"Bankaların tutumu esnafı mağdur etti"

26. Dönem AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, Türkiye genelinde bankaların tutumu nedeniyle esnafların mağduriyet yaşadığını belirtti.

  • 927
TAKİP ET

İşadamı ve 26. Dönem AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, Türkiye genelinde bankaların tutumu nedeniyle esnafların mağduriyet yaşadığını belirterek, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı'nın ayrıştırıcı söylemlerini de şöyle bir dönemde doğru bulmadığını kaydetti.

Kastamonu'da sosyal medya üzerinden yayınlanan canlı yayın programına katılan işadamı ve 26. Dönem AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, koronavirüs tedbirleri nedeniyle uzun zamandır Kastamonu'ya gelemediğini ve memleketini çok özlediğini belirterek, 'İnşallah en kısa sürede bu süreç biter ve bizlerde özlem duyduğumuz memleketimize geliriz. Aralık ayından beri Dünya'nın gündemini koronavirüs oluşturuyor. Türkiye'ye koronavirüs gelmeden ve geldikten sonra Sağlık Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz ve diğer bakanlıklarımız ciddi bir çalışma içerisine girerek kontrol altında tutmaya çalıştı. Zaten bunları da yakından hep birlikte takip ediyoruz. Biz, ayrıca ihracatla uğraşıyoruz. Bu yüzden Dünya gündemini de yakından takip ediyoruz. Bu süreç başladığından beri en sıkı tedbirleri Türkiye aldı. Dünya ülkeleri de zaten Türkiye'nin aldığı bu tedbirleri taktirle karşıladıklarını açıkladılar. Bunun dışında bizlerde memleketimiz ile irtibatımızı koparmadık ve istişarelerde bulunduk. Kastamonu Belediyemiz ile Valiliğimiz ile ve diğer birimlerimizle sürekli irtibatta kaldık. Aklımız fikrimiz bizlerin Kastamonu'da. Bizler kendimizi İstanbul'da izole ettik. Fakat bir yandan da tedbirlerimizi aldık. Bu yüzden ilk olarak Cide ilçemizde yaptığımız istişareler sonucunda otobüs firmalarımızın, şehirlerarası geliş gidişlerini ülkemiz genelinde ilk durduran firmayız. Hükümetimiz, özellikle otobüslere yönelik seyahat yasaklarını getirmeden bizler, sahibi olduğumuz Cide'de bu uygulamayı başlatmıştık. Bunu İçişleri Bakanlığımız ile paylaştık, belki de bu seyahat yasalarının getirilmesinde bizlerinde bir katkısı faydası olmuştur. Olduysa ne mutlu bize. Şartlar ne olursa olsun Bilim Kuruluna, ülkemize ve bakanlıklarımıza güvenmemiz gerekiyor. Herkes şu anda büyük bir güven ve özveri içerisinde çalışmalarını sürdürüyor ve halkına her türlü kolaylığı sağlıyor' dedi.

'10-15 gün süreyle sokağa çıkma yasağı ilan edilebilir'

İstanbul'da uygulanan sokağa çıkma yasağını yerinde bulduğunu söyleyen Murat Demir, 'Havaların ısınmasıyla birlikte İstanbul'da insanları sokakta tutmanızın imkanı yok. Bu yüzden sokağa çıkma yasağının mutlaka olması gerekiyordu ve nitekim bu da uygulandı. Bu sayede ben inanıyorum ki koronavirüs pandemisinin yayılması da ciddi manada önlenmiş oldu. Bence, 10-15 gün gibi bir süreyle sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi daha uygun olacaktır. İnsanlar bu sayede kendilerini izole edebilecek ve salgın kontrol altına büyük oranda alınabileceğine inanıyorum. Bunun değerlendirileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde buna benzer bir uygulamanın olacağını tahmin ediyorum. Hatta bu sokağa çıkma yasağının tüm ülke genelinde uygulanabileceğini düşünüyorum' diye konuştu.

'OHAL ilan edilmesini isteyenler, ilan edildikten sonra da eleştirecekler'

Dünyanın süper güçlerine baktığında Türkiye'deki tedbirleri yeterli gördüğünü ifade eden Murat Demir, 'Sokağa çıkma yasağı ilan edilerek biz, bu işin önüne geçebiliriz. Fakat Olağanüstü Hal ilan edilmesini isteyen kesimler var. Bu kesimler, OHAL ilan edilmesini şimdi talep ediyorlar ama inanın ilan edildikten sonra da bu sefer niye 'OHAL ilan edildi, tedbirlerde yetersiz mi kalındı' gibi sözlerle bu sefer eleştirilerde bulunacaklar. Türkiye'nin ilk baştan beri aldığı kararları irdelediğimizde yeterli olduğunu göreceksiniz. Hatta Sağlık Bakanlığımız bu gün Kovid-19 diye şeffaf bir site kurdu ve bilgilendirme yapıyor. Burada alınan kararlar ve tedbirleri aynı şekilde bulabiliyorsunuz. Ayrıca hastalandınız, hangi ilaçların kullanılacağı, hangi tedavilerin yapılacağı, sürecin nasıl izleneceği, bu sitede her şey düşünülmüş ve açık açık her şey paylaşılıyor. Şu anda bizim fabrikamız çalışıyor. Biz, dünyaya ihracat yapıyoruz. Ticaret Dünya'da aynen devam ediyor. Ürün gönderiyorsunuz Çin'deki limanlar çalışıyor. Avrupa'ya ürün gönderiyorsunuz oradaki limanlar çalışıyor. O yüzden Türkiye'de üretim bazında çalışmak zorunda. Bana göre ülkemizin şimdiye kadar aldığı kararların hepsi yerli yerinde diye düşünüyorum' şeklinde konuştu.

'Türkiye genelinde bankaların tutumu esnaflar açısından mağduriyet oluşturdu'

Ekonomik yönden alınan tedbirlerin küçük esnafı çok fazla rahatlatmadığına işaret eden Demir, şöyle konuştu: 'Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız açıkladı. Fakat yine de küçük esnafları bu ekonomik tedbirler yeteri kadar rahatlatmadı. Bunun da sebebi kamu bankalarının, özel bankaları katmıyorum çünkü bazıları katıldı, bazıları katılmadı bu sürece. Kamu bankalarında bölge ve şube müdürü olan arkadaşlarımızın birçoğu cesaretsiz insanlar. Çünkü aynı sorunları bizlerde yaşıyoruz. İhracatçılarla ilgili bahsedilen krediler dahi bankalarda frenleniyor. Ya da senin bilançona bakıyor. Oysa ki küçük esnaflarımız için Sayın Bakan Yardımcımız Nurettin Nebati ile istişare ederek, bilgi notları attım. Mesajlar yazdım. Küçük esnafın bu kredilerden faydalanamadığını, bankalara gittiği zaman çeşitli bahanelerle geri çevrildiklerinden bahsettim. Bu dönem hakikaten ihtiyaç sahibi olan şu süreçten dolayı dükkanının kapısına kilit vurmuş, bütün esnaflar alacak dediyse Sayın Cumhurbaşkanımız, bu krediyi bütün esnaflar almalı. İşi iyi olanı bu krediyi vermeyeceksin, asıl işi kötü olanlara bu krediyi vereceksin. Bu yüzden Türkiye genelinde bir mağduriyet oluştu, bunu da bankadaki memurlar oluşturdu. Bu hükümetle alakalı bir durum değil. Cumhurbaşkanımızın, bakanlarımızın, hükümetimizin aldıkları kararları bankalar uymuyor, risk almak istemiyor. Bu da mağduriyet oluşturuyor.'

'CHP'li vekilin açıklamaları beni hem şaşırttı hem de üzdü'

CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı'nın açıklamalarına şaşırdığını söyleyen Demir, 'Birlik ve beraberliğin, bir araya gelmenin bu yayını izledikten sonra mümkün olmadığını gördüm. Çünkü olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kimi eleştiriyorsun, iktidarı eleştirmekle eline ne geçecek. Hastaneyle ilgili şöyle bir yalanı nasıl ortaya atabiliyorsun. Hastanede malzeme eksikmiş, yok şu yokmuş, bu yokmuş. Böyle siyaset olmaz. Varsa merak ettiğin bir şey arayıp Sağlık Müdürüne sorarsın. Var mı yok mu böyle bir şey. Böyle yalan olmaz. Ondan sonra CHP'li belediyeler çalışıyor diyor. Şimdi diğer belediyeler çalışmıyor mu? Nasıl bir ayrıştırma dilidir bu. Cide'de şu anda bir kaymakam var. Türkiye'ye örnek olabilecek işler yapıyor. 10 binden fazla ihtiyaç sahibi esnaf ve vatandaşa yardım kolisini ulaştırdı. Kaymakamlık bünyesinde Vefa Sosyal Destek Grupları oluşturdu. Bunların içerisinde belediyelerde var. Sen nasıl sadece CHP'li belediyelerimiz çalışıyor diyebilirsin. Cide Belediyesine, AK Partili bir hanımefendi 200 koli bağışta bulundu. AK Partili bağış yapıyor, belediye de dağıtıyor. Böyle bir zamanda bu tür söylemlere nasıl girersiniz anlamış değilim. Ben şaşırmış ve üzülmüş durumdayım. Sağlıkçılarımız moralini bozacak açıklamalarda bulunuyor. Şu anda sağlıkçılar ülkemizin kahramanı. Sağlıkçılarımıza şöyle bir dönemde laf eden gerçekten vicdansızdır. Böyle bir şey olamaz' dedi.

2 yıldır görevde bulunan CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı'nın Kastamonu'da bir çivi dahi çakmadığını iddia eden Demir, 'Kastamonu'nun K'sinden haberi yok. Şimdiye kadar yapılmış bir işe faydası olmadı. Sadece muhalefetlik yapıyor. Kastamonu'nun bu dönem kaybı olmuştur' diye konuştu.

'Yarım kalan hayallerimi gerçekleştirebilmek için bir dönem daha milletvekilliği istiyorum'

Milletvekilliğinden sonrada hem partisi hem de memleketi Kastamonu için bir şey yapmaya gayret ettiğini aktaran Murat Demir, şunları söyledi: 'Milletvekilliğimiz bitti diye bir kenara çekilmek bize yakışmazdı. Kenara çekilip olanı biteni izlemek bize göre değil. Bu kendimle örtüşmezdi. Dünya'nın en büyük sivil toplum örgütlerinden birisi olan AK Parti gibi bir mecrada ve Sayın Cumhurbaşkanımız gibi bir liderle milletvekilliği yaparak çalışmış bir insanım. Bu gurur hem benim hem de ailem için geçerlidir. Diğeri ise biz memleketimizi seviyoruz. O yüzden ayağımızı elimizi çekmek gibi bir düşüncemiz hiç olmadı. İstanbul'a döndükten sonra hem Tuzla'da hem de Kastamonu'da adımız çok fazla anıldı. Benim böyle bir talebim hiç olmadı. Benim ağzımdan duyulmayan hiçbir sözün doğruluk payı yoktur. Benim partim bana, bir mahalle başkanlığı görevi de verse ben, neden bu görevi bana verdin demem, çalışırım. Siyaset olarak bunu ben kendime ilki edindim. Görevin küçüğüne veya büyüğüne ben asla bakmam. Görev görevdir. Benim, Kastamonu için hayallerim var ve halen bu hayallerim duruyor. Eğer Allah nasip eder, büyüklerimizde taktir ederse bir dönem daha Kastamonu'da milletvekilliği yapma gibi bir düşüncem var. Bu düşüncemi de sonuna kadar zorlayacağım. Eğer Allah nasip edecekse olur, etmeyecekse de olmaz. Büyüklerimizde uygun görürse, taktir ederse böyle bir düşüncem var hayallerimi gerçekleştirebilmek için.'

Kastamonu adına faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına da çağrıda bulunan Demir, 'Ramazan ayında STK'larımız, ihtiyaç sahiplerine yardım kolisi dağıtmalı. Zekatlarımızı, fitrelerimizi vermeliyiz, hatta 500 TL'den 1 milyon lira parayı dağıtmaları gerekiyor. Bu yüzden Kastamonu'da Ramazan ayını fırsat bilip işyerini kapatmak zorunda kalan, işleri kötüleşen, ihtiyaç sahiplerimize sahip çıkmalıyız. Bu yüzden STK'larımıza büyük görev düşüyor' dedi.

Bakmadan Geçme