Zuhal Topcu, AK Parti'ye Yüklendi
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Zühal Topcu, partisinin il başkanlığı kongresine katılmak üzere Kastamonu'ya geldi.
Kastamonu'da partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Zühal Topcu, terör örgütü mensuplarının iktidarın sözde açılım politikaları ile cesaret kazandığını, bölgede polislerin, askerlerin, koruyucuların hunharca saldırıya uğrayarak şehit edildiğini, öldürülen teröristlerin heykellerinin dikildiğini, yolların kapatıldığını ancak iktidarın tüm bu olanları görmezden geldiğini öne sürdü.
Siyasi iktidarın sözde çözüm sürecini kullanarak hükümetin terör olayları kalmadığı yönünde sürekli açıklamalar yaptığına dikkat çeken Topcu, ancak Cizre'de yaşanan olayların iktidar tarafından izah edilemediğini belirterek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kontrolünün terör örgütü mensuplarının eline geçtiğini, teröristlerin kimlik kontrolü yaptığını, güvenlik güçlerinin siyasi iktidarın direktifleri doğrultusunda yaşanan olaylara müdahale edemediğini kaydetti.
'Analar ağlamasın' sözünün paravan olarak kullanıldığına dikkat çeken Topcu, 'Bu cümleyi kullanırken özellikle MHP'nin kandan beslenen bir parti olarak ifadelendirirken Doğu Anadolu'yu araç olarak kullandılar. Bunlar 'Doğu Anadolu'ya, Tunceli'ye, Diyarbakır'a gidemez' derken aslında kendilerinin kapatmaya çalıştığı bir yarayı da gözler önüne serdiler. Kendi acizliklerini MHP'ye yükleyerek kapatmaya çalıştılar. Aslında bu söylemleriyle bu iktidar kendilerinin de ne kadar aciz olduğunu göstermiştir. Tunceli dediğiniz yer özbeöz Türkmen ovasıdır. Ülkenin içler acısı hali gözler önünde. Doğu Anadolu'da devlet yok. Orada kontrolü yapan özellikle terörist gruplara o bölgeyi kimler terk etti. Oradaki devletin savcısı, polisi nasıl görev yapıyor? Kimler yol kesiyor? Paralel yapılanmayı, paralel vergilendirmeyi kimler yapıyor? Kimler birilerini dağa çıkartıp vergileri alıyor? Şu anda Doğu Anadolu'da vatandaşlar göç eder hale geldi. O bölgeler Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisindedir. AK Parti'nin terör gruplarıyla yapmış olduğu ittifakı MHP bundan önce bozduğu gibi bundan sonra da mecliste bozacaktır' dedi.
'TÜRKİYE, TERÖR ÖRGÜTÜYLE KARŞI KARŞIYA KALDI'
Türkiye'nin 12 yıldır AK Parti kadroları tarafından yönetildiğine işaret eden Prof. Dr. Topcu, '12 yıldan beri iktidarda olan bir partinin yönetme sürecine baktığımızda gerçekten bu ülkenin hiç hak etmediği bir yönetim tarzıyla karşı karşıya da olduğumuzu da söyleyebiliriz.2002 yılında iktidara gelmeden önce iktidarda bulunan siyasi iktidar hükümetini eleştirirken verdiği sözleri, 2002 yılında verdiği sözlerin hiç birini yerine getirmediğini söyleyebiliriz. Bunu sizlerde bir araştırdığınızda hemen görebilir, ne kadar doğru söylediğimizi de öğrenebilirsiniz. AK Parti iktidarı bu güne kadar verdiği hiçbir sözü yerine getirmediği gibi de bu ülkenin gerçekten ihtiyacı olan öz kaynaklarını, doğal kaynaklarını, insan kaynaklarını nasıl pervasızca harcadığına da şahitlik edebiliyoruz. Bunları da geniş kapsamda olduğunu de hepimiz biliyoruz. Dış ülkelerde ve Türkiye genelinde son günlerde de artarak yaşadığımız sıkıntılar da büyük. Eski Başbakanımız ülkemizde çok büyük tahribatlar verdi, hala da verilmeye devam ediyor. Komşularımıza da baktığımızda içler acısı yaşananları belli, bunları da artık siyasi tarihe baktığımızda hepsi yazılıyor. Irak'ın son durumu hala belirsizliğini de koruyor. Irak üç parçaya da bölünmüş vaziyette kesin sınırların çizilmesini beklemektedir. Arap baharı çerçevesinde Suriye'ye de baktığımızda içler acısı olduğunu, 200 bin vatandaşın, sivil insanın öldürüldüğünü ve şu anda da IŞİD denilen ve İslam adına da böyle cinayetler gerçekleştirdiğini belirten bir terör örgütüyle de karşı karşıya kaldık' diye konuştu.
