Başbakan Erdoğan: Gezi Parkı ile ilgili mesaj alınmıştır
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı ile ilgili mesajın alındığını belirterek, göstericilere burayı terk etme çağrısını yineledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı ile ilgili mesajın alındığını belirterek, göstericilere burayı terk etme çağrısını yineledi. Erdoğan, "Gençler, bakın artık burada duracağınız kadar durdunuz, mesajlarınızı verdiniz. Eğer sizin mesajınız Taksim Gezi Parkı'ysa bununla ilgili o mesaj alınmıştır ve değerlendirmesi yapılmıştır." dedi.
Topçu Kışlası ile ilgili olarak da yargı kararını bekleyeceklerini maşrereh Erdoğan, "Bu mahkeme ne karar verir bilmiyorum, bundan sonra bölge idare mahkemesi var, eğer olumsuz gelirse karar, bölge idare mahkemesinden de olumsuz gelirse Danıştay var. Bütün bu süreci takip edeceğiz, nihai karar verildiği andan itibaren eğer bu karar olumsuzsa biz ona uyarız, olumluysa da tekrar masaya yatırırız, onu da söyledim kendilerine, o zamanda bir halk oylamasına İstanbul'da gideriz." diye konuştu.
BÜLENT ERSOY'UN MESAJINI HATIRLATTI
Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Türkiye'nin sesi çok çıkanın değil, demokrasinin hukukun egemen olduğu bir ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, "Medya yoluyla sosyal medya yoluyla provokasyonlar yoluyla kusura bakmasınlar avuçlarını yalarlar. Kimin ne hesabı varsa buyursun. 8 ay sonra seçim var, orada hesabı görür. Bu sabah televizyon kanalında Bülent Ersoy'u dinledim. Bir oturumda bir hitabı var çok enterasan. 'Seçimle gelen seçimle gider' dedi. 'Sandıkta hesabını sorun' dedi. 'Ama bu tür şiddetlere yeltenmeyin' dedi. Şimdi aklı selimin yolu bir. Gelenlerle oturup konuştuğumuz zaman bu yönde bir şey söyleyemiyorlar. Vaka neyse o. 'Ama ben imtiyazlıyım ben seçkinim, bu ülkenin sahibi benim, benim oyumla çobanın oyu bir mi? Seçim tanımam, referandum tanımam, plebisit tanımam, hukuk tanımam' diyen varsa onlar da kusura bakmasın. Şimdi anamuhalefet ve diğerleri hemen başladılar. Hayır halk oylaması ile olmaz demeye başladılar. Hani halka inanıyor güveniyordunuz. Niye inanıyorsun? Yargıya inanmazsın halkın vereceği karara inanmazsın. Ya neye inanırsın? Herhalde sonunda bizim vereceğimiz karar inanacaklar başka çare yok." dedi.
"AH KARŞIMIZDA GÜÇLÜ MUHALEFET OLSA"
Türkiye'de müdahale döneminin, çete ve cunta döneminin artık kapandığını söyleyen Erdoğan, "Sokağa çıkarak yakıp yıkarak birilerini müdahaleyi çağırarak bize darağacını göstererek hiç kimse siyaset yapmasın." dedi. Muhalefette büyük bir tıkanma yaşandığını bildiklerini belirten Erdoğan, "Ah karşımızda şöyle güçlü bir muhalefet olsa ne kadar güzel olurdu! Bu ülke demokrasinin inanın lezzetini çok daha iyi tadardı. Ama yok mevcut yönetimi ile CHP ortaya tatmin edici muhalefet koyamadı. Meclis'te muhalefet edemeyen, muhalefet görevini yerine getiremeyen CHP, sokak sokak direniş çağrısı yaparak milleti sokağa dökerek sokaktaki militanın arkasına saklanarak görevini ifa ettiğini zannediyor. Şu son olaylar bir milletvekili utanmaz mı ya eylem yapanlara gidiyor para dağıtıyor. Bunlar ne dilenci mi onlar ya? Sadaka mı dağıtıyorsun, ne yapıyorsun? Ne hal bu? Al birini vur öbürüne. Birbirlerinden farkları yok. Son olaylar CHP'nin ne kadar tehlikeli politika izlediğini göstermiştir. Türkiye'ye zarar veren siyasetten fayda veren siyasete terfi etmelidir." diye konuştu.
AK PARTİ MİTİNGLERİ ARTIK SEÇİM KAMPANYASIDIR
Yarın 17.00'de Sincan'da ardından İstanbul'da Kazlıçeşme'de mitinglerini yapacaklarını hatırlatan Erdoğan, "Bu bilesiniz ki artık Taksim'e alternatif mitingler olmaktan çıkmıştır. Bu olay artık Mart 2014 seçimlerinin bir kampanyasıdır. Hem Ankara'da hem İstanbul'da halkımızı bu mitinglere bekliyoruz. Biz göstericilerin karşısına sayısal olarak çıkmak niyetinde değiliz. Biz 14 yıl önce sessiz yığınların sesiyiz, biz kimsesizlerin kimsesiyiz demiştik. Ve biz bu gösterilerden bu vandallıktan, bu hukuksuzluktan rahatsız olduğunu göstermek amacıyla aynı zamanda meydanlara çıkıyoruz. Taksim'de bir avuç vandalı Türkiye manzarası gibi sunanlara 'Türkiye orada değil, işte burada' demek maksadıyla meydanlara çıkıyoruz." ifadelerini kullandı.
