Milletvekili Baltacı'dan sert eleştiri!
CHP Milletvekili Hasan Baltacı, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada bütçelerini savunmak için Meclis'e gelen bakanları çok sert ifadelerle eleştirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada bütçelerini savunmak için Meclis'e gelen bakanları çok sert ifadelerle eleştirdi.
2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun teklifinin 22 gün boyunca Plan Bütçe Komisyonu'nda, 6 gündür de Genel Kurul'da görüşüldüğünü hatırlatan Milletvekili Hasan Baltacı, "bakanların yaptıkları sunumlara baktığımda benim gördüğüm şu; Ya bu Bakanlar bu ülkenin bakanı değil, ya da bahsettikleri ülke bu ülke değil" diye konuştu.
Özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a yüklenen Milletvekili Hasan Baltacı, tartışmalarında çıkığı bütçe görüşmelerinde şunları söyledi;
“YA BU BAKANLAR BU ÜLKENİN BAKANI DEĞİL, YA DA BAHSETTİKLERİ ÜLKE BU ÜLKE DEĞİL”
"Bugün 4 bakanlığın; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2022 yılı bütçelerini görüşeceğiz. Bütçeyi, tam yirmi iki gün boyunca Plan ve Bütçe Komisyonunda görüştük, altı gündür de Meclis Genel Kurulunda görüşüyoruz. Evvela çözmemiz gereken temel bir çelişki var. Bakanlıkların yaptıkları sunumlara bakınca benim gördüğüm manzara şudur: Bakanlar konuşmalarında bir ülkeden bahsediyorlar; bahsettikleri ülkede adalet hüküm sürüyor, ekonomi şaha kalkmış, üretim ve istihdam patlaması yaşanıyor, işsizlik bitmiş de komşu ülkelerden insanlar buraya çalışmak için akın ediyor, o ülkede kadınlar ve çocuklar güven ve huzur içerisinde yaşıyor, eğitimde, sağlıkta, turizmde, kültürde, sanatta, aklınıza hangi alan geliyorsa ülke çağ atlamış, dünya gıptayla bakıyor falan filan. Şimdi, değerli arkadaşlar, sevgili ülkem, çelişki şu: Ya bu Bakanlar bu ülkenin bakanı değil ya da bahsettikleri ülke bu ülke değil."
“KENDİ BAKANLIĞINDAKİ UYUŞTURUCU SATICILARINDAN HABERİN YOK”
"Milletin, sokağın, ülkenin gerçeğinden o kadar kopmuşlar ki buraya geldiklerinde ya masal anlatıyorlar, hikâye anlatıyorlar ya provokasyon çıkarıyorlar ya da hakaret ediyorlar. Nasıl mı? Bakın, anlatayım: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Derya Yanık, bütçe sunumunda uyuşturucu için demiş ki: 'Madde kullanım riski ve madde bağımlılığından korunma eğitimleri düzenlenmektedir. Bugüne kadar 871.132 kişiye farkındalık eğitimleri verilmiştir.' Ya, senin daha kendi Bakanlığındaki uyuşturucu satıcılarından haberin yok. Eğer biz açıklamasak Kastamonu İl Müdürlüğünüzdeki uyuşturucu satıcısından haberiniz yoktu. Sen kime farkındalık öğretiyorsun? Malatya'daki İl Müdürlüğünüz uyuşturucu deposu olarak kullanılmış, senin haberin yok. Gerçeklerden o kadar kopmuş ki kadın cinayetleri her gün artarken Bakan çıkmış 'Kadın cinayetleri tolere edilebilir bir seviyede'" demiş.
“AFETZEDELERİN BORÇLANDIRILARAK EV SAHİBİ OLACAĞINDAN BAHSETMEMİŞSİN”
"Bakın, diğeri ne demiş biliyor musun? Adamına göre, yandaşlığın seviyesine göre doğa ve çevre düşmanı projelere ya 'ÇED Derekli Değildir' demiş ya da bilim insanlarının, yöre halkının, çevrecilerin tüm uyarılarına rağmen ÇED raporu vererek, Kaz Dağları'ndan İkizdere'ye, Kuzey Ormanları'ndan Kanal İstanbul'a kadar memleketin ormanları talan edilirken, sanki kendisi bu ülkede yaşamıyormuş gibi Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum çıkıp ne demiş biliyor musunuz? 'Ekoloji' demiş, 'yeşil koridor' demiş. Türkiye, ithal ettiği çöple sanki Avrupa'nın çöp kutusu hâline gelmemiş gibi, Bakan demiş ki: 'Sıfır atık' demiş, 'emisyon' demiş, 'iklim adaleti' demiş. Milletin yatıp yuvarlanacak dermanı kalmamış. Bu ülkede hâlen 6 milyon 446 bin hanenin başını sokacak, kendine ait bir evi yokken yani kirada yaşıyorken, asgari ücretli aldığı maaşın yarısından fazlasını kira, elektrik, su, doğal gaz faturasına harcıyorken, 2,1 milyon hane sosyal yardımlar olmazsa elektrik faturasını bile ödeyemiyorken Sayın Bakan demiş ki: '409 tane millet bahçesini ısrarla yapacağız.' Bu, millet bahçelerinin yapımından kimin zengin edildiği bir tarafa, millet Taş Devri'nde yaşamaya mahkûm edilirken, siz Lale Devri yaşamakta ısrar ediyorsunuz. Bakın, bu memleket, bu sene yangınlarla, sel felaketleriyle mücadele etti, karşı karşıya kaldı. Canlarımızı kaybettik; hayatta kalanlar, evlerini, iş yerlerini kaybetti. Buraya yazmışsın 'Rize, Giresun, Kastamonu, Sinop ve Bartın'da 2.248 konut, 220 köy evi, 132 tane iş yeri ve 5 tane çayevini süratle yapıyoruz.' demişsin ama katrilyonluk yardımlar toplanmasına rağmen hak sahibi afetzedelerin borçlandırılarak ev sahibi olacağından bahsetmemişsin; selden kütük kapanlardan hiç bahsetmemişsin. Afet bölgelerinde yapılacak işlerin bedelinin katbekat üstünde fiyatlarla yandaşlara dağıtıldığından hiç bahsetmemişsiniz. Merak etme, hepsi burada, hepsini teker teker açıklayacağız. Ama şunu unutmayın: Seli afete dönüştüren nedenler neyse afeti ihale vurgununa dönüştüren nedenler de aynıdır; yağmadır, talandır, ranttır."
