BBP 'Küresel sermayenin en büyük silahı borç tuzağıdır'
Büyük Birlik Partisi İstanbul İl Teşkilatında Genel Başkan Yardımcılarının katılımı ile basın toplantısı yapıldı.
Büyük Birlik Partisi İstanbul İl Teşkilatında yapılan basın toplantısına Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Yelis, Bayram Karacan ve İstanbul İl Başkanı Mustafa Mican katıldı.
Toplantıda yapılan açıklamada;
“KÜRESEL SERMAYENİN EN BÜYÜK SİLAHI, BORÇ TUZAĞIDIR. TÜRKİYE; EKONOMİYE BAKIŞ FELSEFESİNİ DEĞİŞTİRMELİDİR.
Ülkemiz, borç batağı tuzağından uzak durmalıdır. Aşırı borçlanma güvenlik sorunu oluşturur. Ekonomi için artık yeni bir yol haritasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bize bir şey olmaz deme lüksüne sahip değiliz. Kamu harcamaları ve iç tüketim üzerinden büyüme, sürdürülebilir ve hedeflenebilir bir büyüme şekli değildir. Hele, hele yüksek faizle borçlanıp, piyasa fonlanarak, tüketimin teşvik edilmesi hiç tercih edilecek yol değildir. Denk bütçe’den vazgeçilip; mevcut cari açığın negatif etkisine, ikinci bir risk parametresi daha oluşturulmamalıdır. Ekonomik program ve ekonomi yönetim felsefesi yeniden yapılandırılmalı, sadece; 'inşaat, bankacılık ve perakende sektörüne' odaklanmak ne derece sorunlarımızı çözer? Sorgulanmalıdır. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde, iş ve aş üreten ekonomik modele acilen geçilmelidir.
ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKMAK İÇİN, VERİMLİLİK ARTTIRILMALIDIR.
Orta gelir tuzağından çıkmamız için, verimliliği arttırmamız gerekmektedir. Bunun yolu yapısal reformlardır. Herkes uzun vadeye güven duymalıdır. Ekonomi yönetiminin yapacağı en önemli şey, uzun vadede müteşebbisin önünde ki sis perdesi oluşturan engelleri kaldırmaktır. Türkiye de düzenlemeler sürekli değişmektedir. Kalıcı ve uzun vadeli düzenlemelerle marka bilinci, Ar-Ge ve inovasyon konularında işletmelerin önü açılmalıdır. KOSGEB doğrudan imalat sanayiine odaklanmalıdır. Rekabetçi sanayi ve ürün bazında birikimli kobilere destek verilmelidir. Her biri belirli alanlarda uzmanlaşmış, yeni teknoloji merkezleri oluşturulmalıdır. Türk şirketleri, 'odak şirket' haline getirilerek, stratejik ağlar’ı oluşturma ve yönetme stratejisi uygulanmalıdır. Odak şirketler için gerekli olan finansman desteği Varlık fonundan sağlanmalıdır. Hukuk güvenliği, zamanında tecelli eden adalet, eğitim reformu ve yatırımcılara her alanda güven veren politikalar, ekonomi için şarttır.
HAZİNENİN BORÇLANMASI VE KEFALETİ TEHLİKELİ BOYUTLARA ULAŞMAMALIDIR.
Hazinenin borçlanmasına ilaveten, Varlık fonu ikinci riskli borçlanma aracı haline dönüştürülmemelidir. İşsizlik fonu ve emeklilik fonları amacı dışında kullanımamalı, geleceğimizin bugünden kullanılması aracı yapılmamalıdır. 30 milyar liraya ulaşacak bütçe açığının, 40 milyar dolar seviyesinde beklenen cari açığın ve 420 milyar dolar borcumuzun olduğu gerçeğini gözden kaçırmamalıyız. Ayrıca dünya, bölgemiz ve ülkemizdeki siyasi, askeri ve ekonomik koşullar da, yeni ekonomik bakış açısını mecbur kılmaktadır. Ülke güvenliğimizin temeli, doğru ekonomik kararlardan geçmektedir. Stratejik ürünler ile tarım gözden geçirilerek, tarımda acilen kendi, kendimize yeterli hale gelmeliyiz. Oluşturulacak imkan ve yükümlülükler arasında objektif bir denge olmalıdır. Ekonomik planlar çok daha uzun vadeli yapılmalıdır. Yeni bir ekonomik bakış ve ekonomi felsefesi şarttır.
BORÇLANMA, FİNANS/KAPİTAL DÜZENİNE, MODERN KÖLE OLMAKTIR.
Peygamber Efendimiz, borçlu olan bir Müslümanın cenaze namazını kıldırmamış, sahabeden bir kişinin borcu üstlenmesi halinde kıldırmıştı. Borç bu derece tehlikeli, müthiş bir tuzaktır. Onunla bütün kötülükler başlar. Yalan, sözünü yerine getirememe, ahlaki zafiyet vs. gibi. Yaşam standardını arttırmak için borçlanılamaz. Borç sadece; zaruretten veya yatırım yapmak için başvurulan bir araçtır. İsraf etmeyen, dengeli yaşayan ve iktisat eden ise huzurlu yaşar. Müslüman ve akıllı insan, finans/kapitalin; lezzeti, hazzı ve zevki körükleyen, nefsi azgınlaştıran israf ve borç tuzağına düşmez. Borç; yiğidin kamçısı değil, finans/kapitalin modern köle yapmak için uyguladığı en tehlikeli tuzaktır. Bugün ülkemizdeki kredi kartı ve bireysel kredi kullananlar, bunun en yakın tanıklarıdır.
'NİZAM-I ALEM' ÜLKÜSÜNDE EKONOMİK BAKIŞ.
'Nizam-ı Alem' Ülküsünün hakim olduğu ekonomik düzende insanlar, başkasının sistemden pay alması için çalışırlar. Çünkü kendi rızıkları garanti altındadır. Faziletli toplumda kazanmak serbest, harcama kısıtlıdır. Kısıtlama ölçüsü israftır. O halde kazanç sahipleri, tasarruflarını ya yatırım ve üretime yöneltecek, ya da diğer insanların ihtiyaçlarını karşılayacaklar.
Büyük Birlik Partisi; misyonu, vizyonu ve programı ile ülkeyi yönetmeye talip, Türkiye’nin denenmemiş tek partisidir.”