Kadın Girişimciden 'İstiridye Mantarı' Yetiştiriciliği
Kastamonu'da kırsal kesimde yaşayanlar için alternatif bir gelir kaynağı olarak görülen İstiridye Mantarı üretimi her geçen gün artıyor.
Bu kapsamda Kadın Girişimci, Türkiye Tarım ve Gıda Konfederasyonu Kastamonu İl Temsilcisi Seher Akarsu, Taşköprü ilçesine bağlı Ortaköy Cebeci'deki tesislerinde İstiridye Mantarı üretimi yaparak, paketlediğini ve bunları pazara sürdüğünü söyledi.
İstiridye mantarının bilindiği üzere doğada yetişebilen ve yenilebilen mantar türlerinden bir tanesi olduğunu söyleyen Akarsu, 'Doğada yenilebilir ve kültürel ortamda yetiştirilebilen sayılı türlerindendir, kütlesinde yüzde 95 oranında su bulunur. İstiridye mantarı yüzde 80-90 nem ortamında yetişir. Kuluçka sonrası günde 5-6 saat Flüoresan ışığına ihtiyaç duyar. Kapalı depoda yapılan yetiştiriciliklerde havalandırma verim açısından çok önemlidir. Oda ısısı kuluçkada 20 hasatta ise 16 derece olmalıdır' dedi.
'İstiridye Mantarı'nın doğadaki en zehirsiz mantar türüdür' diyen Akarsu, 'Doğal antibiyotik özelliklerine sahiptir. Sağlığa olan faydaları sayılmayacak kadar çok olan İstiridye mantarı üretimini herkes evinde köyünde uygun kapalı alanı olan yerinde yapabilir. Ben uzun yıllar önce muhasebeci olarak çalışmaktaydım. Mantar üretimi ile ilgili olarak ilk kez maddi ihtiyacı olan bir arkadaşım için ek gelir getirici bir sektör olarak ne yapabileceğimiz konusunu araştırırken tanıştım. İlk denemelerimizden başarılı sonuçlar almaya başlayınca, devam ettirdim. Ticari olarak ilerleyebilmek adına KOSGEB girişimcilik kurslarına katıldım belgemi aldım. İlk önce Taşköprü'de sonra Daday ilçelerinde üretim yaptıktan sonra bir süre de Nevşehir ili Ürgüp ilçesinde doğal depolarda üretim şansı buldum ve çok güzel üretimler elde ettik' diye konuştu.
Kastamonu'da tarım arazilerinin sıkıtlı ve yoğun emek isteyen yerler olduğuna dikkat çeken Akarsu, 'Kastamonu'da bilindiği üzere iş sahası olarak çok fazla alternatif yok, tarım arazileri kısıtlı ve yoğun emek isteyen bir alan. Nüfus olarak azalan köylerimizde böylesine yoğun emek isteyen tarımsal ürünler artık eskisi gibi ekilip biçilemiyor. Köylerimizde atadan babadan kalan hemen hemen herkesin mutlaka kullanmadığı atıl vaziyette duran bir binası var. Bu binaları değerlendirmek insanlarımıza bu alanlarda kendi işini yaparak çok da yorulmadan bir miktar sermaye ile kendi işini yapabilme hatta işveren olabilme imknı veren bir saha' şeklinde konuştu.
Amaçlarının Kastamonu'da mantar üretiminin yaygınlaşmasının gerektiğini ve Antalya'nın Korkuteli gibi bir mantar merkezi haline getirilebileceğini ifade eden Akarsu, 'Ayrıca yetiştirilmesi güç mantarların (trüff, reishi ya da kuzugöbeği kanlıca gibi) AR-GE süreçlerini tamamlayıp yurt içi ve yurt dışına açılabilmek' ifadelerini kullandı.
Türkiye Tarım ve Gıda Konfederasyonu İl Temsilcisi Seher Akarsu, üretilen mantarların pazar sıkıntısı olmadığını belirterek, boşalan köylerin mantar üretimiyle yeniden canlandırılması yolunda önemli bir adım olacağını sözlerine ekledi.
İstiridye mantarının bilindiği üzere doğada yetişebilen ve yenilebilen mantar türlerinden bir tanesi olduğunu söyleyen Akarsu, 'Doğada yenilebilir ve kültürel ortamda yetiştirilebilen sayılı türlerindendir, kütlesinde yüzde 95 oranında su bulunur. İstiridye mantarı yüzde 80-90 nem ortamında yetişir. Kuluçka sonrası günde 5-6 saat Flüoresan ışığına ihtiyaç duyar. Kapalı depoda yapılan yetiştiriciliklerde havalandırma verim açısından çok önemlidir. Oda ısısı kuluçkada 20 hasatta ise 16 derece olmalıdır' dedi.
'İstiridye Mantarı'nın doğadaki en zehirsiz mantar türüdür' diyen Akarsu, 'Doğal antibiyotik özelliklerine sahiptir. Sağlığa olan faydaları sayılmayacak kadar çok olan İstiridye mantarı üretimini herkes evinde köyünde uygun kapalı alanı olan yerinde yapabilir. Ben uzun yıllar önce muhasebeci olarak çalışmaktaydım. Mantar üretimi ile ilgili olarak ilk kez maddi ihtiyacı olan bir arkadaşım için ek gelir getirici bir sektör olarak ne yapabileceğimiz konusunu araştırırken tanıştım. İlk denemelerimizden başarılı sonuçlar almaya başlayınca, devam ettirdim. Ticari olarak ilerleyebilmek adına KOSGEB girişimcilik kurslarına katıldım belgemi aldım. İlk önce Taşköprü'de sonra Daday ilçelerinde üretim yaptıktan sonra bir süre de Nevşehir ili Ürgüp ilçesinde doğal depolarda üretim şansı buldum ve çok güzel üretimler elde ettik' diye konuştu.
Kastamonu'da tarım arazilerinin sıkıtlı ve yoğun emek isteyen yerler olduğuna dikkat çeken Akarsu, 'Kastamonu'da bilindiği üzere iş sahası olarak çok fazla alternatif yok, tarım arazileri kısıtlı ve yoğun emek isteyen bir alan. Nüfus olarak azalan köylerimizde böylesine yoğun emek isteyen tarımsal ürünler artık eskisi gibi ekilip biçilemiyor. Köylerimizde atadan babadan kalan hemen hemen herkesin mutlaka kullanmadığı atıl vaziyette duran bir binası var. Bu binaları değerlendirmek insanlarımıza bu alanlarda kendi işini yaparak çok da yorulmadan bir miktar sermaye ile kendi işini yapabilme hatta işveren olabilme imknı veren bir saha' şeklinde konuştu.
Amaçlarının Kastamonu'da mantar üretiminin yaygınlaşmasının gerektiğini ve Antalya'nın Korkuteli gibi bir mantar merkezi haline getirilebileceğini ifade eden Akarsu, 'Ayrıca yetiştirilmesi güç mantarların (trüff, reishi ya da kuzugöbeği kanlıca gibi) AR-GE süreçlerini tamamlayıp yurt içi ve yurt dışına açılabilmek' ifadelerini kullandı.
Türkiye Tarım ve Gıda Konfederasyonu İl Temsilcisi Seher Akarsu, üretilen mantarların pazar sıkıntısı olmadığını belirterek, boşalan köylerin mantar üretimiyle yeniden canlandırılması yolunda önemli bir adım olacağını sözlerine ekledi.