Sıcaktan bunalan geyiklerin havuz sefası
Sıcak hava insanların yanı sıra hayvanları da bunaltıyor. Hava sıcaklığının 35 dereceyi gördüğü bu günlerde sıcaktan bunalan insanlar tatil merkezlerine akın ederken, hayvanlar ise serinlemek için göl ve havuzlara giriyor. Uludağ Üniversitesi…
Sıcak hava insanların yanı sıra hayvanları da bunaltıyor. Hava sıcaklığının 35 dereceyi gördüğü bu günlerde sıcaktan bunalan insanlar tatil merkezlerine akın ederken, hayvanlar ise serinlemek için göl ve havuzlara giriyor. Uludağ Üniversitesi doğal yaşam alanında bulunan geyikler de çareyi hazırlanan havuzlarda buluyor.
Görevliler tarafından bölgenin değişik yerlerinde hayvanların su içmesi ve serinlemesi için hazırlanan havuzlar, bu günlerde belki de en yoğun günlerini yaşıyor. Havuzlar, kızıl geyikler tarafından bu günlerde su içmenin yanında serinlemek için de kullanılıyor. Sıcaktan bunalan geyikler kendini havuza atarak adeta havuz keyfi yapıyor. Genellikle soğuk iklim hayvanı olarak bilinen geyikler, boğucu sıcaklarda çareyi havuzlarda serinlemekte buluyor.
ANADOLU'NUN KIZIL GEYİKLERİNİN HAVUZ KEYFİ
Alandan sorumlu Uludağ Üniversitesi orman yüksek mühendisi Cemal Türeyen, alanda Anadolu'ya has kızıl geyiklerin bulunduğunu belirterek, çok başarılı bir program uyguladıklarını bildirdi. Uludağ Üniversitesi kampüsünün, 1980 yılında 2 milyon 500 bin fidan dikilerek hazırlandığını anlatan Türeyen, 'Orman demek sadece ağaç değildir, bunun içinde hayvanları, böcekleri, çalıları, otları ve sulak alanların da olması gerekir. Biz de bunu düşünerek mevcut ormanımıza 2004 yılında Uludağ'dan 10 tane geyik getirerek bir yaban hayat bölgesi oluşturduk. Yaban hayat bölgesi şu anda 65 tane geyik barındırıyor. Bunun yanında tavşanlar, domuzlar, tilkiler ve çeşitli sülün ve tavus kuşu gibi kuşlar da var.' dedi.
Alanda, iğne ve yayvan yapraklı iki tür ağaç bulunduğunu anlatan Cemal Türeyen, 'Burada bol gölgeli ve sulak alanlarımız var. Geyikler sıcaktan etkilendikleri zaman havuzlara girip serinliyor. Ayrıca, geyikler tarafından hazırlanan doğal havuzcuklar veya yataklar var, oralarda da serinliyorlar. Geyikler göllerde hem serinliyor hem yataklarda çamurlanıyor. Bu da kendilerini sineklerden koruyor.' şeklinde konuştu.
Alanda büyük bir başarı elde edildiğini anlatan orman yüksek mühendisi Cemal Türeyen, 'En son Giresun ormanlarına geyik verdik. Burada 50 tane geyik için yeterli alan ve yiyecek var. Geyiklerimizin hepsi tamamen doğal ortamda yaşıyor. Sadece kış aylarında alan karla kaplandığı veya olağanüstü sıcaklarda otlar tamamen kurursa gıda takviyesi yapıyoruz. Diğer zamanlarda tamamen doğal şartlarda yaşıyorlar.' şeklinde konuştu. Geyiklerin üreme mevsimi olduğunu bildiren Cemal Türeyen, bazı geyiklerin de doğum yaptığını sözlerine ekledi.
'DİĞER ALANLARI DA DESTEKLİYORUZ'
UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek ise Uludağ Üniversitesi'nde toplumla işbirliği anlamında birçok hizmet sürdürüldüğüne dikkat çekerek, 'Bunlardan bir tanesi de doğal yaşamı koruma anlamında üretilen geyikler. Burada yılda yaklaşık 15 geyik yavrusu doğuyor ve bunları da ülkenin değişik doğal yaşamı koruma alanlarına gönderiyoruz. Özellikle geçen yıl Giresun'a 20 civarında geyik gönderdik, yine Kütahya'daki üniversite doğal yaşamı koruma alanlarına geyik yavrusu göndereceğiz.' şeklinde konuştu.
Görevliler tarafından bölgenin değişik yerlerinde hayvanların su içmesi ve serinlemesi için hazırlanan havuzlar, bu günlerde belki de en yoğun günlerini yaşıyor. Havuzlar, kızıl geyikler tarafından bu günlerde su içmenin yanında serinlemek için de kullanılıyor. Sıcaktan bunalan geyikler kendini havuza atarak adeta havuz keyfi yapıyor. Genellikle soğuk iklim hayvanı olarak bilinen geyikler, boğucu sıcaklarda çareyi havuzlarda serinlemekte buluyor.
ANADOLU'NUN KIZIL GEYİKLERİNİN HAVUZ KEYFİ
Alandan sorumlu Uludağ Üniversitesi orman yüksek mühendisi Cemal Türeyen, alanda Anadolu'ya has kızıl geyiklerin bulunduğunu belirterek, çok başarılı bir program uyguladıklarını bildirdi. Uludağ Üniversitesi kampüsünün, 1980 yılında 2 milyon 500 bin fidan dikilerek hazırlandığını anlatan Türeyen, 'Orman demek sadece ağaç değildir, bunun içinde hayvanları, böcekleri, çalıları, otları ve sulak alanların da olması gerekir. Biz de bunu düşünerek mevcut ormanımıza 2004 yılında Uludağ'dan 10 tane geyik getirerek bir yaban hayat bölgesi oluşturduk. Yaban hayat bölgesi şu anda 65 tane geyik barındırıyor. Bunun yanında tavşanlar, domuzlar, tilkiler ve çeşitli sülün ve tavus kuşu gibi kuşlar da var.' dedi.
Alanda, iğne ve yayvan yapraklı iki tür ağaç bulunduğunu anlatan Cemal Türeyen, 'Burada bol gölgeli ve sulak alanlarımız var. Geyikler sıcaktan etkilendikleri zaman havuzlara girip serinliyor. Ayrıca, geyikler tarafından hazırlanan doğal havuzcuklar veya yataklar var, oralarda da serinliyorlar. Geyikler göllerde hem serinliyor hem yataklarda çamurlanıyor. Bu da kendilerini sineklerden koruyor.' şeklinde konuştu.
Alanda büyük bir başarı elde edildiğini anlatan orman yüksek mühendisi Cemal Türeyen, 'En son Giresun ormanlarına geyik verdik. Burada 50 tane geyik için yeterli alan ve yiyecek var. Geyiklerimizin hepsi tamamen doğal ortamda yaşıyor. Sadece kış aylarında alan karla kaplandığı veya olağanüstü sıcaklarda otlar tamamen kurursa gıda takviyesi yapıyoruz. Diğer zamanlarda tamamen doğal şartlarda yaşıyorlar.' şeklinde konuştu. Geyiklerin üreme mevsimi olduğunu bildiren Cemal Türeyen, bazı geyiklerin de doğum yaptığını sözlerine ekledi.
'DİĞER ALANLARI DA DESTEKLİYORUZ'
UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek ise Uludağ Üniversitesi'nde toplumla işbirliği anlamında birçok hizmet sürdürüldüğüne dikkat çekerek, 'Bunlardan bir tanesi de doğal yaşamı koruma anlamında üretilen geyikler. Burada yılda yaklaşık 15 geyik yavrusu doğuyor ve bunları da ülkenin değişik doğal yaşamı koruma alanlarına gönderiyoruz. Özellikle geçen yıl Giresun'a 20 civarında geyik gönderdik, yine Kütahya'daki üniversite doğal yaşamı koruma alanlarına geyik yavrusu göndereceğiz.' şeklinde konuştu.