Rus senatör: Türkiye'nin gelişmesini istemeyen güçler var
Rus-Türk İş Konseyi Başkanı ve Rusya Parlamentosu üst kanadı Federasyon Konseyi senatörü Ahmet Palankoyev, Türkiye'nin son on yılda ekonomik alanda büyük bir sıçrama gerçekleştirerek bölgesel güç haline geldiğini söyledi. Palankoyev'e...
Rus-Türk İş Konseyi Başkanı ve Rusya Parlamentosu üst kanadı Federasyon Konseyi senatörü Ahmet Palankoyev, Türkiye'nin son on yılda ekonomik alanda büyük bir sıçrama gerçekleştirerek bölgesel güç haline geldiğini söyledi. Palankoyev'e göre başta Gezi Parkı olayları olmak üzere Türkiye'de yaşanan protesto eylemlerinin arkasında Türkiye'nin kazandığı yeni durumdan rahatsız olan bir kısım güçler olabilir.
Rusya-Türkiye ilişkilerini Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendiren Palankoyev, siyasi, ekonomik, turizm ve kültürel alanda son yıllarda iki ülke ilişkilerinin hızla geliştiğini, iş konseyleri olarak, TUSKON, iş adamları dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşları aracılığı ile iki ülke girişimcilerine destek verdiklerini söyledi. Küresel ekonomide yaşanan zorluklara rağmen Rusya-Türkiye arasında ticaret hacminin her geçen gün arttığını kaydeden Palankoyev, 'Rus ve Türk girişimciler birbiriyle iş yapmak istiyor. Hareketlilik sürekli artıyor. Bu iki ülke ticari ilişkileri açısından olumlu bir perspektif ortaya koyuyor.' değerlendirmesinde bulundu.
100 MİLYAR DOLAR ULAŞILAMAZ HEDEF DEĞİL
Küresel mali kriz nedeni ile 2008'de düşen toplam ticaret hacminin yeniden yükselmeye başladığını ifade eden Palankoyev, iki ülke liderlerinin belirlediği toplam 100 milyar dolarlık ticaret hacminin ulaşılamaz bir hedef olmadığına değindi. Bunun için çalışmaların artırılması, yanlışlardan ders çıkarılması ve yeni alanların açılmasının zorunlu olduğuna değinen Rus senatör, 'Devletin belirli bir piyasaya yönelmesi önemli. Devlet şirketleri bir ülkeye gidiyorsa, devlet politikaları bunu destekleyecek yönde olacak. Özel girişimcilerin de bu ülkeye yönelmesinin önü açılmış oluyor. Mersin Akkuyu'ya inşa edilecek 20 milyar dolarlık nükleer santral yatırımı ve Sberbank'ın Denizbank'ı satın alması çok önemli adımlar. Rus girişimciler bazen Türkiye'deki durumu tam algılamayabiliyor. Biz konsey olarak çalışmalarımızla bu bilgiyi Rus girişimciye ulaştırıyoruz. Ben Türk girişimcilere daha aktif olduğu kanaatindeyim.' dedi.
PARA İSTİKRARI SEVER
Türkiye'nin ekonomik büyüme açısından dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline geldiğini, gelişen ve hızla büyüyen bir ekonomik yapısı olduğunu belirten Palankoyev, 'Türkiye yatırım yapmak için de cazip bir ülke haline geldi. Türkiye'ye sık gidip geliyorum. Türkiye'ye barış ve huzur diliyorum. Yaşanan olayları kaygı ile karşıladım. Umarım Türkiye bu sorunun üstesinden gelir. Türkiye'de bir anda patlak veren olayları yorumlamak dışarıdan biri olarak zor. Türkiye bölgesel bir lider ülke haline geldi. Büyük bir ihtimalle bu durumdan memnun olmayan ülkeler, güçler var. Bana Gezi Parkı olayları dışarıdan yönlendirilmiş izlenimi veriyor. Bu tür olaylar Türkiye'nin dış yatırım cazibesini etkilemiş olabilir. Paranın istikrar ve güven ortamını sevdiğini biliyoruz. Sadece bir parkın ülkeyi istikrarsızlığa sevk etmesi düşünülemez. Burada protestoların başka amaçları olduğunu da dikkate almak gerekiyor…' tespitinde bulundu.
