Babaş, Hakkındaki İddialara Cevap Verdi

AK Parti Kastamonu Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş, son günlerde hakkında çıkan iddialara cevap verdi.

  • 691
Babaş, Hakkındaki İddialara Cevap Verdi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

TAHSİN BABAŞ, HAKKINDAKİ İDDİALARA CEVAP VERDİ 
AK PARTİ KASTAMONU BELEDİYE BAŞKAN ADAYI TAHSİN BABAŞ: 
“YERİNDE SAYANLAR, YÜRÜYENLERDEN DAHA ÇOK GÜRÜLTÜ YAPARLAR”

VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)
AK Parti Kastamonu Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş, son günlerde hakkında çıkan iddialara cevap verdi. Babaş, yerinde sayanların yürüyenlerden daha çok gürültü yaptıklarına dikkat çekti. 
Tahsin Babaş, İnönü Mahallesi’nde Yiğit Market’te düzenlenen toplantıda son günlerde hakkında çıkan iddialara açıklık getirdi. Tahsin Babaş, Türkiye’deki demokrasi anlayışının bugüne kadar badirelerle dolu birçok aşamadan geçtiğini hatırlatarak, “Ancak zamanla demokrasi anlayışının olgunlaşması ve gelişmesiyle halk bilinçlendi ve AK Parti ile birlikte halk kendi iktidarını kurdu. Böylece artık eski siyaset anlayışı da tarihe gömüldü ve Türk siyasetinde yepyeni bir dönem başladı” dedi. "Eskiden siyaset hırsla yapılıyordu, şimdi akılla yapılıyor" diyen Tahsin Babaş, eskiden dedikodu siyasetinin olduğunu fakat şimdi hizmet siyasetinin yapıldığını belirterek, “Eskiden siyasette şöyle bir anlayış vardı: “Ben söyleyeceğimi söyleyeyim de gerisini siyasi rakibim düşünsün.” Fakat bu eski siyasi alışkanlıklar, eski siyaset üslubu artık geçerliliğini yitirdi, artık halk nezdinde prim yapmıyor. Halk artık biliyor ki; “En çok gürültü yapanlar, yürüyenler değil, yerinde sayanlardır” diye konuştu.
Türkiye’deki gelişmelere rağmen hala eskiyi özleyenlerin, eskiyi devam ettirmeye çalışanların, yani “aklı evvelde kalmış” insanlar ile “aklıevvel” insanların bulunduğuna dikkat çeken Tahsin Babaş, “Bunlar, eski alışkanlıklarını devam ettirirken yeniyi unutuyor, siyasetle ticareti karıştırıyor, ticarette olduğu gibi siyasette de batıp, kaş yapayım derken göz çıkarıyor, bir de üstüne kendi ayağına kurşun sıkıyor” ifadelerini kullandı.
“MEMUR OLDUĞUM İÇİN BENİ KÜÇÜMSÜYOR”
MHP Belediye Başkan Adayı Hayati Hamzaoğlu’nun yıllarca taksicilik yaptığına işaret eden Tahsin Babaş, “Bunu asla küçümsemiyorum, ama ben vatandaşlarıma onun arabasına binmelerini tavsiye etmem. Çünkü Hayati Bey, yokuş aşağı hep vitesi boşa atıyor. Allah göstermesin bir kaza yapabilir. Bildiğiniz üzere Kastamonu Belediyesi 20 yıldır MHP’li Başkanlar ve Meclis üyelerince yönetiliyor. Hayati Bey ise son 20 yıldır MHP’de yer almadı. Bu nedenle hangi partinin adayı olduğunu zaman zaman unutuyor. Farkında olmadan bazen kendi partisinin başarısızlıklarını itiraf ediyor, kendi ayağına baltayı vuruyor. Bu şekilde kendi kendine muhalefet eden başka bir aday daha var mıdır, yoksa tek örneği Hayati Bey midir, doğrusu bilemiyorum” dedi.
“Hayati Bey, her aday gibi kendisini iyi yerlere koyuyor. Elbette ki belediye başkan adayı olmak O’nun da hakkıdır” diyen Tahsin Babaş, “Ben kendisine saygı duyuyorum. Ama aynı saygıyı kendisinden de bekliyorum. Hayati Bey, hala geçmişteki siyaset anlayışını sürdürerek başarı bekliyor. Geçmişte siyasetçiler memurların tayinini çıkarttırırdı. Kendi adamlarını iyi yerlere, kendisinden olmayanları en uzak yere sürgüne göndermek, onların günlük işleri arasında yer alırdı. Şimdi bu yüzden Hayati bey, bir memurun belediye başkanlığına talip olmasını kabul edemiyor. Benim de bir memur olmamdan dolayı belediye başkanlığına adaylığımı anlamakta güçlük çekiyor. Öyle ya, zamanında bir siyasetçinin bir telefonla sürgüne gönderdiği memurlar vardı. Şimdi kalkmış bir memur olan Tahsin Babaş, karşısına dikilmiş, seçimi de kazanmak üzere. Bunu bir türlü kabul edemediği için sinirleniyor, sinirlendikçe saldırıyor, saldırdıkça hata yapıyor, hata yaptıkça daha çok sinirleniyor” şeklinde konuştu.
