Tıp Fakültesi, En Yakın 5 Yılda Biter
Kastamonu Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, Kastamonu Tıp Fakültesi'nin açılmasının 5 yılda faaliyete geçebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Cemaloğlu, bir otelde düzenlediği basın toplantısında yapmayı planladığı projeler hakkında bilgiler verdi. Kastamonu Tıp Fakültesi'nin şu anda Bakanlar Kurulu'nda beklediğini belirten Kastamonu Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, 'Kastamonu Tıp Fakültesi'nin Bakanlar Kurulunda onaylanıp Kastamonu Üniversitesine devredilmesinden sonra yeniden işbirlikçilerle masaya oturulur. Fakat 2006 yılında bazı yanlış politikalar nedeniyle kadrolar şu anda Hacettepe Üniversitesi bünyesinde bulunuyor. Eğer, o dönemde Tıp Fakültesinin kadroları Kastamonu Üniversitesi adına alınmış olsaydı Hacettepe Üniversitesi ile işbirliğini bıraktığımızda da yeniden Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ya da başka üniversitelerle işbirliğine gidilebilirdi. Ama şu anda Kastamonu'nun alt yapısı olmadan yani öğretim üyesi olmadan Kastamonu'ya Tıp Fakültesi açmanız durumunda zaten öğretim görevliniz olmadığı için öğrenciye ders veremezsiniz' dedi.
'TIP FAKÜLTESİNE, ÖYP KAPSAMINDA KADROLAR ALACAĞIZ'
Kastamonu Tıp Fakültesi'ne Allah'ın izniyle rektör olarak atanmaları durumunda iki stratejik yol belirleyeceklerini ifade eden Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, 'Birincisi, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kadrolarını Kastamonu'dan çıkartmak. ÖYP kadrolarına Kastamonu'dan kadro verip yurtdışına gönderdiğimiz taktirde ve geçici işlerde de öğrenci eğitimi oraya vermek. Yani kadro alma görevini Kastamonu Üniversitesi'nde rektörlük makamında tutmak gerekiyor. Çünkü bu politika, daha önceden yapılmış olsaydı şu anda elimizde ortalama 150-200 civarında öğretim üyesi olurdu. Ama şu anda Tıp Fakültesi için öğretim görevlimiz yok. Çünkü öğretim görevlilerinin hepsi, Hacettepe Üniversitesine devredilmiş. Bu aşamada zaten öğretim görevlilerine de demişler ki, 'Kastamonu Üniversitesi adına seni alıyoruz ama Hacettepe Üniversitesi adına çalışacaksın' demişler. Bu yüzden de Kastamonu Üniversitesine alınan öğretim görevlileri, Hacettepe Üniversitesi'nden ayrılıp Kastamonu'ya gelmeyeceği içinde bundan sonra bizim alacağımız kadrolar ÖYP kadroları olacaktır. ÖYP kadroları, master ve doktora için merkezi üniversitelere gönderilecek, orada doktorasını yaptıktan sonra Kastamonu'ya geri gelecek' diye konuştu.
'KASTAMONU TIP FAKÜLTESİ'NİN AÇILMASI 2022 YILINI BULUR'
Kastamonu Tıp Fakültesi'nin açılmasının 2022 yılını bulabileceğini belirten Prof. Dr. Cemaloğlu, 'Ayrıca merkezi üniversitelerde kadro sorunu var fakat Anadolu üniversitelerinde kadro sorunu bulunmuyor. Yani sayın rektör bey, şu anda 160 kişiye kadro almış olabilir. Biz, aslında çok büyük bir başarı değildir. Çünkü YÖK ve Maliye Bakanlığı, üst düzeyde Anadolu üniversitelerine kadro veriyorlar zaten. Özellikle yeni kurulan üniversiteleri teşvik etmek amacıyla üst düzeyde kadro tahsisi sağlanıyor. Hatta buna rağmen Kastamonu'daki öğretim üyesi kadroları yetersiz. Çünkü öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 76'dır. Bazı verilerde 15,6'dır. Maden yeterli öğretim görevlisi aldın, öğrenci sayısı o zaman öğretim üyesi başına 40-45 olması gerekiyor. Ama 76'dır. Bu yüzden astronomik bir rakamdır. Bunun dışında üniversitede dengesiz bir dağılım var. Bazı bölümlerde çok az öğrenci varken, çok fazla öğretim görevlisi var. Çok fazla öğrenci olan yerlerde de çok az öğretim üyesi bulunuyor. Bu bağlamda da yeteri kadar insan kaynakları yönetilemiyor' şeklinde konuştu.
Cemaloğlu, şöyle konuştu: 'Kastamonu Tıp Fakültesi'nin binasının restorasyon çalışmaları tamamlansa, içerisine cihazlar alınsa yani bina, kısaca tam anlamıyla faaliyette bulunsa, öğretim görevlilerinin eğitilip Kastamonu'da göreve başlaması yaklaşık 7 yılımızı alır. Yani, Kastamonu Tıp Fakültesi'nin açılması 2022 yılını bulur'
'KASTAMONU'NUN ZARARINA OLACAK HİÇBİR İŞE İMZA ATMAM'
Kendisinin Kastamonulu olduğunu ve Kastamonu'nun zararına olacak hiçbir işe imza atmayacağını ve böyle bir işte de bulunmayacağını söyleyen Prof. Dr. Cemaloğlu, şunları söyledi: 'Tıp Fakülteleri, Sosyal Bilimler öğretmenliği ya da Fen Bilgisi öğretmenliği değil. Tıp Fakülteleri, ciddi manada çok hassastır. Hem öğretim üyesi açısından hassas bir bölümdür, hem de fiziki mekan açısından çok önemlidir. Tıp Fakülteleri, zaten başlı başına bir üniversitedir. Bir üniversite, kaynaklarının yüzde 90'ını tıp Fakültesine harcar. Fatih Üniversitesi Rektörü, düzenlediği bir basın toplantısında üniversitesinin kaynaklarının yüzde 90'ını Tıp Fakültesine aktardıklarını açıkladı. Tıp Fakülteleri, anormal bir derecede kaynak alır. Çünkü astronomik bir şekilde buralarda para harcanır. Bir örnek verecek olursak, Amerika'da bir hastanede yapılan ameliyatı Tıp Fakültesinde öğrenciler, televizyonda canlı olarak izliyorlar. Robot kalbi açıyor ve kalpteki koroner rahatsızlığı gideriyor. Öğrenci bunu görüyor. Bu olanağı Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesinde öğrenciye sunamıyor. Çünkü böyle bir hasta yok. Tıp Fakültesinde öğrencilere gösterebileceği bu hastadan hasta yok. Fakat bu tür hastaları, televizyon öğrencilerine canlı olarak başka ülkelerden veya başka hastanelerden izlettirerek görmesini sağlıyor. Bunun için müthiş bir alt yapı gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Gazi Üniversitesinde Tıp Fakültesinde bir cihaz, 3 milyon dolara satın alındı. Bu cihaz içinde gerekli mekanı da sadece 1 milyon dolara dizayn ettiler. Tıp alanında riskli olan, teknolojinin çok hızlı eskimesidir. Bugün aldığımız bir MR cihazı, 3 yıl sonra işlevini yitirmiş oluyor. Bu yüzden Kastamonu'da bir fiil öğrencilerin eğitim-öğretime katılması 7 yılı bulur. Ama daha öncede olabilir mi? Olabilir. O da şöyle olur. Değişik üniversitelerden öğretim görevlisi transfer edilebilir. Ama bu tür yapılanmalarda genellikle üniversiteler, kendi alıp tabandan yetiştirdiği ve ihtiyaca binaen yönlendirdiği öğretim görevlileri istiyor. Böyle çok daha etkili oluyor. Başka üniversitelerden öğretim görevlisi de transfer edilse Tıp Fakültesi'nin faaliyete geçmesi en az yine 5 yılımızı rahat alır. Sağlık Bakanlığı, yeni devlet hastanesini yaptıktan sonra farz edelim yaklaşık 3 yıl içerisinde de Tıp Fakültesi hastanesini iyileştirip, içerisindeki cihazların teminini sağlasa bizde, öğretim görevlisi ihtiyacımızı 4 yıl içerisinde kapatsak, tüm alanlarda ve branşlara öğretim görevlisi olması gerekiyor yine en az 5 yılımızı rahat alır'
'SAĞLIK TURİZMİNİ HEDEFLİYORSAK, TIP FAKÜLTESİ ŞART'
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) şu anda bir tasarı üzerinde çalıştığına dikkat çeken Kastamonu Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Cemaloğlu, şunları kaydetti: 'Bu tasarıda Tıp Fakültelerinin puanlama sistemine bir sınır getiriliyor. Yani Tıp Fakülteleri, belirli bir puanın altında öğrenci alamayacak buda Kastamonu Üniversitesini çok fazla olumsuz yönde etkileyecek. Bu yüzden bizde, puanımızın aşağıya düşmemesi için nitelikli bir üniversitesi ile mutlaka anlaşma yapmamız gerekiyor. Hacettepe Üniversitesi, ısrarla bizimle olan anlaşmasını sona erdirmek istiyor. Çünkü artık Hacettepe Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesini sömürmüş ve alacağından fazlasını almıştır. 7 yıldan beri Kastamonu için ayrılan tüm kaynakları, kendi bünyesinde kullanmıştır. Bu aşamada bizler, Ankara'da bir metropol üniversite ile yeniden bir işbirliğine gitmemiz gerekiyor. Bunu yapmak zorundayız çünkü Kastamonu Üniversitesi'nin Tıp Fakültesi olması gerekiyor. Çünkü Kastamonu'da sağlık turizmini hedefliyoruz. Kastamonu'dan turizmin en önemli ayaklarından birisi olan sağılı görüyoruz. Bu bağlamda da Kastamonu'ya üniversite hastanesini getirmeyi hatta fizik, tedavi ve rehabilitasyon merkezi ile birlikte paralel alt yapıları kurarak sağlıklı bir hizmet verebileceğimizi düşünüyorum. Bizlerde, bu beklentiler ışığında memleketimize yani Kastamonu'muza hizmet sunmak olacaktır. Ben, Kastamonu Tıp Fakültesi'nin Ankara'da bir üniversitesi ile anlaşması yönünde şimdiye kadar Gazi Üniversitesinin rektörüyle görüşme yapmadım. Ama Gazi Üniversitesinden gelmiş olmamdan dolayı sayın rektör beye, böyle bir teklifle gitmemiz durumunda değerlendireceklerdir'
'KASTAMONU'DA FARKLI BİR KONSEPT OLUŞTURMAK İSTİYORUZ'
Kastamonu Üniversitesi'nin gelişimi için Tıp Fakültesi'nin açılmasının önemine değinen Cemaloğlu, 'Kastamonu halkı da böyle bir hizmeti hak ediyor. Üniversitede altyapı sorunu var. Hacettepe ile bir anlaşma sonlandırma var. Genelde yönetim tıp fakültesinden korkar. Burada sanki hastane çalıştırılıyor gibi yanlış bir algı vardır. Oysa tıp fakültesi hastane açmak ve çalıştırmak gibi bir sorumluluğu yoktur. Biz Kastamonu'da farklı bir konsept oluşturmak istiyoruz. Biz tıp eğitimi vereceğiz, araştırma hastanesini Sağlık Bakanlığı yapacak. Yoksa tıp fakültesine paralel bir hastane açtığınızda bu astronomik bir rakama neden olur ve üniversitenin kaynakları bunu karşılayamaz. Sadece tıp eğitimi vereceğiz. Ben tıp fakültesinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür fakültelerin Kastamonu'da daha sağlıklı büyüyeceğini düşünüyorum. Bu tür fakültelerin kapatılması inisiyatifinin sadece rektöre bağlı olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu bir şehri ilgilendiriyor' ifadelerini kullandı.
'ÜNİVERSİTEMİZDE ALT YAPI SORUNLARINI HALA ÇÖZEMEDİK'
Kastamonu Üniversitesinde alt yapı sorunlarını hala çözemediklerine işaret eden Cemaloğlu, öğrencilerin sayısının artmasına rağmen istatistiklerin beklentilere uygun veriler taşımadığını söyledi.
