Üftâde Hazretleri'nin manevi atmosferinde duaya duruyorlar
Bursa'nın manevi mimarlarından Üftâde Hazretleri'nin (Mehmet Muhyiddin Efendi) türbesi Ramazan ayında da ziyaretçi akınına uğrıyor. Dünyanın dört bir tarafından ziyarete gelenler, Üftade Hazretleri'nin manevi huzurunda duaya duruyor.…
Bursa'nın manevi mimarlarından Üftde Hazretleri'nin (Mehmet Muhyiddin Efendi) türbesi Ramazan ayında da ziyaretçi akınına uğrıyor. Dünyanın dört bir tarafından ziyarete gelenler, Üftade Hazretleri'nin manevi huzurunda duaya duruyor.
Bir yıl öncesine kadar harabe halde bulunan türbe, restora edilerek yeniden ziyarete açıldı. Tarihi Bursa Surları'nın içinde yer alan türbe, gün boyu ziyaretçi akınına uğruyor. Bursa içi ve Türkiye'nin farklı illerinden olduğu kadar yurt dışından gelen insanlar Üftade Hazretlerini ziyaret etmeden ayrılmıyor. Yaşlı insanların yanı sıra gençler ve yeni evli çiftlerde küçük çocuklarını alarak türbeye geliyor ve bu büyük zatı vesile yaparak Allah'a yöneliyor.
Sakarya'dan Bursa'ya gelen ve Üftade Hazretleri'nin türbesini ziyaret eden Burhan Köse, Üftade Hazretleri anlatılamayacağını, ancak ziyaretlerle yaşanabileceğini ifade etti.
Gelini ve küçük torunu Egemen ile birlikte türbeyi ziyaret eden Zerrin Kamış ise türbeye gelerek sık sık oturup dua ettiklerini dile getirdi. Her gün türbeyi yüzlerce kişinin ziyaret ettiğini belirten Kamış, 'Gece gündüz hele Ramazan'da sürekli ziyaretçi oluyor. Yurt dışından, Almanya'dan başka ülkelerden devamlı ziyaretçileri var.' dedi.
Eşi Canan Yeğin ile Kilis'ten gelen Mustafa Yeğin, duygularını şöyle ifade etti: 'Hem Emirsultan Hazretleri'ni hem de burayı gezdik. Bu evliyalar memleketimizin koruyucuları. Devlitimiz, cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, çocuklarımıza dua ediyoruz. Herkesin buralara gelmesini tavsiye ederim. Buranın maneviyatı çok yüksek.' Canan Yeğin ise, 'Böyle zatlar yüzü suyu hürmetine devletimiz, milletimiz inşallah baki olacak. Maneviyatı çok yüksek bir yer. İnsan ziyaret etmekle doymuyor.Herkese tavsiye ediyorum, gelsinler, ziyaret etsinler. Maneviyatları yükselir, huzur bulurlar.'
Türbeye girdiğinde kendisini huzurlu hissettini belirten Eyüp Koruk da, 'Onların içine girdiğim zaman hafifliyorum, tüylerim diken diken oluyor. Onların yaşadıklarını gözümden geçirmeye çalışıyorum.' diye konuştu.
'ÜFTADE, DÜŞMÜŞ, DÜŞKÜN, ÇARESİZ'
1490 yılında doğduğu bilinen Hazreti Üftde'nin tasavvufî hayatı 10 yaşında tanıdığı Hızır Dede ile başlamış, icazetini de yine ondan almış. Şeyhinin ölümlüyle birlikte çok meşakkat ve çile çekmiş. Çocukluğunda bir süre ipekçilikle meşgul olan Üftade, daha sonra tahsile ve tasavvufi hayata yönelmiş. Güzel sesli olduğundan, zaman zaman müezzinlik de yapmıştır. 'Üftde' lakabı da buradan kalmış. Sözlük anlamı 'düşmüş, düşkün, çaresiz' demek olan Üftade mahlası Mehmet Muhyiddin Efendi tarafından ömrünün sonuna kadar hep kullanılmış. 1580 yılında vefat eden Hz. Üftde'nin türbesi, kendi adıyla anılan caminin yanında bulunuyor.
Bir yıl öncesine kadar harabe halde bulunan türbe, restora edilerek yeniden ziyarete açıldı. Tarihi Bursa Surları'nın içinde yer alan türbe, gün boyu ziyaretçi akınına uğruyor. Bursa içi ve Türkiye'nin farklı illerinden olduğu kadar yurt dışından gelen insanlar Üftade Hazretlerini ziyaret etmeden ayrılmıyor. Yaşlı insanların yanı sıra gençler ve yeni evli çiftlerde küçük çocuklarını alarak türbeye geliyor ve bu büyük zatı vesile yaparak Allah'a yöneliyor.
Sakarya'dan Bursa'ya gelen ve Üftade Hazretleri'nin türbesini ziyaret eden Burhan Köse, Üftade Hazretleri anlatılamayacağını, ancak ziyaretlerle yaşanabileceğini ifade etti.
Gelini ve küçük torunu Egemen ile birlikte türbeyi ziyaret eden Zerrin Kamış ise türbeye gelerek sık sık oturup dua ettiklerini dile getirdi. Her gün türbeyi yüzlerce kişinin ziyaret ettiğini belirten Kamış, 'Gece gündüz hele Ramazan'da sürekli ziyaretçi oluyor. Yurt dışından, Almanya'dan başka ülkelerden devamlı ziyaretçileri var.' dedi.
Eşi Canan Yeğin ile Kilis'ten gelen Mustafa Yeğin, duygularını şöyle ifade etti: 'Hem Emirsultan Hazretleri'ni hem de burayı gezdik. Bu evliyalar memleketimizin koruyucuları. Devlitimiz, cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, çocuklarımıza dua ediyoruz. Herkesin buralara gelmesini tavsiye ederim. Buranın maneviyatı çok yüksek.' Canan Yeğin ise, 'Böyle zatlar yüzü suyu hürmetine devletimiz, milletimiz inşallah baki olacak. Maneviyatı çok yüksek bir yer. İnsan ziyaret etmekle doymuyor.Herkese tavsiye ediyorum, gelsinler, ziyaret etsinler. Maneviyatları yükselir, huzur bulurlar.'
Türbeye girdiğinde kendisini huzurlu hissettini belirten Eyüp Koruk da, 'Onların içine girdiğim zaman hafifliyorum, tüylerim diken diken oluyor. Onların yaşadıklarını gözümden geçirmeye çalışıyorum.' diye konuştu.
'ÜFTADE, DÜŞMÜŞ, DÜŞKÜN, ÇARESİZ'
1490 yılında doğduğu bilinen Hazreti Üftde'nin tasavvufî hayatı 10 yaşında tanıdığı Hızır Dede ile başlamış, icazetini de yine ondan almış. Şeyhinin ölümlüyle birlikte çok meşakkat ve çile çekmiş. Çocukluğunda bir süre ipekçilikle meşgul olan Üftade, daha sonra tahsile ve tasavvufi hayata yönelmiş. Güzel sesli olduğundan, zaman zaman müezzinlik de yapmıştır. 'Üftde' lakabı da buradan kalmış. Sözlük anlamı 'düşmüş, düşkün, çaresiz' demek olan Üftade mahlası Mehmet Muhyiddin Efendi tarafından ömrünün sonuna kadar hep kullanılmış. 1580 yılında vefat eden Hz. Üftde'nin türbesi, kendi adıyla anılan caminin yanında bulunuyor.