MESAJ ALINMIŞTIR
Başbakan Erdoğan, ardından göstericilere de şu çağrıları yaptı: "Buradan gerek Taksim Gezi Parkı'na, bakın artık meydan demiyorum, oradaki gerçekten derdi çevre olana, samimi olanlara sesleniyorum. Orada duranların da niye durmuş olduklarını anlamış değilim, onu söyleyeyim. Akşam gelenlere de izah ettim. Ortada başlamış bir inşaat mı var. Bunların hiçbiri yok. E niye orada gelip de niye öyle durmak? Şimdi akşam gerek Hüseyin bey gerek sanatçılar da kendileri de açıklamalarını yaptı ben buradan tekrar açıklıyorum. Diyorum ki gençler, bakın artık burada duracağınız kadar durdunuz, mesajlarınızı verdiniz. Eğer sizin mesajlarınız Taksim Gezi Parkı'ysa bununla ilgili o mesaj alınmıştır ve değerlendirmesi yapılmıştır. Şimdi cevabımı veriyorum. Mesajı alıp sandığa koyanlardan değilim, anında cevabını veriyorum. Diyorum ki şuanda bir yargı kararı var mı? Var. Dolayısıyla biz yargı kararını bekleyeceğiz, yargı sürecini takip edeceğiz. Mahkeme ne karar verir bilemiyorum. Bundan sonra bölge idare mahkemesi var olumsuz gelirse karar. Sonra da Danıştay var. Bütün bu süreci takip edeceğiz. Nihai karar verildiği andan itibaren eğer bu karar olumsuzsa biz ona uyarız. olumluysa tekrar masaya yatırırız o zamanda bir halk oylamasına İstanbul'da gideriz. Kim yapacak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapacak. Bu dünyanın her yerinde yapılıyor."
SİYASETÇİ SOSYOLOJİ BİLMEZ Mİ?
Muhalefetin halk oylamasına da karşı çıktığını söyleyen Erdoğan, "Akşam gelenlerin içinden bazıları onlar da aynı kafada bir kaç tanesi. Geneli çok memnun kaldı, beğendiler. Ama bir tanesi çıktı aşırı sendikacılardan bir tanesi orada hakikaten bizi de çok ciddi manada rahatsız etti. 'Bu sadece mimari bir mesele değildir sosyolojik bir meseledir.' Ne demek sosyolojik mesele? Siyasetçinin sosyolojiyi bilmemesi gibi bir şey olabilir mi? Siyasetçinin bütün işi sosyolojidir, psikolojidir. Eğer biz bu toplumun sosyolojik analizlerini yapamıyorsak, psikolojik analizlerini yapamıyorsak zaten buralara gelemezdik.Ve çok daha enteresanı biz Taksim projesiyle ilgili sunumlarımızı ne zaman yaptık? 2011 seçimleri öncesinde yaptık. Burada ne vardı Topçu Kışlası vardı. Diyorlar ki, kışla ifadesinden biz rahatsızız. Burası Topçu Kışlası olarak anılmayacak şehir şehir müzesi olacak. AKM'nin yerine de ev bir opera binası yapalım. Taksim meydanına bu yakışır." diye kaydetti.
Topçu Kışlası konusunda da bilgi veren Erdoğan, "100 bin metre karelik bir alanın 11 bin metrekaresine bu şehir müzesi oturuyor. Yani yüzde 10. Şu andaki mevcut ağaçların yüzde 80'i bu ağaçlar şehir müzesinin içinde yine kalacak. Diğer kısmı sökülecek onlar da şehir müzesinin çevresine dikilecek. Kamuoyu yoklamasından çıkacak netice neyse ona göre hareket ederiz. Tabi bazıları şimdi buna olumsuz baktı ama bazıları da olumlu baktı. Gençlerimize diyoruz ki Gezi Parkı'ndan çekilin, evlerinize gidin biz orada eğer hala bu illegal örgütlerden kalan olursa, kalacak olanlar olursa biz onlarla başbaşa kalalım. Gezi Parkı illegal örgütleri parkı değildir, tüm İstanbullunundur, tüm milletindir. Herkes Gezi Parkı'ndan rahatlıkla istifade etmelidir." ifadelerini kullandı.
BİR DİKTATÖR HALK OYLAMASI YAPAR MI?
Erdoğan, konuşmasını şöyle bitirdi: "Orada yaşananlar ortada. Sefalet, rezalet, garip garip pankartlar, hakaret dolu pankartlar. Akşam gelen heyetten de bir kararlılık bekliyoruz, bir destek bekliyoruz, 'gençlerimizle artık bunları görüşün, konuşun artık onlar bu adımı atsınlar bizi artık artık farklı yöntemlere sevk etmesinler' dedik ve böylece kendilerini uğurladık. Temenni ederim ki bugün artık bu iş biter adımlarımızı da emin olarak atarız, yargı sürecinin vereceği kararı bekleriz. Yargı süreci de bittikten sonra nihai olarak halk oylamasına 'evet' deniliyorsa halk oyalamasına varız, halk oylamasını yaparız. Çıkacak karara göre de adımı atarız. Başka ne diyeyim? Başka ne diyeyim Demedik bir şey bırakmadılar. Bir diktatör halk oylamasına gider mi? Bize bunu da yakıştırdılar? İnşallah temenni ederim ki bu akşam bu iş biter ve bizler Ankara ve İstanbul mitinglerini bu huzur içerisinde gerçekleştiririz. İstanbul valisinin görüşmeleri olmuş netice nedir bilemiyorum ama bu da bir adım. Biz iki gündir görüşüyoruz. Gerekli mesajları verdik mesajları aldık. İnşallah sonu hayr olur."