“BİR SEÇENEK DAHA VAR, İŞTE BİZ O SEÇENEĞİ İKTİDAR YAPACAĞIZ”
"Sonuç olarak benim bu bütçe görüşmelerinde gördüğüm şu: İki tane ihtimal var. Sözlerimin başında söylediğim gibi ya bu Bakanlar bu ülkenin Bakanı değil ya da anlattıkları ülke bu ülke değil. İşte, bizim bu çelişkiyi çözmemiz lazım değerli arkadaşlar, sevgili ülkem. Bir seçenek daha var; o da bu yolsuz düzeni değiştirmek, emeğin, alın terinin, adaletin yüz yılını inşa etmektir. İşte, biz bu seçeneği iktidar yapacağız."
“BANA İNTİKAL ETTİĞİ DAKİKADA DA GEREĞİNİ YAPTIĞIM”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı'nın 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşma sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'la arasında tartışma çıktı.
Kastamonu ve Malatya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde meydana gelen uyuşturucu skandalları üzerinden kendisini sert bir dille eleştiren Hasan Baltacı'ya cevap veren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Hasan Bey bakanlığın bizzat neredeyse bir uyuşturucu üssü olduğu gibi bir akla ziyan bir iddiada bulundu. Kendisine, Plan ve Bütçe konuşmalarında da yazılı olarak soru önergesi gönderdiğinde de çok açık cevap verdik. Bakanlığımıza konu intikal ettikten itibaren hiç beklemeksizin gerekli disiplin işlemlerini yaptık. Dolayısıyla bizim bu anlamdaki hassasiyetimiz çok net ve açık ve bunu da her ortamda, her noktada söylüyoruz. Bağımlılık gibi, özellikle madde bağımlılığı gibi son derece ciddi bir meseleyi bu kadar tahfif ederek konuşmayı, ben, gerçekten zül addediyorum; bunu ifade etmek istiyorum. Yani, son zamanlarda Türkiye'de, madde bağımlılığı, hatta bağımlılığın birtakım başka çeşitlerinin de ortaya çıktığı bir ortamda, 40 bin küsur çalışan arasından birkaç tane çıkabilecek bir vakanın ki idareci olarak bana intikal ettiği dakikada da gereğini yaptığım bir husus bu şekilde, bu çatının altında sanki bu Bakanlık yahut Hükûmet yahut devletin herhangi bir birimin bağımlılıkla, hele uyuşturucu bağımlılığı gibi bir meseleyle hiç mücadele etmiyormuş gibi yansıtılması gerçekten meseleye hiç vâkıf olmamak ya da ciddiye almamak anlamına gelir. Bakın, biz, gençlerden bahsediyoruz, biz çocuklardan bahsediyoruz. Madde bağımlılığı gibi insanların hayatını, evini, ocağını, işini yıkan, yakan bir etkiden bahsediyoruz, bunu böyle konuşmamalıyız, bunu bu kadar hafife almamalıyız. Siyaset başka bir şeydir, atışırız ben de atışmayı severim ayrıca ama bu değildir yani bunun sebebi bu olmamalı” ifadelerini kullandı.
“YEDİ AY YEDİ GÜN BOYUNCA GÖREVDE TUTANLAR BİR GÜN ADALETİN ÖNÜNDE HESAP VERECEK”
Derya Yanık'ın bu cevabı üzerine söz alan CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı ise Kastamonu'daki skandalda bir bağımlıdan öte bir uyuşturucu satıcısından bahsettiğine ve bu kişinin emniyet tarafından yakalanmasına rağmen 7 ay 7 gün boyunca kurumda çalıştırılmaya devam ettiğine dikkat çekti ve şunları söyledi;
“Ben, konuşmamda bir uyuşturucu bağımlısından değil bir uyuşturucu satıcısından bahsediyorum. Bu kişi 25 Mart'taki operasyonda uyuşturucu satarken yakalanmış, 27 Ekim'e yani ben konuşma yapana kadar yedi ay yedi gün boyunca görevde kalmış. Bu kişiyi yedi ay yedi gün boyunca görevde tutanlar bir gün adaletin önünde hesap verecek ve ben de bu işin peşini bırakmayacağım.”