Zimbabve'de 'Şeyh Şaban-ı Veli Mescidi' Yapılacak
Deniz Feneri Derneği Kastamonu İl Temsilcisi Halit Bitkin, Zimbabve'de Şeyh Şaban-ı Veli Mescidi yapmak için çalışmalara başladıklarını söyledi.
ZİMBABVE'DE 'ŞEYH ŞABAN-I VELİ MESCİDİ' YAPILACAK
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA) - Deniz Feneri Derneği Kastamonu İl Temsilcisi Halit Bitkin, Zimbabve'de Şeyh Şaban-ı Veli Mescidi yapmak için çalışmalara başladıklarını söyledi.
Bitkin, daha önceden Deniz Feneri Derneği'nin gönüllü temsilcisi olarak Kastamonu'da görev yaptığını belirterek, resmi olarak kendisine Kastamonu'nun İl Temsilciği görevinin verildiğini kaydetti.
Kurban Bayramı'nda Zimbabve'de de kurban kesim ve dağıtımında görev aldığını anlatan Halit Bitkin, Kastamonu'ya döndükten sonra yoksulluk ve açlıkla mücadele eden bu ülkeye ne yapabileceklerini düşündüklerini ve sonunda mescit yapmaya karar verdiklerini söyledi.
14 milyon nüfusun yaşadığını Zimbabve'ye de yaklaşak 250 bin Müslümanın yaşadığını aktaran Bitkin, 'İngilizler, 1830-1980 yılları arasında 150 yıl Zimbabve'de kalmışlar. Ülkenin iklim ve tarım yapısından dolayı sürekli burada kalacaklarmış gibi şehirler, yollar, köprüler, altyapı ve makineleşmiş tarım imarı yapmışlar. 1980 yılına kadar başkent Harare'den Londra'ya günlük iki hangar uçak kalkıyor ve buradan sebze getiriyormuş. Kırsaldaki insanların gelir durumları o zaman da kötü olsa da merkeze yaklaştıkça gelir durumlarında artış gözleniyor. 1980 yılında Başkan Mugabe, ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömüren İngilizlere karşı verdiği mücadeleyi kazanır ve 400 bin İngiliz, ülkeyi terk etmek zorunda kalır. İngilizler yerli halka tarımda ve sanayide iş öğretmemiş olduğundan kendileri de gidince makineleri kullanacak kimse kalmamış ve zamanla bu makineler hurdaya satılmış. İngilizler gittikten sonra imarı yapılan yerlerin tamiratını bile yapamamışlar. 35 yıldır ise İngilizlerin gönlü hoş olsun diye tüm batı medeniyeti ambargo uyguluyor' dedi.
Zimbabve'de yaşayan halkın, tarımsal faaliyeti yani çiftçiliği bilmediklerini açıklayan Bitkin, 'Bu sebeple topraklar kıraç vaziyette bekliyor. Çok geniş ve düzgün bir arazi yapısına sahip ülkenin toprakları çok verimli görünüyor. Ancak su konusunda bu verimlilik 60 metre yeraltında görünüyor. Yüzey suyu bizim gittiğimiz bölgelerde görünmüyor ancak 60 metre civarından yeraltı suyunun çıkartılabildiği da yapılan sondajlarla ortaya çıkıyor' diye konuştu.
Ülkede Hıristiyanlık propagandasının yoğunlukta yapıldığına dikkat çeken Halit Bitkin, 'Kurban Bayramı organizasyonunda Deniz Feneri ile ülkemizden diğer yardım kuruluşlarından da temsilciler vardı. Deniz Feneri olarak burada 55 büyükbaş kurban kestik ve 29 kurbanı daha önce hiç kurban kesimine şahitlik etmemiş Müslümanların yaşadığı bölgelerde kestik. İnsanlar gerçekten çok yoksul. Yoksulluk adına her şeyin var olduğu Müslümanlarla Kurban Bayramı'nda beraber olduk. Özellikle bizlerden mescit ve su kuyusu talepleri var. Türkiye dışında başka ülkelerden yardım kuruluşlarını göremedik ve olmadığını söylediler. Ülkemize, devletimize ve yardım yapanlara üzeri ot altı toprak olan mescitlerde dua ettiler. Zimbabve, Afrika kıtasının okur-yazarlık bakımından en ileri ülkesiymiş. Bununla övündükleri gibi birde dünyanın en özgür ülkesi olduklarını iddia ediyorlar. Yaklaşık her 20 kilometre bir okul var. İnsanlar fakir de olsalar okula büyük önem veriyorlar' şeklinde konuştu.
Zimbabve'de tarım ve sanayinin olmadığından dolayı her şeyin çok pahalı olduğunu anlatan Bitkin, 'İnsanların evleri kerpiç olarak bildiğimiz elde yapılan tuğladan yuvarlak tek odalı yerler olup çatısı ottan kapatılmış binalardır. Elektrik bulunmamakta su ise çok uzaklardan insan gücü ile taşınmaktadır. Bazı bölgelerde ortak mutfak olarak kullanılan evler vardır. Hıristiyan ve Müslümanlar arasında problem yok. Müslümanların mescitleri ise üzeri ottan etrafı ise açık alanlar olup tabanı ise sıkıştırılmış topraktır. Medine-i Münevvere'deki Efendimizin ilk mescidi gibi mescit hepsi de. Zimbabve Müslümanları için süreli ve kalıcı çözümler üretilerek destek olmalıyız. Sağlık tesisleri, okul, su kuyuları, mescit ve düzenli beslenmek için en önemlisi de tarımsal faaliyetlerin nasıl yapılabileceği anlatılmalı ve verimli toprakları sayesinde ülkede gıda yetersizliğine ve düzensiz beslenmeye son verilmelidir' ifadelerini kullandı.
Yaptıkları tespitler sonucunda Kurban Bayramı'ndan sonra Kastamonu'ya geldiklerini ve Zimbabve için ne yapabilecekleri üzerine araştırmalar yaptıklarını vurgulayan Deniz Feneri Derneği Kastamonu İl Temsilcisi Halit Bitkin, şunları söyledi:
'Bölgeye mescit, abdesthane, lavabo, su kuyusu ve hayvanların su ihtiyacı için oluk yapılmasına karar verdik. Yapılacak yer olarak da 180 Müslüman ailenin yaşadığı 10 bin kişinin ikamet ettiği Dzumbuna bölgesini tercih ettik. Ardından maliyet konusunda çalışmalarımız oldu ve her bir malzemenin birim fiyatlarını çıkarttık. İstanbul ve Kastamonu İl Dernekler Müdürlüğümüze gerekli evraklar verildi. Ülkemiz ve Zimbabve'deki yasal dernekler vasıtasıyla işlemler yürütülecektir. Yardım yapanlara karşılığında makbuz ibraz edilecek ve iş bitiminde yapılanlar bağışçılarımızla ve halkımızla paylaşılacaktır. Elde yapılıp güneşte pişirilen kerpiç ile yapılabilecek olan ve ilimizin manevi mimarlarından olan Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin isminin verileceği bu projeyi yapma girişimine başladık. İlimizden uçakla 17.5 saat uzaklıkta olan Zimbabve'de ilimizin bu manevi şahsiyetinin adını yaşatabilmek için dua ediyoruz ki inşallah bizlere nasip olacak. Bu projenin önümüzdeki Kurban Bayramı'nda açılışını yapmayı ümit ediyoruz.'
Bitkin, şöyle devam etti: 'Benim de bu mescitte bir kerpicim olsun diyen insanımızın maddi manevi desteğine talibiz. Ayrıca derneğimizden halen ihtiyaçları belirlenen ailelerimize destek verilmesi devam etmektedir. Deniz Feneri Derneği ile görüştük. Giyim mağazamızın hava şartları uygun olması halinde Ocak ayında Kastamonu'ya giyim mağazası açıp bin ihtiyaç sahibini giydirmeyi hedefliyoruz. Yine bu dönem içerisinde derneğimize kayıtlı Kastamonu'da 200 ailemize gıda yardımında bulunacağız. Bağışçılarımızın destek verdiği ölçüde bizler de ihtiyaç sahibi insanlarımızın yanlarında olmayı görev kabul ederek gönüllü olarak bu hayrı işlerinde köprü olmayı sürdürmeye devam edeceğiz.'
