KESK, 19 Aralık'ta Grev Yapma Kararı Aldı
amu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu Kastamonu Şube Başkanı Zahide Tufanyazıcı...
KESK, 19 ARALIK'TA GREV YAPMA KARARI ALDI
(İHA) - Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu Kastamonu Şube Başkanı Zahide Tufanyazıcı, 2014 yılına ait kamu gelirleri ve harcamalarının belirlendiği 2014 bütçesinin TBMM'de görüşülmeye başlandığını hatırlatarak, 'Bugüne kadar AK Parti tarafından yapılan bütün bütçeler 'en iyi bütçe', 'en sosyal bütçe' ya da 'eğitime ve sağlığa en çok pay ayıran bütçe' gibi iddialar eşliğinde kamuoyuna sunulmuştur. 2014 eğitim ve yükseköğretim bütçesi 15 Aralık Pazar günü TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecektir. 2014 eğitim bütçesi, önceki yıllardaki bütçelerin kopyası sayılabilecek bir anlayışla, eğitim sisteminin ve yükseköğretimin en temel ihtiyaçlarını bile göz ardı ederek hazırlanmıştır. Yıllardır kamu hizmetlerine ayrılan kaynaklar, özellikle eğitim ve sağlık alanında sadece rakamsal olarak artmakta, eğitim ve sağlık yatırımları açısından bakıldığında herhangi bir artış yaşanmadığı görülmektedir' dedi.
AK Parti iktidarında 11 yıl içerisinde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamalarında belirgin bir artış yaşandığına dikkat çeken Tufanyazıcı, '2002 yılında bir öğrenci velisi çocuğunun eğitim harcamaları için cebinden ortalama 720 TL harcama yaparken, 2013 yılında cepten yapılan eğitim harcaması miktarı 5 kat artarak ortalama 3 bin 602 TL'ye ulaşmıştır. MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17 iken, 2014 yılı için eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 9'a düşürülmüştür. Tek başına bu veriler bile 2014 yılında eğitim harcamalarının önemli bir bölümünün öğrenci velilerinin üzerinden karşılanmaya devam edileceğini göstermektedir. Geçtiğimiz 11 yıl içinde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamaları her geçen yıl katlanarak artmış ve bugün neredeyse Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi rakamlarıyla yarışır hale gelmiştir. 2014 yılı için öngörülen eğitim ve yükseköğretim bütçeleri ile eğitim sisteminde yapısal hale gelen fiziki alt yapı, öğretmen, idari ve akademik personel açıkları, araç gereç gereksinimi ve benzeri sorunların ve ihtiyaçların karşılanabilmesi mümkün değildir.
2014-2015 yıllarını kapsayan toplusözleşme süreci, hükümetin teklifinden bile daha azına razı olan Memur Sen`in imzaladığı 'satış sözleşmesi' ile sonuçlanmıştır. 2014 yılı için bütün kamu emekçilerine net 123 TL artış ve sadece öğretmenlere 75 TL + 75 TL`lik eğitim öğretim tazminatı ödeneceğinin açıklanması kamu emekçilerinde büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. 75`er TL`lik eğitim öğretim tazminatı artışı sadece öğretmenlere yapılarak, diğer eğitim emekçilerinin ve üniversite çalışanlarının kapsam dışı bırakılması hükümetin ayrımcılık ve adaletsizliği temel politika haline getirdiğini bir kez daha göstermektedir' diye konuştu.
Tufanyazıcı, şöyle konuştu: 'Toplu sözleşme sürecinde yetersiz ücret zammı dışında acil çözüm bekleyen hiçbir sorun (iş güvencesi, 4-c, 50/d gibi güvencesiz istihdam uygulamaları, ücret adaletsizliği, esnek, kuralsız ve angarya çalışma, performans değerlendirme vb) hiç tartışılmamış ve toplusözleşme sürecinin tek kazananı AK Parti hükümeti olmuştur. 2014 bütçesinin görüşüldüğü bugünlerde, ek derslerin ve tüm ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması ve vergi dilimi uygulamasının yüzde 15 ile sınırlandırılması taleplerimiz dikkate alınmamaktadır. 2014 yılı için ek dersler ve aile yardımında hiçbir artış yapılmayacak ve enflasyon farkı ödenmeyecek olması yaşanacak mağduriyetleri arttıracaktır. 2014 yılı başında elektrik ve doğalgaza yapılacak zamlar ve artan oranlı vergi dilimi uygulaması dikkate alındığında, 2014 yılında hükümetin kamu emekçilerine kaşık ile verdiklerini, kepçe ile geri almakta kararlı olduğu anlaşılmaktadır.
