'İlk 9 ayda 292 kadın öldürüldü'

Eğitim-İş Kastamonu Şube Başkanı Bal, 'Kadın cinayetleri ve çocuk istismarına sessiz kalmayacağız. Yılın ilk 9 ayında 292 kadın cinayeti kayıtlara geçti.' dedi.

  • 1079

Ülkede yaşanan kadın cinayetleri ve çocuk istismarına sessiz kalmayacaklarını belirten Eğitim-İş Kastamonu Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal basın açıklamasında bulundu.

Bal, Bedriye Işık, Sonay Öztürk Aslan, Ayşenur Halil, İkbal Uzuner, Zehra Gün, Gülfer Öter, Sibel Aygan... Bu isimler, son bir hafta içinde erkek şiddetiyle aramızdan koparılan kadınlardan yalnızca birkaçı. Kadınlar, her gün sistematik bir şiddet sarmalının içine itiliyor. Evde, sokakta, iş yerlerinde türlü vahşetle karşı karşıya kalıyorlar. Bu kanlı tabloyu yaratan ise yalnızca şiddet failleri değil aynı zamanda cezasızlık politikalarını sürdürerek failleri koruyan, kadınları ve çocukları savunmasız bırakan sistemdir." dedi.

"YILIN İLK 9 AYINDA 292 KADIN CİNAYETİ"

2024 yılının Eylül ayında 34 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 20 kadının ise şüpheli şekilde ölü bulunduğunu söyleyen Ahmet Tevfik Bal, "Yılın ilk dokuz ayında 292 kadın cinayeti kayıtlara geçti. Ancak bu sadece buzdağının görünen yüzü. Bir yanda sokakta cinsel saldırıya uğrayan kadınlar varken, diğer yanda faillerin kısa sürede serbest bırakıldığına şahit oluyoruz. Bu acı gerçek, iktidarın yıllardır göz ardı ettiği, hatta zaman zaman körüklediği bir toplumsal yara haline gelmiştir." diye konuştu.

"POLİTİKALAR GÜVENSİZ ORTAM YARATTI"

Bal, "Aynı acı tablo, çocuklar için de geçerlidir. Narin Güran... 8 yaşında, cıvıl cıvıl bir çocuktu. Tam 19 gün boyunca kayıp olan Narin'in cansız bedeni, hepimizi kahreden bir sonla bulundu. Peki, bir çocuk nasıl olur da bu kadar savunmasız bırakılır? Cezasızlık politikaları, sistematik ihmal, denetimsizlik; çocuklarımızın güvende olmadığı bir düzeni yarattı. Tıpkı 2 yaşında uğradığı cinsel istismar sonucu kaybettiğimiz Sıla bebek gibi. İstismarın, ihmalin kurbanı haline getirilen çocukların acısı, hepimizin vicdanını sızlatmaya devam ediyor. Bu toplum, çocuklarına güvenli bir gelecek sunamaz hale gelmişken, 'adalet' kavramı nasıl anlamını yitirmez?" diye konuştu.

"HERKESİN SORUMLULUĞU VAR"

Bal, "Kadınların ve çocukların her an, her yerde şiddete maruz kalma tehlikesiyle yaşadıkları bir toplumda, hukukun üstünlüğünden, adaletten söz edilemez. Yıllardır süregelen cezasızlık politikaları, failleri cesaretlendirmekte ve bu vahşetin önünü açmaktadır. Kadına ve çocuğa yönelik şiddeti durdurmak için artık güçlü bir sesle 'Yeter!' demeliyiz. Şiddete karşı durmak, kadınların ve çocukların hayatlarını karartan bu vahşeti sonlandırmak için herkesin sorumluluğu var. Devletin en üst kademesinden yerel yönetimlere, yargıdan sivil toplum örgütlerine kadar herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Yasal süreçlerin yetersizliği, faillerin serbest bırakılması ve caydırıcı cezaların uygulanmaması kabul edilemez. Kadın katillerine ve çocuk istismarcılarına uygulanan haksız tahrik indirimleri ve diğer hafifletici sebepler ortadan kaldırılmalıdır." diye konuştu.

"KORKUNÇ BİR ARTIŞ VAR"

Bal, "Kadınları ve çocukları korumak yerine onları bir tehdit olarak gören ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekilerek bu şiddeti teşvik eden siyasi iktidar, kadına ve çocuğa yönelik saldırıların artışına zemin hazırlamıştır.

Veriler de bu gerçekliği doğruluyor. 2021'de 121 bin, 2022'de 119 bin olan cinsel dokunulmazlığa karşı suç dosyası sayısı, 2023'te yüzde 60'lık artışla 193 bine yükseldi. Bu korkunç artış, iktidarın kadınları ve çocukları koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğini açıkça göstermektedir. Narin Güran gibi çocuklar, bu ihmallerin kurbanı olmaya devam ederken, kadınlar da her geçen gün daha da yalnızlaştırılmaktadır.

Tam da bu nedenle kadın cinayetleri ve çocuk istismarları münferit değil, politiktir. Kadınların ve çocukların her gün yaşam mücadelesi verdiği bu sistemde, şiddete karşı adalet sistemi gözlerini kapatmıştır. Kadın ve çocuk katillerine uygulanan haksız tahrik indirimi, cezasızlık politikaları ve caydırıcı cezaların yetersizliği şiddeti meşrulaştırmaktadır.

Kaç kadın ve çocuğu daha bu şiddete kurban vereceğiz? Kaç hayat daha yarım kalacak? Daha kaç aile, bir evladını, bir kardeşini, bir arkadaşını şiddete kurban verecek? Artık daha fazla bekleyemeyiz! Kadınların ve çocukların güvenle ve huzur içinde yaşadığı bir toplum için harekete geçme zamanı çoktan gelmiştir." diye konuştu.

"BU MÜCADELE HERKESİN MÜCADELESİDİR"

Bal, "Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin kökten sona ermesi için toplumsal bilinci artırmalı, devlet mekanizmalarını etkin şekilde çalıştırmalı ve caydırıcı cezaları ivedilikle uygulamalıyız. Bu mücadele, sadece kadınların ve çocukların değil, insanlık onurunu savunan herkesin mücadelesidir. Kadınların ve çocukların yaşam hakkını savunmak, şiddeti durdurmak ve daha eşit bir toplum inşa etmek için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Şiddete karşı susmayacağız! Kadınlar özgürleşene, çocuklar güvenle büyüyene kadar mücadelemiz sürecek!" diye konuştu.

Eğitim-İş Kastamonu Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal şöyle devam etti:

"Bugün örgütlü olduğumuz bütün okul ve kurumlarda siyah giysiyle derse girdik, kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına karşı kokart taktık ve basın bildirimini okuduk."

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme