Bakan Selçuk'tan pes dedirten cevap!

BALTACI: “İSTİHDAM EDİLECEK İSİMLER BİRÇOK İLDE NOTER HUZURUNDA KURA USULÜYLE BELİRLENİRKEN, KASTAMONU’DA MÜLAKAT USULÜYLE TESPİT EDİLMESİNİN SEBEBİ NEDİR?”

SELÇUK: “KURA YÖNTEMİ UYGULANDIĞINDA SUÇA EĞİLİMİ OLAN VE BENZERİ YANLIŞ ÖRNEK OLUŞTURABİLECEK KİŞİLERİN DE İŞE BAŞLAMA RİSKİ BULUNUYOR.”

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’nın soru önergesini cevapladı.

Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında Kastamonu il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri’ne bağlı okullarda; bakım, onarım ve temizlik işlerinde 9 ay süre ile istihdam edilen 600 kişinin kura yoluyla belirlenmesi gerekirken, neden mülakat yöntemiyle tespit edildiğini Bakan Selçuk’tan cevaplamasını isteyen Milletvekili Hasan Baltacı ilginç bir cevapla karşılaştı.

Bakan Ziya Selçuk, suça eğilimi olan ve benzeri yanlış örnek oluşturabilecek kişilerin işe başlama riskinin bulunması nedeniyle mülakat yönteminin tercih edildiğini açıkladı.

Başvuru sahiplerinin herhangi bir siyasi kıstas gözetilmeksizin; alan bilgisi, öz bakım, muhakeme ve kavrayış açısından değerlendirildiğini belirten Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ayrıca Bakanlığın ve İŞ-KUR’un mülakat uygulaması mevzuatında görüntü alma ve ses kaydı yapılmasına yönelik hüküm bulunmadığından bu yönde bir uygulamaya gidilmediğini dile getirdi.

Bakan Ziya Selçuk, soru önergesine verdiği cevapta şu ifadeleri kullandı;
“Toplum Yararına Program (TYP) kapsamındaki görevlendirmelerde kura yönteminin uygulandığı dönemlerde personelin bir kısmının okul ortamına uyum sağlayamadığı, kurallara uymakta zorlandığı, bu nedenle görevlendirmelerin sıklıkla değiştiğinin görüldüğü, kura yöntemi uygulandığında suça eğilimi olan ve benzeri yanlış örnek oluşturabilecek kişilerin de işe başlama riskinin bulunduğu, işe başladıktan sonra bu tarz kişilerin değiştirilmesi aşamasında yaşanan zaman kaybının temizlik çalışmalarında düzensizliğe yol açtığı, bu nedenle okul yöneticilerinin öneri ve talepleri de dikkate alınarak 2017-2018 eğitim öğretim yılında olduğu gibi 2018-2019 eğitim öğretim yılında da Kastamonu Çalışma ve İş Kurumu il Müdürlüğü arasında imzalanan 07/09/2018 tarihli protokol gereğince TYP temizlik işçi alımlarının mülakat yöntemiyle yapıldığı, TYP kapsamındaki görevlendirmelere esas listenin, İŞ-KUR'a yapılan başvuruların bu kurum tarafından şartları tutanların değerlendirildiği, diğerlerinin elendiği bir incelemeden sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğüne geldiği, ekonomik yetersizlik değerlendirmesinden geçen başvuru sahiplerinin başka herhangi bir siyasi, sosyal ve benzeri kıstas gözetilmeksizin alan bilgisi, öz bakım, muhakeme ve kavrayış açısından değerlendirildiği, Mülakat uygulamasına yönelik Bakanlığın ve İŞ-KUR mevzuatında görüntü alma ve ses kayda yapılmasına yönelik hüküm bulunmadığından bu yönde bir uygulama yapılmadığı, işe alım değerlendirmelerinde okul yöneticileri hem komisyon başkanı hem de komisyon üyesi olarak görev aldığından ayrıca görüş ve öneri alınmamıştır.”

