Kansızlığa karşı iftardan en az bir saat sonra çay içilmeli
Balıkesir Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Hülya Ertür, kansızlık (anemi) ile karşılaşmamak için iftarda çay içmemesi gerektiğini belirterek, öğünden 30-60 dakika sonra içilmesi gerektiğini söyledi. İftarda boş olan mideye hızlı bir…
Balıkesir Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Hülya Ertür, kansızlık (anemi) ile karşılaşmamak için iftarda çay içmemesi gerektiğini belirterek, öğünden 30-60 dakika sonra içilmesi gerektiğini söyledi. İftarda boş olan mideye hızlı bir şekilde ve çok yüklenmenin kan şekeri ve tansiyonun aniden yükselmesine sebep olabileceğini ifade eden Ertür, ayrıca hazımsızlık, şişkinlik, bulantı ve kabızlık gibi şikayetlere de yol açacağını bildirdi. Yemeğin ardından halsizlik, yorgunluk ve uyuma hissinin açığa çıktığını belirterek, 'Bunlar fiziksel aktivitenin yapılamamasına ve metabolizma hızının düşmesine neden olur. Alınan fazla enerjiyi vücut yağ olarak depolar ve kilo artışı yaşarız.' dedi.
Sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek için sahur öğününün atlanmaması uyarısında bulunun Uzm. Dr. Ertür, 'Uzun süre aç kalmak metabolizma hızının iyice düşmesine neden olacağı için sahura kalkmak önemlidir. Sahurda yağlı börekler, aşırı tuzlu besinler, kızartma gibi besinleri tercih etmemeliyiz. Uzun süre tok kalmayı sağlayan, kan şekerini daha yavaş farklılaştıran besinleri tercih etmeliyiz. Bunlar da yumurta, peynir, süt, kepekli ekmek, tam buğday ekmeği gibi besinler olabilir. Bunun yanına bir kase çorba da ekleyebiliriz. Bir porsiyon meyve, domates salatalık da tercih edebiliriz.' şeklinde konuştu.
'İFTARDAN SONRA MUTLAKA EGZERSİZ YAPILMALI'
Orucun zeytin, hurma ve su gibi hafif besinlerle açılmasını tavsiye eden Hülya Ertür, 'Ilık bir çorbayla öğüne başlamalıyız. Ağır yemeklerden uzak durmalıyız. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra belirli aralıklarla her seferde küçük porsiyonlarla beslenmeliyiz. Yemeklerimizi yavaş yiyip çok iyi çiğnemeliyiz. Hızlı yediğimizi farkettiğimizde bir an çatalı kaşığı bırakıp arkamıza yaslanmalı, derin nefes alıp sonra yemeğe devam etmeliyiz. Kansızlık problemiyle karşılaşmamak için iftarda çay içmemeli, öğünden 30-60 dakika sonra çayı tercih etmeliyiz.' dedi.
Günde en az üç dört porsiyon meyve yenmesi gerektiğine de dikkat çeken Halk Sağlığı Müdürü Ertür, iftardan sonra mutlaka hafif egzersizler veya yürüyüş yapılmasını istedi: 'Turşu gibi tuz oranı yüksek besinler ve baharat içeriği yüksek besinler, susamamıza yol açacağından fazla tercih edilmemelidir. Beslenme düzenimizdeki değişikliklere bağlı oluşabilecek kabızlıkları önlemek için yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ile ara öğünlerde meyve ve kuru yemişler (ceviz, fındık, badem vb.) tercih etmeliyiz. İftar davetlerinde rahat bir mideyle masadan kalkmalı ve hayatımız için elzem olan suyu, günde en az 2–2,5 litre içmeyi ihmal etmemeliyiz. Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde, hayatımızın her döneminde olduğu gibi Ramazan ayında da yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmeliyiz.'
Sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek için sahur öğününün atlanmaması uyarısında bulunun Uzm. Dr. Ertür, 'Uzun süre aç kalmak metabolizma hızının iyice düşmesine neden olacağı için sahura kalkmak önemlidir. Sahurda yağlı börekler, aşırı tuzlu besinler, kızartma gibi besinleri tercih etmemeliyiz. Uzun süre tok kalmayı sağlayan, kan şekerini daha yavaş farklılaştıran besinleri tercih etmeliyiz. Bunlar da yumurta, peynir, süt, kepekli ekmek, tam buğday ekmeği gibi besinler olabilir. Bunun yanına bir kase çorba da ekleyebiliriz. Bir porsiyon meyve, domates salatalık da tercih edebiliriz.' şeklinde konuştu.
'İFTARDAN SONRA MUTLAKA EGZERSİZ YAPILMALI'
Orucun zeytin, hurma ve su gibi hafif besinlerle açılmasını tavsiye eden Hülya Ertür, 'Ilık bir çorbayla öğüne başlamalıyız. Ağır yemeklerden uzak durmalıyız. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra belirli aralıklarla her seferde küçük porsiyonlarla beslenmeliyiz. Yemeklerimizi yavaş yiyip çok iyi çiğnemeliyiz. Hızlı yediğimizi farkettiğimizde bir an çatalı kaşığı bırakıp arkamıza yaslanmalı, derin nefes alıp sonra yemeğe devam etmeliyiz. Kansızlık problemiyle karşılaşmamak için iftarda çay içmemeli, öğünden 30-60 dakika sonra çayı tercih etmeliyiz.' dedi.
Günde en az üç dört porsiyon meyve yenmesi gerektiğine de dikkat çeken Halk Sağlığı Müdürü Ertür, iftardan sonra mutlaka hafif egzersizler veya yürüyüş yapılmasını istedi: 'Turşu gibi tuz oranı yüksek besinler ve baharat içeriği yüksek besinler, susamamıza yol açacağından fazla tercih edilmemelidir. Beslenme düzenimizdeki değişikliklere bağlı oluşabilecek kabızlıkları önlemek için yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ile ara öğünlerde meyve ve kuru yemişler (ceviz, fındık, badem vb.) tercih etmeliyiz. İftar davetlerinde rahat bir mideyle masadan kalkmalı ve hayatımız için elzem olan suyu, günde en az 2–2,5 litre içmeyi ihmal etmemeliyiz. Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde, hayatımızın her döneminde olduğu gibi Ramazan ayında da yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmeliyiz.'