Sarıgül, Kastamonu'dan af çağrısında bulundu
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Kastamonu Cezaevi önünden af çağrısı önünde bulundu.
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Kastamonu'ya bazı temaslar, esnaf ve ilçe ziyareti yapmak üzere geldi.
Kastamonu Cezaevi önünde basın açıklaması yapan Sarıgül, af çağrısında bulundu.
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, parti genel merkezinden af çağrısında bulunduğunu belirterek, “Şu an itibariyle 61'inci cezaevinin önündeyim. Pandemi koşulları münasebetiyle hızlı yargılamalar ve gözden kaçan bazı konular oldu. Ekonomik nedenlerden dolayı esnaflarımızda ödeme güçlüğü, kapanmalar yaşandı. Binlerce esnafımız çeklerini, senetlerini yatıramadı ve son derece mağdur oldular. Özellikle bir el; hasetler, fesatlar, münafıklar ve şer güçler, bir el Türkiye'mize değdi. Binlerce gencimizi uyuşturucu batağına ulaştırdı. Birçok gencimiz, yurttaşımız, kader mahkumu uyuşturucu kullandığı için şu anda cezaevlerinde. Bunlardan bir tanesi Eskişehir'deki Alper. Eskişehir'deki Alper, Aselsan'da çalışan önemli bir evlat ama ne yazık ki uyuşturucu batağı ile karşı karşıya kaldı. Cezaevlerinde şu anda dünyaya gelen ve daha hayatla buluşmayan binlerce çocuk var. Dışarıda binlerce çocuk var anneleriyle babalarıyla daha sarılamadı. O nedenle anneler için, babalar için affet Türkiyem, kardeşler için affet Türkiyem, çocuklar için affet Türkiyem. Kastamonu'dan binlerce kader mahkumu için affet Türkiye çağrımızı bir kez daha tekrarlıyorum.” dedi.
“Bütün siyasi partileri 'Affet Türkiyem' kampanyasına davet ediyorum”
Türkiye Değişim Partisi olarak af talebinin siyasi bir talep olmadığını söyleyen Genel Başkan Mustafa Sarıgül, “Özellikle, bizim devletimiz yüce devlettir. Bizim devletimiz şefkatli devlettir. Bizim devletimiz merhametli devlettir ve bu kader mahkumları için kardeşlik hukukunun yeni baştan tahsis edilmesi için toplumda yeniden bir kaynaşma, toplumda yeniden bir barış olması için ben bütün siyasi partileri toplumsal barış ve kardeşlik hukuku için affet Türkiyem kampanyasına destek vermeye davet ediyorum. Bu noktada Milliyetçi Hareket Partisi'nin atmış olduğu adım Demokratik Sol Parti'nin atmış olduğu adım son derece değerlidir. Türkiye Değişim Partisi olarak af talebimiz siyasi bir talep değildir. Kesinlikle vicdani bir taleptir ve bu af talebimize Bakanlar Kurulu'ndan olumlu bir cevap gelmiştir. Yarı açık cezaevlerinde bulunan binlerce kader mahkumunun süresi 2023 Ağustos sonuna kadar uzatılmıştır. İnşallah 1 Ekim'de parlamento açılıyor. Bütün siyasi partileri bir kez daha kardeşlik hukuku için, toplumsal barış için 'Affet Türkiyem' kampanyamıza katılmaya davet ediyorum.” diye konuştu.
“'Affet Türkiyem' kampanyası siyasi bir kampanya değildir”
Sarıgül, “Türkiye Değişim Partisi olarak 'Affet Türkiyem' kampanyamız bize ne getirir ne götürür bize oy mu getirir getirmez mi? kesinlikle bunun hesabı içerisinde değiliz. 'Affet Türkiyem' kampanyamız siyasi bir kampanya değil kesinlikle vicdani bir durumdur. Bu vicdani duruma bütün siyasi partilerin 'bismillah' diyerek destek vermelerini önemle bekliyorum. Bütün cezaevlerini dolaşacağım ve en son Pınarhisar Cezaevi önünde kampanyamızı noktalayacağız. Bu kampanyamız münasebetiyle bir anneyi çocuğuna kavuşturabilirsek, bir evladı babasıyla buluşturabilirsek bizim için en büyük mutluluk bu olacak.” diye konuştu.