“TOPÇUOĞLU’NA SAYGIDA KUSUR ETMİYORUM”
Tahsin Babaş, şunları söyledi: “Bir ‘kan emiciler, keneler’ sözü tutturmuş gidiyor. Yani Tahsin Babaş’ın arkasında bazı çıkar çevreleri varmış, bunlar yıllardır halkın sırtına yapışmış, kanını emiyormuş. Daha önce sorduk, bu kan emiciler, bu çıkar çevreleri kimlerdir diye, fakat bir türlü cevap veremedi. Şimdi aynı soruyu tekrarlıyorum, lütfen susmasın, söylesin de biz de öğrenelim. Bunlar kimlerdir? Bunlar kendisinin arkasında duran “Belediye Şirketi” gibi bir şey midir? Ben kene uzmanı değilim, kene türlerini bilmem, ama o keneleri söküp atmayı iyi bilirim. Hayati Bey bu keneleri açıklarsa biz de sayesinde öğrenmiş olacağız” dedi.
Tahsin Babaş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Ben, başka bir partiden aday olduğum halde Sayın Turhan Topçuoğlu’na saygıda kusur etmemek için özen gösteriyorum. Diğer taraftan MHP’nin adayı, hangi partinin adayı olduğunu unutuyor, kendi partisine muhalefet ediyor. Hayati Bey, memurdan aday olmaz derken, Sayın Turhan Topçuoğlu’nun ilk defa aday olduğu 1999 yılında bir memur olduğunu da unutuyor, yine baltayı taşa vuruyor”.
Hayati Hamzaoğlu’nun kendisinin memur olarak nasıl aday olabildiğini sorduğuna dikkat çeken Tahsin Babaş, şunları söyledi: “Bir müdür maaşıyla nasıl seçim kampanyası yürütebildiğimi soruyor. Diyorum ya, aklı eskilerde kalmış, partileri de karıştırıyor. Benim arkamda koskoca iktidar partisi var, hala göremiyor. Kendisine ait peynir fabrikasının şu kadar cirosu varmış, bize bunları anlatıyor. Yani kendi seçim harcamalarımı kendim yapıyorum demek istiyor. Bu arada siyasi propagandanın arasına “ticari reklam” sıkıştıran bir adayı da ilk kez görüyoruz. Benim bir memur olmam, kendisini niye bu kadar ilgilendiriyor? Memuru aşağılamak, küçümsemek kimin haddine düşmüş? Ben bir memur maaşına kanaat etmişim, çalışmışım. Hazreti Mevlana, “Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı” diyor. Benim memurluğumu bıraksın, kendi işine baksın. Hayati beyin fabrikası o kadar ciro yapıyormuş, o ciroya karşılık devlete kaç lira vergi veriyor? Benim memur maaşımla verdiğim vergi mi daha fazla, onun fabrikasının verdiği vergi mi, bunu da açıklasın, kamuoyu öğrensin. Eğer açıklayamıyorsa biz de kendisinin seçim kampanyasını kimlerin, hangi kenelerin finanse ettiğini soracağız”
“BİNLERCE PEYNİR ÜRETİCİSİ VAR”
Kendilerinin itibarını küçültmek için MHP’nin adayı Hayati Hamzaoğlu’nun umutsuzca çalıştığını vurgulayan Tahsin Babaş, şunları kaydetti: “25 yıllık belediyecilik tecrübesi olan, Turhan Topçuoğlu’nun güvenip iki müdürlük birden verdiği şahsıma yönelik söylemlerinde, belediyede onlarca mimar, mühendis, teknik personel ve idareci olduğunu belirterek benim de onlardan biri olduğumu anlatmaya çalışıyor. Yani Tahsin Babaş’ı, küçümsediği belediye personellerinin arasına koyarak küçük düşüreceğini sanıyor. Ancak herkes bilir ki yüzlerce, binlerce çalışanın olduğu bir ortamda bile mutlaka bazıları bir adım öne çıkar. Bazı personel, yaptığı kaliteli hizmetlerle dikkatleri çeker, göz doldurup takdir toplar. İşte ben de belediyedeki arkadaşlarımın arasında böyle öne çıkmış bir kişiyim. Ayrıca Hayati Bey, bizi küçük düşürmeye çalışırken farkında olmadan kendisini küçük düşürüyor. Çünkü belediyede benim gibi onlarca personel varsa, Türkiye’de kendisi gibi binlerce peynir üreticisi var. Kendisi acaba bunların arasında en iyi, en kaliteli peyniri yaptığını iddia edebiliyor mu?”
