Ramazan çocuklara sabır ve karakter eğitimi için fırsat sunuyor
Toplumda yeni yetişen neslin düzgün karakterli olmadığından sürekli şikâyet ediliyor ancak çocuklara gerek ailede gerekse okullarda karakterli ve sabırlı olması için özel bir eğitim verilmiyor. Okunduğunda memnun olunmaması halinde iade…
Toplumda yeni yetişen neslin düzgün karakterli olmadığından sürekli şikyet ediliyor ancak çocuklara gerek ailede gerekse okullarda karakterli ve sabırlı olması için özel bir eğitim verilmiyor. Okunduğunda memnun olunmaması halinde iade imknı bulunan 'Örnek Çocukların Eğitiminde Anne Baba' kitabının yazarı psikolojik danışman Rıdvan Oluç, Ramazan ayının karakter ve sabır eğitimi için bulunmaz bir fırsat olduğunu söylüyor.
Toplumda en fazla ihtiyaç duyulan davranışın empati olduğunu ifade eden Oluç, sosyoekonomik açıdan hiç muhtaç kalmayacak insanların bile oruçla suni de olsa muhtaç hale düştüğünü, muhtaç insanların halini yaşayarak anladığını belirtiyor. Oluç, 'Yeni yetişen nesle baktığımızda, başkasını düşünmeyen özellikleri öne çıkıyor. Bundan dolayı çocukların, Ramazan ayında yaş durumuna göre oruç tutmalarını teşvik etmek lazım. İlkokul çocukları için toplumumuzda yaygın olan tekne orucunu tutturmakla empati duygusu öğretilebilir. Diğer yaştaki çocuklara ise oruç tutturulmalı ve tutulması cazip hale getirilmeli.' diyor. Çocuklara Ramazan ayının özelliklerinin, tam olarak anlayacakları şekilde anlatılması gerektiğini dile getiren Rıdvan Oluç, 'Şayet kötü söz kullanan çocuğumuz varsa veya çocuğumuzun kötü söz kullanmasını istemiyorsak, Ramazan ayında oruç tutmanın sadece mideyle alkalı olmadığını, duyu organlarımıza da oruç tutturmanın Ramazan ayının bir özelliği olduğunu anlatmalıyız. Bu bağlamda, 'Kötü söz konuşmama,k dile oruç tutturmaktır. Kötü konuşmaları dinlememek, kulaklara oruç tutturmaktır. Kötüye bakmamak, göze oruç tutturmaktır.' demeliyiz.' şeklinde konuşuyor.
ÇOCUKLAR RAMAZAN'DA HER ŞEYİN BİR KURALI VE SINIRI OLDUĞUNUN BİLİNCİNE VARMAYA BAŞLAR
Yeni neslin en büyük sıkıntılarından birinin de sınırlarını bilmemesi ve kural tanımaması olduğunu belirten Oluç, 'Ramazan, insanın egosunu terbiye ettiği aydır. Her şeyin belli bir zamanı, yani sınırı ve kuralları vardır. Örneğin imsakla yeme içme kesilir, akşam ezanıyla iftar yapılır. Bu özellik bile çocuklara kuralları öğretmekte kilit öneme sahiptir. Çocuklar. buradan hareketle her şeyin bir kuralı ve sınırı olduğunun bilincine varmaya başlar. Ramazan ayını çocuklara tam olarak yaşatırsak, onların karakteri için yıllarca yapacağımızdan daha fazla eğitim yapmış oluruz.' diyor.
'SABIR EĞİTİMİNDE ÇOCUĞUN HER İSTEDİĞİ HEMEN YERİNE GETİRİLMEMELİ'
Sabır eğitimini tam alamamış insanların toplumda yürüyen bomba gibi olduğunu, en ufak şeye kızıp toplumsal huzura ciddi manada zarar verdiğini vurgulayan Oluç, 'Son yıllarda trafikte yaşanan negatif durumlar, komşular arası sürtüşmeler, eşler arası olumsuzluklar ve ergen-ebeveyn geriliminin temelinde de sabır eğitiminin eksikliği vardır. Birçok anne baba, çocuklarının sabırsız olduğundan yakınıyor.' şeklinde konuşuyor. Sabır eğitiminin başlama yaşının, çocuğun konuşulanları tam olarak anladığı yaş olduğunu anlatan Oluç, 'Bu da her çocuk için farklı farklıdır. Çocuğun konuşulanları tam olarak anladığı yaş, ortalama olarak en geç 1,5-2 yaştır. Çocuklar, kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadıklarından dolayı sürekli olarak etrafından yardım isterler; bazen su, bazen yemek, bazen oyuncak, bazen de herhangi bir şey ama sürekli isterler. İşte sabır eğitimi burada verilmeye başlanır. Hayati bir şey olmadığı sürece istediği herhangi bir şeyi hemen vermemek lazım. 'Biraz bekle, vereceğim.', 'Şimdi daha erken, akşam olunca.', 'Daha zamanı gelmedi, zamanı gelince tamam.' gibi cümlelerle bekletip sabırlı olmaya alıştırılmalı. Bekletme derken günlerce, saatlerce değil, beş on dakika yeterlidir.' diyor.
Ramazan ayının sabır eğitimi için her yıl gelen bir fırsat olduğunu belirten Rıdvan Oluç, şunları söylüyor: 'Ramazan ayının sunduğu fırsatı, her yaştan insan iyi değerlendirmelidir. Yaşı küçük olan çocuklar oruç tutamayabilir ama bizim toplumumuza özgü olan tekne orucu, sabır eğitimi için bulunmaz bir fırsattır. Yaşı küçük olan çocuklara tekne orucu tutturularak, bu ayda sabır eğitimi verilmelidir. Biz yetişkinler dahi Ramazan'da, yediğimiz yemekten daha fazla lezzet almaktayız. Halbuki oruçlu değilkenle oruçluyken yediğimiz yemek hemen hemen aynıdır. Buna rağmen oruçluyken yediğimiz yemek, içtiğimiz su bize daha lezzetli gelir. Ramazan ayı, her yaş için sabır eğitimi olan bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi, maksimum şekilde olumlu kullanılmalıdır.'
