Şehit oğlunu bırakmamak için bir başına kaldığı köyünü terk edemiyor
Kastamonu'nun Araç ilçesinde, şehit oğlunu yalnız bırakmak istemeyen Sadık Tokat, eşinin vefatıyla bir başına kaldığı Avlacık köyünü terk edemiyor.
Kastamonu'nun Araç ilçesinde, şehit oğlunu yalnız bırakmak istemeyen Sadık Tokat, eşinin vefatıyla tek başına kaldığı Avlacık köyünü terk etmek istemiyor.
Avlacık köyü Ulualan Mahallesi'nde yaşayan 87 yaşındaki Sadık ve 82 yaşındaki Huriye Tokat çiftinin 8 çocuğundan Selahattin Tokat, 1993 yılında Van'da vatani görevini yaparken teröristlerle girdiği çatışmada şehit düştü.
Baba Tokat, şehir merkezindeki şehitliğin uzak olması nedeniyle oğlunun naaşını köydeki evlerinin yanına defnettirdi.
Zamanla ailenin diğer çocukları ile köy halkının büyük kısmı şehre göç etti. Sadık Tokat ise eşi ile şehit oğlunun yalnız kalmaması için köyden hiç ayrılmadı.
Karı koca, her gün şehit oğullarının kabri başında dua edip mezarının bakımını yaptı.
Bu yıl 29 Ocak'ta vefat eden Huriye Tokat, vasiyeti üzerine oğlunun yanına defnedildi.
Sadık Tokat, şehit oğlu ve eşini yalnız bırakmamak için şehirde yaşayan çocuklarının ısrarına rağmen köyü terk etmedi.
Her gün mezarlığı ziyaret eden Tokat, artık oğlunun yanı sıra eşine de dua ediyor.
'Hastalıklara rağmen onları yalnız bırakmıyorum'
Sadık Tokat yaptığı açıklamada, 64 yıllık hayat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını söyledi.
Eşini de şehit oğlu gibi köyde defnettiğini anlatan Tokat, 'Bırakıp da gitmek istemedim. Hala da istemiyorum. Kolay mı bırakmak.' dedi.
Mezarlığı her gün ziyaret ettiğini belirten Tokat, şöyle devam etti:
'Yaşlıyım, doğal olarak hastalıklarım var. Midem ağrıyor, başım dönüyor ama hastalıklara rağmen onları yalnız bırakmıyorum. Evden mezar yolu biraz yokuş. Zor çıkıyorum ama olsun. Mezarlığa gidip dua ediyorum, yanlarında oturuyorum. 64 yıllık hayat arkadaşımı da oğlumun yanına defnettik. Artık onun için de dua ederim.'
Çocuklarının eşinin vefatının ardından yalnız olduğu için kendisini yanlarına çağırdıklarına anlatan Tokat, 'Burada çalışamam, ekemem biçemem. Sırf onları yalnız bırakmamak için durmak istiyorum. Durabildiğim müddetçe köyde kalacağım. Ben de ölünce onların yanına yatacağım.' dedi.