Hareketsizlik kalp hastaları için büyük risk
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Bahadır, kalp hastaları için en büyük tehlikelerden birinin hareketsizlik olduğunu söyledi. Bahadır, 'Hareketsiz bir hayatın ikincil kalp olaylarından korumadığı ve erken hareket eden…
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Bahadır, kalp hastaları için en büyük tehlikelerden birinin hareketsizlik olduğunu söyledi. Bahadır, 'Hareketsiz bir hayatın ikincil kalp olaylarından korumadığı ve erken hareket eden hastaların günlük yaşamlarına daha kolay uyum gösterdikleri, komplikasyonlara daha az maruz kaldığı gözlenmiştir.' dedi.
Doç. Dr. Cengiz Bahadır, kalp rahatsızlıkları ve hareketsizliğin kalp için taşıdığı risk hakkında bilgi verdi. Eskiden by pass geçirenlerin hastalığın tekrar etmesinden korkarak hareketsiz kaldığını belirten Bahadır, 'Bu hareketsizlik depresyon, içe kapanma, sosyal izolasyon gibi kişinin yaşam kalitesini son derece olumsuz etkileyen sonuçları da beraberinde getiriyordu. Ama sonraları hareketsiz bir hayatın ikincil kalp olaylarından korumadığı ve erken hareket eden hastaların günlük yaşamlarına daha kolay uyum gösterdikleri, komplikasyonlara daha az maruz kaldığı gözlenmiştir. Bu yönde yapılan bilimsel çalışmalar bu hastalardaki asıl tehlikenin hareket değil hareketsizlik olduğu ve kontrollü bir şekilde yapılan egzersizlerin kalp sağlığına çok olumlu etkileri olduğunu göstermiştir. Bu gelişmeler paralelinde kalp hastaları sonrası egzersiz temelli kardiyak rehabilitasyon kavramı doğmuştur.' ifadelerini kullandı.
Kardiyak rehabilitasyonun, kalp ve damar hastalığı olan kişilerin maksimal fiziksel, psikolojik ve fonksiyonel kapasiteye ulaştırılması amacı ile uygulanan işlemlerin tamamı olduğunu anlatan Bahadır, 'Günümüzde gelişmiş batı ülkelerinde kardiyak rehabilitasyonun önemi anlaşılmıştır ve yaygın olarak uygulanmaktadır. Hatta bazı ülkelerde by pass cerrahisi sonrası kardiyak rehabilitasyon zorunlu hale getirilmiştir. Ülkemizde de sağlık bakanlığının teşviki ile bu konunun önemi giderek daha iyi anlaşılmaktadır. Kardiyak rehabilitasyon koroner arter hastalığı olan kişilerde, miyokard infarktüsü, koroner arter by-pass cerrahisi sonrası, kalp yetmezliği ve hipertansiyon varlığında, kalp pili sonrası, kalp kapak hastalıklarında, kalp nakli sonrası gibi birçok kardiyak durum ve hastalıkta uygulanmaktadır.' şeklinde konuştu.
Bütün araştırmaların egzersizin gerçekte kalp için en iyi ve en doğal ilaç olduğunu desteklediğini vurgulayan Bahadır, şunları ifade etti: ' Kontrollü bir şekilde yapılan egzersiz programı kalp hastalığına ait hemen tüm parametrelerde belirgin düzelme yapmaktadır. Ve en önemlisi sakatlık ve ölüm riskini belirgin azaltmaktadır. Kardiyak rehabilitasyon programı ile kalp hastalığı olan kişiler izole olmaktan, sosyal hayattan çekilmekten ve aktivite kısıtlamasından kurtarılabilirler. Bu sayede kalp hastalarının yaşama tekrar katılmalarını sağlamak ve yaşam sürelerini daha kaliteli bir biçimde uzatmak mümkün olmaktadır. Bu nedenle kalp hastalarının egzersizden korkmaması ve mutlaka bu tip bir programa dahil olmasını öneriyoruz.'
Doç. Dr. Cengiz Bahadır, kalp rahatsızlıkları ve hareketsizliğin kalp için taşıdığı risk hakkında bilgi verdi. Eskiden by pass geçirenlerin hastalığın tekrar etmesinden korkarak hareketsiz kaldığını belirten Bahadır, 'Bu hareketsizlik depresyon, içe kapanma, sosyal izolasyon gibi kişinin yaşam kalitesini son derece olumsuz etkileyen sonuçları da beraberinde getiriyordu. Ama sonraları hareketsiz bir hayatın ikincil kalp olaylarından korumadığı ve erken hareket eden hastaların günlük yaşamlarına daha kolay uyum gösterdikleri, komplikasyonlara daha az maruz kaldığı gözlenmiştir. Bu yönde yapılan bilimsel çalışmalar bu hastalardaki asıl tehlikenin hareket değil hareketsizlik olduğu ve kontrollü bir şekilde yapılan egzersizlerin kalp sağlığına çok olumlu etkileri olduğunu göstermiştir. Bu gelişmeler paralelinde kalp hastaları sonrası egzersiz temelli kardiyak rehabilitasyon kavramı doğmuştur.' ifadelerini kullandı.
Kardiyak rehabilitasyonun, kalp ve damar hastalığı olan kişilerin maksimal fiziksel, psikolojik ve fonksiyonel kapasiteye ulaştırılması amacı ile uygulanan işlemlerin tamamı olduğunu anlatan Bahadır, 'Günümüzde gelişmiş batı ülkelerinde kardiyak rehabilitasyonun önemi anlaşılmıştır ve yaygın olarak uygulanmaktadır. Hatta bazı ülkelerde by pass cerrahisi sonrası kardiyak rehabilitasyon zorunlu hale getirilmiştir. Ülkemizde de sağlık bakanlığının teşviki ile bu konunun önemi giderek daha iyi anlaşılmaktadır. Kardiyak rehabilitasyon koroner arter hastalığı olan kişilerde, miyokard infarktüsü, koroner arter by-pass cerrahisi sonrası, kalp yetmezliği ve hipertansiyon varlığında, kalp pili sonrası, kalp kapak hastalıklarında, kalp nakli sonrası gibi birçok kardiyak durum ve hastalıkta uygulanmaktadır.' şeklinde konuştu.
Bütün araştırmaların egzersizin gerçekte kalp için en iyi ve en doğal ilaç olduğunu desteklediğini vurgulayan Bahadır, şunları ifade etti: ' Kontrollü bir şekilde yapılan egzersiz programı kalp hastalığına ait hemen tüm parametrelerde belirgin düzelme yapmaktadır. Ve en önemlisi sakatlık ve ölüm riskini belirgin azaltmaktadır. Kardiyak rehabilitasyon programı ile kalp hastalığı olan kişiler izole olmaktan, sosyal hayattan çekilmekten ve aktivite kısıtlamasından kurtarılabilirler. Bu sayede kalp hastalarının yaşama tekrar katılmalarını sağlamak ve yaşam sürelerini daha kaliteli bir biçimde uzatmak mümkün olmaktadır. Bu nedenle kalp hastalarının egzersizden korkmaması ve mutlaka bu tip bir programa dahil olmasını öneriyoruz.'