Ilgaz Dağı'nın zirvesindeki mezarlar dikkat çekiyor
Kastamonu'da Ilgaz Dağı Küçük Hacet Tepesi'nin zirvesinde taşların üst üste konulmasıyla mezar şeklinde düzenlenmiş 2 yapı bulunuyor.
Ilgaz Dağı'nın zirvesinde bulunan mezar şeklindeki iki yapı, bölgeyi ziyaret edenlerin dikkatini çekiyor.
Kastamonu ile Çankırı arasında bulunan ve yılın neredeyse yarısını karlar altında geçiren Ilgaz, Batı Karadeniz'in en yüksek dağları arasında bulunuyor.
Kayak merkezinin yanı sıra doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini cezbeden Ilgaz Dağı'nın 2 bin 550 metre rakımlı Küçük Hacet Tepesi'nin zirvesinde taşların üst üste konulmasıyla mezar şeklinde düzenlenmiş iki yapı bulunuyor.
Kastamonu Turizm Eğitim ve Kültürünü Geliştirme Derneği Başkanı Zühtü Aslan, kentin tarihi ve turistik yerlerini anlatan bir kitap hazırladığını söyledi.
Ilgaz'daki Hacet Tepesi'nin isminin nereden geldiğiyle ilgili kesin bir bilgi olmadığına işaret eden Aslan, buna karşın halkın yüzyıllardır anlattığı çeşitli rivayetler bulunduğunu dile getirdi.
Rivayetlerden birinin de bu bölgedeki zatların burada toplanıp beraber dua ettiği yönünde olduğunu anlatan Aslan, şöyle devam etti:
'Rivayete göre, bu kişiler ortak bir rüya görüyor. Rüyasında herkes burada dua ettikten sonra bir taş alıp atıyor ve taşlarının düştüğü yerde türbelerini kuruyor. Rüyanın üzerine bu zatlar da Hacet'e çıkıp taşlarını atıyor. Bunlardan ikisi kız kardeş olan Ünzile ve Tenzile. Bunlar da taş atıyor ve bu taşlar çok yakına düşüyor. Rivayete göre, iki kız kardeşin de öldükten sonra mezarları buraya yapılıyor.'
Bölgedeki bu mezarların çok dikkat çekici olduğunu vurgulayan Aslan, 'Burası meşakkatli bir yolla çıkılan, tepesinde yaz kış karın eksik olmadığı bir dağ. Bu dağın zirvesinde iki mezarın bulunması gerçekten enteresan. Kastamonu ve çevreden giden kişilerin çok zor şartlarda oraya çıkıp duada bulunmaları da enteresan.' ifadesini kullandı.
Yerel araştırmacı ve doğa fotoğrafçısı Cebrail Keleş ise bölgeyi sık sık ziyaret ettiğini aktardı.
Küçük Hacet Tepesi'ndeki mezarların iki kadın evliyaya ait olduğunun rivayet edildiğine değinen Keleş, 'İki mezarın arası yaklaşık 100 metre ama hangisinin Ünzile, hangisinin Tenzile olduğu bilinmiyor.' dedi.
Mezarlarda kullanılan taşların da farklı olduğuna dikkati çeken Keleş, 'Mezarlardan biri siyah taşlardan yapılmış, biri de beyaz. Siyah taş zirvede bulunmuyor. Burada olmadığı için aşağıdan bir yerden geldiğini düşünüyoruz.' diye konuştu.
Bölgenin sık sık ziyaret edildiğini dile getiren Keleş, şunları kaydetti:
'Buranın adı Hacet. Hacet demek, dilek, istek demek. Eskiden, yol yokken buraya çıkmak çok zorlu bir mücadele gerektiriyordu. Bugün de burayı doğa tutkunları sık sık ziyaret ediyor. İki mezarın burada olması bugün de insanları buraya çeken bir etken. Zaman zaman insanlar gelip mezarları ziyaret ediyor.'