Berber: "İşsizlik, intihar girişimlerini arttırıyor"
Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Psikologu Canan Berber, işsizlik ile intiharın bağlantılığı olduğunu belirterek, işsizliğin intihar girişimlerini arttırdığını söyledi.
Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Psikologu Canan Berber, intihar riskiyle anlamlı olarak ilişkisi olduğu düşünülen birçok psikososyal risk etmenini sayabileceklerini ifade ederek, “Evlilikle ilgili sorunlar, işsizlik, düşük sosyoekonomik düzey, yalnız yaşama, göç öyküsü, stresli yaşam olayları, örneğin bir yakının ölümü veya iş kaybı, gözaltında bulunma ve tutuklu olma gibi durumlarda da intihar riski artar. İntiharın sosyodemografik risk etmenleri arasında erkek cinsiyeti, işsizlik, yoksulluk, bekar, boşanmış, dul ya da ayrı yaşıyor olma, ergenlik gibi durumlar sayılabilir. Eğitim düzeyinin intihar girişimi gösteren gruplarda düşük olduğuna dair yayınlar vardır. Türkiye’de yapılmış çeşitli araştırmalarda intihar girişimlerinin bekarlarda evlilere göre daha çok görüldüğü bildirilmekle birlikte, ülkemizde evlilik sorunlarının kronikleşme eğilimi ve evliliğin batılı ülkelere oranla daha sınırlayıcı olması nedeniyle evlilerde de (daha çok evli kadınlarda) yüksek oranlar saptanmaktadır. İntihar girişimi nedenleri araştırıldığında kadınlarda aile ve evlilik sorunlarının bazı araştırmalarda ilk sırayı alması da bunu destekleyen bir bulgudur” dedi.
İntihar girişimlerinin sosyoekonomik düzey ile bağlantılı olduğuna dikkat çeken Psikolog Berber, “İntihar girişimleri şehirlerin kalabalık, sosyal koşulları iyi olamayan bölgelerinde daha çok olmaktadır. İşsizlik ve intihar girişimi arasında da bağlantı vardır. Özellikle erkeklerde bu daha da belirgin olmaktadır. İskoçya’da yapılan bir araştırmada yalnız yaşayan ve düşük sosyoekonomik düzeyli insanlara daha az depresyon tanısı konulduğu, bunun başvuru eksikliğinden kaynaklandığı, bunun sonucunda da bu iki gruptaki depresyonlu hastaların daha az antidepresan tedavi aldıkları saptanmıştır. Bu sonuç, bu iki gruptaki hastaların yeterince tedavi edilmemiş depresyon nedeniyle daha fazla intihar riski taşıdıkları şeklinde yorumlanabilir” diye konuştu.
Psikiyatrik rahatsızlıkların, intihar olaylarında en sık rastlanan etmen olduğunu vurgulayan Berber, şöyle konuştu: “Bu yüzden, psikiyatrik rahatsızlıkları olanlar arasında intihar davranışlarının görülme sıklığının yüksek olduğu konuyla ilgili yapılan birçok araştırmanın ortak bulgularındandır. Bireylerde sorun çözme becerilerinin mi yoksa bireylerin başına gelen travmatik yaşam olaylarının mı, intihar davranışıyla ilişkili olduğunun sınanması konusu önemlidir. Bu amaçla yapılan birçok bilimsel araştırma sonuçları göz önüne alındığında sorun çözme becerisi düzeylerinin hem intihar hem de intihar girişimlerini yordamakta travmatik yaşam olaylarından daha etkili olduğunu göstermiştir.”
Kastamonu’da son yıllarda intihar vakalarında ciddi bir artışın gözlendiğini ve karşılarına ciddi bir tablonun çıktığını öne süren Psikolog Berber, Kastamonu’da bu yıl içerisinde şu ana kadar 7 kişinin intihar ettiğini ve bunun dışında da intihar girişiminde bulunanlarında olduğunu kaydetti.
Erkeklerde intihar olayının daha fazla olduğuna işaret eden Berber, bununla birlikte yapılan araştırmalarda intihar vakalarının kadınlarda da çok arttığını ifade ederek, şunları söyledi: “İntihar vakaları, daha fazla yetişkinlerde görünüyor. 30 yaşın üzerindeki insanlarda intihar olaylarıyla çok daha fazla karşılaşıyoruz. Çünkü hayat telaşı, evlilik, maddi imkansızlıklar, evlenememe gibi faktörler intihar vakalarını daha da arttırıyor. İnsanları kendi içerisinde bunalıma sürüklüyor. Kişiler bu faktörler nedeniyle daha da karamsarlaşıyor. Bu tür insanların mutlaka psikologlardan destek alması gerekiyor. Bu insanlar veya bu insanların aileleri, bu tür gözlemleri yaparak en yakın bölgedeki psikologlardan destek ve yardım istemeleri tavsiyesinde bulunuyoruz.”