Eğitim ve bilim emekçileri olarak insanca yaşam ve eğitime yeterli bütçe için toplusözleşme sürecinde dile getirdiğimiz, ancak gerek hükümet gerekse Memur Sen tarafından dikkate alınmayan taleplerimizin yerine getirilmesi için somut adımlar atılmasını istiyoruz'
(İHA) - Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu Kastamonu Şube Başkanı Zahide Tufanyazıcı, 2014 yılına ait kamu gelirleri ve harcamalarının belirlendiği 2014 bütçesinin TBMM'de görüşülmeye başlandığını hatırlatarak, 'Bugüne kadar AK Parti tarafından yapılan bütün bütçeler 'en iyi bütçe', 'en sosyal bütçe' ya da 'eğitime ve sağlığa en çok pay ayıran bütçe' gibi iddialar eşliğinde kamuoyuna sunulmuştur. 2014 eğitim ve yükseköğretim bütçesi 15 Aralık Pazar günü TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecektir. 2014 eğitim bütçesi, önceki yıllardaki bütçelerin kopyası sayılabilecek bir anlayışla, eğitim sisteminin ve yükseköğretimin en temel ihtiyaçlarını bile göz ardı ederek hazırlanmıştır. Yıllardır kamu hizmetlerine ayrılan kaynaklar, özellikle eğitim ve sağlık alanında sadece rakamsal olarak artmakta, eğitim ve sağlık yatırımları açısından bakıldığında herhangi bir artış yaşanmadığı görülmektedir' dedi.
AK Parti iktidarında 11 yıl içerisinde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamalarında belirgin bir artış yaşandığına dikkat çeken Tufanyazıcı, '2002 yılında bir öğrenci velisi çocuğunun eğitim harcamaları için cebinden ortalama 720 TL harcama yaparken, 2013 yılında cepten yapılan eğitim harcaması miktarı 5 kat artarak ortalama 3 bin 602 TL'ye ulaşmıştır. MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17 iken, 2014 yılı için eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 9'a düşürülmüştür. Tek başına bu veriler bile 2014 yılında eğitim harcamalarının önemli bir bölümünün öğrenci velilerinin üzerinden karşılanmaya devam edileceğini göstermektedir. Geçtiğimiz 11 yıl içinde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamaları her geçen yıl katlanarak artmış ve bugün neredeyse Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi rakamlarıyla yarışır hale gelmiştir. 2014 yılı için öngörülen eğitim ve yükseköğretim bütçeleri ile eğitim sisteminde yapısal hale gelen fiziki alt yapı, öğretmen, idari ve akademik personel açıkları, araç gereç gereksinimi ve benzeri sorunların ve ihtiyaçların karşılanabilmesi mümkün değildir.
2014-2015 yıllarını kapsayan toplusözleşme süreci, hükümetin teklifinden bile daha azına razı olan Memur Sen`in imzaladığı 'satış sözleşmesi' ile sonuçlanmıştır. 2014 yılı için bütün kamu emekçilerine net 123 TL artış ve sadece öğretmenlere 75 TL + 75 TL`lik eğitim öğretim tazminatı ödeneceğinin açıklanması kamu emekçilerinde büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. 75`er TL`lik eğitim öğretim tazminatı artışı sadece öğretmenlere yapılarak, diğer eğitim emekçilerinin ve üniversite çalışanlarının kapsam dışı bırakılması hükümetin ayrımcılık ve adaletsizliği temel politika haline getirdiğini bir kez daha göstermektedir' diye konuştu.
Tufanyazıcı, şöyle konuştu: 'Toplu sözleşme sürecinde yetersiz ücret zammı dışında acil çözüm bekleyen hiçbir sorun (iş güvencesi, 4-c, 50/d gibi güvencesiz istihdam uygulamaları, ücret adaletsizliği, esnek, kuralsız ve angarya çalışma, performans değerlendirme vb) hiç tartışılmamış ve toplusözleşme sürecinin tek kazananı AK Parti hükümeti olmuştur. 2014 bütçesinin görüşüldüğü bugünlerde, ek derslerin ve tüm ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması ve vergi dilimi uygulamasının yüzde 15 ile sınırlandırılması taleplerimiz dikkate alınmamaktadır. 2014 yılı için ek dersler ve aile yardımında hiçbir artış yapılmayacak ve enflasyon farkı ödenmeyecek olması yaşanacak mağduriyetleri arttıracaktır. 2014 yılı başında elektrik ve doğalgaza yapılacak zamlar ve artan oranlı vergi dilimi uygulaması dikkate alındığında, 2014 yılında hükümetin kamu emekçilerine kaşık ile verdiklerini, kepçe ile geri almakta kararlı olduğu anlaşılmaktadır.
Eğitim ve bilim emekçileri olarak insanca yaşam ve eğitime yeterli bütçe için toplusözleşme sürecinde dile getirdiğimiz, ancak gerek hükümet gerekse Memur Sen tarafından dikkate alınmayan taleplerimizin yerine getirilmesi için somut adımlar atılmasını istiyoruz'