MHP adayı Hayati Hamzaoğlu’nun geçtiğimiz günlerde sarf ettiği “At binenin, kılıç kuşananındır” sözünü de eleştiren Tahsin Babaş, “Belediye personelini birer ‘at’ olarak görenler, onları kamçılayarak çalıştırabileceğini sanırlar” dedi.
“MUHALEFETTE KALIRSAN SORUNLARI ÇÖZEMEZSİN”
AK Parti iktidarının Kastamonu’yu cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarına kavuşturduğunu belirten Tahsin Babaş, şöyle devam etti: “Hükümetimizin Kastamonu’ya yaptığı Havalimanı, Ilgaz Tüneli, bölünmüş yollar gibi dev yatırımlardan sonra Sayın Başbakanımıza yönelik olarak ‘Kastamonu’ya çivi çakmadı’ demek için bir insanın ya kör ya da vicdansız olması gerekir. Sayın Başbakanımızın ve Sayın Bakanlarımızın bize verdiği destekten rahatsız olan MHP adayı, bizim için ‘Başbakanın arkasına sığınıyorlar’ demiş ve ‘Başbakan mı gelip Kastamonu’daki trafik sorununu çözecek’ diye eklemiş. Dedik ya, hangi partinin adayı olduğunu unutuyor. Sanki Kastamonu şehrini 20 yıldır yöneten kendi partisi değilmiş gibi konuşuyor, trafik sorununu 20 yılda çözemediklerini de böylece itiraf etmiş oluyor. Muhalefette kalırsan elbette ki trafik sorununu da, diğer önemli sorunları da çözemezsin. Sadece belirli bir hizmet yapabilirsin, büyük projeleri uygulamaya koyamazsın. Ayrıca bunun yanında güzel bir konuya temas etmiş. Evet, Kastamonu’nun trafik sorununu da Sayın Başbakanımız çözecek! Nasıl mı çözecek; bizim trafik sorununa çözüm olarak hazırladığımız otopark projeleri ile Doğu ve Batı Bulvarları Projesine, biz göreve geldikten sonra her türlü desteği vererek Kastamonu’daki trafik sorununu da yine Sayın Başbakanımız çözecek.”
“AK PARTİ’NİN OYLARI ARTTI”
Hayati Hamzaoğlu’nun genel siyasetle ilgili söylemlerine de eleştiri getiren Tahsin Babaş şunları kaydetti: “Hayati Bey, yerel siyaseti bitirmiş, şimdi ulusal siyasetten dem vuruyor. 17 Aralık operasyonlarını kendi işine geldiği taraftan alıp servis ediyor. Adli makamlara intikal etmiş, ancak henüz sonuçlanmamış bir konuda peşin peşin hüküm veriyor. Meğerse kendisi hem hakim olmuş, hem savcı, hem avukat, hem de infaz memuru… Kendisi yargılıyor, kendisi hüküm veriyor, kendisi infaz ediyor. Hükümetin toplum desteğini kaybettiğini iddia ederken de aynı hataya düşüyor. Sanırım bu günlerde ne gazete okuyor, ne televizyon seyrediyor. Bugün tüm anketlerde AK Parti’nin ülke genelinde oyunun arttığı belirtilirken, bunu da herkes bilirken, kendisinin gerçeklerden uzak söylemlerde bulunması, ciddiyetten de uzaklaştığı anlamına geliyor. Aslında yaptığı kendi çalıp kendi oynamaktan başka da bir şey değil”
Seçmenle iyi bir iletişim kurmanın önemine vurgu yapan Tahsin Babaş, rakipleriyle adeta savaşarak seçim kampanyası yürütmeye çalışan eski siyasetçilerin hırsla, hırçınlıkla, saldırganlıkla oy alabileceklerini sanmalarının bir yanılgı olduğunu belirtti. Babaş şunları kaydetti: “Dedikodularla, yalanlarla, bu iş olacak diye düşünenler, böyle yaparak halkı hafife almanın bedelini ağır öderler. Bu tür siyasetçiler, her geçen gün partilerinin oylarını eritip nihayet gerçeklerle yüzleşmek ve kaybetme sendromunu yaşamak zorunda kalırlar. Sevdiğim bir söz vardır; Sesini değil, sözünü yükseltmek gerekir. Bitkileri yaşatan gök gürültüsü değil, yağan yağmurlardır”.
Ayrıca Tahsin Babaş, toplantıda mahalle sakinlerinin sorularını da yanıtladı.