Başbakan Yıldırım "FETÖ'nün en sevmediği kuruluşu kapatmayı vadediyorlar"
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım "Cumhur İttifakı 15 Temmuz'da alçaklara dersini veren, ay yıldızlı bayrakları indirmeyen, ezanları dindirtmeyen aziz Türk milletinin ittifakıdır" dedi.
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Meral Akşener'in TİKA'ya yönelik sözleri ile ilgili, "Türkiye'nin Osmanlı'dan gelen eserlerini bir bir ayağa kaldıran TİKA'yı kapatacakmış. Niye? Çünkü FETÖ öyle istiyor. FETÖ'nün dışarıdaki sömürü alanlarına TİKA gereken müdahaleyi yaptığı için rahatsız oldular. FETÖ'nün en sevmediği kuruluşu kapatmayı vadediyorlar." dedi.
Yıldırım, partisince Kuzeykent Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, vatandaşların "Vur vur inlesin ince ince dinlesin" sloganları üzerine Kastamonu şivesiyle, "Bak, Gastamonu ne diyor Muharrem İnce. Yola gelürsen gelürsün, gelmezsen gendün bilürsün." ifadesini kullandı.
Cumhur İttifakı'nın milletin huzuru, devletin refahı güvenliği için yolu çıktığını vurgulayan Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
"Cumhur İttifakı Yenikapı ruhunun devamıdır. Cumhur İttifakı 15 Temmuz'da alçaklara dersini veren, ay yıldızlı bayrakları indirmeyen, ezanları dindirtmeyen aziz Türk milletinin ittifakıdır. Sizler bu meydanda ezana bayrağa, demokrasiye, Cumhurbaşkanımıza, Başbakanınıza, hükümetine sahip çıktınız. Sizler hainlere diz çöktürdünüz. Türkiye'nin önünü kesmek isteyenlere fırsat vermediniz ama Türkiye'nin iyiliğini istemeyenlerin oyunları henüz bitmedi. Darbeyi bastırdık, ekonomik kriz üreterek finansal kumpaslar kurarak üzerimize gelmeye devam ediyorlar."
Yıldırım, 24 Haziran'da tüm oyunları bozacaklarına işaret ederek, istikrarın süreceğini, Türkiye'nin büyüyeceğini belirtti.
Cumhur İttifakı'nın karşısında yer alanların konuşmalarının iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ülkenin, bu milletin hayrına, yararına bir şey ağızlarından çıktı mı? Bunların derdi millete hizmet değil. Bunların derdi ülkeyi daha ileri götürmek değil. Eğer öyle bir projeleri olsaydı, şimdiye kadar çoktan anlatırlardı. Memleketin hiçbir şehrinde 'Şu eserimiz var' diyebiliyorlar mı? 'Ilgaz Tüneli'ni yaptık' diyebiliyorlar mı? '130 yıllık İnebolu Limanı'nı yaptık' diyorlar mı? 'Kastamonu Küre-İnebolu yolunu yapıyoruz' diyorlar mı? 'Kastamonu Havalimanını yaptık' diyorlar mı? 'Çevre yolunu yaptık' diyebiliyorlar mı? 'Cide yolunu yaptık' diyorlar mı? Diyemezler. Çünkü bunların işi laf üstüne laf koymak. AK Parti'nin işi taş üstüne taş koymak, eser yapmak, proje yapmak, milletin gönlüne yollar yapmak. Haklarını yemeyelim. Bunların bir projeleri var, yapılanı bozmak, yıkmak, hizmetleri durdurmak, milletin faydasına olan her şeyi yok etmek, kapısına kilit vurmak. Bunların başka hiçbir projesi yok."
"FETÖ'nün en sevmediği kuruluşu kapatmayı vadediyorlar"
Binali Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bakın ne diyorlar? 'TİKA'yı kapatacağız'. TİKA dediğin şey 80 ülkede Türkiye'nin bayrağını taşıyan, tarihi kültürel miraslarını ortaya çıkaran, yoksul, yardıma ihtiyacı olan Afrika ülkelerinde kuyu açan, okul açan, sağlık merkezi kuran, 90-91'de bombalarla yıkılan Mostar Köprüsü'nü yapan, camileri, kültür merkezlerini ihya eden, Türkiye'nin Osmanlı'dan gelen eserlerini bir bir ayağa kaldıran TİKA'yı kapatacakmış. Niye? Çünkü FETÖ öyle istiyor. FETÖ'nün dışarıdaki sömürü alanlarına TİKA gereken müdahaleyi yaptığı için rahatsız oldular. FETÖ'nün en sevmediği kuruluşu kapatmayı vadediyorlar. Başka ne diyorlar? 'Kanal İstanbul'un yapımını durduracağım' diyor. Kanal İstanbul'a senin hayalin yetmez. Ey kardeşim, Kanal İstanbul Türkiye'nin stratejik bir projesidir. Onun için senin bu işlere aklın ermez, gücün yetmez. Bunun kararını millet verir. Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan verir."