Öğrenci sayısının 20 bin civarında olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, bunun 10 bin tanesinin Meslek Yüksekokulu (MYO) öğrencisi olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: 'Öğrenci bulmadığı için kapanmakla karşı karşıya olan bölümler açılmış. Gelecekte bunun sorununu yaşayacaklar. Kastamonu Üniversitesi'nin dezavantajlarından dolayı nitelikli öğrenci seviyesine ulaşamayan bir üniversite karşımıza çıkıyor. Bu durumda girdi kalitesi düşünce, diğer faktörlerinde kalitesi düşüyor. Karabük Üniversitesi öğrenci sayısını 70 bine çıkarmayı hedefliyor. Bu gerçekleştiğinde Kastamonu Üniversitesi küçülür. Bunun yolu benzeşmeden kurtulmak ve farklı bir değer önerisi yaratmak lazımdır. Özel sektör üniversiteleri doğrudan istihdama yöneliyorlar ve öğrencilerin en çok talep ettiği bölümleri açarak, onlara ulaşıyor. Kastamonu Üniversitesi rekabet koşullarını özel üniversitesi mantığına göre işaretlemek zorundadır. Kamu üniversitelerinin tutuculuktan açamadıkları, yeni ana bilim dallarını açıp, hedef kitlenin önüne böyle çıkmalıdır. Böylelikle hiçbir üniversite kazanmayan öğrencilerin geldiği değil, üniversite okumak için gelen öğrencilerin geldiği bir üniversite imajı yaratmamız gerekiyor'
'GELECEKTE KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ'NE BİR İVME KAZANDIRMAK İSTİYORUZ'
Kastamonu Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu bünyesinde güçlü bir bölüm açarak, burada yaşlılara sağlık hizmetleri vermek gibi bir hedeflerinin olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Cemaloğlu, şöyle devam etti: 'Havalimanına 15 dakika uzaklıkta yaşlı bakım ünitesi ve uzun süreli bakım amaçlı da Ballıdağ Hastanesi'ni hayata geçirmek gibi projelerim var. Biz Türkiye'de ilklere imza atabilecek bir yapıyla rekabet parametrelerimizi belirlersek, gelecekte Kastamonu Üniversitesi'ne bir ivme kazandırabiliriz. Bunun yanı sıra fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi daha çok sağlık hizmetlerinin merkeze taşındığı ve Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'ni güçlendirerek, Tıp Fakültesi'ne alt yapı oluşturmak ve sağlık turizmini de ön plana çıkarabilecek, bir nitelikle rekabet koşullarını belirlemek istiyorum. Bu üniversite diğer büyük ve marka üniversitelerin açtığı bölümleri açarak rekabet edemez. Burası mutlaka farklı bir yöntemle yönetilmesi gerekiyor. Aksi takdirde öğrenci ve öğretim görevlisi girdisi sorunlu olacaktır'
'KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ'NDE HORMONLU BİR BÜYÜME VAR'
Kastamonu Üniversitesi'nde hormonlu bir büyümenin ön görülebileceğini belirten Prof. Dr. Cemaloğlu, 'Kastamonu Üniversitesi için istikrarlı, kalıcı, doğru büyümeyi ön görüyoruz. Kastamonu'da havalimanın açılması üniversiteyi güçlü bir hale getirir. Öncelikle fiziki altyapıyı güçlendirip, öğretim görevlilerine konaklayabileceği lojmanlar yapmayı planlıyoruz. Bu noktada Kastamonu'nun yerel kaynaklarını harekete geçirerek, konaklama hedefini çözebileceğimize inanıyorum. Kastamonu Üniversitesi'nde ciddi fiziki altyapı sorunları olduğu görülüyor. Bunların başında çamur, toz ve kampüs güvenliği gibi önemli problemler var. Göreve gelirsem, ilk yılda acil olarak kütüphane açılacak ve kampüs güvenliği sağlanacak. Üniversitenin derslik problemi var. Bunu da bina yaparak çözmek yanlış bir yöntemdir. Yıldız şeklinde bir anfi ile bu sorun çözülebilir. Derslik problemi çözmeden yeni bir bölüm açma niyetimde yok' dedi.
'ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ, PARA YOK DİYE BAHANE ÜRETMEZ, GÖREVİ KAYNAK ÜRETMEKTİR'
Kastamonu Üniversitesi yönetiminin 'para yok' diye bahane üretmek yerine kaynak üretmesi gerektiğine işaret eden Cemaloğlu, şunları söyledi: 'Bu konuda kaynak yönetimi önemlidir. Üniversite yönetiminin en büyük sorunu 'para yok' diye ağlamak değil, kaynak üretmektir. Lideri lider yapan en önemli özellik ek kaynaklarla finansal sorunları çözmektir. Eğer kaynak üretemezseniz, sosyal tesis yapamazsanız. Kaynak üretmezseniz öğrenciye sosyal alan sunamazsınız. Kaynak olmazsa bahar şenliği yapamazsınız. Üniversitenin şu anki en büyük sorunu kaynak üretmemektir. Üniversiteyi cazip hale getiren faktörlerden biri de sosyal ve kültürel mekanlardır' diye konuştu.
Kastamonu Üniversitesine rektör olması durumunda öğrencilere ve öğretim görevlilerine uygulanan psikolojik baskının önüne geçebilmek için Mobbing Merkezini kuracağını taahhüt eden Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, kurulacak bu merkezde rektörün bile hesap vereceğini kaydetti.
Cemaloğlu, ayrıca üniversiteye ait uluslararası yayının az olduğuna dikkat çekerek, bunların sayısını ve kalitesini attırmak için Akademik Yazma Birimi oluşturacağını belirtti.
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)