Türkiye'de her yıl 4 bin bebek kalp hastalığı ile doğuyor

Medicana Bahçelievler Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Özkan, Türkiye'de her yıl 4 bin bebeğin kalp hastalığı ile doğduğunu belirtti.

Özkan, kalp hastalığı olan bebeklerin ameliyat zamanı hakkında yaptığı açıklamada, Kalpten kanın akciğere ya da diğer organlara gitmeme durumu olan kapak yokluları durumunda acil müdahele gerektiğini ifade etti.

Doğduktan hemen sonra yapılan bu ameliyalarda hastalara ek damar konulduğunu ya da kapakların açıldığını bildiren Özkan, 'Anjiyografik yöntemlerle de hastalara müdahale edilebiliyor. Doğduktan sonra ilk 2 hafta içinde büyük arter transpozisyonu (TGA) denilen, damarların ters çıktığı hastalık yüksek başarı ile yapılabiliyor. Damarlar tamamen normal hale getirilebiliyor.

Daha geç kalındığında alternatif ameliyatlar yapılıyor ancak başarıları daha düşük oluyor. Damarları ters ve kalbinde delik olan (TGA-ASD,VSD), kalbinde delik olup tek damarı olan (Trunkus arteriozus) daha karmaşık hastalıklarda İlk bir ayda ameliyat uygulanıyor. Geç kalınırsa başarı düşüyor çünkü akciğer, yüksek basınç altında kalıp bozuluyor.' ifadelerini kullandı

Özkan, Türkiye'de her yıl 4 bin bebeğin kalp hastalığı ile doğduğunu hatırlattı. Atriyoventriküler septal defekt denilen hastalık ASD ve VSD'nin beraber olduğu durum olduğunu anlatan Özkan, şunları kaydetti:

'Bebeğin 3-6 ayları arasında ameliyat olması gerekmektedir. Daha sonra yine yüksek akciğer basıncı ve ona bağlı kronik akciğer hastalığı gelişebiliyor. Kalpteki delik sebebiyle kilo alamayan, kalp yetmezliği ve enfeksiyon sebebiyle gelişemeyen hastalarda ise ameliyatı beklemeden yapmak gerekir. Özellikle çoklu yada büyük delik olduğunda akciğer basınç yükselmesi hızla gelişir. 6 aydan sonra ameliyat riski artar. Ilkokul çağında ise ameliyat şansı kalmayabilir. Nadiren bir yaşına kadar beklenebiliyor, delik küçükse kendiliğinden kapanabiliyor.

Bu yüzden hekimle yakın takip çok önemli. Her delik ameliyatla kapatılmak zorunda değil, anjiografik yolla da delik kapatılabiliyor. 2 yaşa kadar beklenenler ameliyatlar ise kalbin bir tarafının anne karnında oluşmadığı ya da tam gelişmediği hastalıklardır. 6 ay bir yaş arasında ilk ameliyat, iki yaşından sonra da nihai ameliyatın yapıldığı durumlardır.

Kalp tam olarak düzeltilemez ancak hayati fonksiyonlar yeterince sağlanır. Çocukluk döneminde ki kalp kapak hastalıkların da ise ameliyat zamanlaması hastalığın şiddetine göre belirlenir. Bebeklik çağında olabildiği gibi, anjiografik yöntemlerle geçici işlemler yapılabilir. Daha sonra kapak tamiri ya da değişimi uygulanabilir. Perikard (kalp zarı) ve miyokard (kalp kası) hastalıkları geç bulgu verip sinsi seyredebilir. Geçmeyen ateşli hastalıklarda ve geçmeyen halsizlik durumlarında mutlaka kardiyak incelemenin yapılması gereklidir.'

AA