Muhalefetin hızlı trene de karşı çıktığını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
"Yerli otomobil de nereden çıkmış? Yani yerli otomobile lüzum yok. Başkalarının arabalarını alalım, paraları da oluk oluk dışarıya aktaralım. Bu mu sizin milliyetçiliğiniz? Bu mu sizin vatanseverliğiniz? Bu mu sizin yerliliğiniz? Bunların işi gücü yapılan işleri durdurmak, bozmak. Neden? Çünkü bunlar milletle aynı istikamette yürüyemiyorlar, ayarları bozuk. Bu millet rahat yüzü görmesin, insanların yüzü gülmesin istiyorlar. Bunlar, yıkmaya çalıştığınız, iptal etmeye çalıştığınız projeler, bu ülkenin gurur projesidir, yüz akı projesidir. Bu projeleri yıkmanız, iptal etmenize Kastamonu izin verir mi? Milletimiz buna izin verir mi? Türkiye'nin, Kastamonu'nun şahlanışına bunlar engel olabilir mi? Bunların esasında dönüp dolaşıp söyledikleri, biri ayağını kaldırıyor, öbürü basıyor. Söyledikleri tek şey var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmek. Tayyip Erdoğan olmasın da ne olursa olsun."
Bu seçimlerin aslında iki taraf arasında geçtiğini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Birinci taraf ülkeyi kalkındırmak, 2023, cumhuriyetin 100. yıl hedeflerine, hatta Gazi Mustafa Kemal'in, Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşımak isteyen, milli geliri artırarak, milletin refahını, mutluluğunu daha da artırmak isteyenler, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, erkeklerimizin, yaşlılarımızın, geleceğe daha da umutla bakmak isteyen sanayicimiz, çiftçimiz, esnafımız, emeklimiz daha iyi şartlarda yaşasın isteyenler... 'Savunma sanayimiz güçlensin, dışa bağımlılığımız azalsın.' diyenler. 'Güçlü Meclis güçlü hükümet, güçlü Türkiye' diyenler. 'Bunlardan 7'den 70'e istifade etsin.' diyenlerdir. Bu grup AK Parti kadrolarıdır. Cumhur İttifakı'dır.
İkinci taraf, 'Türkiye'yi uçurumun eşiğinden alıp düze çıkaran Recep Tayyip Erdoğan iktidardan gitsin.' diyenler, 'yatırımlar dursun, projeler iptal edilsin' diyenler, 'eski sisteme, eski günlere yeniden dönülsün' diyenler, vesayetçiler, ihanet odakları... 'Türkiye'de milletin dediği olmasın' diyenler. Bunlar 'Türkiye küçük olsun, bizim olsun' diyenler. 'Bu ülke hep yerinde saysın' diyenler. O devirler geçti, Türkiye kararını verdi. Bu millet 16 Nisan'da kararını verdi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 'Evet' dedi. Gelin, siz de bu gerçeği gürün, bu inadı bırakın, milletin yükselişine ayak uydurun, yoksa bu rüzgar sizi da de savuracak, haberiniz olsun."
"Bunlar geri vitese takmış durumdalar"
Yıldırım, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, parlamenter sisteme dönüleceği yönündeki açıklamalarına değinerek, şunları dile getirdi:
"Sevgili Kastamonulu kardeşlerim, emin olun bunlar siyasette su kaynatmaya başladı, daha yola çıkar çıkmaz motor su kaynatıyor. Bir yandan, 'Biz seçilirsek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni ortadan kaldıracağız.' diyorlar, 'Parlamenter sisteme, darbe üreten, vesayet üreten, kumpas üreten sisteme geri döneceğiz.' diyorlar. Bunlar geri vitese takmış durumdalar, biz ileri vitese takıyoruz, bunlar geri vitese takıyor. Geriye giderken biliyorsunuz, tehlike büyüktür. Boynunu büke büke gidersin, boynun orada kilitlenir kalır, fazla da yol gidemezsin. İleri gidersen gidebildiğin kadar git ama bir yandan da diyor ki, 'Eski sistemi getireceğim ama seçilirsem'. Başlıyor bir ton vaat vermeye. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Ya kardeşim, parlamenter sistemde senin yetkin yok, senin adın yok, yerin yok. Genel başkanları cumhurbaşkanı adayı olmuyor, olamıyor, cesaret edemiyor, parti kongresinde kendisinin rakibini sahaya sürüyor. Seçim beyannamesini Kılıçdaroğlu okuyor, vaatleri de Muharrem İnce veriyor. Kardeşim, karar verin, hanginiz cumhurbaşkanı adayısınız? Buna karar verin. Hanginiz hükümet kurup ülkeyi yönetmeye talipsiniz? Velhasıl, bunların kafaları karışık, hesapları karışık, işleri zaten karışık. Bırakalım onları kendi haline, biz işimize bakalım. Durmak yok, yola devam."
"Bizim millet bu abidik gubidik işleri sevmez"
İnce'nin CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu ancak seçilemediğini hatırlatan Yıldırım, "Kendi partisinin başına seçmedikleri adayı şimdi Türkiye'nin başına seçtirmeye çalışıyorlar. Olur mu bu, olur mu? Eğer çok değerliyse kendiniz niye seçmediniz? Niye milletin seçmesini istiyorsunuz? Önce siz seçseydiniz, siz başa getirseydiniz. Sonra da millet o zaman bunu değerlendirseydi. Bizim millet bu abidik gubidik işleri sevmez. Önce işe bakar, sonra söyleyene bakar, sonra da kararını verir. İşte Recep Tayyip Erdoğan, işte Kastamonu, işte başarılarla dolu, atılımlarla dolu 16 yıl." diye konuştu.