BBP'li Yelis "İstikrarsızlığın Sebebi Hükümettir"

Büyük Birlik Partisi (BBP) Kastamonu Milletvekili Adayı Ahmet Yelis basın açıklamasında bulundu.

  • 350
BBP'li Yelis "İstikrarsızlığın Sebebi Hükümettir"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Basınımızın değerli mensupları, değerli dava arkadaşlarım hepinizi en derin saygı, sevgi ve muhabbetlerimle selamlarım.
1 Kasım seçimleri ülkemiz için önemli virajlardan biridir.

Ülkemiz büyük problemlerle karşı karşıyadır. Eğitim, sağlık, güvenlik, hukuk ve adalet konularında problemler yaşamaktayız.

Lakin ülkemizin ana problemlerini;

-Terör 
-Dış politika
-Ekonomi

alanındaki sorunlar olarak 3 ana başlıkta toplayabiliriz. Bugün dış politika ve terör sorunlarına çok kısa değinerek, sizlerle asıl ekonomi konusundaki görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Ankara’da yapılan terör eylemini kim ve kime karşı yaparsa yapsın, lanetliyorum. Ölenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara şifalar diliyorum. Sınırlarımızda hakimiyetimizin zayıflaması, bölgeye bir çok ülkenin farklı niyetlerle müdahil olması ve ülkemizde sert bir politik iklimin var olması teröre zemin hazırlamaktadır.

‘‘ Çözüm’’ sürecinde apo ve pkk’nın muhatap alınmasıyla, güneydoğu meselemizde farklı bir mecraya sürüklenmiştir. 2002 yılındaki  0 Terörden 2015 yılında geldiğimiz nokta ortadadır. Toplumun fay hatları kaşınarak, ötekisi olan bir ülke haline geldik. Oy uğruna; bütün değerlerimiz aşındırılıp, oy’a feda edilmesi son derece yanlıştır.

Ülkemizin folklorik ve kültürel zenginlikleri çatışır hale getirildi. Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlet olarak kurulmuştur ve folklorik özellikleriyle, nüanslarıyla kültürel alt yapısı vardır. Bu alt yapının üzerinde İslam ortak paydasında ve Türklük üst kimliğinde bir kez buluşmuşuz. Bu kimliği ve birliği kimse ortadan kaldıramaz.

Dış politikadaki Kıbrıs, Suriye meselesi başta olmak üzere ABD, AB ilişkileri  ile Rusya ve İran ilişkileri de  sorunlu hale gelmiştir. Komşularla  0 sorundan, değerli yalnızlıktan bahsedilir duruma geldik. Türkiye’ yi yöneten’ler  hızlı bir şekilde  dış politika anlayışlarını gözden geçirmelidir. Büyük güçlerle politikaları örtüşen ve yıllarca bahar havası yaşayan iktidarın, yeni konsepte politika üretmesi için, tecrübeli ve zor günleri görmüş gerçek AKİL İNSAN’lardan bir ekip oluşturmasını teklif ediyorum.

Hukuk ve adalet  sorunu ise toplumun her kesimini rahatsız eder boyuta ulaşmıştır. Hukuk ve adalete güven oranı en alt sıralarda  kendine yer bulabilmektedir. Güven oranı ( % 28) dir.

Esas üzerinde durmak istediğim Ekonomik konulara  geçmek istiyorum.

1999/2002 yıllarında, ANAP, DSP ve MHP iktidarı döneminde ‘’Derviş yasaları’’ çıkarılarak ülkemiz küresel sermayeye entegre hale getirilmiştir. 2002/2015 yılları arasında ise AKP hükümeti tarafından ekonomi küresel sermayeye teslim edilmiştir.

Bunun sonucunda ülke borcu (özel ve kamu) olarak rekor düzeye çıkmış, ülke ekonomisini tehdit eder hale gelmiştir. (Ferdi) borçlar ise vatandaşlarımızı  çaresiz hale getirmiştir.

Sıcak para döviz arzını artırdığı için 2013 yılına kadar döviz kurları düşük kaldı. Bu nedenle ithalata bağlı bir üretim yapısı oluştu. Ayrıca Türkiye’nin dış rekabet gücü düştü.

Son on yılda gelen yabancı sermaye fabrika kurmak ve yatırım yapmak için gelmiyor. Ya hazır karlı şirketleri satın alıyor veya sıcak para olarak geliyor. AKP iktidarında ekonomi yönetimi, siyasi hesaplar içinde ekonomik sorunlara çözüm üretmeye kalktı. Ranta, İnşaata ve tüketime dayalı ekonomik politikalar öncelendi. Ekonominin bütünü gözden kaçtı. Ekonominin dengeleri bozuldu. Şimdi  ekonomide mağdur edebiyatına hazırlanıyorlar.

Suçlu belli Küresel sermaye, Tüsiad, Merkez bankası yönetimi  ve 7 haziran seçimlerinde tek başına iktidar vermeyen SEÇMEN.

Zaten üstü kapalı seçmene tek başına iktidar vermezsen istikrar bozulur denilmekte, seçmen tehdit edilmektedir.

Halbuki istikrarsızlığın sebebi hükümetin yanlış uygulamaları.

İstikrarsız denilen 1946-2002 yılları arasında Türkiye büyümesi  %5.1 iken, istikrarvar  denilen 2003-2014 arası ekonomik büyüme  % 4.7 olmuştur. 2003-2006 yılları arası büyüme  %7.4 iken, 2007-2014 arası %3.2 olmuştur. %3.2 çok kötü. ama gittikçe kötüleşen bir trend var. 2015 de büyüme muhtemelen %2 nin altında kalacak.

Türkiye’nin kısa vadeli borçlarının oranı % 50 yi bulmuştur. Daralan dünya ekonomisinde para bulmak zorlaşmıştır. Önceki yıllarda hiç olmazsa öyle, yada böyle finans bulma şansı vardı. Şimdi oda zora girmiş durumda. Ekonomik performans böyle gitmeye devam ederse Türkiyenin fay hatları kırılır, yaralar derinleşir.

Hızlı bir şekilde israftan vazgeçilip, vatadaşa gerçekler anlatılmalıdır. İş ve aş üreten ekonomik politikalara geçilmelidir. Bunun için hukuk, adalet ve siyasi istikrara bir an önce kavuşmalı ve yatırımcıya güven verilmelidir.

Büyük Birlik Partisi 1 Kasım seçimlerinde sandıkta seçmenle buluşacaktır.

-28 Şubatta , demokrasinden yana tavrımızla
-İmam hatiplerin önünün açılmasındaki mücadelemizle
-Başörtüsü meselesindeki  dik duruşumuzla
-Sağduyunun sesi ve mili vicdanın temsilcisi olmamızla
-Manevi değerlere sahip çıkmamızla
-Milli duruş sergilemekteki kararlılığımızla
-İslam’ın hoşgörüsüne ve  Anadolu insanının İslam anlayışına sahip çıkmamızla

BBP olarak ortaya koyduğumuz tüm politikalarımızla ve  Kastamonu sevdamızın, Kastamonu’ya hizmetle taçlanması için tüm seçmenlerimizden  oy talep etmekteyiz.

AK Parti’liler, SP’liler, MHP’liler ve diğer Tüm Partili’lerin değerli seçmenleri; Milliyetçi, Muhafazakar ve Demokrat kimliğimizle, Sizlerin oylarınıza talibiz.

2010 referandumuyla Anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirilmiştir. Artık Ülke barajı diye bir sorun yok. Siz oylarınızla il barajını aştırın, biz sizi mecliste temsil edelim. Kastamonu’ ya hizmet ve yatırım gelmesi için mücadele edelim.

Son olarak;

-Milli ve Manevi değerlere sahip çıkmak, 
-Muhsin YAZCIOĞLU’ nun dosyasına/davasına  sahip çıkmak,
-Hukukun üstünlüğünü  ve adaleti sağlamak,
-Adil bir gelir dağılımı ve vergi düzeni kurmak,
-Demokrasiye sahip çıkmak,
-Siyasi ortamın normalleşip, uzlaşma uslubunun gelmesi için,
-İsraf ekonomisi yerine ,İş üreten,  üretim ekonomisine geçmek, 
-Göç veren değil, göç alan bir Kastamonu için,
-Güvenli, özgür ve refah içinde bir TÜRKİYE için

Meclisteki partilerden ümidini kesen, Meclisteki partilere kerhen oy veren,

Sandığa gitmeyip protesto eden,
Farkı fark eden, Algı yönetimlerine direnen,
Güven ve huzur içinde yaşamak isteyen,
Ötekisi olmayan bir Türkiye’yi özleyen,
Değerli Kastamonu ’lu hemşehrilerim.
Sizlerin oylarına talibim.
Destek sizden hizmet biz

Ahmet YELİS
BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ
KASTAMONU 1.SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI