Başbakan Erdoğan: Batı, demokrasi testini, imtihanını kaybetti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisini, konuştuğu için eleştirenlere tepki gösterdi. Dünyada bir kişinin ölümüne rıza göstermenin tüm insanlığın ölümüne rıza göstermek gibi olduğunu belirten Erdoğan, Mısır'da yaşananlarla ilgili...

  • 589
Başbakan Erdoğan: Batı, demokrasi testini, imtihanını kaybetti
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisini, konuştuğu için eleştirenlere tepki gösterdi.

Dünyada bir kişinin ölümüne rıza göstermenin tüm insanlığın ölümüne rıza göstermek gibi olduğunu belirten Erdoğan, Mısır’da yaşananlarla ilgili sessiz kalan ülkelere ve özellikle BM Güvenlik Konseyi’ne yönelik eleştirilerine devam etti. Erdoğan, Batı’nın, demokrasi testini, imtihanını kaybettiğini söyledi.

Erdoğan, “Suriye’de 100 bini aşkın insan öldürüldü. Dünya nerde? BM Konseyi nerde? Sesi çıkmıyor. Biz konuştuğumuz zaman diyorlar ki sana mı kaldı ya? Sen niye konuşuyorsun. Ben milletim adına konuşuyorum. Çünkü bunlar benim Çayeli’ndeki vatandaşımın ne düşündüğünü bilmiyorlar. Değerli vatandaşlarım bizim rotamızı siz çizdiniz. Siz böyle söylediğiniz için biz böyle söylüyoruz. Ne yani, katil Esed’in yanında mı olacaktık. Biz onun yandaşlarının, yoldaşlarının yanında mı olacaktık.” dedi.

Rize'de temaslarına devam eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde Çayeli ilçesini ziyaret etti. Erdoğan, burada kendisini bekleyen vatandaşlarla buluştu. Başbakanlık otobüsünün üzerine çıkarak halkı selamlayan Başbakan, kısa bir konuşma yaptı. Rize ve Çayeli’ne yaptıkları hizmetlerden söz eden Erdoğan, daha sonra Suriye ve Mısır’daki gelişmelere değindi. Suriye’de yaşanan olaylar karşısında Türkiye’nin, daha başından itibaren Suriyeli kardeşlerine kucak açtığını ifade eden Erdoğan, “Çadır kentler, konteyner kentler kurduk. Şu ana kadar 2 milyar dolar harcama yaptık. 200 bin kişi o çadır kentlerde. 300 bin kişi ülkemizin değişik yerlerinde evlerde şimdi ağırlanıyor. Buna devam edeceğiz. Açık kapı politikasıyla bunu sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Mısır’da yaşananlarla ilgili sessiz kalan ülkelere ve özellikle BM Güvenlik Konseyi’ne yönelik eleştirilerine devam eden Başbakan Erdoğan, Batı’nın, demokrasi testini, imtihanını kaybettiğini söyledi. Mısır’da darbe yönetimi ile devrik lider Hüsnü Mübarek’in dayanışma halinde olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: “17 yaşında Esma kızımız, keskin nişancılar tarafından şehit ediliyor. Ve Esma’nın kardeşi Ammar, o da dün tutuklanarak içeri alınıyor. İki gün önce babası da içeri alındı. Niye, çünkü onlar oylarının namusuna sahip çıkmak istiyorlardı. Şu ana kadar binlerce aşkın Mısırlı kardeşimiz şehit edildi. 10 bini aşkın Mısırlı kardeşimiz hapislerde. Ve şimi, Mübarek’in tabi iki kulağı bir arada. Zevkten dört köşe. Niye, çünkü Sis midir nedir malum. Şimdi bunlar bir araya geldiler. Dayanışma halindeler. Ama şunu bilin. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.”

"HER FİRAVUN’UN BİR MUSA’SI VARDIR"

Başbakan Erdoğan, mazlumun ahınının yerde kalmayacağına dikkat çekerek, “Mazlumların ahı yerde kalmaz. Zalimler hiç bir zaman payidar olamaz. Friavunlar payidar oldu mu? Bir sinek bile Nemrud’un işini bitirdi. Ve firavun Musa’yı büyüttü. Sarayında. Ondan sonra Musa onun işinin bitirdi. Bilesiniz ki her Firavun’un bir Musa’sı vardır. İnşaallah bunların da Musaları yakındır, gelecektir. Hak ve halk er geç hakim olacaktır.” ifadelerini kullandı.

"SEÇİMLERDE YÜZDE 50’Yİ AŞALIM"

Yaklaşık 7 ay sonra yapılacak yerel seçimler hakkında da konuşan Erdoğan, bu seçimlerin ülke için çok önemli olduğunu dile getirdi. Erdoğan, bir vatandaşın, ‘Siz rahat olun Başbakanım’ sözü karşısında şunları kaydetti: “İnşaallah 7 ay sonra seçimlerimiz var. Bu seçimler bizim için çok çok önemli. Hem içerde. Hem dışarıda. (Vatandaş: Rahat olun Başbakanım) Rahat olacağız da ben diyorum yüzde 50 değil de daha yukarı da. Şimdi Çayeli’nde yüze 75’i bulduk. Ama ben diyorum ki niye yüzde 75 olsun? Daha yukarı. Ama sadece daha Çayeli’nde de kalmayalım. Çayeli’nin İstanbul’u da var. Ankara’sı var, İzmir’i var. Nerede Çayelili, Rizeli varsa onlara ulaşmamız lazım. Dayanışma yapacağız. Geometrik karşılığı olacak bunun. İnşaallah ele ele verip dayanışma içinde olacağız. Türkiyemizi çok daha güçlü bir konuma yükselteceğiz. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Çünkü biliyorlar ki güçlü bir Türkiye olursa, tarih yeniden ayağa kalkacak bunu görüyorlar. Öyleyse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Nasıl ki Ovit Dağı'nı deliyorsak, inşaallah önümüzdeki engelleri de böyle aşacağız. Biz Ferhat’tan ilham aldık. Ferhat gibi Şirin‘e yani milletimize ulaşacağız.”