Baltacı "Ülke gerçek anlamda yarı açık cezaevi haline getirilmiştir"
CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeni ile mesaj yayımladı.
Milletvekili Baltacı; "Bugün Cumhuriyetin ilanının 96 yıl dönümü. Cumhuriyet Bayramı her yıl 29 Ekim’de coşkuyla, kıvançla ve onurla kutlamamız gereken en büyük milli bayramımızdır.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyet kurulmuş ve halkımız Cumhuriyet yönetimiyle birlikte bağımsızlığına, özgürlüğüne ve eşitliğe kavuşmuştur. Çünkü halkımız Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Cumhuriyetin özünde var olan evrensel değerleri özümseyerek yaşam biçimine dönüştürmüş, yaklaşık bir asırdır çağdaş bir yapıda yaşamını sürdürmüştür. Çünkü Cumhuriyet ruhu, bütün etnik, dinsel, mezhepsel ayrımları reddederek, içinde bulunduğu bölgeye barışla yaklaşan, sorunlarını demokratik yöntemlerle, toplumsal mutabakat çerçevesinde çözmeyi ilke edinen ruhtur.
Yani tam da bugünün iktidarının, yok saydığı unutturmaya çalıştığı ruhtur. Türkiye’nin çağdaş kazanımlarını silmek isteyen siyasi iktidar;
-Kuruluş felsefemiz olan ‘’Yurtta barış, dünyada barış’’ anlayışını yok saymaktadır.
-Ülkemizin içinde bulunduğu bölge üzerinde oynanan emperyalizmin tuzağına çanak tutmaktadır.
-Ülkede; gericiliğe ve tekçiliğe dayalı bir yönetim anlayışı hâkim hale getirilmeye çalışılmaktadır.
-Ülkeyi tek adamın iki dudağının arasından, yazlık, kışlık ve uçan saraylarından yönetmek istemektedir.
-Tek adam önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti bir şirket, vatandaşları da müşteri gibi görülmektedir.
-Ülke denetlenemeyen, hesap vermeyen damatlardan ve CEO’lardan oluşan bakanlar tarafından yönetilmektedir.
-Cumhuriyet`in kuruluş sürecinde birlikte mücadele edenler, bugün çeşitli söylemlerle birbirine karşı kışkırtılmaya, birbirine düşman edilmeye çalışılmaktadır.
-OHAL ismen kalkmış olsa da uygulamaları kalıcılaştırılmış, bir yönetim biçimi haline getirilmiştir.
-Yeni rejimle halkın iradesini temsil eden parlamento işlevsiz hale getirilmiştir.
-Yerel seçimleri hukuki gerekçe göstermeden yenilenerek yerelin iradesini yok sayarak, demokrasiyi ayaklar altına almıştır.
-Bir sopası haline getirilen yargı eliyle binlerce insan hukuken hiçbir mantığı olmadığı halde uydurulan suçlamalarla cezalandırılmakta, ülke gerçek anlamda yarı açık cezaevi haline getirilmiştir.
-Parasız, eşit, nitelikli, erişilebilir eğitim sistemini elimizden alarak, aydınlık geleceğimizi karartmak istemektedir.
Bugün sadece siyasi bir kriz ile değil ekonomik krizle de karşı karşıyayız. Saray; harcamalarının ve yanlış ekonomik uygulamalarının sonuçlarını işçiye, emekliye, köylüye, üreticiye ağır vergiler yükleyerek, fatura etmek istemektedir. Gelir adaletsizliği ve sosyal hakların gasp edilmesiyle hane halkının yaşamını zorlaşmaktadır. Açıkladıkları ekonomik paketler 15 gün geçmeden çökmekte, sorunlar giderek artmakta, kalıcı hale dönüşmektedir. İşte bu tarihi gün bizlere görev ve sorumluklarımızı hatırlatarak ve Cumhuriyete ve evrensel değerlerine olan inancımızı yeniden tazeliyor. Bizleri tam bağımsızlıkçı, eşitlikçi, özgürlükçü, halkçı, laik, barıştan yana, kardeşçe, hukuku üstün tutan demokratik bir düzeni yeniden oluşturmak için mücadeleye çağırıyor. Bu bizim İnebolu’dan cepheye sırtında mermi taşıyan nenelerimize, cephede canlarını feda eden dedelerimize ve geleceğimiz olan çocuklarımıza karşı sorumluluğumuzdur. Bugün Cumhuriyetin anlam ve önemini çok iyi kavramak, Cumhuriyete ve Cumhuriyet değerlerine daha çok sahip çıkmak, kazanımlarını daha çok korumak zorundayız. Bizi biz yapan ortak değerlerimiz etrafında her zamankinden daha güçlü bir şekilde kenetlenmek zorundayız. Halktan yana olan, kadını, çocuğu, hayvanı, çevreyi, yaşamı savunan; onların haklarını önceliğine alan bir anlayışa ihtiyacımız var. Bugün; iktidarın açık siyasi tercihinin sonucu oluşan bu rantçı düzenin değişmesine, halkçı ekonominin kurulmasına, hukukun, adaletin temelini oluşturduğu yeni bir demokrasi anlayışının inşasına ihtiyacımız var. Özgürlük ve bağımsızlığa olan inancımız bugün de 29 Ekim 1923 günü kadar canlıdır. Bu yeni düzeni, siyaset anlayışını; Cumhuriyetin değerlerine inanan, bugün genç yaşlı, kadın erkek meydanları, salonları dolduran bizler yeniden kuracağız. Kendini millet egemenliğinin üstünde görenlerin baskılarına, zorbalıklarına asla boyun eğmeyeceğiz. Bu mücadelemizde en büyük kılavuzumuz, Cumhuriyetin temel ilkeleri ve Cumhuriyet Devrimleri olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Kurtuluş Savaşı'nın önderi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve şükranla anıyor, tüm Kastamonuluların Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum."