Bakan Kurum ile Milletvekili Baltacı arasında gerginlik!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2022 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan Bütçe Komisyonu, CHP Milletvekili Hasan Baltacı ile Bakan Murat Kurum arasındaki gerginliğe sahne oldu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan Bütçe Komisyonu, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum arasında çıkan sert tartışmalara sahne oldu.
Komisyonda yaptığı konuşmada, 11 Ağustos’ta Bozkurt’ta meydana gelen sel felaketi sonrası sürdürülen çalışmalara ve bölgedeki vatandaşların yaşadıkları mağduriyetlere dikkat çeken Milletvekili Baltacı, gerek sanayi sitesindeki esnafların, gerekse konutları yıkılan vatandaşların borçlandırılarak işyeri ve konut sahibi yapılmaması gerektiğini dile getirdi.
Baltacı, düzenlenen bağış kampanyasında toplanan 996 milyon lirayla afetzedelerin borçlandırılmadan işyeri ve ev sahibi yapılması çağrısını komisyonda da yineledi.
“CİDE BELEDİYESİNE GÖNDERİLMİŞ TEK BİR KURUŞ YOK”
Cide’nin afet bölgesi ilan edilmemesine değinen ve Cide’ye yapılan bu haksızlığın bir an önce telafi edilmesini isteyen Milletvekili Hasan Baltacı, “Öncelikle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın 2022 yılı bütçesi hayırlı uğurlu olsun. Bildiğiniz gibi, 11 Ağustos’ta belki Türkiye tarihinin ama kesin olarak Kastamonu tarihinin en büyük sel felaketiyle karşı karşıya geldik. Bu sel felaketiyle ilgili, nedenleri, sonuçları ve bundan sonra yapılması gerekenlerle ilgili birçok açıklama yaptık ama bunun Meclis çatısı altında derli toplu konuşulabilmesi ve sonuçlarının ortaya konulabilmesi açısından bir araştırma komisyonu kurulması önergesi vermiştik. Eğer o önergemiz AKP ve MHP oylarıyla reddedilmemiş olsaydı bugün, bu felaketle ilgili konuşmak için çok daha fazla zamanımız olurdu. Ben, bana ayrılan bu beş dakika içerisinde birkaç önemli hususu belirterek bu konuyla ilgili, acil alınması gereken önlemlerle ilgili Sayın Bakanın bilgisine sunmak istiyorum. Öncelikle, Kastamonu'daki bu felaketten dolayı tam 9 tane ilçemiz zarar gördü; Abana, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Devrekani, İnebolu, Küre ve Şenpazar ilçelerimiz büyük hasar gördü. Özellikle, 64 insanımızı kaybettiğimiz Bozkurt en büyük hasarı gören ilçelerden bir tanesi. Yalnız, bu ilçelerin 8 tanesi 'afet bölgesi' kapsamına alınırken 1 tanesi, o da Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetmiş olduğu Cide ilçesi ne yazık ki 'afet bölgesi' kapsamına alınmadı. Sel felaketi dolayısıyla Cide ilçemizin su isale hattı büyük zarar gördü ve zaten borçla devralmış olduğumuz Cide Belediyesi’nde, su isale hattını onarmak için 2 milyon lira daha masraf yapmak zorunda kaldık. Ama devletten bu 2 milyonun karşılığında, bugüne kadar Cide Belediyesine gönderilmiş tek bir kuruş yoktur. Bu haksızlığın bir an önce giderilmesini talep ediyorum” diye konuştu.
“996 MİLYON LİRA SON KURUŞUNA KADAR AFETZEDELER YARARINA KULLANILSIN”
Bozkurt ve Abana sanayi sitesi esnafları ile sel felaketinde konutları yıkılan vatandaşların borçlandırılarak işyeri ve konut sahibi yapılacak olmalarına da değinen Milletvekili Hasan Baltacı, “Bununla birlikte, acil olan birkaç husus var. Bu konularda belirsizlikler var ve yetersizlikler var. Bu belirsizlikler ve yetersizliklerin bir an önce giderilmesi lazım. Nedir bunlar? 3 tane konu var. Bir tanesi Abana ve Bozkurt Sanayi Sitesi'yle ilgili belirsizlik. Diğeri, Bozkurt'ta yapılacak olan yeni konutlarla ilgili, özellikle "Kim, bu konutlara nasıl hak sahibi olacak? Ödemeler nasıl yapılacakla ilgili bir belirsizlik. Bir diğeri: Bozkurt'ta evleri hasar görenlere yapılan yardımların yetersizliğiyle ilgili belirsizliklerin bir an önce giderilmesi gerekiyor. Neden bahsediyorum? Şimdi, vatandaş, yurttaş gelmiş Bozkurt ilçesine, orada bir ev almış. Yirmi yıl, otuz yıl çalışmış. Belki emekli ikramiyesini oraya yatırmış. Yetmemiş, belediyenin iskan verdiği yani 'Sen burada güven içerisinde, huzur içerisinde, sağlıklı bir şekilde oturabilirsin.' dediği bir evi konut kredisiyle almış. Daha sonra sel felaketiyle karşı karşıya geldiğinde bu, iskan verilen evin maalesef riskli alanda kaldığı tespit edilmiş ve devlet tarafından yıkılmış. Şimdi bu insanlara yeni konutlar yapılacak ama bizim duyduğumuz şu: Bu insanlar bir taraftan, yıkılan evlerinin yani belediyenin iskan verdiği ve sonrasında yıkılan evlerinin kredi borçlarını ödemeye devam edecekler, bir taraftan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, TOKİ'nin yapmış olduğu yeni konutların önemli bir bölümüne tekrar borçlanarak ev sahibi olacaklar. Şimdi, bu, vicdana sığan bir tutum değil. Yangın bölgesi de dâhil olmak üzere Bozkurt için Türkiye'den 996 milyon lira yani 996 trilyon yardım toplandı. Yani devlet elini hiç cebine atmadan yani yurttaşların ödediği vergiye hiç dokunmadan aslında orada hasar gören iş yerlerini ve konutları ücretsiz yapabilecek imkânlara sahipken insanlar bir taraftan kredi ödeyecekler, bir taraftan da gidecekler, yeni konutların önemli bir bölümünü para karşılığında alacaklar. Bununla birlikte, özellikle sanayi esnafı çok dertli. Niye dertli? Çünkü iş yerlerini kaybettiler. İş yerlerini kaybettikleri için üretim yapamaz durumdalar, gelir elde edemez durumdalar. Şu anda sanayinin yapılmasıyla ilgili belirsizlikler devam ediyor. 'Projesi nasıl olacak, hak sahiplerinin ödeme koşulları nasıl olacak?' Bu sorular cevap bekliyor. Sanayi esnafı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ve ilgili kurumlardan bir an önce açıklama bekliyor. Sayın Bakan, bizim talebimiz bu 996 trilyonun son kuruşuna kadar bu sel felaketinde zarar gören insanlarımızın yararına kullanılmasıdır. Evleri hasar görenlere 50 bin lira yardım yapıldı ve denildi ki: 'Siz bu 50 bin lirayla hem evinizi onarın, hem de eşyalarınızı yeniden alın.' Ama inşaat maliyetlerinin bugünkü fiyatları dikkate alındığında 50 bin lirayla insanların evlerini onarması mümkün değil. Evlerini onarsa eşyalarını yenilemesi imkânsız. Bugün eşya yardımı yapılmayan birçok insan var. Ve şunu öğrendim, üzülerek söylüyorum eşya yardımının devlet tarafından değil, hayırseverler tarafından yapıldığını ve geldikçe mağdur olanlara ulaştırılacağı söyleniyor. Evet hayırseverler başımızın tacı ama bu ülkede bir devlet olduğunu Bozkurtlular hissetmeliler. Eşya yardımı bizzat devlet tarafından yapılmalıdır.” diye konuştu.
"SANAYİ SİTELERİ YÜZDE 25 İLERLEMİŞ DURUMDA"
Baltacı’nın bu açıklamaları üzerine söz alan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Sayın Hasan Baltacı Vekilimiz, Kastamonu Abana ve Bozkurt ilçelerinde sanayi siteleriyle ilgili 'Hiçbir işlem yapılmadı. Bütün esnaf mağdur.' dedi Sayın Vekilim, kusura bakmayın; bakın, sizin dünyadan da Kastamonu’dan da haberiniz yok. Abana sanayi sitesi, yüzde 25 ilerlemiş durumda, dolayısıyla vatandaşlarımıza söz verdiğimiz gibi dört ay sonra da sanayi sitelerini bitirip teslim edeceğiz. İnşallah açılışını da sizlerle birlikte yaparız.” İfadelerini kullandı.
Bakan Murat Kurum’un açıklamalarını çarpıttığını, konuşmasında ‘Abana ve Bozkurt’ta hiçbir işlem yapılmadı’ gibi bir ifade kullanmadığını, tutanakların kontrol edilmesi gerektiğini dile getiren Milletvekili Hasan Baltacı, Bakan Kurum’a “Hiçbir işlem yapılmadı demedim, çarpıtmayın. Bir bakana yalan konuşmak yakışmaz diyerek” tepki gösterdi.
Bakan Murat Kurum’da Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’yı kastederek “sen yalan konuşuyorsun” ifadelerini kullanınca bir anda ortam gerildi. 15 dakika ara verilen komisyon görüşmelerinin sonunda Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz tarafından Milletvekili Hasan Baltacı’ya söz hakkı tanındı.
Bakanın kendisine değil, Abana ve Bozkurtlu afetzedelerin taleplerine tahammül edemediğini söyleyen Milletvekili Hasan Baltacı “Şimdi, yalana ‘yalan konuşuyorsunuz’ ifadesiyle karşılık vermiş olmamın temel sebebi aslında bütçe konuşmasını Sayın Bakanın germiş olmasından kaynaklı. Ben bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçesini konuşurken selden zarar gören Kastamonuluların taleplerini ilettim. Tutanaklar da burada. Konuşmamın birkaç yerinde Bozkurt ve Abana Sanayisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundum ve temel olarak şunu söyledim, dedim ki: Şu anda sanayinin yapılmasıyla ilgili belirsizlikler devam ediyor. Bir Sayın Bakan tutanakları incelemeden, konuştuğumuzu dinlemeden bize şöyle bir iddiada bulunuyor, Bozkurt ve Abana Sanayisinde hiçbir şey yapılmadığını söylediğimizi iddia ederek yalan konuştuğumuzu söylüyor. Hâlbuki ben böyle bir ifadeyi hiçbir yerde kullanmadım. İfade tutanaklarda belli. 'Belirsizlikler devam ediyor.' dedim ve sonuna kadar da arkasındayım. Tahammül gösteremediğiniz şey Sayın Bakan, Abana ve Bozkurt Sanayi Sitesindeki esnafların talepleridir. Ben onların taleplerini buraya ilettim, hiçbir şey yapmadığınızı iddia etmedim. Belirsizliklerin devam ettiğini iddia ettim. Bu üslup size yakışmamıştır. Sayın Bakanı benden özür dilemeye davet ediyorum. Özür dilediği takdirde ben de ifadelerimi geri alacağımı buradan bütün haziruna belirtmiş oluyorum.” dedi.
Tartışmalı geçen görüşmelerin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi.