'Köye Kız Vermezler Düşüncesinden Uzaklaşmalıyız'
İlim Hikmet Sofrası'nın Cumartesi Sohbetleri programında konuşmacı sıfatı ile yer alan Belediye Başkanı Tahsin Babaş'ın değindiği önemli bir konu da göç olgusu oldu.
Hazreti Pir Şeyh Şa'ban-ı Veli Kültür Vakfı'nın hayata geçirdiği önemli bir proje olan İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri'nin bu hafta sonu konuşmacı konuğu Belediye Başkanı Tahsin Babaş olurken, Babaş'ın üzerinde durduğu önemli bir mesele de şehir merkezine yönelik yaşanan göçler oldu.
Babaş yaptığı açıklamada; 'Kastamonu, son yılları göz önünde bulundurduğumuzda hızla gelişen bir şehir. Kastamonu şehir merkezi yüzde 7, yüzde 8 oranında göç almış. Bu 7 bin nüfus artışı demek. Geçen sene bu rakam 5 bindi. Bu çok büyük bir artış. Peki, nereden oluyor bu göç? Köylerden ve ilçelerden. Dengesiz bir göç alma durumu söz konusu. Özellikle ben köylerden ve ilçelerden göç almayı çok da iyi karşılamıyorum. Bizim prensibimiz şu olmalı: İnsanlar doğduğu yerde doymalı. Bunu gerçekleştirdiğimiz sürece şehirleri daha etkin, daha düzgün, daha kalıcı kılarız diye düşünüyorum. Bakın köylerden gelen insanların çoğu aslında orada işleri güçleri olan insanlar. Ama burada çok değişik sosyal etkiler var. Şunu söyler bizim köylümüz; 'ben köyde durduğum zaman benim çocuğuma kız vermezler.' Bu önemli bir etken. Buna inanın. Ben insanımızın sosyal yapısını ve karakterini biliyorum. İllaki gidelim ve bir bordro sahibi olalım diye düşünülüyor. Ama artık bu düşünceden uzaklaşmamız lazım. Bunun için de belediye yatırımları kadar, genel yatırımların da bölgede etkili olması lazım. Benim de göreve geldiğim ilk günden itibaren uğraştığım şey genel yatırımlardı. Mesela bir Kırık Barajı. Bu bölgesel bir yatırım. Ben bu göçü nasıl durdururum diye düşündüm. Köyden göçü durdurmanın yolu köylünün sahip olduğu tarlaları sulu tarıma açmaktır. Hiçbir masrafı olmayan kapalı devre sulama sistemini kurmaktır. Bunun için de yatırım lazım, baraj lazım ve bir sistem lazım. Biz bunu gerçekleştirdik. Kırık Barajı programa girdi ve ihaleleri yapılıyor. Bölge halkı için önemli bu proje. Proje bittiğinde önümüzdeki yıllarda içme suyunu da biz buradan sağlayacağız. Çok önemli bu. Kırık Barajı'nın havzası üzerinde yaşam ve tarım olmadığı için kirlenme de yok. Bunlar çok önemli. Her şeyden önce insan sağlığını düşünmemiz ve ona göre yatırım yapmamız lazım' diye konuştu.
Samet Malkoç (Belediye Basın)
Babaş yaptığı açıklamada; 'Kastamonu, son yılları göz önünde bulundurduğumuzda hızla gelişen bir şehir. Kastamonu şehir merkezi yüzde 7, yüzde 8 oranında göç almış. Bu 7 bin nüfus artışı demek. Geçen sene bu rakam 5 bindi. Bu çok büyük bir artış. Peki, nereden oluyor bu göç? Köylerden ve ilçelerden. Dengesiz bir göç alma durumu söz konusu. Özellikle ben köylerden ve ilçelerden göç almayı çok da iyi karşılamıyorum. Bizim prensibimiz şu olmalı: İnsanlar doğduğu yerde doymalı. Bunu gerçekleştirdiğimiz sürece şehirleri daha etkin, daha düzgün, daha kalıcı kılarız diye düşünüyorum. Bakın köylerden gelen insanların çoğu aslında orada işleri güçleri olan insanlar. Ama burada çok değişik sosyal etkiler var. Şunu söyler bizim köylümüz; 'ben köyde durduğum zaman benim çocuğuma kız vermezler.' Bu önemli bir etken. Buna inanın. Ben insanımızın sosyal yapısını ve karakterini biliyorum. İllaki gidelim ve bir bordro sahibi olalım diye düşünülüyor. Ama artık bu düşünceden uzaklaşmamız lazım. Bunun için de belediye yatırımları kadar, genel yatırımların da bölgede etkili olması lazım. Benim de göreve geldiğim ilk günden itibaren uğraştığım şey genel yatırımlardı. Mesela bir Kırık Barajı. Bu bölgesel bir yatırım. Ben bu göçü nasıl durdururum diye düşündüm. Köyden göçü durdurmanın yolu köylünün sahip olduğu tarlaları sulu tarıma açmaktır. Hiçbir masrafı olmayan kapalı devre sulama sistemini kurmaktır. Bunun için de yatırım lazım, baraj lazım ve bir sistem lazım. Biz bunu gerçekleştirdik. Kırık Barajı programa girdi ve ihaleleri yapılıyor. Bölge halkı için önemli bu proje. Proje bittiğinde önümüzdeki yıllarda içme suyunu da biz buradan sağlayacağız. Çok önemli bu. Kırık Barajı'nın havzası üzerinde yaşam ve tarım olmadığı için kirlenme de yok. Bunlar çok önemli. Her şeyden önce insan sağlığını düşünmemiz ve ona göre yatırım yapmamız lazım' diye konuştu.
Samet Malkoç (Belediye Basın)