Öcalan'dan İmralı'da basın toplantısı talebi
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Grup Başkanvekili Pervin Buldan'dan oluşan BDP heyeti, Abdullah Öcalan ile görüşmek için gittiği İmralı adasından döndü. Öcalan'ın BDP heyetiyle yapmış olduğu görüşme sonrası kamuoyuna…
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Grup Başkanvekili Pervin Buldan'dan oluşan BDP heyeti, Abdullah Öcalan ile görüşmek için gittiği İmralı adasından döndü. Öcalan'ın BDP heyetiyle yapmış olduğu görüşme sonrası kamuoyuna iletilmek üzere mesaj gönderdi. Öcalan, mesajında İmralı'da basın toplantısı yapmak istemesi dikkat çekti.
Öcalan'ın mesajı şöyle: 'Öncelikle herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum. Başlatmış olduğumuz süreç bütün ağırlığıyla, ciddiyetiyle, derinliğiyle devam ediyor. Devlet heyetiyle yaptığımız görüşmeler, diyaloglar ve aynı zamanda çözüme dair yoğunlaşmamız da sürüyor. Çözüm sürecine daha fazla katkıda bulunmak istiyorum. Ancak maalesef ki, buradaki olanaklar son derece kısıtlıdır. Kendimi daha fazla katma isteğimi bu nedenle hayata geçirip yansıtamıyorum. Kendimi daha fazla ifade etme imknlarının yaratılması konusunda hükümet somut adımlar atmalıdır. İmknların kısıtlı olmasından rahatsızlık duyduğumu belirtmek isterim.
Türkiye'nin etrafında bu kadar yangın varken çözüm konusunda rolümü oynayabileceğim koşulların yaratılması elbette olağan bir durum olmalıdır.
Aslında İmralı'da bir basın buluşmasıyla kamuoyunu doğrudan bilgilendirme imknım olursa sürecin sağlıklı ilerlemesi hususunda ciddi katkılarım olabilir. Hükümetin bu tür basit adımlarla ilgili tereddütlü olmaması gerekir. Nihayetinde 50 bin insanımızın yaşamını yitirdiği 40 yıllık çatışmanın barışını inşaa etmeye çalışıyoruz.
Eylül ayının başında 2'inci aşamaya dair mesafe katedip, normalleşme dediğimiz 3'üncü aşamanın tartışmalarına geçebilme arzusundayım. Şimdi belki umudumu yitirmedim. Bir tıkanmadan veya çözümsüzlükten de söz etmiyorum. Ama Ortadoğu'daki gelişmelerle de bağlantılı olarak hükümetin kesinlikle hızlı hareket etmesi gerekir. Meclisin açılmasına yakın hükümetin artık somut, pratik adımlar ortaya koyması beklenir. TBMM'nin de bu çerçevede tarihi bir çözüme katkı sunmasını diliyorum. Nihayetinde atılacak adımlar bütün Türkiye'nin ortak çıkarlarına uygun adımlar olacaktır.
Bu süre zarfında, tarafların çözümü zora sokabilecek tutumlardan karşılıklı olarak özenle kaçınmalarını rica ediyorum. Genel sağlık durumum çok ağır olmamakla beraber içinde bulunduğum koşullara halklarımızın ortak geleceği ve barışı adına dayanmaya çalışıyorum. Tekrardan herkese en içten sevgi ve selamlarımı iletiyorum.'
Öcalan'ın mesajı şöyle: 'Öncelikle herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum. Başlatmış olduğumuz süreç bütün ağırlığıyla, ciddiyetiyle, derinliğiyle devam ediyor. Devlet heyetiyle yaptığımız görüşmeler, diyaloglar ve aynı zamanda çözüme dair yoğunlaşmamız da sürüyor. Çözüm sürecine daha fazla katkıda bulunmak istiyorum. Ancak maalesef ki, buradaki olanaklar son derece kısıtlıdır. Kendimi daha fazla katma isteğimi bu nedenle hayata geçirip yansıtamıyorum. Kendimi daha fazla ifade etme imknlarının yaratılması konusunda hükümet somut adımlar atmalıdır. İmknların kısıtlı olmasından rahatsızlık duyduğumu belirtmek isterim.
Türkiye'nin etrafında bu kadar yangın varken çözüm konusunda rolümü oynayabileceğim koşulların yaratılması elbette olağan bir durum olmalıdır.
Aslında İmralı'da bir basın buluşmasıyla kamuoyunu doğrudan bilgilendirme imknım olursa sürecin sağlıklı ilerlemesi hususunda ciddi katkılarım olabilir. Hükümetin bu tür basit adımlarla ilgili tereddütlü olmaması gerekir. Nihayetinde 50 bin insanımızın yaşamını yitirdiği 40 yıllık çatışmanın barışını inşaa etmeye çalışıyoruz.
Eylül ayının başında 2'inci aşamaya dair mesafe katedip, normalleşme dediğimiz 3'üncü aşamanın tartışmalarına geçebilme arzusundayım. Şimdi belki umudumu yitirmedim. Bir tıkanmadan veya çözümsüzlükten de söz etmiyorum. Ama Ortadoğu'daki gelişmelerle de bağlantılı olarak hükümetin kesinlikle hızlı hareket etmesi gerekir. Meclisin açılmasına yakın hükümetin artık somut, pratik adımlar ortaya koyması beklenir. TBMM'nin de bu çerçevede tarihi bir çözüme katkı sunmasını diliyorum. Nihayetinde atılacak adımlar bütün Türkiye'nin ortak çıkarlarına uygun adımlar olacaktır.
Bu süre zarfında, tarafların çözümü zora sokabilecek tutumlardan karşılıklı olarak özenle kaçınmalarını rica ediyorum. Genel sağlık durumum çok ağır olmamakla beraber içinde bulunduğum koşullara halklarımızın ortak geleceği ve barışı adına dayanmaya çalışıyorum. Tekrardan herkese en içten sevgi ve selamlarımı iletiyorum.'