SURİYE'NİN GELECEĞİNİ TAHMİN ETMEK ÇOK ZOR
Arap Baharı'nın ardından Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Palankoyev, 'Libya'da neler olup bittiğini ve bu Arap Baharı'nın nasıl başladığını hatırladığımızda aklımıza bir dizi sorular geliyor... Libya'daki süreç ne ile sonuçlandı? Neler daha iyi oldu? Eski rejim iktidardayken bütün dünya onu bir diktatörlük sanıyordu. İşte şimdi bir devrim oldu. Neler daha iyi oldu? Batı demokrasileri ne sonuçlar elde edebildi? İşte bu yüzden bu konuda, özellikle Suriye konusunda tahminler yapmak çok zor. Ben bu konuda Rusya'nın 'bir ülkenin iç işlerine karışmamak ve herhangi meşru iktidarın devrilmesine yardımcı olmamak' prensibini doğru buluyorum. Tabii ki ekonomik, siyasi yöntemler kullanılabilir, fakat darbelere katılmak doğru bir yaklaşım değildir. Böyle bir yaklaşım hem doğru değil hem de beklenmedik sonuçlara yol açabilir. Böylece Suriye'deki krizin ne ile sonuçlanacağını tahmin etmek çok zor. Tarafların problemlerini masada çözmeleri çok iyi olur. Çatışmalarda siviller ve masum insanlar can veriyor.' dedi.
RUSYA-TÜRKİYE EKONOMİK İLİŞKİLERİ SURİYE'DEN ETKİLENMEZ
Rusya ve Türkiye'nin kendi çıkarları olan iki farklı ülke olduğunu, Suriye konusunda da farklı bakış açılarının olabileceğine değinen Rus senatör, 'Ancak tüm farklı bakış açıları ekonomik ilişkilere yansımaz. Rusya ve Türkiye ekonomileri karşılıklı bağımlı. İki ülke ekonomileri birbirlerini çok iyi tamamlıyor. Suriye'de farklı bakış açılarının Rusya-Türkiye ilişkilerini etkilememesini umuyorum. Suriye konusunda ortak bir yaklaşıma bile ulaşılabilir.' ifadelerini kullandı.
TÜRK İNŞAATÇILARLA REKABET ETMEK ZOR
Rusya'da Türk iş adamlarının çok başarılı firmalarla önemli işler başardıklarını hatırlatan Palankoyev, 'Ne iktidarda ne de halkta Türk işadamlarına yönelik herhangi bir olumsuz yaklaşım yok. Dostça bir tavır var. Bazı sektörlerde Türk şirketlerle rekabet neredeyse imkansız. Türk inşaat şirketleri Rusya'da artık marka oldu. Türk inşaatçılar işi çabuk, kaliteli ve gayet ucuz yapıyor.' övgüsünde bulundu.
Palankoyev Kuzey Kafkasya'da devlet tarafından desteklenen tatil bölgesine Türk girişimcileri yatırım yapmaya davet etti. 15 milyar dolarlık dev bir yatırım projesinin uygulamaya konacağını hatırlatan Rus senatör, 'Şu anda topraklar ayrılıyor, ekonomik alanlar oluşturuluyor. Ekonomik alanlar için yönetici şirketler kurulacak. Bu alanlarda çok iyi şartlar olacak. Yatırımcılar altyapısı hazırlanmış olan alanlara davet edilecek. Yani onlara bir arsa verilip onlardan bu arsada otel, restoran ve diğer turistik tesisleri inşa etmeleri istenecek. Evrak işlemlerinin kolaylığı sağlanacak. Biliyorsunuz, genellikle arsa ile ilgili evrak işlemlerini yapmak kolay değildir. İşte bu alanlarda böyle bir sorun olmayacak. İkincisi, zorlayıcı sebeplere karşı devlet garantisi uygulanacak, yani yatırımlar sigortalı olacak. Bu da çok önemli. Ayrıca ilk on yıl gibi bir süre içinde girişimcilere bir dizi arsa ve varlık vergileri uygulanmayacak, ithalat ve gümrük kolaylıkları sağlanacak. Biz herkesin turizm için Türkiye'ye gitmesine alıştık. Ancak burada da hem Rus hem de Türk şirketler için iş var. Ayrıca Türkiye'den söz konusu bölgeye ulaşmak çok kolay. Arabayla bile gidilebilir. Bu projenin kısa bir süre içinde başarıya ulaşacağına inanıyorum.' çağrısı yaptı.
Rusya-Türkiye ilişkilerini Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendiren Palankoyev, siyasi, ekonomik, turizm ve kültürel alanda son yıllarda iki ülke ilişkilerinin hızla geliştiğini, iş konseyleri olarak, TUSKON, iş adamları dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşları aracılığı ile iki ülke girişimcilerine destek verdiklerini söyledi. Küresel ekonomide yaşanan zorluklara rağmen Rusya-Türkiye arasında ticaret hacminin her geçen gün arttığını kaydeden Palankoyev, 'Rus ve Türk girişimciler birbiriyle iş yapmak istiyor. Hareketlilik sürekli artıyor. Bu iki ülke ticari ilişkileri açısından olumlu bir perspektif ortaya koyuyor.' değerlendirmesinde bulundu.
100 MİLYAR DOLAR ULAŞILAMAZ HEDEF DEĞİL
Küresel mali kriz nedeni ile 2008'de düşen toplam ticaret hacminin yeniden yükselmeye başladığını ifade eden Palankoyev, iki ülke liderlerinin belirlediği toplam 100 milyar dolarlık ticaret hacminin ulaşılamaz bir hedef olmadığına değindi. Bunun için çalışmaların artırılması, yanlışlardan ders çıkarılması ve yeni alanların açılmasının zorunlu olduğuna değinen Rus senatör, 'Devletin belirli bir piyasaya yönelmesi önemli. Devlet şirketleri bir ülkeye gidiyorsa, devlet politikaları bunu destekleyecek yönde olacak. Özel girişimcilerin de bu ülkeye yönelmesinin önü açılmış oluyor. Mersin Akkuyu'ya inşa edilecek 20 milyar dolarlık nükleer santral yatırımı ve Sberbank'ın Denizbank'ı satın alması çok önemli adımlar. Rus girişimciler bazen Türkiye'deki durumu tam algılamayabiliyor. Biz konsey olarak çalışmalarımızla bu bilgiyi Rus girişimciye ulaştırıyoruz. Ben Türk girişimcilere daha aktif olduğu kanaatindeyim.' dedi.
PARA İSTİKRARI SEVER
Türkiye'nin ekonomik büyüme açısından dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline geldiğini, gelişen ve hızla büyüyen bir ekonomik yapısı olduğunu belirten Palankoyev, 'Türkiye yatırım yapmak için de cazip bir ülke haline geldi. Türkiye'ye sık gidip geliyorum. Türkiye'ye barış ve huzur diliyorum. Yaşanan olayları kaygı ile karşıladım. Umarım Türkiye bu sorunun üstesinden gelir. Türkiye'de bir anda patlak veren olayları yorumlamak dışarıdan biri olarak zor. Türkiye bölgesel bir lider ülke haline geldi. Büyük bir ihtimalle bu durumdan memnun olmayan ülkeler, güçler var. Bana Gezi Parkı olayları dışarıdan yönlendirilmiş izlenimi veriyor. Bu tür olaylar Türkiye'nin dış yatırım cazibesini etkilemiş olabilir. Paranın istikrar ve güven ortamını sevdiğini biliyoruz. Sadece bir parkın ülkeyi istikrarsızlığa sevk etmesi düşünülemez. Burada protestoların başka amaçları olduğunu da dikkate almak gerekiyor…' tespitinde bulundu.
SURİYE'NİN GELECEĞİNİ TAHMİN ETMEK ÇOK ZOR
Arap Baharı'nın ardından Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Palankoyev, 'Libya'da neler olup bittiğini ve bu Arap Baharı'nın nasıl başladığını hatırladığımızda aklımıza bir dizi sorular geliyor... Libya'daki süreç ne ile sonuçlandı? Neler daha iyi oldu? Eski rejim iktidardayken bütün dünya onu bir diktatörlük sanıyordu. İşte şimdi bir devrim oldu. Neler daha iyi oldu? Batı demokrasileri ne sonuçlar elde edebildi? İşte bu yüzden bu konuda, özellikle Suriye konusunda tahminler yapmak çok zor. Ben bu konuda Rusya'nın 'bir ülkenin iç işlerine karışmamak ve herhangi meşru iktidarın devrilmesine yardımcı olmamak' prensibini doğru buluyorum. Tabii ki ekonomik, siyasi yöntemler kullanılabilir, fakat darbelere katılmak doğru bir yaklaşım değildir. Böyle bir yaklaşım hem doğru değil hem de beklenmedik sonuçlara yol açabilir. Böylece Suriye'deki krizin ne ile sonuçlanacağını tahmin etmek çok zor. Tarafların problemlerini masada çözmeleri çok iyi olur. Çatışmalarda siviller ve masum insanlar can veriyor.' dedi.
RUSYA-TÜRKİYE EKONOMİK İLİŞKİLERİ SURİYE'DEN ETKİLENMEZ
Rusya ve Türkiye'nin kendi çıkarları olan iki farklı ülke olduğunu, Suriye konusunda da farklı bakış açılarının olabileceğine değinen Rus senatör, 'Ancak tüm farklı bakış açıları ekonomik ilişkilere yansımaz. Rusya ve Türkiye ekonomileri karşılıklı bağımlı. İki ülke ekonomileri birbirlerini çok iyi tamamlıyor. Suriye'de farklı bakış açılarının Rusya-Türkiye ilişkilerini etkilememesini umuyorum. Suriye konusunda ortak bir yaklaşıma bile ulaşılabilir.' ifadelerini kullandı.
TÜRK İNŞAATÇILARLA REKABET ETMEK ZOR
Rusya'da Türk iş adamlarının çok başarılı firmalarla önemli işler başardıklarını hatırlatan Palankoyev, 'Ne iktidarda ne de halkta Türk işadamlarına yönelik herhangi bir olumsuz yaklaşım yok. Dostça bir tavır var. Bazı sektörlerde Türk şirketlerle rekabet neredeyse imkansız. Türk inşaat şirketleri Rusya'da artık marka oldu. Türk inşaatçılar işi çabuk, kaliteli ve gayet ucuz yapıyor.' övgüsünde bulundu.
Palankoyev Kuzey Kafkasya'da devlet tarafından desteklenen tatil bölgesine Türk girişimcileri yatırım yapmaya davet etti. 15 milyar dolarlık dev bir yatırım projesinin uygulamaya konacağını hatırlatan Rus senatör, 'Şu anda topraklar ayrılıyor, ekonomik alanlar oluşturuluyor. Ekonomik alanlar için yönetici şirketler kurulacak. Bu alanlarda çok iyi şartlar olacak. Yatırımcılar altyapısı hazırlanmış olan alanlara davet edilecek. Yani onlara bir arsa verilip onlardan bu arsada otel, restoran ve diğer turistik tesisleri inşa etmeleri istenecek. Evrak işlemlerinin kolaylığı sağlanacak. Biliyorsunuz, genellikle arsa ile ilgili evrak işlemlerini yapmak kolay değildir. İşte bu alanlarda böyle bir sorun olmayacak. İkincisi, zorlayıcı sebeplere karşı devlet garantisi uygulanacak, yani yatırımlar sigortalı olacak. Bu da çok önemli. Ayrıca ilk on yıl gibi bir süre içinde girişimcilere bir dizi arsa ve varlık vergileri uygulanmayacak, ithalat ve gümrük kolaylıkları sağlanacak. Biz herkesin turizm için Türkiye'ye gitmesine alıştık. Ancak burada da hem Rus hem de Türk şirketler için iş var. Ayrıca Türkiye'den söz konusu bölgeye ulaşmak çok kolay. Arabayla bile gidilebilir. Bu projenin kısa bir süre içinde başarıya ulaşacağına inanıyorum.' çağrısı yaptı.