Başbakan Erdoğan: Türkiye susmayacak, bizi de karıştırmak isteyecekler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mısır'daki darbeci yönetime karşı çıkan Türkiye'nin susmayacağını belirtti. Erdoğan, 'Biz şu anda Adeviyye İskenderiye'de 'Meta Nasrullah, Allahın yardımı ne zaman?' diyen kardeşlerimizin sesini duyuyoruz....

  • 603
Başbakan Erdoğan: Türkiye susmayacak, bizi de karıştırmak isteyecekler
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mısır'daki darbeci yönetime karşı çıkan Türkiye'nin susmayacağını belirtti. Erdoğan, "Biz şu anda Adeviyye İskenderiye’de ‘Meta Nasrullah, Allahın yardımı ne zaman?’ diyen kardeşlerimizin sesini duyuyoruz. Elinde Kur’an ile şehadete giden kardeşlerimizin bakışlarını biliyoruz. Bütün bunlar açık söylüyorum; yerde kalmayacaktır. Mısır'da ve dünyada Türkiye’nin Mısır ile ilgilenmesinden rahatsız olanlar var. 'Türkiye sussun, Mısır’ı görmesin, katliamı görmesin, vicdanı görmeyip sessiz kalsın' istiyorlar. Türkiye konuştukça, Türkiye tepki gösterdikçe, hakkı ve adaleti istedikçe, birileri vicdanı ile baş başa kalıyor ve bundan rahatsız oluyorlar." dedi. Erdoğan, Mısır'dan sonra belki Türkiye'nin de karıştırılmak istenileceğini belirterek, "Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Bu bölgede istikrarlı, huzurlu, kalkınmış ülke istemiyorlar. Biz bu tuzağı bozacağız. Kardeşlerim, sabırla bozacağız. Unutmayın herkesin tuzağı vardır ama en büyük tuzak, kudret ve kuvvet sahibi Allah'ın tuzağıdır." diye konuştu.

Bursa'nın Yıldırım ilçesi Mevlana Mahallesi'nde Kentsel Dönüşüm Projesi'nin başlangıç törenine katılan Başbakan Erdoğan, Mısır'daki gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye'nin susturulmak istendiğini öne süren Başbakan Erdoğan, "Dünya, Batı'ya, Körfez ülkelerine, İslam dünyasına sesleniyorum; oradaki şehitleri 'terörist' ilan edenler var. Elinde silah olmadığı halde 'ben oyumun namusunu istiyorum' diyenler var. Ama onlara 'terörist' diyenler var. Ben de diyorum ki; şuanda Mısır’da devlet terörü icra edilmektedir. Şu anda Mısır’da iki ayrı tablo var. Bir tablo Firavun’un izinden gidenler, bir tablo da Musa’nın izinden gidenler. Tarih bunu böyle anacak. Kardeşlerim bu topluluk, birbirini seven bir topluluk, bizi bölmek, parçalamak isteyenlere meydanlarda en güzel cevabı verdiniz. Bundan sonrada vereceğinizi biliyorum." şeklinde konuştu.

"BM VE AB SUSUYOR, HERKES SUSSA BİZ SUSMAYACAĞIZ"

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyelerinin hepsini aradığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "AB üyesi ülkelerin bir kısmını ben, bir çoğunu Dışişleri Bakanım aradı. İslam dünyasını arıyoruz, arayacağız. Herkes sussa biz susmayacağız. Haksızlık karşısında susan dilsiz bir şeytandır. Biz dilsiz şeytan olmayacağız. Hakkı söyleyeceğiz. Bakınız size tarihin sayfalarını açacağız. Üsküp, Saraybosna, Prizren bizim için neyse, Kahire de odur. Dedeağaç, Gümülcine, Kırcaali, İskeçe bizim için neyse, İskenderiye odur. Eğer biz Mısır’dan yüz çevirirsek, Bursa’da Osmangazi’nin huzuruna varamayız. Biz Şam’dan, Gazze’den yüz çevirirsek merhum Orhangazi’nin, Yıldırım Beyazıd’ın, Murat Hüdavendigar’ın karşısına çıkamayız. Osmangazi’nin torunları Endülüs'te mazlumlara el uzattılar. Asya’nın, Afrika’nın darda kalan ülkelerine bizim ecdadımız yardıma koştu. Kahire ile Bursa'nın, İstanbul’un tarihi aynı tarihtir. Ortak bir tarihin, ortak bir medeniyetin ortak bir mirasıdır. Nasıl Saraybosna ağladığında Bursa gözyaşı dökerse, Kahire ağladığında Bursa ağlar, Bursa incidir, Bursa hüzünlenir. Biz Osmangazi'nin, Orhangazi'nin özellikle de huzuruna vardığımızda gönül huzuru içinde olmak istiyoruz. Biz kıbleye yöneldiğimizde mesuliyetini yerine getiren bir kul hissiyatına bürünmek istiyoruz. Bizi aynaya baktığında vazifesini yerine getirmiş, tarihine, ecdadının mirasına sahip çıkmış kendi yüzünden utanmayan yansımalar görmek istiyoruz. Açık söylüyorum, BM'nin, Güvenlik Konseyi’nin şu anda aynaya bakacak yüzü kalmamıştır. İşte Mısır'daki gelişmeleri kınayamadılar bile. Sadece Arjantin bir kınamadan bahsetti. ABD kısmen. Biz BM Güvenlik Konseyi'nden çok acil kararlı bir sesin çıkmasını istiyorduk. Bazı ülkeler artık Mısır'la ilişkilerini dondurdu. Huzurunuzda Hollanda’ya, Danimarka’ya teşekkür ediyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, AB'nin aynaya bakacak yüzü kalmamıştır. Mısır’da adalet isteyen insanlara kurşun yağdırılırken susanlar vicdanları ile yüzleşemeyecek kadar o kanın içine batmıştır. Bugün Mısır’a susanlar, yarın sıra kendilerine geldiğinde konuşamayacaklar. Bugün Mısır’da demokrasinin katline seyirci kalanlar, yarın çıkıp hiç kimseye demokrasi dersi veremezler. Bugün Mısır’da darbeye 'darbe' diyemeyenler, sıra başka ülkeye geldiğinde seslerini yükseltemezler."

"TÜRKİYE'DE DE OYNAYACAKLAR, BİZ BU TUZAĞI BOZACAĞIZ"

Mısır’da oynanan oyunların başka ülkelerde de oynanmak istenileceğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Bugün Mısır ama belki yarın başka ülkeyi, belki Türkiye'yi karıştırmak isteyecekler. Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Bu bölgede istikrarlı, huzurlu, kalkınmış ülke istemiyorlar. Biz bu tuzağı bozacağız. Kardeşlerim, sabırla bozacağız. Unutmayın herkesin tuzağı vardır ama en büyük tuzak, kudret ve kuvvet sahibi Allah'ın tuzağıdır. Birbirimize inanarak, güvenerek, kardeşliğimiz pekiştirmek sureti ile oyunları alt üst edeceğiz. Bizim içimizde de fitne çıkartmaya çalışıyorlar; bunlara fırsat vermeyeceğiz. Bu tuzakları alt üst edeceğiz. Ben sizleri şu etnik yapı, şu ırkta, şu kavimden olduğunuzdan dolayı, ister Türk olun, ister Kürt olun, ister Boşnak, ister Roman olun. Ne olursanız olun, sizi Yaratan'dan ötürü seviyorum, ayırt etmeksiniz seviyorum. Çünkü biz şunu biliyoruz. Halka hizmet halka hizmettir. 2002 sonundan bugüne kadar 11 yılda Türkiye’yi nereye getirdiğimizi biliyorsunuz. Yollar, havalimanları, okullar konuşuyor, tarımda enerjide her şey konuşuyor. Bunlarla beraber artık onurlu bir Türkiye ve onurlu ülkenin evlatları var. İstikrarla Türkiye’yi çok daha güçlü bir noktaya taşıyacağız. Bir kardeşiniz olarak, başbakanınız olarak Mısır’dan, Suriye’den dualarınızı eksik etmeyin. 100 bin Suriyeli Suriye’deki diktatör zalim tarafından şehit edildi. Ülkemizde 400 bine aşkın Suriyeli kardeşimiz şuanda misafirimiz. 1 milyona aşkın Suriyeli değişik ülkelerde. Filistin, Irak, Lübnan, Afganistan’daki kardeşlerinizi dualarınızda unutmayın." şeklinde konuştu.

"KİBRİT KUTUSU İSTEMİYORUZ"

Kentsel dönüşümde yapılacak binaların da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile belediyeler tarafından sürekli denetlenmesini isteyen Erdoğan, "Buralarda yapacağımız binalar kibrit kutusu gibi binalar olmayacak. Ne olacak. Osmanlı ve Selçuklu mimarisi ile olacak. Bunlar zemin artı 5 katı geçmeyecek. Öyle gökdelenler istemiyoruz. Bursa’nın yerel mimarisine uygun düşecek. Çevre düzenlemesi ile burada oturanlar, ‘Oh be Allah'a hamd olsun, özlediğimiz evimize kavuştum' diyecek. Bunu istiyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, bunun denetimini ilgili belediye ile yürütecek. Bursa yıllarca bakımsız bırakıldı. Tarih yağmalandı, ecdat yadigarı Bursa çirkinleştirildi. Gecekondularla, çarpık, sağlıksız yapılarla şehircilik anlayışımıza uymayan planlarla bursa özünden uzaklaştırıldı. Fakat hiç umutsuz olmayacağız, böyle geldi, böyle gider demeyeceğiz. Zoru başaracağız, inşallah el birliği ile Bursa'yı yeniden kendi öz ruhu ile buluşturacağız. Bir yandan modern bir bursa inşa ederken tarihi yeniden gün yüzüne çıkartacağız. Tarihte dünyaya emsal olacak şehirler inşaa ettik, yine yaparız. Onların izinde yürüyerek, kendimize güvenerek 81 vilayetin tüm Türkiye’nin çehresini değiştireceğiz ve değiştiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan törenin son bölümünde değişik illere gerçekleştirilen canlı bağlantılarla yıkımları gerçekleştirdi. Başbakan Erdoğan, Bursa Mevlana Mahallesi'ndeki yıkım öncesinde ise şunları söyledi: "Mısır’ı, Suriye, Irak’ı, Afganistan, Libya'yı unutmuyoruz."