Zimbabve'de yapılması planlanan ve Kastamonu'nun manevi değerlerinden Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin ismini taşıyacak mescide yardım yapmak isteyenlerin 'MESCİD' yazıp 5560'a göndermesini isteyen Bitkin, bu mesaj karşılığında 10 kerpice karşılık gelen 5 TL kadar yardımda bulunulacağını sözlerine ekledi.
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA) - Deniz Feneri Derneği Kastamonu İl Temsilcisi Halit Bitkin, Zimbabve'de Şeyh Şaban-ı Veli Mescidi yapmak için çalışmalara başladıklarını söyledi.
Bitkin, daha önceden Deniz Feneri Derneği'nin gönüllü temsilcisi olarak Kastamonu'da görev yaptığını belirterek, resmi olarak kendisine Kastamonu'nun İl Temsilciği görevinin verildiğini kaydetti.
Kurban Bayramı'nda Zimbabve'de de kurban kesim ve dağıtımında görev aldığını anlatan Halit Bitkin, Kastamonu'ya döndükten sonra yoksulluk ve açlıkla mücadele eden bu ülkeye ne yapabileceklerini düşündüklerini ve sonunda mescit yapmaya karar verdiklerini söyledi.
14 milyon nüfusun yaşadığını Zimbabve'ye de yaklaşak 250 bin Müslümanın yaşadığını aktaran Bitkin, 'İngilizler, 1830-1980 yılları arasında 150 yıl Zimbabve'de kalmışlar. Ülkenin iklim ve tarım yapısından dolayı sürekli burada kalacaklarmış gibi şehirler, yollar, köprüler, altyapı ve makineleşmiş tarım imarı yapmışlar. 1980 yılına kadar başkent Harare'den Londra'ya günlük iki hangar uçak kalkıyor ve buradan sebze getiriyormuş. Kırsaldaki insanların gelir durumları o zaman da kötü olsa da merkeze yaklaştıkça gelir durumlarında artış gözleniyor. 1980 yılında Başkan Mugabe, ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömüren İngilizlere karşı verdiği mücadeleyi kazanır ve 400 bin İngiliz, ülkeyi terk etmek zorunda kalır. İngilizler yerli halka tarımda ve sanayide iş öğretmemiş olduğundan kendileri de gidince makineleri kullanacak kimse kalmamış ve zamanla bu makineler hurdaya satılmış. İngilizler gittikten sonra imarı yapılan yerlerin tamiratını bile yapamamışlar. 35 yıldır ise İngilizlerin gönlü hoş olsun diye tüm batı medeniyeti ambargo uyguluyor' dedi.
Zimbabve'de yaşayan halkın, tarımsal faaliyeti yani çiftçiliği bilmediklerini açıklayan Bitkin, 'Bu sebeple topraklar kıraç vaziyette bekliyor. Çok geniş ve düzgün bir arazi yapısına sahip ülkenin toprakları çok verimli görünüyor. Ancak su konusunda bu verimlilik 60 metre yeraltında görünüyor. Yüzey suyu bizim gittiğimiz bölgelerde görünmüyor ancak 60 metre civarından yeraltı suyunun çıkartılabildiği da yapılan sondajlarla ortaya çıkıyor' diye konuştu.
Ülkede Hıristiyanlık propagandasının yoğunlukta yapıldığına dikkat çeken Halit Bitkin, 'Kurban Bayramı organizasyonunda Deniz Feneri ile ülkemizden diğer yardım kuruluşlarından da temsilciler vardı. Deniz Feneri olarak burada 55 büyükbaş kurban kestik ve 29 kurbanı daha önce hiç kurban kesimine şahitlik etmemiş Müslümanların yaşadığı bölgelerde kestik. İnsanlar gerçekten çok yoksul. Yoksulluk adına her şeyin var olduğu Müslümanlarla Kurban Bayramı'nda beraber olduk. Özellikle bizlerden mescit ve su kuyusu talepleri var. Türkiye dışında başka ülkelerden yardım kuruluşlarını göremedik ve olmadığını söylediler. Ülkemize, devletimize ve yardım yapanlara üzeri ot altı toprak olan mescitlerde dua ettiler. Zimbabve, Afrika kıtasının okur-yazarlık bakımından en ileri ülkesiymiş. Bununla övündükleri gibi birde dünyanın en özgür ülkesi olduklarını iddia ediyorlar. Yaklaşık her 20 kilometre bir okul var. İnsanlar fakir de olsalar okula büyük önem veriyorlar' şeklinde konuştu.
Zimbabve'de tarım ve sanayinin olmadığından dolayı her şeyin çok pahalı olduğunu anlatan Bitkin, 'İnsanların evleri kerpiç olarak bildiğimiz elde yapılan tuğladan yuvarlak tek odalı yerler olup çatısı ottan kapatılmış binalardır. Elektrik bulunmamakta su ise çok uzaklardan insan gücü ile taşınmaktadır. Bazı bölgelerde ortak mutfak olarak kullanılan evler vardır. Hıristiyan ve Müslümanlar arasında problem yok. Müslümanların mescitleri ise üzeri ottan etrafı ise açık alanlar olup tabanı ise sıkıştırılmış topraktır. Medine-i Münevvere'deki Efendimizin ilk mescidi gibi mescit hepsi de. Zimbabve Müslümanları için süreli ve kalıcı çözümler üretilerek destek olmalıyız. Sağlık tesisleri, okul, su kuyuları, mescit ve düzenli beslenmek için en önemlisi de tarımsal faaliyetlerin nasıl yapılabileceği anlatılmalı ve verimli toprakları sayesinde ülkede gıda yetersizliğine ve düzensiz beslenmeye son verilmelidir' ifadelerini kullandı.
Yaptıkları tespitler sonucunda Kurban Bayramı'ndan sonra Kastamonu'ya geldiklerini ve Zimbabve için ne yapabilecekleri üzerine araştırmalar yaptıklarını vurgulayan Deniz Feneri Derneği Kastamonu İl Temsilcisi Halit Bitkin, şunları söyledi:
'Bölgeye mescit, abdesthane, lavabo, su kuyusu ve hayvanların su ihtiyacı için oluk yapılmasına karar verdik. Yapılacak yer olarak da 180 Müslüman ailenin yaşadığı 10 bin kişinin ikamet ettiği Dzumbuna bölgesini tercih ettik. Ardından maliyet konusunda çalışmalarımız oldu ve her bir malzemenin birim fiyatlarını çıkarttık. İstanbul ve Kastamonu İl Dernekler Müdürlüğümüze gerekli evraklar verildi. Ülkemiz ve Zimbabve'deki yasal dernekler vasıtasıyla işlemler yürütülecektir. Yardım yapanlara karşılığında makbuz ibraz edilecek ve iş bitiminde yapılanlar bağışçılarımızla ve halkımızla paylaşılacaktır. Elde yapılıp güneşte pişirilen kerpiç ile yapılabilecek olan ve ilimizin manevi mimarlarından olan Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin isminin verileceği bu projeyi yapma girişimine başladık. İlimizden uçakla 17.5 saat uzaklıkta olan Zimbabve'de ilimizin bu manevi şahsiyetinin adını yaşatabilmek için dua ediyoruz ki inşallah bizlere nasip olacak. Bu projenin önümüzdeki Kurban Bayramı'nda açılışını yapmayı ümit ediyoruz.'
Bitkin, şöyle devam etti: 'Benim de bu mescitte bir kerpicim olsun diyen insanımızın maddi manevi desteğine talibiz. Ayrıca derneğimizden halen ihtiyaçları belirlenen ailelerimize destek verilmesi devam etmektedir. Deniz Feneri Derneği ile görüştük. Giyim mağazamızın hava şartları uygun olması halinde Ocak ayında Kastamonu'ya giyim mağazası açıp bin ihtiyaç sahibini giydirmeyi hedefliyoruz. Yine bu dönem içerisinde derneğimize kayıtlı Kastamonu'da 200 ailemize gıda yardımında bulunacağız. Bağışçılarımızın destek verdiği ölçüde bizler de ihtiyaç sahibi insanlarımızın yanlarında olmayı görev kabul ederek gönüllü olarak bu hayrı işlerinde köprü olmayı sürdürmeye devam edeceğiz.'
Zimbabve'de yapılması planlanan ve Kastamonu'nun manevi değerlerinden Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin ismini taşıyacak mescide yardım yapmak isteyenlerin 'MESCİD' yazıp 5560'a göndermesini isteyen Bitkin, bu mesaj karşılığında 10 kerpice karşılık gelen 5 TL kadar yardımda bulunulacağını sözlerine ekledi.