Topçu Kışlası yerine 'Zafer Takı' önerisi

Gezi Parkı olaylarıyla ilgili değerlendirmelerde bulanan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Topçu Kışlası'nın harika bir kapısı olduğunu belirterek, 'Fransa'daki tarihi anıt olan Zafer Takı'na benzer bir yapı inşa edilirse hem yeşil korunur…

  • 454
TAKİP ET
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili değerlendirmelerde bulanan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Topçu Kışlası'nın harika bir kapısı olduğunu belirterek, 'Fransa'daki tarihi anıt olan Zafer Takı'na benzer bir yapı inşa edilirse hem yeşil korunur hem de Gezi Parkı için eylemcilerin duyarlılıklarının anlaşıldığı mesajı verilir. Zafer Takı'nı görebilmek için yılda binlerce turist Fransa'ya akın ediyor.' dedi.

Türkiye'nin önde gelen psikiyatristleri arasında yer alan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendirmelerde bulundu. Olayların doğayı koruma gerekçesiyle başladığını ancak güvenlik güçlerinin sert müdahalesi, çeşitli gizli servis elemanları ile devletin içerisindeki gizli yapıların devreye girmesiyle kargaşanın büyüdüğünü belirtti. Bu tip olaylarda krizin daha iyi yönetilebilmesi için daha yumuşatıcı ifadelerin kullanılması gerektiğini dile getiren Tarhan, 'Eylemcilerin savaş stratejisine girerseniz, siz de sertleşmek zorunda kalırsınız. Gerilim de onların istediği bir şey. Böyle durumlarda yöneticinin hisseden değil, düşünen beynini devreye sokması gerekir. Örneğin, 'Sizi anlamak istiyorum. Lütfen sakin olur musunuz?' gibi denilebilse, kriz daha iyi yönetilirdi. Karşı taraf bunu düşündüğünde hisler kontrol altına alınacaktı. Bu konuda çift mesajlar verildi.' diye konuştu.

Gezi Parkı olaylarında orta yolun bulunması için Fransa'daki Zafer Takı'nın örnek alınabileceğini anlatan Tarhan 'Topçu Kışlası'nın çok muhteşem bir kapısı vardı. O kapı Zafer Takı gibi Taksim Meydanı'nda yapılır ve çevresi yeşil alana bırakılır. Kışlada bir Osmanlı damgası var. Hükümet bunun için yapmak istiyor. Meydanda Osmanlı izi, geleneklerimizin mührü olsun isteniyor. Böylece hem yeşil korunur hem de Gezi Parkı için eylemcilerin duyarlılıklarının anlaşıldığını hissedilir. Zafer Takı'na çok turist geliyor. Taksim çalışmalarında yargı kararı bekleniyor ve referandumdan bahsediliyor. Fakat bunlardan önce bu konunun uzamaması gerekiyor.' ifadelerini kullandı.

'BATILILAŞMAYI BETONLAŞMA GİBİ ALGILADIK'

Türkiye'de batılılaşmanın betonlaşma gibi algılandığını belirten Tarhan sözlerine şöyle devam etti: '90 kuşağının yaygınlaşmasıyla Kuzey Avrupa'da yaşanan ahlak sorunları Türkiye'de de yaşanabilir. Bu tip ülkelerde kimseye karışılmıyor diye uyuşturucu kullanmak serbest. 'İnsan özgürdür ve kokain içip içmeme kararı ona aittir.' deniyor. Bu kuşakta özgürlük ve sınırlılık sınırı bozuluyor. Boşanma ve suç oranı yüksek. Böyle giderse 10 yıl sonra Norveç toplumunun sorguladığı şeyleri hızla satın alacağız. Toplum kendi kültürüyle modernleşir. Batılılaşmayı betonlaşma gibi algıladık.'

'ŞİMDİKİ NESLİN HEDEFİ YOK, DAHA BİREYSELLER'

Tarhan, şimdiki neslin hedefsiz olduğunu belirterek, 'Olaylarda 90 kuşağı ön plana çıktı. Önceki nesillerin bir hedefi vardı. Hangi taraftan olursa olsun, gençlerin toplum için bir şey yapma amacı vardı. Riske girme, kendini aşan ego idealleri vardı. Bu kuşakta yok öyle bir şey. Şimdi daha bireysel, daha konforuna düşkünler. Suriye'de yaşananlar için, Afrika'da aç kalan insanlar için tepki vermiyorlar, kendi konforu için yeşil için tepki veriyorlar. Benmerkezci eğilimlerin tatmin edildiği bir eğilim var.' dedi.

'BAZI DEĞERLERİN YENİDEN HAREKET GEÇİRİLMESİ LAZIM'

Bediüzzaman Said-i Nursi'nin kötü ahlakın çirkin neticeleri üzerine toplumun uyanacağını anlattığını kaydeden Tarhan, 'Toplum Gezi Parkı olaylarını konuşarak, Türkiye'deki kötü gidişi daha çok sorgulamaya başladı. Gençlik nereye gidiyor? Nasıl bir gençlik ortaya çıkarıyoruz? 'Ortam kötü. Çocuğuma sahip çıkmam gerekir.' diyen anne ve babalara bir bilinç getirdi. Bu nesil Türkiye'de yaygın olduğu zaman, yönetilemeyen bir nesil olacaktır. Gezi parkındaki gençler, bir toplumun yönetilemeyen gençleri. Bunlar kural dinlemeyen, her şeye karşı olan anarşist ruhlu bir gençlik, bunlar anca şiddet ve otorite ile bastırılabilir. Kadim kültürümüzde terk edilmiş değerler var. Bu değerlerin yeniden hayata geçirilmesi lazım. Hutbe-i Şamiye eserinde Bediüzzaman önemli tespitler yapıyor. Bunlardan yararlanılabilir.' ifadelerini kullandı.

'DEVRİMCİ ROMANTİZME SAHİP EYLEMCİLER DEVRİM GELİYOR ZANNETTİ'

Türk Tabipler Birliği'nin eylemcilere sahip çıktığını, parkın içerisine çadırlar kurup ve sağlık hizmeti verdiğini hatırlatan Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Revirlerde çalışan doktorlardan bazılarını tanıyorum. Orada çalışanlar devrimci romantizme sahip gençlerdi. Devrimci romantizmde Karl Marks, 'Şiddet yaratıcı faaliyetin sebebidir. Şiddet devrime ebelik yapacaktır.' diyor. Bu şiddet olaylarını görünce 'devrim geliyor' diyerek romantik bir heyecana kapıldılar. Türkiye'de Brezilya'daki gibi büyük yürüyüşler olacağını düşündüler. Bu sebeple de destek verdiler. Gezi parkı olayları militarize olunca ilk saflığını kaybetti.'

ZAFER TAKI NEDİR?

Zafer Takı, Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan tarihi anıttır. Charles de Gaulle Meydanın ortasında, Şanzelize Caddesi'nin batı kısmında yer almaktadır. Boyu 45, eni 22 ve yüksekliği 49 metredir. Charles de Gaulle Meydanı (ya da Place de l'Etoile), 19. yüzyıl'da Georges Eugène Haussmann tarafından çizilen 12 caddeye yol veren çok geniş ve büyük bir döner kavşağıdır.

Bakmadan Geçme