Yaman: 'Başbuğ Türkeş'i Rahmetle Anıyoruz'
Kastamonu Ülkücü İşçiler Derneği Bölge Başkanı Fatih Yaman, Alpaslan Türkeş'in vefatının 17. yılı sebebiyle yaptığı açıklamada, 'Türk'ün Başbuğu Türkeş'i rahmetle anıyoruz' dedi.
ÜLKÜCÜ İŞÇİLER DERNEĞİ BÖLGE BAŞKANI FATİH YAMAN:
'TÜRK'ÜN BAŞBUĞU TÜRKEŞ'İ RAHMETLE ANIYORUZ'
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)
Kastamonu Ülkücü İşçiler Derneği Bölge Başkanı Fatih Yaman, Alpaslan Türkeş'in vefatının 17. yılı sebebiyle yaptığı açıklamada, 'Türk'ün Başbuğu Türkeş'i rahmetle anıyoruz' dedi.
Yaman, '4 Nisan 1997'de ardında gözü yaşlı Ülkücüleri yetim bırakarak Hakk'a yürüyen Türk Dünyası'nın ölümsüz lideri, Ülkücü Hareket'in banisi, Türk milliyetçiliğinin efsane, Türk siyasi tarihinin ise unutulmaz ismi cennet mekan Başbuğumuz Alpaslan Türkeş'in acısı 17 yıla rağmen aynı tazelikle kalbimizde, fikirleri mücadelesi ve şahsiyeti aynı canlılıkla önümüzdedir' diye konuştu. 'Başbuğumuz Türk-İslam aleminde milyonlarca yüreğin saygısını ve sevgisini kazanmış onun fikirlerine ve mücadelesine gösterilen hürmet ve takdir, her geçen gün daha çok artmıştır' diyen Yaman, şöyle devam etti: 'Hayatının her kademesinde, ülkesine ve milletine hizmet etmiş, yetiştirdiği yüz binlerce genci, bu kutsal mücadelenin saflarına, aşk ile iştirak ettirmiş ve bir nesle adeta ismini vermiştir. Türk-İslam ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini, sadece vicdan ve fikir boyutunda savunulan değerler olmasından daha ileri götürerek ülke ve dünya gündeminde icra imkanına zemin oluşturmuş, bu kutlu fikirleri siyasi ve sosyal zeminde geniş bir vizyonla temsil etmiştir. Gelecek seçimlerin kaygısından öte bir ufukla gelecek nesillerin inşa sancısını çekmiş, aldığı nefeste, attığı adımda bunun azminde ve idealinde olmuştur. Cenabı Allah'ın rızası yolunda, 80 yıllık bir ömrü Türk-İslam davasına vakfederek 'Bir Türk milliyetçisi nasıl olmalıdır?' sorusunun cevabını, tarihin altın sayfalarına işlemiştir. Başbuğumuzun 8 Nisan 1997'de üç milyona yakın iman erinin katılımıyla icra edilen cenaze töreninde gözlerden dökülen yaşlar, dillerden dökülen ayetler, hüzün dolu yürekler, sevda yüklü gönüller, 'Başbuğlar ölmez!' haykırışlarında yağan korkunç tipi; milyonların 'aşk' fotoğrafıdır. Bu kara sevdanın, toprakla örtülemeyeceğinin; bu irfan havzasının umutsuzlukla bütünleşemeyeceğinin ispatıdır. Başbuğumuz Alpaslan Türkeş'e, vefatının 17. yılı vesilesiyle bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ederken; ülkülerini gerçekleştirmeye bir kez daha söz veriyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun'
'TÜRK'ÜN BAŞBUĞU TÜRKEŞ'İ RAHMETLE ANIYORUZ'
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)
Kastamonu Ülkücü İşçiler Derneği Bölge Başkanı Fatih Yaman, Alpaslan Türkeş'in vefatının 17. yılı sebebiyle yaptığı açıklamada, 'Türk'ün Başbuğu Türkeş'i rahmetle anıyoruz' dedi.
Yaman, '4 Nisan 1997'de ardında gözü yaşlı Ülkücüleri yetim bırakarak Hakk'a yürüyen Türk Dünyası'nın ölümsüz lideri, Ülkücü Hareket'in banisi, Türk milliyetçiliğinin efsane, Türk siyasi tarihinin ise unutulmaz ismi cennet mekan Başbuğumuz Alpaslan Türkeş'in acısı 17 yıla rağmen aynı tazelikle kalbimizde, fikirleri mücadelesi ve şahsiyeti aynı canlılıkla önümüzdedir' diye konuştu. 'Başbuğumuz Türk-İslam aleminde milyonlarca yüreğin saygısını ve sevgisini kazanmış onun fikirlerine ve mücadelesine gösterilen hürmet ve takdir, her geçen gün daha çok artmıştır' diyen Yaman, şöyle devam etti: 'Hayatının her kademesinde, ülkesine ve milletine hizmet etmiş, yetiştirdiği yüz binlerce genci, bu kutsal mücadelenin saflarına, aşk ile iştirak ettirmiş ve bir nesle adeta ismini vermiştir. Türk-İslam ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini, sadece vicdan ve fikir boyutunda savunulan değerler olmasından daha ileri götürerek ülke ve dünya gündeminde icra imkanına zemin oluşturmuş, bu kutlu fikirleri siyasi ve sosyal zeminde geniş bir vizyonla temsil etmiştir. Gelecek seçimlerin kaygısından öte bir ufukla gelecek nesillerin inşa sancısını çekmiş, aldığı nefeste, attığı adımda bunun azminde ve idealinde olmuştur. Cenabı Allah'ın rızası yolunda, 80 yıllık bir ömrü Türk-İslam davasına vakfederek 'Bir Türk milliyetçisi nasıl olmalıdır?' sorusunun cevabını, tarihin altın sayfalarına işlemiştir. Başbuğumuzun 8 Nisan 1997'de üç milyona yakın iman erinin katılımıyla icra edilen cenaze töreninde gözlerden dökülen yaşlar, dillerden dökülen ayetler, hüzün dolu yürekler, sevda yüklü gönüller, 'Başbuğlar ölmez!' haykırışlarında yağan korkunç tipi; milyonların 'aşk' fotoğrafıdır. Bu kara sevdanın, toprakla örtülemeyeceğinin; bu irfan havzasının umutsuzlukla bütünleşemeyeceğinin ispatıdır. Başbuğumuz Alpaslan Türkeş'e, vefatının 17. yılı vesilesiyle bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ederken; ülkülerini gerçekleştirmeye bir kez daha söz veriyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun'