Başbakan Erdoğan, Kastamonu Belediye Başkan adaylarının Tahsin Babaş olduğunu açıkladı.
(İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2014 yerel seçimlerinde Kastamonu Belediye Başkan adaylarının Tahsin Babaş olduğunu söyledi. Ayrıca Başbakan Erdoğan, Tahsin Babaş’tan Kastamonu’yu mutlaka AK belediyecilikle buluşturmasını istedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında 21 İl’in Belediye Başkan adaylarını açıkladı.
Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu’nun rahatsızlığı nedeniyle aday olmadığı 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerine iddialı bir şekilde hazırlanan AK Parti, 20 yıldır Kastamonu Belediyesini elinde tutan MHP’den belediyeyi kazanmak için 25 yıldır belediyenin çeşitli bünyesinde görev alan ve son olarak Fen İşleri ve KASKİ Müdürlüğü görevini yürüten Tahsin Babaş’ı aday gösterdi.
“Kastamonu için canla, başla Tahsin Babaş” sloganıyla yola çıkan ve 11 yıldır tek başına iktidarda bulunan AK Parti, Kastamonu Belediyesini kazanmak için ilk adımı attı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından AK Parti Belediye Başkan adayının açıklanmasının ardından başkanlık yarışı hız kazandı.
“KASTAMONU İÇİN CANLA, BAŞLA TAHSİN BABAŞ”
Kamuoyunun büyük sevgisini kazanan ve mahalle muhtarlarıyla sivil toplum örgütlerinin desteğini alarak AK Parti İl Başkanlığında aday adaylığını açıklaman Tahsin Babaş, aynı zamanda hazırladığı birçok projeyle dikkatleri de üzerine çekmişti. Bunu göz ardı etmeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kastamonu için canla, başla Tahsin Babaş” sloganıyla yola çıktıklarını ve kendisinin de belediyecilikten geldiğini belirterek, belediye kökenli Tahsin Babaş ile yollarına devam etme kararı aldıklarını söyledi.
Başbakan Eroğan, Tahsin Babaş’ı hitaben ‘Kastamonu’yu da senden mutlaka istiyorum’ dediği öğrenildi.
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında Başbakan Erdoğan tarafından Kastamonu Belediye Başkan adayı olarak tanıtılan Tahsin Babaş, yaklaşık 25 yıldır belediyenin çeşitli kademelerinde görev aldı. Belediyecilikteki tecrübesi ile ön plana çıkan Babaş, 21 İl’in belediye başkan adaylarıyla birlikte Kastamonu Belediye Başkanlığına aday gösterildi.
Ayrıca Tahsin Babaş’ın ismi açıklanmadan önce, Kastamonu merkez ve ilçelerinde son yıllarda AK Parti hükümeti tarafından yapılan Kastamonu Havalimanı, İnebolu Limanı, duble yollar, hastaneler, Ilgaz Tüneli gibi birçok projede sinevizyon eşliğinde gösterildi. Kastamonu’nun tanıtımının ardından canlı yayında Başbakan Eroğan, Tahsin Babaş’ı kürsüye çağırdı. Başbakan Erdoğan, Tahsin Babaş ile birlikte AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Hakkı Köylü, Mustafa Gökhan Gülşen ve AK Parti Kastamonu İl Başkanı Metin Çelik ile hatıra fotoğrafı çektirdi ve ellerini havaya kaldırarak şimdiden zafer işareti yaptı.
‘BEN’ YOK ‘BİZ’ VARIZ
Başbakan Erdoğan’ın Kastamonu Belediye Başkan adayı olarak kendisini gösterdiğini hatırlatan AK Parti Kastamonu Belediye Başkan adayı Tahsin Babaş, “Başbakanımız Belediye Başkan adayı olarak açıklamasını yaptı. Bizi de bu göreve layık gördü. Bu saatten sonra projelerimizle halkımızın karşısına çıkacağız ve Kastamonu için yapmayı planladığımız bütün çalışmalarımızı ev ev gezerek anlatacağız” dedi.