SUÇA EĞİLİMİ OLDUĞUNA VEYA YANLIŞ ÖRNEK OLUŞTURABİLECEĞİ KANAATİNE NASIL VARDINIZ?

Bakan Selçuk’un cevabının tam bir talihsizlik olduğunu belirten Milletvekili Hasan Baltacı, tek umudu evine ekmek götürmek olan binlerce işsizin “suça eğilimi var” ve “yanlış örnek oluşturabilir” gerekçesiyle mağdur edilmesinin hak gaspından başka bir anlam taşımadığını kaydetti.

İş imkânı elinden alınan Kastamonuluların suça eğilimi olduğu ve yanlış örnek oluşturabileceği kanaatine nasıl ulaşıldığının cevaplanması gerektiğini belirten Milletvekili Baltacı, “Ülkemizin birçok ilinde aynı program kapsamında istihdam edilen vatandaşlarımız kura usulüyle belirlenmiştir. O illerde suça eğilimi olan ve benzeri yanlış örnek oluşturabilecek kişilerin işe başlama riski dikkate alınmamış mıdır? Bu gözlem, kıstas sadece Kastamonu’ya mı özgüdür? Başvuru sahiplerinden hangilerinin suça eğilimi var, hangileri yanlış örnek oluşturabilir bu nasıl tespit edilmiştir? Bu kanaate ulaşmak için nasıl bir değerlendirme yapılmıştır? Hatırlanacağı gibi Kastamonu’da 600 kontenjan için 4 bine yakın vatandaşımız başvuruda bulunmuştur. Tek isteği evine ekmek götürebileceği bir işe kavuşmak olan vatandaşlarımızdan 3 bin 400’ü işe yerleştirilememiştir. 3 bin 400 vatandaşımızdan her birinin suça eğilimi mi vardır? 3 bin 400 vatandaşımızdan her biri yanlış örmek oluşturabilecek kişiler midir? Sayın bakan cevabında ayrıca mülakatta herhangi bir siyasi kıstas gözetilmediğini, başvuranların alan bilgisi, öz bakım, muhakeme ve kavrayış açısından değerlendirildiğini belirtmiştir. O halde mülakatta neden adaylara “hangi ilimizde tren yoktur?” sorusu yöneltilmiştir. O halde mülakatta neden adaylara “cumhurbaşkanımızın ismi nedir?” sorusu sorulmuştur. Bunun adı olsa olsa hak gaspıdır. Verilen cevapta minareye kılıftır. Bu cevap AKP’nin sürece müdahil olduğunun en açık ispatıdır. İstihdam edilecek isimlerin mülakatlardan önce belirlendiği iddialarını maalesef doğrulamaktadır” diye konuştu.

TYP İNSAN ONURUNA YAKIŞMIYOR, SÜREKLİ İŞÇİ KADROSU MUTLAKA VERİLMELİ

Diğer yandan Kastamonu’da işsizliğin hat safhaya ulaştığını TYP rakamlarından görmenin mümkün olduğunu belirten Milletvekili Hasan Baltacı, “seçimlerden önce TYP kapsamında belediyelere alınacak 900 kontenjan için 6 bine yakın vatandaşımız başvuruda bulunmuştur. Yine seçimler öncesi Kastamonu Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü bünyesinde istihdam edilecek 18 işçi için; 5 bin 532 başvuru alınmıştır. Özellikle insan onuruna yakışmayan çalışma biçimlerine son verilmeli, TYP kapsamında istihdam edilen personeller sürekli işçi kadrosuna geçirilmelidir. İş müracaatında bulunanların sayısı dikkate alındığında Kastamonu’da işsizliğin korkunç boyutlara ulaştığı görülmektedir. Ne yazık ki bu tablo ülke genelinde de oldukça vahimdir. Geniş tanımlı işsizlik sayısı Mart ayı itibariyle 7.5 milyona ulaşmıştır. Türkiye'nin ekonomik açıdan büyüdüğüne dair son 17 yılda açıklamalar yapılmasına karşın, refah seviyesi yerine işsizlik rakamları artmıştır, artmaya devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.