş Komando Temel Kursu Mezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada, PKK ile mücadelenin aralıksız süreceğini söyledi.

Türkiye'nin terörle mücadelede net olduğunu dile getiren Soylu, "Öngörüsü nettir, gittiği yol, izlediği politika nettir. Biz başkaları gibi PKK'ya Kandil'de başka gözlükle, Ankara'da veya Avrupa'da başka gözlükle bakıyor değiliz. Terörü her yerde bitirmeye kararlıyız." diye konuştu.

Türkiye'nin huzurunu bozmaya çalışan herkesle mücadele edeceklerini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"Birileri rahatsız olsa da burun kıvırsa da bugün PKK'nın yurt içindeki silahlı eleman sayısı 300'ün altına gelmiştir. Kafalarını kış üstlenmesinden çıkardılar, teker teker hadlerini bildireceğiz. Bu yıl onlara tarihinin en ağır bedelini ödettireceğiz. Bu ülkenin kim huzurunu bozmaya çalışırsa, birlik beraberliğini bozmaya çalışırsa, milletin zenginleşmesini engellemeye çalışırsa, kim insanımızın sabahleyin, 'Bismillahirrahmanirrahim' derken esnafın dükkanını açmasına göz koyarsa bu evlatlarımızla beraber onlara haddini bildirmek bizim namus borcumuzdur. Bu 300 rakamının kıymetini, neyi ifade ettiğini, eleman sayısının, katılım sayılarının nerelerden nerelere geldiğini, bu mücadelenin içindekiler de PKK'ya destek verenler de çok iyi bilmektedir. Türkiye'nin Zeytin Dalı'yla, Fırat Kalkanı'yla, Barış Pınarı'yla neyi başardığını, kime ve neye kafa tuttuğunu bize bu tezgahları kuranlar çok iyi bilmektedir."

Memleketin evlatlarıyla haksızlığa karşı ayakta durmaya devam edeceklerinin altını çizen Soylu, "Bu kadim coğrafyanın huzur bulması konusunda kararlıyız. Ailelerin göç yollarında Ege'de, Akdeniz'de heder olmamasında, denizden ceset toplamamak konusunda kararlıyız. Anne babaların evlatlarını PKK'ya ve onun simsarlarına kaptırmamaları konusunda azimli ve kararlıyız. Allah'a çok şükür, böyle evlatları karşımızda görünce azmimiz de kararlılığımız da inancımız da artmaktadır." ifadelerini kullandı.

Bütün bunları çıktıkları yolu tarif etmek için anlattığını aktaran Soylu, "Burada verilen emeğin ne için olduğunu, gayretin ne için olduğunu daha iyi anlamanız için anlattım. Aileleriniz sizlere çok emek verdi. Allah onlardan razı olsun. Ne yazık ki bugün hepsi burada değiller ancak bizim bağımız, gönül bağıdır. Onun için buradan onlara seslenmek istiyorum. Sevgili anne babalar, kardeşler, eşler, çocuklar; biz bu evlatları hangi hissiyatla bize teslim ettiğinizi biliyoruz. Onları neden kınaladığınızı biliyoruz. Onlar artık bizim de evlatlarımız, sizler bizim de aile fertlerimizsiniz. Bu çocukların en büyük rehberi, en büyük amirleri sizlersiniz. Onlar da bizler de sizlerin rehberliğinize ve dualarınıza muhtacız. İnşallah hep birlikte bu evlatların daha büyük sevinçlerinde, daha büyük gururlarında bir arada olmak nasip olur." şeklinde konuştu.

"Bizim mesleğimiz rehavet mesleği değildir"

Bakan Soylu, tecrübe paylaşımı ve verdikleri eğitim nedeniyle eğitmen ve komutanlara teşekkür ederek, öğretilen her kelime ve hareketin ileride askerlere yoldaş olacağını dile getirdi.

Eğitimlerini tamamlayan askerlere seslenen Soylu, şöyle konuştu:

"Büyük ve güçlü bir teşkilata dahil oldunuz. Büyük bir sorumluluğu üzerinize aldınız. Sizlere dilim döndüğünce yükünüzü anlatmaya çalıştım. Bize bu toprakların neyi vadettiğini, neyi bıraktığını, bugünün bize ne anlam ifade ettiğini, yarın bu toprakların, evlatlarımızın, gelecek nesillerimizin dünyaya söyleyeceği sözün hüküm niteliğinde olacağını sizlere anlattım. Kıymetli arkadaşlarım, komandolar, leventler, sizlere sesleniyorum. Bizim mesleğimizi bilmenizi istiyorum ki rehavet mesleği değildir. Rutin bir meslek değildir. Bizim mesleğimiz sadece burada öğrendiklerinizle hayatınıza devam edeceğiniz bir meslek değildir. Bizim mesleğimiz disiplin mesleği. Üstlerinize, onların talimatlarına, burada öğretilenlere, daha sonra elde ettiğiniz tecrübelerinizle birlikte omuz omuza mücadele ettiğiniz arkadaşlarınıza, öğreneceklerinize sürekli ihtiyaç duyduğunuz bir meslek."

Bu meslektekilerin çok dikkatli olması gerektiğine işaret eden Soylu, şöyle devam etti:

"Rehavet bizim düşmanımızdır. Terör örgütünden daha çok, daha büyük bir düşmanımızdır. Her adımda dikkat, disiplin ve hazır olmak bizim önemli şiarımızdır. Günlerce yürüttüğümüz bir operasyonda 10 saniyelik dalgınlık, beraber, omuz omuza siperde bulunduklarınızın hayatına mal olabilir. Ailelerimiz, bizden beklentileri olan üzülebilir. Onun için kim ne yaparsa yapsın, kim ne kadar rehavete düşerse düşsün, elde ettiğim tecrübe, karşı karşıya kaldığım onca mesele Pülümür'de, Kato'da Bestler Dereler'de öğrendiğimiz, her noktada gördüğümüz bir şey var. Bir saniye zihninizi, gözünüzü, gönlünüzü, kalbinizi, zekanızı, bedeninizi, birbirinden ayırırsanız bedeli ağır olur. Amirlerinize, rütbelinize tabi olmak, onların tecrübelerini dinlemek, yararlanmak, öğrenmek sizin asli vazifenizdir. Siz kanun ordususunuz, merhamet medeniyetinin evlatlarısınız, dürüstlüğün, çalışanın dayanışmanın evlatlarısınız."

"Arkanızda ve yanınızda çok dua var"

Görev sırasında vatandaşa nazik ve merhametli davranılmasını isteyen Soylu, "Teröriste karşı da acımasız olmakla görevlisiniz. Duruşunuz, gücünüz, azametiniz, kuvvetinizle milletimize, dosta güven düşmana korku salmalı. Siz, her operasyona gidişinizde, her birliğinizden çıkışınızda abdestli olmayı unutmamalısınız. Ayetel Kürsi ile arkadaşlarınızla birlikte şehitlerimizin sizle olduğunu, Cenabı Allah'ın sizle olduğunu zihninizden çıkarmamalısınız. Biz bu coğrafyanın evlatları, siz bu coğrafyanın kahraman ve aslanlarısınız. Bilmediğiniz çok yoldaşınız var. Arkanızda ve yanınızda çok dua var. Size güveniyoruz, size itimat ediyoruz. Sizle gurur ve onur duyuyoruz." diye konuştu.

Soylu'nun, "Sizlere sesleniyorum. Mazluma dünyayı, mazluma bir lokma ekmeği çok görenler var, denizin ortasında bile olsa, mazluma el uzatmaya, hazır mısınız? Kato'da, Gabar'da, Pülümür'de, sizi bekleyen ay yıldızlı bir bayrak var, o bayrağa sarılmaya hazır mısınız? O bayrağa uzanan eller var, pişman etmeye hazır mısınız?" soruları üzerine alanda bulunan komandolar hep bir ağızdan, "Daima hazır" şeklinde cevap verdi.

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin de yaklaşık 6 aylık zor eğitimin başarıyla tamamladığını anlatarak, şunları söyledi:

"Sadece emniyet ve asayiş değil, ülkemizde her türlü terör örgütleriyle mücadele başta olmak üzere vatandaşımızın huzur ve güvenliğini sağlamak için tüm ülke çapında görevimizi her karış toprakta, her karış alanda devam ettireceğiz. Halkımızın huzuru için seferber olacağız. Dağlardaki PKK terör örgütü başta olmak üzere her türlü iş birlikçilerine karşı, her türlü terör örgütüne karşı, ülkemizin her karış toprağında her yerinde rehavete kapılmadan inlerine girerek köklerini kurutmaya karar verdik. Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu görevimiz devam edecek."

Komandolarının tüfekli hareketinin ardından tören geçişi ile program sona erdi.