Kalp yetmezliği nedir?
Çankırı Özel Karatekin Hastanesi Kardiyoloji (Kalp ve Damar Hastalıkları) Uzmanı Dr. Hakan Ulupınar ile yapılan söyleşi.
Hocam; Kalp yetmezliği nedir?
Kalp yetmezliği, kalbin organların ve dokuların ihtiyacını karşılayacak derecede kan pompalamaması anlamına gelir.
Kalp yetmezliği neden önemlidir?
Kişinin yaşam kalitesini bozan, ömrünü kısaltan, potansiyel olarak ölümcül bir hastalıktır. Tanıda geç kalınmış ve ilerlemiş kalp yetmezliği vakalarında 5 yıllık sağ kalım oranı, bazı kanser türlerindekinden bile düşüktür.
Kalp yetmezliği sık görülen bir hastalık mıdır?
Maalesef evet. Son verilere göre Türkiye' de 1,4 milyon kalp yetmezliği hastasının olduğu tahmin edilmektedir.
Kalp yetmezliği neden olur?
Hipertansiyon ve kalp damar hastalığı en önemli nedenlerdir. Özellikle kalp damar hastalığının bir sonucu olarak meydana gelen miyokard infarktüsünden (kalp krizinden) sağ kurtulmayı başarabilen hastaları daha ilerideki dönemde kalp yetmezliği riski beklemektedir. Bunların yanı sıra kalp kapak hastalıkları, doğuştan kalp hastalıklarının bazıları, kardiyomiyopatiler (kalp kası hastalıkları; genetik, virüslere bağlı kalp iltihabı sonrası ya da uzun süreli aşırı alkol tüketimine bağlı olabilirler) ve bazı ritim bozuklukları da kalp yetmezliğine yol açabilir. Kanser tedavisinde kıllanılan bazı kemoterapi ilaçları da kalp yetmezliğine neden olabilir.
Sigara, obezite, stresli yaşam koşulları gibi faktörlerin etkisiyle hastalık giderek yaygınlaşmaktadır.
Kalp yetmezliği nasıl tanınır?
Özellikle yorulunca meydana gelen nefes darlığı, gece uykuda nefes darlığı ve boğulma hissiyle uyanmak, yastık sayısının son zamanlarda artmış olması, aşırı halsizlik ve bitkinlik hissi, bacaklarda ve ayak bileğinde, ayak sırtında şişlik (ödem), karında giderek artan bir şişkinlik ve gerginlik, boyun toplardamarlarının şişmesi ve belirginleşmesi, vb. bulgular akla kalp yetmezliğini getirmelidir.
Bu şikayetlerin bir yada birkaçı mevcutsa en kısa sürede doktora başvurmak gerekir.
Kardiyoloji Polikliniğimizde fiziki muayene, EKG, akciğer filmi, kan tetkikleri (özellikle de kalp yetmezliğinin şiddetini ve tedaviye verdiği yanıtı da gösterebilen proBNP isimli bir tetkik) ve gerekli görürse ekokardiyografi (kalbin ultrason yöntemiyle incelenmesi) gibi yöntemlerle kalp yetmezliği var ise tanısını koymaktayız. Efor Stres Test (Koşu bandı) ile gerekli kardiyolojik incelemeler yine Hastanemizde yapılabilmektedir. Gerekli görüldüğünde, kalp yetmezliğinin sebebinin anlaşılması için koroner anjiografi önerebilmekteyiz.
Kalp yetmezliği tanısı konulan hastalarımız nelere dikkat etmelidir?
Kardiyoloji uzmanının önerileri doğrultusunda hayatını yeniden düzenlemesi gerekir. Sigara içiyorsanız bırakmanız, tuz kısıtlaması başta olmak üzere doktorunuzun diyetle ilgili önerilerine uymanız ilk yapmanız gerekenlerdir. Vereceğimiz tedavi şemasını birebir uygulamanız, ilaç dozlarını ve saatlerini aksatmamanız çok önemlidir. Hastalıktan korunmada ve şayet tanı konulmuşsa etkilerinin azaltılmasında uygun egzersiz programları önerilmektedir. Bu konuda Hastanemizde mevcut Diyet Polikliniğinden yararlanılabilmektedir. Periyodik kontrollerinizi aksatmamanız, doktorunuzun uygun göreceği sıklık ve şekilde sağlık kontrolünden geçmeniz gerekir.
Hastanemizde 2. seviye yoğun bakım bulunmaktadır. Gerekli ve uygun vakalarda yoğun bakım sorumlu uzmanı ve ilgili diğer branş uzmanlarının da katılımları ile nitelikli bir hizmet verilmektedir.
Kalp yetmezliğinden korunmak için ne yapmak gereklidir?
Kalp yetmezliğinin en önemli nedenlerinden birinin hipertansiyon olduğunu söylemiştik. Hipertansiyon her ne kadar bazen ense ya da baş ağrısı gibi bulgular verebilse de, çoğu kez sessizce ilerler. En azından ayda bir defa tansiyon ölçtürmek, sağlık personelinin önerileri doğrultusunda doktora başvurmak gerekir.
Kalp yetmezliğinin bir diğer sık rastlanan nedeni olan koroner arter (kalp damar) hastalığından korunmanın yolu da benzer tedbirlerden geçmektedir.
Ayrıca diyabet (şeker hastalığı) ve kalp damar hastalığı kol kola gezen iki suç ortağı gibidirler. Diyabet hastalığının kalp ve vücudun diğer organ ve sistemlerine verdiği zararların önlenmesine yönelik Diyabet İzlem ve Eğitim Polikliniğimizin çalışmaları vardır.
Kamuoyunda da iyi bilindiği üzere yüksek kolestrol düzeyi kalp damar hastalığı bakımından risk teşkil eder.
Son olarak, risk gruplarının kardiyoloji uzmanının takip ve gözetimi altında olması gerektiğini belirtmeliyim.
Takip ve kontrol açısından önerilerinizi alabilir miyiz?
Risk faktörü olan durumlar arasında değiştiremeyeceğimiz bir tanesi vardır ki, o da aile öykümüzdür. Aile öyküsünde 55 yaşından önce kalp damar hastalığına yakalanan bir 1. derece yakınınız varsa, erkek iseniz 30 yaşından itibaren, kadınsanız 35 yaşından itibaren kardiyoloji uzmanı tarafından yılda bir defa muayene ve kontrolünüz önerilir. Eğer ailenizde böyle bir öykü yoksa, erkekte 35, kadında ise 40 yaş baz alınabilir. Böylelikle, korunma yolunda en önemli adımı atmış olacaksınız.
Çankırı Özel Karatekin Hastanesi