İş kazalarının önlenmesinde eğitim şart

Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü'nde düzenlenen 'Tarım ve Ormancılık Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği' seminerinde iş kazalarının önlenmesi için eğitimlerin arttırılması gerektiği dile getirildi.

  • 458
TAKİP ET

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde Öz Orman-İş Sendikası, Toç Bir-Sen ve Orman Genel Müdürlüğü'nün katkıları ile Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğünde 'Tarım ve Ormancılık Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği' semineri düzenlendi.

Seminerin açılışında konuşan Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, ormanların dünyadaki en önemli kaynaklardan bir tanesi olduğunu belirterek, 'Ormancılık, çoğu ülkede hala en riskli endüstrilerden biridir. Tüm dünyada, orman çalışanlarının erken emekliliği, meslek hastalıkları ve iş kazalarının görülme sıklığı oranları moral bozucu bir görünüm sergilemektedir. Bilimsel bir araştırmada elde edilen verilere göre; orman işçilerinden yüzde 56'sının en az bir defa iş kazası geçirdiği, kaza nedenlerinin ise başlıca çalışma yeri zorluğu, aşırı yorgunluk-uykusuzluk, işi hafife alma, dikkatsizlik gibi faktörler olduğu belirlenmiştir. Türkiye'de iş kazasına bağlı ölümler dünya ve Avrupa Birliği ortalamalarının oldukça üzerinde bir seyir izlemektedir. 2016 yılı verilerine göre Türkiye'de her gün ortalama 4 işçi iş kazası sonucu hayatını kaybetmektedir. Türkiye ölümlü iş kazası oranlarında dünyada üçüncü, Avrupa'da ise birinci sırada yer almaktadır' dedi.

'Kazaların önüne geçilebilmesi için orman alanlarının iş yeri olarak tanımlanması gerekiyor'

Kazaların önüne geçebilmek için orman alanlarının iş yeri olarak tanımlanması gerektiğine işaret eden Türkyılmaz, 'Tarım orman iş kolu itibari ile iş sağlığı ve güvenliği risk analizleri gerçekçi bir nitelikte yeniden analiz edilmeli ve başta OGM ve yetkili kurumların sonuç alıcı nitelikte bir takip ve izleme yapabileceği uygulama mevzuatı geliştirmesi sağlanmalıdır. Ormanlarda çalışmanın kendine özgü doğası, bu alanlarda işçi sağlığı ve güvenliği açısından yerel düzeydeki koşullara uygun özgül örgütlenmeleri gerekli kılmaktadır. Bu örgütlenmeler farklı disiplin alanlarından gelen uzmanların oluşturduğu, sürekli risk analizleri ve buna uygun eylem programlarının yapıldığı, tehlikelerin kaynağında belirlenerek, önlenmeye çalışıldığı ve bu konularda sürekli olarak işveren ve işçilere, risklere karşı korunma konusunda eğitimlerin yapıldığı birimler olmalıdır' diye konuştu.

'Bugüne kadar ne yazık ki, 59 üyemizi kaybettik'

Öz Orman İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Ali Bilgin ise, 'Tarım ve Orman emekçisi arkadaşlarımızın iş kazalarından korunması ve meslek hastalıklarına yakalanmaması bizim için çok önemlidir. Bu kadar eğitim yapıyoruz ama ne yazık ki kazaları önleyemiyoruz. Bugüne kadar ne yazık ki, 59 üyemizi kaybettik. Hayatını kaybeden üyelerimize kısa sürede tazminatları ödendi. Ölenin arkasından Fatiha okumaktan başka bir şey yapamıyoruz. Ama Grup Ferdi Kaza Sigortası ile hiç olmazsa geride kalan çoluk çocuğa destek sağlıyoruz. Bildiğiniz gibi Tarım ve Ormancılık Sektörü diğer sektörlerden çok farklı özelliklere sahiptir. Öncelikle tarım ve ormancılık, iş kazaları ve meslek hastalıkları bakımından en tehlikeli sektörlerin başında gelmektedir. Bu yüzden tarım ve ormancılık sektöründe iş kazları ve meslek hastalıkları ile ilgili eğitim ihtiyacı çok daha fazladır' şeklinde konuştu.

'Uygulamada istediğimiz sonuçları alamıyoruz'

Çalışma hayatının en büyük problemlerinden bir tanesinin iş kazaları olduğunu ifade eden İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Kurt, '30 Haziran 2012 yılında yayınlanan kanun ile tüm çalışanlar iş güvenliği kapsamına alındı. Bu kanunun Avrupa Birliği ülkelerinden uygulanan kanunlardan bile önde olduğu ifade ediliyor. Ama uygulamada istediğimiz sonuçları alamıyoruz. Bu sonuçları alamamamızın en büyük nedenlerinden bir tanesi kamu kurum ve kuruluşları tarafından bu kanunun sahiplenilmemesidir. Biz ağaç yaş iken eğilir mantığı ile geçen yıl başlattığımız proje kapsamında ilköğretim ve anaokullarında eğitim gören öğrencilerimize dağıttığımız materyal ile 10 ile yaklaşık 2 bin 500 öğrencimize ulaştık. Bu yılda bu proje kapsamında daha fazla öğrencimize ulaşarak öğrencilerimizde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili farkındalık oluşmasını sağlamak istiyoruz. Üniversitelerde de bu konu ile ilgili çalışmalar yürüttük. Bu çalışmalar kapsamında iş sağlığı ve güvenliği dersini zorunlu hale getirttik. İş sağlığı ile ilgili olarak farkındalık çalışmalarının yanında sektörel çalışmalarımız da var. Bu sektörlerin en önemlilerinden bir tanesi de orman ve tarım gibi tehlikeli ve çok tehlikeli grupta dahil' ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından iş sağlığı ve güvenliği eğitimine katılan personele katılım belgeleri verildi.

Bakmadan Geçme