'Masada memura ihanet edildi'
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Güney, 'Toplu sözleşme masasında yetkili ancak beceriksiz etkisiz sendikaca memura ihanet edilmiştir.' dedi.
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney, Kastamonu'da istişare toplantısı düzenledi.
Devlet Su İşleri Sosyal Tesislerinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Başkan Güney, "Birinci dereceye gelen memurların ek göstergesini 3600'e yükselten düzenleme yeni yıldan önce TBMM'ye gelmelidir." dedi.
Genel Başkan Türkeş Güney, "Bizim Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak mücadelemizin temelinde 3600 ek göstergenin birinci dereceye gelen tüm memurlarımıza verildiği, Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirildiği, 2008 öncesi ve sonrası emekli olanların haklarının düzenlendiği, çalışma barışının korunduğu bir çalışma hayatı yer almaktadır." dedi.
"Memura yapılmış en büyük ihanet"
Toplu Sözleşme ve Hakem Heyeti sürecini anlatan Güney, "7. dönem toplu sözleşme ve hakem heyeti süreci göstermiştir ki, yetkili ancak beceriksiz etkisiz sendikanın, bundan önceki 6 toplu sözleşmede olduğu gibi memurun hakkını hukukunu aramak gibi bir amacının ve niyetinin de olmadığı görülmüştür. Daha oturduğu masanın yetkisini bilmeyen, kendi yetkisini hakkını bilmeyenlerin memurun hakkını hukukunu bilmesi araması mümkün değildir. Elbette bunları söylerken elimizde bu konuda bilgi ve belgeler var. Hakem heyetine yetkili sendika tarafından gönderilen belgelerden; toplu sözleşmenin konusu değil diye ayrılan 40 maddenin 1. maddesi, toplu sözleşme masasının konusu olan 'doğum yardımı ödeneği' yetkili sendika tarafından masanın konusu değil diye ayrılan kırk maddenin birincisini oluşturmaktadır. Yine birinci dereceye 3600 ek gösterge konusu; mutabakata varılan maddeler arasında yer almakta, ancak 3600 konusunda yaşanılan gelişmeleri göz ardı eden 2021 yılındaki mutabakat maddesi olup, bu maddeyi bu haliyle düzenlemek imza altına almak, memura yapılmış en büyük ihanettir." diye konuştu.
Başkan Türkeş Güney, "Uzlaşmazlıkla sonuçlanan toplu sözleşme sürecinde genel talepler hakem heyetine taşındı. Hakem heyeti 26 Ağustos tarihinde başladığı süreci, kanuni süre olan 31 Ağustos'ta tamamladı. Türkiye Kamu-Sen olarak, 7. dönem toplu sözleşme sürecine aşağıdaki hususlar yönünden bir anlam ve önem atfederek, çok ciddi bir hazırlık yaptık.
Devletimiz bir hedef koymuş, Cumhuriyetin ikinci yüzyılı Türkiye Yüzyılı olacak, bizde inanıyor bu hedefe, bu misyona katkı sağlamak istiyoruz.
Özellikle son iki yılda ülkemizle birlikte bütün dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 denilen salgın hastalığın da etkisiyle, emtia fiyatları ve buna bağlı olarak enflasyon olağanüstü artmış, artan enflasyon dar gelirli dediğimiz maaş ve ücretli kesimin, alım gücünü olağanüstü düşürmüş, maaş ve ücretlerin alım gücü kalmamıştır.
Nisan 2023 ayında kamuda görev yapan işçilere yapılan ücret artışları, kamu personel rejiminde ana unsurun; yani memur ve diğer kamu görevlilerinin, maaş ve ücretlerinin önüne geçmiş, diplomanın, eğitimin ve nitelikli insan kaynağının önemi sorgulanır hale gelmiş, kamu kurumlarında çalışma barışı bozulmuştur.
İşte bu şartlar ve gelişmeler nedeniyle 7. dönem toplu sözleşme, Türkiye Kamu-Sen adına önemli görülmüştür. Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı vermeye hazır olduğumuzu belirtmemize rağmen çağrımıza cevap verilmedi. Biz masadan kalktığımızda 22 gün toplu sözleşme masasında müzakere etmek akıllarına gelmeyen yetkili sendika, son gün gece yarısından sonra 6. dönemde alınan kararlar kopyala yapıştır yapıldı. Hizmet kollarında anlaşma sağlandı algısına sığınmış genel konulardaki 55 maddeyi hakem heyetine, 40 maddeyi toplu sözleşmenin konusu değil diyerek taca atmıştır. Hakem heyetine sevk ettikleri 55 maddeyi, hakem heyetinde dahi savunamamış, bu maddeleri hakkıyla savunan Türkiye Kamu-Sen'in arkasına saklanmışlardır. Türkiye Kamu-Sen olarak, hakem heyeti müzakerelerinde memurumuzu ilgilendiren konuları, büyük bir cesaret ve özgüvenle savunmamıza, hakem heyetinin kamu tarafını vicdanen ikna etmemize rağmen, sayısal çoğunluğu aşamadık." diye konuştu.
"Yetkili sendikanın memuru temsil edecek gücü kalmamıştır"
Güney, "Türkiye Kamu-Sen'in yetkili olduğu 2011 yılında, en düşük memur maaşı asgari ücretin 2,33 katı iken; Temmuz ayında yapılan zamlar dahil, şu an en düşük memur maaşı asgari ücretin 1,78 katına ancak gelebilmiştir. Eğer ki, Türkiye Kamu-Sen'in bıraktığı seviye korunmuş olsaydı bugün en düşük memur maaşı 20 bin 300 TL değil, 27-28 bin TL aralığında olacaktı. Masaya oturduğu 7 toplu sözleşmenin, üçünü yapısını bildiği halde, yapısı itibari ile kamu işverenin teklifinin üzerinde bir teklif onaylamayacak olan hakem kuruluna bırakan, sevk eden yetkili sendikanın memuru temsil edecek bilgisi, gücü, azmi ve niyeti yoktur, kalmamıştır." diye konuştu.
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney şöyle devam etti:
"Kamuda ücret adaletini zedeleyen, bölgesel farklılıkları göz ardı eden 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin gözden geçirilmesi, memurlarımıza ek ücret ve refah payı verilmesi talebimizi de TBMM'ye taşıdık. Memurlarımızın enflasyona ezdirilmemesi için refah payının verilmesi şarttır."
Kamu-Sen hakkında bilgi veren Kamu-Sen Kastamonu Başkan Vekili, Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Cengiz Büyükkapucu, Kamu-Sen'in Kastamonu'da 6 şube ve 5 temsilcilik olarak hizmet vermekte olduğunu, her iş kolunda Kastamonu'da üyelerin bulunduğunu, üye sayısının şu anda il bazında 6 bin 500 civarında olduğunu söyledi.
Toplantı sonunda, sendika ilçe temsilcisi ve üye olarak verdiği desteklerden dolayı Ağlı İlçe Nüfus Müdürü iken emekli olan Celal Tümer'e Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney tarafından teşekkür plaketi verildi.
İstişare toplantısına, Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcısı Nebi Yay, Türk Büro-Sen Kastamonu Şube Başkanı Satılmış Kahvecioğlu, Kamu-Sen Kastamonu Başkan Vekili, Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Cengiz Büyükkapucu, iş yeri temsilcileri ve sendika üyeleri katıldı.