'SURİYELİLER, BÜYÜK BİR SOSYAL PATLAMAYA ZEMİN HAZIRLAYACAK'
Suriye'deki iç karşılık nedeniyle Türkiye'ye sığınan mültecilerin durumlarının tam olarak bilinmediğini ve bu durumun mutlaka sorgulanması gerektiğini ifade eden Topcu, şunları söyledi: 'Şu anda ülkemizin karşı karşıya bulunduğu zorluklar hepimiz tarafından da bilinmektedir. Suriye'den gelen 2 milyona yakın, bu konuda da gerçek rakamlar verilmiyor ama bu sayıda mülteci ülkemizde var. Bunların nerede oldukları, ne iş yaptıkları, nasıl yaşadıklarına yönelik bilgiler de elimizde mevcut değil. Kamplarda çok az sayıda insan kalmakta. Şu anda Türkiye'nin de dört bir yanına dağılmış ve kontrolden de çıkmış durumdalar. Tabi ki ülke olarak biz gereken yardımı yapmamız gerekirken, ama bu yardım şu anda elimizde patladı. Kontrolden çıkmış gibi büyük bir sosyal patlamaya zemin hazırlayacak ülkemizde bir yapı şu anda mevcut durumda.'
'BAŞKANLIK SİSTEMİYLE DOĞU'YA ÖZERLİK GETİRİLMESİ İSTENİYOR'
'Doğu Anadolu Bölgesine özerklik sistemi getirilmek isteniyor' diyen Zühal Topcu, şunları kaydetti: 'Bu iktidar uzlaşma komisyonuna katılmadığımız ve onların kendilerinin aldıkları kararlara destek vermediğimiz için Anayasa'yı değiştiremediler, Anayasa değişikliği başka bir bahara kalmıştır. Doğu'ya özerklik sistemi getirilmek isteniyor. Bunun için de bu iktidar başkanlık sisteminin getirilmesini istiyor. 7 Haziran'da yapılacak olan seçim sürecinin AK Parti tarafından gündemi de belirlenmiştir. Bu konuda iki tane gündem var, birisi Anayasa değişikliği, diğeri de başkanlık sistemidir. Dikkat ederseniz şu andaki Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklama da bugünden belirlenmiştir. Bu gündeme göre işte çeşitli gündemler de ayarlanmaktadır. Sayın Genel Başkanımızın 2007 yılından beri vurgulamaya çalıştığı AK Parti'nin gizli gündemi de bu aslında, bu da şimdi açığa çıkmıştır. Yani Anayasa'yı değiştirerek, başkanlık sistemini de getirerek bu ülkede özellikle teröristlere ve şu anda özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde belli bir yapılanmaya da imkan tanımaktır. Şu anda da MHP'nin direnmesi ile bu gerçekleşmemiştir, bundan sonra da inşallah milletimizin teveccühü ile MHP sayesinde buna biz geçit vermeyeceğiz. AK Parti'nin bu yaptıklarına ve özellikle teröristlerin siyasi uzantısı olan parti ile meclisteki temsilcileri ile bunların istediklerini gerçekleştirmelerine de izin vermeyeceğiz. Onlara karşı bu istediklerini yapmalarına karşı büyük bir engel olarak MHP durmaktadır, onlara, ülkemizin zarar göreceği hiçbir şeye de geçit vermeyeceğiz, karşılarında dimdik duracağız.'