Kendi partilerinden hiçbir zaman ‘ben’ değil ‘biz’ kavramının olduğunu belirten Babaş, şöyle konuştu: “Başbakanımız açıklama yaptıktan sonra diğer aday adaylarımızla bir araya geldik ve hatıra fotoğrafı çektirdik. Birlik ve beraberlik içerisinde hiçbir küslük olmadan yolumuza devam ediyoruz. Bizim aramızda asla bu tür küslüklerde hiçbir zaman olmayacaktır. Bu bir yarıştır. Yarışı kazanan arkadaşların yanında diğer yarışa katılan arkadaşlarımızda her zaman yer alacaktır. Şuanda zaten bütün adaylarımızla birlikteyiz, hiçbir küslük olmadan yolumuza devam edeceğiz”
TAHSİN BABAŞ KİMDİR?
1967 yılında Kastamonu’da dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve lise tahsilini Kastamonu’da tamamladı. Kastamonu Teknik Lisesi’nden 1984 yılında mezun olan Tahsin Babaş, Anadolu Üniversitesi Mahalli İdareler Bölümü (Önlisans) ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü (Lisans) mezunudur. Babaş evli ve bir çocuk babasıdır.
1989 yılında Kastamonu Belediyesi’nde memuriyete başlayan Babaş, 1994 yılında Kastamonu Belediyesi İşletme Müdürlüğü’nde Su Şebeke Şefi olarak görevlendirildi. 1999 yılında kurulan KASKİ (Su ve Kanalizasyon İşleri) Müdürlüğü’nün kurucu müdürü olarak atanan Babaş, bu görevinin yanı sıra 2009 yılında Fen İşleri Müdürlüğü görevine getirildi. Babaş, her iki müdürlük görevini 2014 Mahalli İdareler Seçimlerinde aday olmak için geçtiğimiz günlerde gerçekleşen istifasına kadar devam ettirdi.
Kastamonu Belediyesi’nde uzun yıllar yöneticilik yapan Babaş, belediyece gerçekleştirilen birçok projede görev aldı. Özellikle içme suyu, yağmur suyu ve atıksu şebeke sistemlerinin yapımı ve işletilmesi, içme suyu arıtma tesisinin proje, uygulama ve işletimi ile atıksu arıtma tesisinin projelendirilmesi ve finansmanı konularında önemli çalışmalar yürüten Babaş, Kastamonu Belediyesi’ne asfalt plenti kazandırılması ve asfalt yol yapım projelerinin gerçekleşmesini sağladı.
BAŞBAKAN ERDOĞAN, MUHALEFETE SERT ELEŞTİRİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerine yönelik olarak, "Hiçbir iddia ve ithamlarını cevapsız bırakmayacağız ama onlara oksijen vermeyeceğiz. Düştükleri çamurda onları öyle kendi hallerine bırakacağız. Bizi tahrik etmek için yaptıkları edepsizlik ve hayasızlık için çok dikkatli olacağız" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "30 Mart seçimleri için önümüzde sadece 4 ay var. Önümüzdeki bu seçimin son derece önemli olduğunu seçim sürecinin de son derce meşakkatli olacağını ifade ettim. Karşımızda hiçbir şey üretmeyen, çabası ve enerjisi olmayan bir muhalefet var. Aramızdaki fark, bizim projelerimiz vizyonumuz var. Hayallerimiz, enerjimiz ve heyecanımız var. Onlar ise var olanla yetiniyor. 'Küçük olsun bizim olsun' diyor, proje, vizyon siyasetinin karşısına istismar siyasetiyle çıkıyorlar. AK Parti teşkilatı bunu bir avantaj olarak görmesin. Fitne öğretmek, kışkırtmak için bunların hiçbirine gerek yok. Ama biz böyle bir rehavetin içinde asla olamayız, var olanla yetinemeyiz. Daha fazla hizmet için hem mücadele etmek hem de kışkırtmalara karşı son derece dikkatli olmak zorundayız. Biz, bu millete efendi olmak için değil hizmetkar olmak için yola çıktık. Şimdiden başladılar, CHP'de bir genel başkan yardımcısı çıkıyor güya elinde bir belge 'Suriyeli sığınmacılar seçmen yapıldı' diye ortaya bir iddia atıyor. Gösterdiği nüfus cüzdanı 2008 yılında TC vatandaşlığıyla geçen Suriye kökenli bir vatandaşımıza ait. Birileri bunların eline bir-iki kağıt parçası veriyor, gösteriyor rezil oluyorlar. Yüzleri hiç kızarmadan yollarına devam ediyorlar. Genel müdür yardımcıları neyse milletvekilleri de o" şeklinde konuştu.
