Yeni model dolandırıcılık alarmı: darbe
Dolandırıcıların yeni yöntemi 'darbe' sözcüğünü kullanmak oldu.
Daha önce polis ya da MİT adını kullanarak vatandaşları kandırma yoluna giden dolandırıcılar, taktik değiştirdi. Telefonla ya da sosyal medya üzerinden vatandaşlarla temasa geçen dolandırıcılar, 'Adınız darbe soruşturmasında geçiyor' diye kandırıyor. Böylelikle, yöntem değiştiren dolandırıcılar, vatandaşlardan başta para olmak üzere çeşitli taleplerde bulunuyor.
Vatandaşların bu tür tehditleri dikkate almaması gerektiğini belirten İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Altuğ Akın, dolandırıcıların insanların yaşadığı korkuyu istismar ettiğini kaydetti. Son günlerde yaşanan olağanüstü gelişmeler nedeniyle vatandaşlarda endişe ve korkunun yaygınlaştığını aktaran Yrd. Doç. Dr. Akın, 'Haklı olarak büyük bir korku yaşandı. Bu durumla başa çıkabilmek için insanlar bir şey yapma, hamlede bulunma ihtiyacı duyarlar. Son günlerde taktik değiştiren dolandırıcılar da bu güncel durumdan yararlanıyor. Hedeflerinde ise özellikle yaşlılar var. Korku eşiği düşmüş durumda. Bu nedenle dolandırıcılık olaylarında artış yaşanıyor. Telefonla arayarak ve arka fonda telsiz sesleriyle insanların duygularında karmaşa yaratıyorlar, dolandırıcılık faaliyetlerini gerçekleştiriyorlar' dedi.
'Sosyal medya mesajlarına dikkat'
Benzer bir şekilde sosyal medya mecralarının kullanım kurallarının bilinmediğine değinen Yrd. Doç. Dr. Akın, hukuksal karşılığı olmayan metinler paylaşıldığını söyledi. Sosyal medyada bazı mesajların 'Durum çok ciddi' diye başladığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Akın, 'Sosyal medya en hızlı tepki verme aracı oldu. Ancak sosyal medya mecralarının kullanım kurallarını ve bunun hukuksal karşılığını bilmek gerekir. Sokakta hakaret edildiğinde nasıl hukuksal bir karşılığı varsa sosyal medyada da bunun karşılığının ne olduğunun bilinmesi gerekir. Vatandaşlarımızın telefon ya da sosyal medya aracılığıyla kendilerine ulaşanlara itibar etmemeleri gerekir' diye konuştu.
Vatandaşların bu tür tehditleri dikkate almaması gerektiğini belirten İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Altuğ Akın, dolandırıcıların insanların yaşadığı korkuyu istismar ettiğini kaydetti. Son günlerde yaşanan olağanüstü gelişmeler nedeniyle vatandaşlarda endişe ve korkunun yaygınlaştığını aktaran Yrd. Doç. Dr. Akın, 'Haklı olarak büyük bir korku yaşandı. Bu durumla başa çıkabilmek için insanlar bir şey yapma, hamlede bulunma ihtiyacı duyarlar. Son günlerde taktik değiştiren dolandırıcılar da bu güncel durumdan yararlanıyor. Hedeflerinde ise özellikle yaşlılar var. Korku eşiği düşmüş durumda. Bu nedenle dolandırıcılık olaylarında artış yaşanıyor. Telefonla arayarak ve arka fonda telsiz sesleriyle insanların duygularında karmaşa yaratıyorlar, dolandırıcılık faaliyetlerini gerçekleştiriyorlar' dedi.
'Sosyal medya mesajlarına dikkat'
Benzer bir şekilde sosyal medya mecralarının kullanım kurallarının bilinmediğine değinen Yrd. Doç. Dr. Akın, hukuksal karşılığı olmayan metinler paylaşıldığını söyledi. Sosyal medyada bazı mesajların 'Durum çok ciddi' diye başladığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Akın, 'Sosyal medya en hızlı tepki verme aracı oldu. Ancak sosyal medya mecralarının kullanım kurallarını ve bunun hukuksal karşılığını bilmek gerekir. Sokakta hakaret edildiğinde nasıl hukuksal bir karşılığı varsa sosyal medyada da bunun karşılığının ne olduğunun bilinmesi gerekir. Vatandaşlarımızın telefon ya da sosyal medya aracılığıyla kendilerine ulaşanlara itibar etmemeleri gerekir' diye konuştu.