'İKTİDAR, SOSYAL YARDIMLARLA HALKI KENDİSİNE MUHTAÇ HALE GETİRDİ'
Türkiye'de işsizliğin arttığını ve çalışanların da emeklerinin karşılığını alamadıkları hale geldiğini vurgulayan Topcu, '10 milyon emekli açlık sınırı altında maaş alıyor. Yoksulluk sınırı 4 bin, açlık sınırı ise 2 bin TL, ama buna rağmen emekli bin TL parayı zor alıyor ve açlık sınırının da altında bir maaş alıyor, bu da emekliler için içler acısı bir durum. Buradan baktığımız zaman insanların yoksullukla imtihan edildiğin bir dönemi yaşıyoruz. 1999 yılında kurulan ve o günden beri yardıma muhtaç kişilere yardım yapan Sosyal Yardımlaşma Vakfı yardımları iktidarın yardımları gibi sunuluyor. Yapılan yardımlar devletin yardımlarıdır. İktidar devletin yardımlarını kendisinin vatandaşlara sunmuş olduğu bir lütuf gibi lanse ediyor. Kendi iktidarını sağlamlaştırmak için insanları muhtaç duruma düşürdü. İnsanları özellikle sosyal yardımlar konusunda kendisine bağlayan siyasi iktidar, sosyal yardım tehditleri ile oy avcılığını sürdürüyor' ifadelerini kullandı.
'AK PARTİ'NİN YENİ TÜRKİYE'SİNE HAYRAN KALDIK'
AK Parti'nin sürekli dillendirdiği 'Yeni Türkiye' algısının ise ne olduğunu gerçekten merak ettiklerini belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Topcu, şöyle devam etti: 'Eski Türkiye diye dillerinden düşürmedikleri Türkiye'yi bir görsünler de ona göre mukayese yapsınlar. 2002'den 2014 yılına kadar mazot fiyatları 4 kat arttı. Gübre fiyatları 9 kat arttı. Elektrik kullanım bedelleri 3 kat arttı. Fakir ile yoksul arasındaki fark 7 kat artarken zengin ile yoksul arasındaki farkı siz hesap edin. Biz geldik ucuzlattık diyorlar ama her nedense vatandaşın hesabı ile iktidarın sunduğu hesap arasında dünyalar kadar fark var. Vatandaşın alım gücüne göre değil de zengin yandaşlarının alım gücüne göre yapılan hesaplar iktidarın algı yönetimini kullanmasıdır. İnsanların alım gücü zayıflamıştır ancak iktidara göre her şey güllük gülistanlıktır. Türkiye'de günde 11 kişi trafik kazalarında hayatını kaybediyor. 2014 yılında bin 723 işçimiz iş kazalarında hayatını kaybetti. 2014 yılında 270 kadınımız şiddet yüzünden hayatını kaybetti. Uyuşturucu kullanımı ve suç oranlarında ise son 5 yılda yüzde 100'lük bir artış var. Madde bağımlılığında yüzde 45 artış gerçekleşiyor. Şimdi sormak gerekiyor; AK Parti'nin yeni Türkiye'si bu Türkiye mi? Bizim Türkiye'mizde dostluk, hoşgörü, birlik, beraberlik vardı. Hırsızlık ve yolsuzluk ayıptı. Fakat yeni Türkiye'de hırsızlık ve yolsuzluk alışkanlık hale getirildi. Yolsuzluk sıradanlaştırıldı, meşru hale getirildi. Hırsızlık ve yolsuzluk yapmayanlar ayıplanır hale geldi. Hırsızları ve yolsuzluk yapanları ortaya çıkaranlar hain olarak gösterildi. AK Parti hükümetinin yeni Türkiye'sinde küresel rekabet liginde 142 ülke arasında Türkiye 43'üncü, yargı bağımsızlığı endeksinde 142 ülke arasında 80'inci, rüşvet verme endeksinde 28 ülke arasında 19'uncu, insani gelişme endeksinde 180 ülke arasında 92'nci, basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 148'inci ve yolsuzluğun en çok yapıldığı ülkeler arasında Türkiye birinci ülke konumunda bulunuyor. Gerçekten AK Parti'nin yeni Türkiye'sine hayran kaldık'.
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)