"Şimdi bakıyorsunuz bir takım terbiyesizlikler yapıyorlar" diyen Erdoğan, "Polislere, kadınlara milletvekillerine, bakanlara karşı ağza alınmayacak ifadeler kullanıyorlar. Aile mahremiyeti, özel hayat, haya tanımadan saldırıyorlar. Bunları eleştirdiğinde o kadar hayasızlar ki bundan oluyorlar. Onlar size küfretse siz rahatsız olursunuz, onlara küfredildiğinde bunu bir iltifat olarak kabul eder, memnuniyet duyarlar. İşte onun için enerjimizi bunlarla harcamayacağız. Hiçbir iddialarını karşılıksız bırakmayacak, edep ve hayamızdan da asla taviz vermeyeceğiz. Onlara ihtiyaçları olan çamuru sunmayacağız. Cahille sohbet etme, dışarıdan bakan aranızdaki farkı anlamayabilir" diye konuştu.
Erdoğan, "Hiçbir iddia ve ithamlarını cevapsız bırakmayacağız ama onlara oksijen vermeyeceğiz. Düştükleri çamurda onları öyle kendi hallerine bırakacağız. Bizi tahrik etmek için yaptıkları edepsizlik ve hayasızlık için çok dikkatli olacağız. Bunun dışında da tuzaklar kurdular" dedi.
Rabia işaretinin birilerini rahatsız ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Bu işaret birilerini rahatsız ediyor ama ben rahatsız değilim ve bundan dolayı da gururluyum. Gururlu olmaya da devam edeceğim. Mazlumların yanında oldum, olmaya da devam edeceğim. Bu işareti yapan Mısır'da 20 kadar genç kızımızı içeri atan darbeci yönetimin karşısında olmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki 4 ay boyunca plan, proje, vizyon değil, sadece fitne üretecekler. Ne gerekiyorsa yapacaklar, ellerine ne geçerse kullanacaklar. Her imkanı ve her çirkinliği değerlendirmenin gayreti içinde olacaklar. İçeriden ya da dışarıdan ellerine ne geçerse fırlatacaklar" diye konuştu.
"BİZ MUHALEFET GİBİ 'VAR OLANLA' YETİNEMEYİZ"
Gençlere seslenen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Unutmayın meyve veren ağaç taşlanır. Gençler, şunu da unutmayın onların tuzağı varsa Allah'ın da bir hesabı var, milletin de bir hesabı var. Onlar her yolu ama her yolu meşru görecekler ama biz böyle değiliz. Böyle olamayız. Kaybedeceğimizi de bilsek edep ve haya gayesinden çıkamayız. Edep perdesi yırtılmış, ar damarı çatlamışsa oradan bir kazanç çıksa da bu kayıptır. Biz böyle bir şuurla hareket edecek, proje üretecek, milletimize ve ülkemize vizyon göstereceğiz. Onların üslubunu milletimizin takdir ve değerlendirmesine bırakacağız. Biz muhalefet gibi olamayız. Biz var olanla yetinemeyiz. Hem var olanı muhafaza etmek hem de daha ileri gitmek için bir an bile duraksamadan çalışmak zorundayız. 'Millet nasıl olsa bizi seviyor' derseniz muhalefetin durumuna düşersiniz. Eğer imkanım olsa 780 bin kilometre içindeki her bir hanenin kapısını çalmak, onlara misafir olmak için, çay içip hasbihal etmek isterim. Bütün yoğunluğunuza rağmen de bunu fırsat buldukça yapıyorum. Her bir arkadaşım da bunu arzulamalı ve yapmalıdır"
"BİZİM İŞİMİZ GANİMET TOPLAMAK DEĞİL, BİZ ULUBATLI HASANLAR OLACAĞIZ"
Başbakan Erdoğan, "Kardeşlerim bizim işimiz ganimet toplamak değil. Millet bizi bu makamlara ganimet için göndermedi. Bırakın fani olanın peşinde başkaları koşsun. Biz dava taşını gediğine koymanın peşinde olacağız. Biz Ulubatlı Hasan'lar olacağız. Ok, mızrak, güç ve gülle ile hepsini göğüsleyecek, milletin sancağını en yüksek burca yükseltmenin gayesinde olacağız. Ganimet peşine düşen daha en baştan kaybetmiştir. Meselesi makam olan daha şimdiden kaybetmiştir. Nasıl olsa kazanacağız' diyerek oturduğu yerden kalkmayan seçimi kazansa bile kaybetmiştir" diye konuştu.