“Türkiye Değişim Partisinin yapacağı iş birliği toprağımızdan yanadır”
Bir gazetecinin 6'lı masa ile ilgili sorusu üzerine cevap veren Başkan Sarıgül, “Biz masalarımızı engellilerle kuruyoruz, emeklilerle kuruyoruz, kuryelerle kuruyoruz, garson arkadaşlarımızla kuruyoruz, özellikle yerel medyada görev yapan arkadaşlarımızla kuruyoruz. Bizim masamızda tamamen bayrağımız var, toprağımız var, ulusal birliğimiz var. Bizim masamızda; bu hafta gaziler haftası gazilerimiz var, şehitlerimiz var, bazen siyasette iki iki daha dört yapmaz, maharet onu beş yapabilmektir. O nedenle Seçim Kurulu'nun açıkladığı en son saate kadar daha köprünün altından çok sular geçer. Türkiye Değişim Partisi olarak siyasi partilerle iş birliği ve güç birliği yapılmasından her zaman yanayız. Türkiye Değişim Partisi olarak yapacağımız iş birliği ve güç birliği her zaman atalarımızın, dedelerimizin, ecdatlarımızın kanlarıyla olan ay yıldızlı bayrağımızdan yanadır. Her zaman Türkiye Değişim Partisinin yapacağı iş birliği toprağımızdan yanadır. Hudut ve bayrak birliği diyen birçok siyasi parti ile görüşmelerimize devam ediyoruz. Ama siyasi partiler arasındaki iş birliğini ve güç birliğini de yadırgamıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Belediye başkanları genel siyasete çok fazla girmemeli”
Bir gazetecinin sorusu üzerine açıklamasını sürdüren Sarıgül, “Belediye başkanları kendi görevlerine bakmalıdır. Belediye başkanları genel siyasete çok fazla girmemelidir. Ben uzun yıllar belediye başkanlığı yaptım. Milletvekilliğim döneminde genel siyasetle ilgilendim ama lütfen geçmişe bakın belediye başkanlığım döneminde genel siyasetle değil, o kente vereceğim projelerle ilgilendim. Belediye başkanlığım döneminde bulunduğum kenti bulunduğum çevreyi nasıl iyi bir noktaya getiririm diye onlarla çalıştım. Bütün belediye başkanlarına tavsiyem; öğrenciler karnesini yıl sonunda alır, belediye başkanları da karnesini 5 yılda bir alır. O nedenle belediye başkanları kendi bölgelerine eser bıraksınlar. Kendi bölgelerinde projeleri ile anılsınlar. Ama Belediye Başkanlığı görevine milletin oyuyla gelip seçilen belediye başkanlarını da bırakalım da onlarda kendi görevlerini yapsınlar. Seçim bittikten sonra sandıktan çıkan iradeye saygı duymak lazım. Belediye başkanlarıyla her dakika iddialaşmak, belediye başkanlarını her dakika yargıya göndermek, belediye başkanlarının çalışma şevkini kırmayı da biz doğru bulmayız. Türkiye Değişim Partisi olarak inancımız sandığa ve milletin reylerine saygı duymaktır Türkiye Değişim Partisi olarak en büyük arzumuz milli irade nasıl tecelli ediyorsa 5 yılın sonuna kadar o milli iradeye mutlaka sevgi göstermeliyiz.” diye konuştu
ABD'ye Kastamonu'dan seslendi
Bir gazetecinin Yunanistan'la Türkiye arasındaki gerilimle ilgili sorusu üzerine açıklama yapan Sarıgül, “Amerika Birleşik Devletleri çift taraflı oynamakta. Amerika Birleşik Devletleri gerçekten Yunanistan'ı artık Amerika'nın bir eyaleti olarak görmekte. NATO'da Amerika'nın adeta bir aparatı durumunda. Amerika Birleşik Devletleri'ne Kastamonu'dan sesleniyorum: ‘Ayrıcalıklı tutumunuzdan vazgeçin.' Madem ki Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki ambargoyu kaldırıyorsunuz o zaman Kıbrıs Türk Kesimi'ndeki ambargoyu da kaldırmanız lazım. NATO ve Amerika Yunanistan'a ayrıcalıklı davranıyor. NATO ve Amerika gerçekten Avrupa'nın şımarık çocuğu Yunanistan'ı kendi eyaleti gibi görüyor. NATO Yunan adalarında silahlanırken diğer bir NATO üyesi olan cennet vatanımız Türkiye'mize ne yazık ki aynı sempatiyi göstermiyor. O nedenle Birleşmiş Milletler'de Sayın Cumhurbaşkanı'nın yapmış olduğu konuşma özellikle Kıbrıs Rum kesiminin tanınmasını kınaması, NATO'nun yaptığı ayrıcalıkları gündeme getirmesi Türkiye Cumhuriyeti adına bize şunu gösteriyor. Biz iç politika da farklı şeyler düşünebiliriz. Sağlıkta, eğitimde, turizmde, ticarette, engellilerde, emeklilerde, öğretmenlerde farklı şey düşünebiliriz. Ama dış politika söz konusu olduğu zaman Türkiye Değişim Partisi olarak her zaman devletimizin yanında onurla ve gururla yer alırız. Çünkü Türkiye Değişim Partisi için önce devletimiz, sonra partimiz gelir. O nedenle Avrupa'nın şımarık çocuğu Yunanistan'a Birleşmiş Milletler'de gerekli ders verilmiştir. Buradan Amerika Birleşik Devletleri'ni bir kez daha uyarıyorum: ‘Ayrıcalıklı tutumunuzdan vazgeçiniz. Nasıl ki 1974 yılında Kıbrıs'a çıkarsanız karşınıza 6'ınca filoyu çıkarırım dediniz. O dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'te yanından geçerim dedi.' Nasıl 1974 Kıbrıs Barış Hareketi'ni başlattığımız zaman Kıbrıs'a barış için geldiysek aynı şekilde barış için gelmeye hazırız. Türkiye'nin sabrını taşırmayın. Ey Miçotakis Yunanistan'a geldim. Atina'ya geldim. Atina Parlamentosu'nun önünde onurla ve gururla Türk bayrağını açtım ve dedim ki: ‘Sayın Miçotakis siyaset adamları savaş istemez barış ister, Sayın Miçotakis biz size barış elimizi uzatıyoruz siz sürekli bize yumruğunuzu sıkıyorsunuz ve dedim ki Sayın Miçotakis, Amerika size çok uzak ayıdan post Amerika'dan dost olmaz.' Sayın Miçotakis bir kez daha Kastamonu'dan uyarıyorum. Türkiye ile dost olmak Yunanistan'ın hayrınadır.” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından Sarıgül, Nasrullah Meydanı'nda esnaflarla ve vatandaşlarla bir araya gelerek sohbet etti, fotoğraf çektirdi.