Toplumda en fazla ihtiyaç duyulan davranışın empati olduğunu ifade eden Oluç, sosyoekonomik açıdan hiç muhtaç kalmayacak insanların bile oruçla suni de olsa muhtaç hale düştüğünü, muhtaç insanların halini yaşayarak anladığını belirtiyor. Oluç, 'Yeni yetişen nesle baktığımızda, başkasını düşünmeyen özellikleri öne çıkıyor. Bundan dolayı çocukların, Ramazan ayında yaş durumuna göre oruç tutmalarını teşvik etmek lazım. İlkokul çocukları için toplumumuzda yaygın olan tekne orucunu tutturmakla empati duygusu öğretilebilir. Diğer yaştaki çocuklara ise oruç tutturulmalı ve tutulması cazip hale getirilmeli.' diyor. Çocuklara Ramazan ayının özelliklerinin, tam olarak anlayacakları şekilde anlatılması gerektiğini dile getiren Rıdvan Oluç, 'Şayet kötü söz kullanan çocuğumuz varsa veya çocuğumuzun kötü söz kullanmasını istemiyorsak, Ramazan ayında oruç tutmanın sadece mideyle alkalı olmadığını, duyu organlarımıza da oruç tutturmanın Ramazan ayının bir özelliği olduğunu anlatmalıyız. Bu bağlamda, 'Kötü söz konuşmama,k dile oruç tutturmaktır. Kötü konuşmaları dinlememek, kulaklara oruç tutturmaktır. Kötüye bakmamak, göze oruç tutturmaktır.' demeliyiz.' şeklinde konuşuyor.
ÇOCUKLAR RAMAZAN'DA HER ŞEYİN BİR KURALI VE SINIRI OLDUĞUNUN BİLİNCİNE VARMAYA BAŞLAR
Yeni neslin en büyük sıkıntılarından birinin de sınırlarını bilmemesi ve kural tanımaması olduğunu belirten Oluç, 'Ramazan, insanın egosunu terbiye ettiği aydır. Her şeyin belli bir zamanı, yani sınırı ve kuralları vardır. Örneğin imsakla yeme içme kesilir, akşam ezanıyla iftar yapılır. Bu özellik bile çocuklara kuralları öğretmekte kilit öneme sahiptir. Çocuklar. buradan hareketle her şeyin bir kuralı ve sınırı olduğunun bilincine varmaya başlar. Ramazan ayını çocuklara tam olarak yaşatırsak, onların karakteri için yıllarca yapacağımızdan daha fazla eğitim yapmış oluruz.' diyor.
'SABIR EĞİTİMİNDE ÇOCUĞUN HER İSTEDİĞİ HEMEN YERİNE GETİRİLMEMELİ'
Sabır eğitimini tam alamamış insanların toplumda yürüyen bomba gibi olduğunu, en ufak şeye kızıp toplumsal huzura ciddi manada zarar verdiğini vurgulayan Oluç, 'Son yıllarda trafikte yaşanan negatif durumlar, komşular arası sürtüşmeler, eşler arası olumsuzluklar ve ergen-ebeveyn geriliminin temelinde de sabır eğitiminin eksikliği vardır. Birçok anne baba, çocuklarının sabırsız olduğundan yakınıyor.' şeklinde konuşuyor. Sabır eğitiminin başlama yaşının, çocuğun konuşulanları tam olarak anladığı yaş olduğunu anlatan Oluç, 'Bu da her çocuk için farklı farklıdır. Çocuğun konuşulanları tam olarak anladığı yaş, ortalama olarak en geç 1,5-2 yaştır. Çocuklar, kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadıklarından dolayı sürekli olarak etrafından yardım isterler; bazen su, bazen yemek, bazen oyuncak, bazen de herhangi bir şey ama sürekli isterler. İşte sabır eğitimi burada verilmeye başlanır. Hayati bir şey olmadığı sürece istediği herhangi bir şeyi hemen vermemek lazım. 'Biraz bekle, vereceğim.', 'Şimdi daha erken, akşam olunca.', 'Daha zamanı gelmedi, zamanı gelince tamam.' gibi cümlelerle bekletip sabırlı olmaya alıştırılmalı. Bekletme derken günlerce, saatlerce değil, beş on dakika yeterlidir.' diyor.
Ramazan ayının sabır eğitimi için her yıl gelen bir fırsat olduğunu belirten Rıdvan Oluç, şunları söylüyor: 'Ramazan ayının sunduğu fırsatı, her yaştan insan iyi değerlendirmelidir. Yaşı küçük olan çocuklar oruç tutamayabilir ama bizim toplumumuza özgü olan tekne orucu, sabır eğitimi için bulunmaz bir fırsattır. Yaşı küçük olan çocuklara tekne orucu tutturularak, bu ayda sabır eğitimi verilmelidir. Biz yetişkinler dahi Ramazan'da, yediğimiz yemekten daha fazla lezzet almaktayız. Halbuki oruçlu değilkenle oruçluyken yediğimiz yemek hemen hemen aynıdır. Buna rağmen oruçluyken yediğimiz yemek, içtiğimiz su bize daha lezzetli gelir. Ramazan ayı, her yaş için sabır eğitimi olan bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi, maksimum şekilde olumlu kullanılmalıdır.'