"Ocak, Şubat, Mart ayını beklemeyeceğiz" diyen Erdoğan, "Hemen şu andan itibaren bütün AK Parti teşkilatının her bir kardeşimin sokaklara, mahallere dağılmasını istiyorum. 'Efendim bu kapıdan kovacaklar', sen hele bir git. 'Tehdit ediyorlar, saldırıyorlar, taşlıyorlar'. Sinme, korkma ve asla geri adım atma. Zafer mücadele, yürek, cesaret ister" dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Bugün bizim böyle bir millet davamız varsa bu cepheden kaçmamak için, birbirini ayağını bağlayan 'Ya istiklal ya ölüm' diye haykıran kahramanlar sayesindedir. Geri dönen, sinen sadece davayı kaybetmekle kalmaz, milletin emanetine de haksızlık eder. Bu hassas süreçte teşkilatımızın kademeleri arasında hiçbir münakaşayı hoş görmeyiz. Zaman münakaşa zamanı değil, eğer meselesi olan varsa meselesini 30 Mart akşamına kadar ertelesin. Biz her bir adayımızı kılı kırk yaran bir hassasiyetle, kuyumcu inceliğiyle çok sayıda kriteri ele alarak belirliyoruz. Bir kişinin, birkaç kişinin, bütün bir şehrin hassasiyetini gözeterek adayımızı belirliyoruz. Nefse kapılmadan yola devam edeceğiz. Küsmek, kırılmak, bozulmak bizim dava kültürümüzde asla kendisine yer bulmaz. Sadece adaylarla değil, il, ilçe ve belde başkanlarımızla tek yürek halinde çalışacağız. Bu süreç aynı zamanda bir samimiyet imtihanıdır"
"BENİ ADAY YAPMADILAR' DİYE KENARA ÇEKİLEN ÖNCE KENDİ NEFSİNİ SORGULASIN"
"Burada birkaç hassasiyetin üzerinde özellikle durmak istiyorum" diyen Başbakan Erdoğan, "Şunu özellikle dinleyelim, bunun üzerinde çok dururlar. 'Beni aday yapmadılar' diye kenara çekilen, uzak duran, mesafe koyan partimizi değil, lütfen önce kendi nefsini ve kalbini sorgulasın ki bu kardeşlerimizin içinde bir dönem belediye başkanlığı yapan, iki dönem belediye başkanlığı yapan arkadaşlarımız da var. Belediye başkanı olduğunuzda hiç böyle konuştunuz mu? Şimdi belediye başkan adayı olmadığında neden rahatsız oldunuz diye soru sorulmaz mı? Kimsenin küstüğüne, darıldığına şahit olmayacağız. Bir olarak, beraber olarak, kardeşler olarak ilerleyecek, siyaset tarihimize yeni ve anlamlı bir zaferi eklemiş olacağız" ifadelerini kullandı.
"SEÇİM SÜRECİNDE TAKİP ETTİĞİMİZ KAMPANYAYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR BELLİ BİR AŞAMAYA GELDİ"
Seçim sürecinde takip ettikleri kampanyayla ilgili çalışmaların belli bir aşamaya geldiğini anlatan Erdoğan, "Kampanyamızla ilgili takip edeceğimiz metotlarla ilgili bilgilendirmeleri sizlerle paylaşacağız. Her türlü doküman genel merkezimiz tarafından hazırlandı.
