İlçe Vaizinden Ailelere İnternet Uyarısı
Adıyama İli Kahta İlçe Vaizi Fatih Yar, teknoloji çağındaki çocukların internet kullanımı konusunda aileleri uyardı.
İLÇE VAİZİNDEN AİLELERE İNTERNET UYARISI
Adıyaman İli Kahta İlçe Vaizi Fatih Yar, teknoloji çağındaki çocukların internet kullanımı konusunda aileleri uyardı.
Ehliyeti olmayan ve yaşı henüz ehliyet almaya yeterli olmayan bir çocuğun bir araçla trafiğe çıkması ne kadar tehlikeli ise, interneti nasıl ve niçin kullanacağını bilmeyen bir çocuğun da o kadar tehlikeli olduğunu belirten Fatih Yar, ders bahanesiyle internet ve kafeleri kullanan çocukların zamanla buralara bağımlı hale geldiğini, dolayısıyla çocukların ailesinden, okulundan ve sosyal hayattan koparıldığına dikkat çekti.
Yar konuşmasında, 'Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza iyi bir gelecek ve hatta onlardan sonra gelecek nesillere iyi bir istikbal sağlamak bizim insani ve İslami görevimizdir. Hem kendimizin hem de çocuklarımızın dünya ve ahiretini mamur etmek zorundayız. Bilim ve teknoloji çağında yaşıyoruz Teknolojinin bizlere sağladığı kolaylıklarının yanında bizden neleri alıp götürdüğünü fark edemiyoruz ya da görmek istemiyoruz' dedi.
Yar sözlerini şöyle sürdürdü:
'İnternetin hayatın bir parçası haline gelmişken ve birçok yönüyle hayatı kolaylaştırırken nasıl olur da ondan uzak kalabilir ve yasaklama yoluna gidebiliriz? Bu soruya birçoğumuz mecburen boyun büküyoruz. Sanki çağın ortaya çıkardığı her durumu ve sonucu kabullenmek mecburiyetinde kalıyoruz. Ama böyle olmaması gerektiğini akıl ve feraset sahibi herkes biliyor. Özellikle anne-baba olmanın güzelliğine ama aynı zamanda sorumluluğuna sahip ebeveynler, çektikleri ızdırabı gözlerinden süzülen gözyaşlarıyla ifade ediyorlar ve ne yapmalıyız diye soruyorlar. Anne ve babaların görevi çocuğunun nerede, ne zaman ve nasıl davranacağını hem kendilerinin bilmeleri hem de bu bilinci çocuklarına vermeleridir. İnternetin evde kullanımının belli kuralları olmalıdır. Çocuk bu kuralların kendisi için faydalı olduğunu hissetmeli, trafik kurallarına uymadığında nasıl ki kaza yapmak kaçınılmazsa, bunlara da riayet etmediğinde kötü bir sonuçla karşılaşacağını bilmelidir' diye konuştu.
İnternetin sadece çocuklar için değil bütün insanlar için çok büyük tuzaklarla dolu olduğunu kaydeden Yar, 'Çocuklarımıza bu tuzaklar çekici gelebilmektedir. İnternet kullanımında onları yalnız bırakmamalı, bizim kontrolümüzde ve gözetimimizde hareket etmelerine dikkat etmeliyiz. İnternet kafelerde yaşanan dram ise bambaşka. Bu kafeler artık bir kültür haline gelmiş. Kendine has bir dili ve arkadaşlığı var. Evlerinde internet imkanı bulamayan çocuklarımızın koşarak gittikleri mekanlar. Varlık sebepleri hayır olan ama icraatları şerden başka bir şey olmayan bu mekanlar kimileri için ekmek kapısı, kimileri için dersten kaytarma merkezleri, kimileri için kendilerini başka bir dünyada başka bir kişi olarak buldukları sanal kahramanlık yerleri, kimileri için şehvet odaları, kimileri için sahte dostluk ve yalan evleri. Açılışından işleyişine kadar belli kurallara tabi olan bu mekanlar belki de bir nesli kaybettiğimiz yerler' dedi.
Aileye, öğretmenlere, emniyete, zabıtaya ve tabiki kafe işletmecilerine sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Yar şunları söyledi:
'Çocukların sabahtan akşama hatta gecelere kadar bilgisayar başında oyun ya da sohbet, yasak siteler ya da filmler ile vakit geçirmelerine hangi vicdan rıza gösterir? Ders bahanesiyle internet ve kafeleri kullanan çocuklarımız zamanla buralara bağımlı hale gelmekte ve ailesinden, okulundan ve sosyal hayattan kopmaktadırlar. Öncelikle ders bahanelerini ortadan kaldırmak için alternatif yollar bulunmalıdır. Okul, kütüphane, cami ve dernek gibi mekenlarda ücretsiz internet hizmeti artırılmalıdır. Çocuklarımızı sportif ve sanatsal faaliyetlere teşvik etmeliyiz. Gerek Kaymakamlığımız ve gerekse Belediyemiz bünyesinde bu tür faaliyetlere özel bir ilgi verilerek ücretsiz kurslar açmalıyız. Arkadaş çevreleri de dikkat edilmesi gereken başka bir husus. Sürekli internet kafeye giden bir arkadaş grubuna sahip çocuğumuzu oradan kurtaramayız. Bizim çocuğumuz kurtulsun diğerleri ne olursa olsun gibi bencil bir yaklaşımı da tasvip etmemekle beraber öncelikli sorumluluğumuzun varlık sebebi olduğumuz çocuklarımız olduğunu göz ardı edemeyiz. Çocuklarımıza güzel örnek olmak, onları güzel bir eğitim ve ahlaklı terbiye etmek, onlara güzel bir gelecek ve güzel bir ahiret hazırlamak en önemli görevimizdir. Bu görevini unutmuş sorunlu ailelerde yetişen çocuklarda kötü alışkanlıkların olması kaçınılmazdır. Küçük yaşta sigara, alkol, uyuşturucu kullanımının ve internet kafe bağımlılığının çoğunlukla bu tür ailelerde ortaya çıktığı yapılan araştırmalarda görülmektedir. Bu durumda çocuklarımızın ellerinden tutarak birlikte camilere, sohbetlere, parklara ve sosyal faaliyetlere gitmeliyiz. Onlara örnek olacak, ufuk açacak, rehberlik yapacak arkadaş ve büyüklerle tanıştırmalı ve iletişim halinde olmalarını sağlamalıyız. Yaşı küçük gibi bahanelere sığınarak ve güya acıyarak sorumluluklarından kaçmalarına fırsat vermek onlara yapacağımız en büyük acımasızlık olacaktır. Çocuklarımıza göstereceğimiz en büyük merhamet onları cehennem ateşinden korumak olacaktır' şeklinde konuştu.
Adıyaman İli Kahta İlçe Vaizi Fatih Yar, teknoloji çağındaki çocukların internet kullanımı konusunda aileleri uyardı.
Ehliyeti olmayan ve yaşı henüz ehliyet almaya yeterli olmayan bir çocuğun bir araçla trafiğe çıkması ne kadar tehlikeli ise, interneti nasıl ve niçin kullanacağını bilmeyen bir çocuğun da o kadar tehlikeli olduğunu belirten Fatih Yar, ders bahanesiyle internet ve kafeleri kullanan çocukların zamanla buralara bağımlı hale geldiğini, dolayısıyla çocukların ailesinden, okulundan ve sosyal hayattan koparıldığına dikkat çekti.
Yar konuşmasında, 'Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza iyi bir gelecek ve hatta onlardan sonra gelecek nesillere iyi bir istikbal sağlamak bizim insani ve İslami görevimizdir. Hem kendimizin hem de çocuklarımızın dünya ve ahiretini mamur etmek zorundayız. Bilim ve teknoloji çağında yaşıyoruz Teknolojinin bizlere sağladığı kolaylıklarının yanında bizden neleri alıp götürdüğünü fark edemiyoruz ya da görmek istemiyoruz' dedi.
Yar sözlerini şöyle sürdürdü:
'İnternetin hayatın bir parçası haline gelmişken ve birçok yönüyle hayatı kolaylaştırırken nasıl olur da ondan uzak kalabilir ve yasaklama yoluna gidebiliriz? Bu soruya birçoğumuz mecburen boyun büküyoruz. Sanki çağın ortaya çıkardığı her durumu ve sonucu kabullenmek mecburiyetinde kalıyoruz. Ama böyle olmaması gerektiğini akıl ve feraset sahibi herkes biliyor. Özellikle anne-baba olmanın güzelliğine ama aynı zamanda sorumluluğuna sahip ebeveynler, çektikleri ızdırabı gözlerinden süzülen gözyaşlarıyla ifade ediyorlar ve ne yapmalıyız diye soruyorlar. Anne ve babaların görevi çocuğunun nerede, ne zaman ve nasıl davranacağını hem kendilerinin bilmeleri hem de bu bilinci çocuklarına vermeleridir. İnternetin evde kullanımının belli kuralları olmalıdır. Çocuk bu kuralların kendisi için faydalı olduğunu hissetmeli, trafik kurallarına uymadığında nasıl ki kaza yapmak kaçınılmazsa, bunlara da riayet etmediğinde kötü bir sonuçla karşılaşacağını bilmelidir' diye konuştu.
İnternetin sadece çocuklar için değil bütün insanlar için çok büyük tuzaklarla dolu olduğunu kaydeden Yar, 'Çocuklarımıza bu tuzaklar çekici gelebilmektedir. İnternet kullanımında onları yalnız bırakmamalı, bizim kontrolümüzde ve gözetimimizde hareket etmelerine dikkat etmeliyiz. İnternet kafelerde yaşanan dram ise bambaşka. Bu kafeler artık bir kültür haline gelmiş. Kendine has bir dili ve arkadaşlığı var. Evlerinde internet imkanı bulamayan çocuklarımızın koşarak gittikleri mekanlar. Varlık sebepleri hayır olan ama icraatları şerden başka bir şey olmayan bu mekanlar kimileri için ekmek kapısı, kimileri için dersten kaytarma merkezleri, kimileri için kendilerini başka bir dünyada başka bir kişi olarak buldukları sanal kahramanlık yerleri, kimileri için şehvet odaları, kimileri için sahte dostluk ve yalan evleri. Açılışından işleyişine kadar belli kurallara tabi olan bu mekanlar belki de bir nesli kaybettiğimiz yerler' dedi.
Aileye, öğretmenlere, emniyete, zabıtaya ve tabiki kafe işletmecilerine sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Yar şunları söyledi:
'Çocukların sabahtan akşama hatta gecelere kadar bilgisayar başında oyun ya da sohbet, yasak siteler ya da filmler ile vakit geçirmelerine hangi vicdan rıza gösterir? Ders bahanesiyle internet ve kafeleri kullanan çocuklarımız zamanla buralara bağımlı hale gelmekte ve ailesinden, okulundan ve sosyal hayattan kopmaktadırlar. Öncelikle ders bahanelerini ortadan kaldırmak için alternatif yollar bulunmalıdır. Okul, kütüphane, cami ve dernek gibi mekenlarda ücretsiz internet hizmeti artırılmalıdır. Çocuklarımızı sportif ve sanatsal faaliyetlere teşvik etmeliyiz. Gerek Kaymakamlığımız ve gerekse Belediyemiz bünyesinde bu tür faaliyetlere özel bir ilgi verilerek ücretsiz kurslar açmalıyız. Arkadaş çevreleri de dikkat edilmesi gereken başka bir husus. Sürekli internet kafeye giden bir arkadaş grubuna sahip çocuğumuzu oradan kurtaramayız. Bizim çocuğumuz kurtulsun diğerleri ne olursa olsun gibi bencil bir yaklaşımı da tasvip etmemekle beraber öncelikli sorumluluğumuzun varlık sebebi olduğumuz çocuklarımız olduğunu göz ardı edemeyiz. Çocuklarımıza güzel örnek olmak, onları güzel bir eğitim ve ahlaklı terbiye etmek, onlara güzel bir gelecek ve güzel bir ahiret hazırlamak en önemli görevimizdir. Bu görevini unutmuş sorunlu ailelerde yetişen çocuklarda kötü alışkanlıkların olması kaçınılmazdır. Küçük yaşta sigara, alkol, uyuşturucu kullanımının ve internet kafe bağımlılığının çoğunlukla bu tür ailelerde ortaya çıktığı yapılan araştırmalarda görülmektedir. Bu durumda çocuklarımızın ellerinden tutarak birlikte camilere, sohbetlere, parklara ve sosyal faaliyetlere gitmeliyiz. Onlara örnek olacak, ufuk açacak, rehberlik yapacak arkadaş ve büyüklerle tanıştırmalı ve iletişim halinde olmalarını sağlamalıyız. Yaşı küçük gibi bahanelere sığınarak ve güya acıyarak sorumluluklarından kaçmalarına fırsat vermek onlara yapacağımız en büyük acımasızlık olacaktır. Çocuklarımıza göstereceğimiz en büyük merhamet onları cehennem ateşinden korumak olacaktır' şeklinde konuştu.