Öcalan: Sinsi bir planın parçası olarak montajlanmıştır
PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, son günlerde internette dolaşan video görüntüleriyle ilgili...
PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, son günlerde internette dolaşan video görüntüleriyle ilgili, 'Çözüm sürecini bitirmek ya da itibarsızlaştırmak amacıyla sinsi bir planın parçası olarak montajlanmıştır.' iddiasında bulundu.
İmralı adasını ziyaret eden BDP'li Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder adadan döndü. BDP İmralı'yı ziyareti sonrası Öcalan'ın mesajını yazılı bir açıklamayla duyurdu.
Öcalan kamuoyuna iletilmesini istediği mesajında sosyal medyada dolaşan sorgu görüntülerine değindi. Öcalan, 'Öncelikle son günlerde dolaşıma sokulan video görüntüleri çözüm sürecini bitirmek ya da itibarsızlaştırmak amacıyla sinsi bir planın parçası olarak montajlanmıştır. Bağlamından koparılan, bazen de hiç olmayan değişik cümlelerin bir araya getirilmesinden ibaret bu görüntülerin gerçekle bir ilgisi yoktur. Bunu yapanlar, emperyalist operasyon merkezlerinin en eli kanlı ve kirli işlerde en çok kullanılarak kenara atılmış olan unsurlarıdır.' dedi.
Asıl hedefin Türk-Kürt ve diğer bütün halkların barış ve ittifakını engellemek olduğunu anlatan Öcalan, 'Bu montajı yapanlar, dolaşıma sokanlar ve siyaseten savunanlar, varoluşlarını Kürt savaşına ve bu savaşın darbeci mekaniğine bağlayanlardır. Benim bu konudaki temel yaklaşımım en açık haliyle savunmalarımda vardır. Ve başından beri ayni tutarlılık içerisindedir. Uluslararası komplonun 16`inci yılına girerken komplo büyük oranda aydınlatılmış ve birçok boyutuyla tedbirleri de alınmıştır.' şeklinde konuştu.
Öcalan mesajında şöyle devam etti: 'İmralı süreci bu uluslararası komployu teşhir ve mahkum ederek, halklarımızın kalıcı barışı için önemli bir fırsat yaratmıştır. Komplocu güçlerin İmralı sürecine yönelmeleri esas olarak tam da bu sebepledir. Çözüm sürecinde geldiğimiz noktada iktidarın salt kendi güvenliğini sağlamaya dönük tek taraflı paketler yaklaşımı demokratikleşme değil, provokatörlüktür. Lazım olan toplumsal sözleşme güvencesiyle yürüyecek bir demokratikleşmedir. Hükümet seçim bahanesine sığınarak meselenin ciddiyetinden uzak bir noktaya savrulmaktadır. Bu tutumunu acilen değiştirmemesi durumunda sürecin bitmesinin en önemli sorumlusu olacaktır. Bunun için acilen müzakere heyetleri oluşturulmalı ve demokratik sözleşme hukuku esas alınmalıdır. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılmış olan ama ulusal demokratik kimliğini koruyan halkımıza, medya çalışanlarımıza, kadınlara hasta tutsaklar başta olmak üzere bütün cezaevindeki yoldaşlarımıza ve tüm kadrolarımıza özel selamlarımı gönderiyorum. Halklarımızı acilen demokratik barış siyasetimizin etrafında kenetlenmeye çağırıyorum.'
İmralı adasını ziyaret eden BDP'li Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder adadan döndü. BDP İmralı'yı ziyareti sonrası Öcalan'ın mesajını yazılı bir açıklamayla duyurdu.
Öcalan kamuoyuna iletilmesini istediği mesajında sosyal medyada dolaşan sorgu görüntülerine değindi. Öcalan, 'Öncelikle son günlerde dolaşıma sokulan video görüntüleri çözüm sürecini bitirmek ya da itibarsızlaştırmak amacıyla sinsi bir planın parçası olarak montajlanmıştır. Bağlamından koparılan, bazen de hiç olmayan değişik cümlelerin bir araya getirilmesinden ibaret bu görüntülerin gerçekle bir ilgisi yoktur. Bunu yapanlar, emperyalist operasyon merkezlerinin en eli kanlı ve kirli işlerde en çok kullanılarak kenara atılmış olan unsurlarıdır.' dedi.
Asıl hedefin Türk-Kürt ve diğer bütün halkların barış ve ittifakını engellemek olduğunu anlatan Öcalan, 'Bu montajı yapanlar, dolaşıma sokanlar ve siyaseten savunanlar, varoluşlarını Kürt savaşına ve bu savaşın darbeci mekaniğine bağlayanlardır. Benim bu konudaki temel yaklaşımım en açık haliyle savunmalarımda vardır. Ve başından beri ayni tutarlılık içerisindedir. Uluslararası komplonun 16`inci yılına girerken komplo büyük oranda aydınlatılmış ve birçok boyutuyla tedbirleri de alınmıştır.' şeklinde konuştu.
Öcalan mesajında şöyle devam etti: 'İmralı süreci bu uluslararası komployu teşhir ve mahkum ederek, halklarımızın kalıcı barışı için önemli bir fırsat yaratmıştır. Komplocu güçlerin İmralı sürecine yönelmeleri esas olarak tam da bu sebepledir. Çözüm sürecinde geldiğimiz noktada iktidarın salt kendi güvenliğini sağlamaya dönük tek taraflı paketler yaklaşımı demokratikleşme değil, provokatörlüktür. Lazım olan toplumsal sözleşme güvencesiyle yürüyecek bir demokratikleşmedir. Hükümet seçim bahanesine sığınarak meselenin ciddiyetinden uzak bir noktaya savrulmaktadır. Bu tutumunu acilen değiştirmemesi durumunda sürecin bitmesinin en önemli sorumlusu olacaktır. Bunun için acilen müzakere heyetleri oluşturulmalı ve demokratik sözleşme hukuku esas alınmalıdır. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılmış olan ama ulusal demokratik kimliğini koruyan halkımıza, medya çalışanlarımıza, kadınlara hasta tutsaklar başta olmak üzere bütün cezaevindeki yoldaşlarımıza ve tüm kadrolarımıza özel selamlarımı gönderiyorum. Halklarımızı acilen demokratik barış siyasetimizin etrafında kenetlenmeye çağırıyorum.'