Kullanacağımız sloganların yol ve yöntemleri kademe kademe size duyuracağız. Bugün burada mahalli seçim vizyonu ile ilgili çerçeveyi sizlerle istişare etmek durumundayım. Her zaman ifade ediyorum biz millet olarak, ülke olarak, köklü bir tarih ve medeniyet mirası üzerinde bulunuyoruz. Hep vurguladım, medeniyet Medine, yani şehir kelimesinden türemiş bir kavramdır. Ahlak, sanat, siyaset, felsefe hatta dini düşünce kırdan ziyade şehirde gelişir. Şehir insanların birarada birbirlerini görerek yaşadığı birbirlerine yaban olmadıkları yerlerdir. Bizim tarihimizi şehirlerden medeniyet üretmiş tarihtir. Bizim mimari, estetik geleneklerimizi çok iyi incelemelerini rica ediyorum. Bize sadece beton bilgisi lazım değil, bize sadece asfalt bilgisi lazım değil, bize en başta medeniyet tasavvuru lazım" diye konuştu.
Erdoğan, "Bizim kadim şehirlerimiz adeta insan ruhunun yansıması, cennet hayalinin ilk üzümüdür. Şehirlerimiz insan için inşa edilmiştir. Şehir en çok da çocuklar, kadınlar, yaşlılar için tasarlanmıştır. Pencerelerden cumbalara, ağaçlara kadar her şey ruhun yansıması olarak şekillenmiştir. Şehirleri güzelleştirmeyi, bizzat ait olan o şehir tasavvurunu yeniden ihya edeceğiz. Şehirlerimizi kökten değiştirmek elbette mümkün olamaz. Önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını yapacağız. Her bir şehrimizi için 50 yıllık, hatta 100 yıllık tahayyüller belirleyeceğiz. Ecdadımız, geride muhteşem şehirler bıraktılar. Biz, bu ihtişamın ancak izlerini görebiliyoruz. Çocuklarımıza, torunlarımıza gurur duyacakları şehirleri miras bırakmak durumundayız" dedi.
"BELEDİYE BAŞKANI EV EV DOLAŞAN, ŞEHRİN EMİRİDİR"
"Öyle şehirlerimiz olsun ki şairlerimiz o şehirlerden ilham alsın, şarkılara konu olsun, ressamlara ilham kaynağı olsun" diyen Erdoğan, "Şehirlerimizin bir dili, felsefesi kültürü olsun. Oradan beslenip, şehirlerimiz dili felsefeyi kültürü oluştursun. Şehir insanı şekillendirmeye başlasın. Önümüzdeki zorluklara bakıp asla karamsar olmayacağız. 20 yıl önce İstanbul'da başlayan süreci yeni boyutlar katarak geleceğe doğru taşıyacağız. Nereden başlasak kardır. Daha önce 16 büyükşehir belediyesi vardı, şimdi 30 büyükşehir var. Bu Türkiye'nin nüfusu itibarıyla yüzde 75'dir. İşte bu Türkiye'nin gerçek anlamda değişimi olacaktır. Şehir inandıklarınızın yansımasıdır. Önümüzdeki süreçte son derece haksız bir şekilde şehirlerin mevcut durumundan dolayı bizi itham edecekler. Şehri o şehrin bütün sakinleri inşa eder. TOKİ konutlarından, kentsel dönüşümlerden bahsetmiyorum. Onları yapmaya devam edeceğiz. Asıl önemlisi uzun vade içinde estetik bir ruh inşa etmenin insanımızı tarihiyle buluşturmanın mücadelesini vermek. Eğer bu mücadeleyi başlatırsak onun sağlıklı ruh yapısını yansıtan şehirlere de kavuşturacağız. Sosyal yardımlarda, öncü belediyecilik anlayışını yürüteceğiz. Şehrin ruha, ruhun da şehre yansıyacağı belediyeciliğe önem vereceğiz. AK Parti sosyal belediyecilik anlayışını Türkiye'ye yerleştirdi. Birçok şehrimizde mevcut sorunları çözerken son derece başarılı bir şeklide geleceğin şehir tasavvurunun ilk adımını attık. Yeni projeler amaçlayacağız. Girişimci belediyecilik anlayışını daha da güçlü hale getireceğiz. Şehrin sakinlerine daha fazla ilgi duyarak, onlarla temas eden dokunan etkileyen çalışmalara bu yeni dönemde ağırlık verilmesini istiyoruz. Belediye başkanı ev ev dolaşan şehrin emiridir. Büyük adımlar atarken küçük ama önemli dokunuşları ihmal etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"GENÇLERİN TİCARİ META HALİNE GELMESİNE FIRSAT VERMEYECEĞİZ"
Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Marmara'yı ne kadar önemsiyorsak milyonlarca insanın yürüdüğü kaldırım taşlarını da o kadar önemsemek durumundayız. Şehir güvenliğine, temizliğine, estetiğine, parklara otoparklara daha fazla yoğunlaşacak, yaşlılar ve engelliler için daha fazla yatırım yapacağız. Cumartesi ve pazar günlerini artık çocuklarımıza ayıralım. Bu günlerde de yavrularımız yarış atına dönüştürülmesin, onların da tatil, dinlenme hakkı var. Toza toprağa bulaşma hakkı var. Bu haktan mahrum etmeyelim. Eğitim sistemimizde yavrularımızı devletin eğitim kurumlarında yetiştirdiğimiz kadar daha ileri imkanlarla yetiştirmenin gayreti içindeyiz. Yavrularımızın ekonomik kaynak olarak görülmesine fırsat vermeyeceğiz. Ticari meta haline gelmesine fırsat vermeyeceğiz. Her belediye başkanımız attığı her adımda bunları da düşünecek. 'Ben çocukluğumda şunları yaptım' diye masal ve hikaye kitaplarını yazabilsin bu evlatlar. 'Ben cumartesi ve pazar dershanedeydim' başka söyleyecek bir şeyi yok. İnşallah onun da adımları atılıyor. Her planda çocukları hesaba katacak, çocuklar iyi şehirlerde yaşarsa büyüdüklerinde de iyi şehirler inşa ederler. Önümüzdeki günlerde şehir tasavvurumuza, belediyecilik anlayışımıza yönelik projeyi daha detaylı anlatacağız. Belediye başkanlarımızın yol haritalarını daha da netleştireceğiz. Aramızdaki uyum ve koordinasyon yansıtılırken, çok ciddi tecrübe aktarımları gerçekleştirildi. AK Parti'nin belediyecilik birikimi hiçbir partide yoktur. Belediyecilik konusunda öncüyüz ve öncü olmaya devam edeceğiz. Seçim sürecinde bu uyumu da sürekli vurgulayacağız. Birbirimizle koordinasyon kadar hükümetle olan uyuma da dikkat edeceğiz”
21 İLİN BAŞKAN ADAYI KESİNLEŞTİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından 21 il için 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde AK Parti’nin belediye başkan adaylarını açıkladı. Açıklanan isimler arasında en dikkat çekenlerinden bir tanesi de Gaziantep Belediye Başkan Adayı olarak açıklanan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin oldu. Aralarında Kastamonu Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş’ın da bulunduğu 21 il belediye başkan adayı şöyle oluştu: Abdullah Torun (Adana), Hüsrev Kutlu (Adıyaman), Haluk Şahin Yazgı (Aksaray), Mehmet Kocatepe (Artvin), Alaaddin Yılmaz (Bolu), İrfan Dinç (Çankırı), Mustafa Sever (Mersin), Mehmet Keleş (Düzce), Mehmet Ceylan (Karabük), Ahmet Çakır (Malatya), Enver Yılmaz (Ordu), Sami Aydın (Sivas), Eyüp Eroğlu (Tokat), Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu (Trabzon), Kamil Saraçoğlu (Kütahya), Ali Bektaş (Zonguldak), Tahsin Babaş (Kastamonu), Selim Yağcı (Bilecik), Yılmaz Can (Giresun), Ahmet Hamdi Yıldırım (Şırnak) ve Fatma Şahin (Gaziantep).