Fetih Şöleni, Uğur Işılak Konseriyle Kutlandı
Dünyanın incisi İstanbul'un, Ortaçağın karanlığından kurtarılışının 561. yıldönümünü Kastamonu'da düzenlenen Uğur Işılak konseriyle kutlandı.
KASTAMONU'DA FETİH ŞÖLENİ
KASTAMONU'DA FETİH ŞÖLENİ, UĞUR IŞILAK KONSERİYLE KUTLANDI
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA) - Dünyanın incisi İstanbul'un, Ortaçağın karanlığından kurtarılışının 561. yıldönümünü Kastamonu'da düzenlenen Uğur Işılak konseriyle kutlandı.
Kastamonu Belediyesi'nin destekleriyle İlim Yayma Cemiye tarafından Gazi Stadyumundu gerçekleştirilen etkinlikte ilk olarak Dünya Birincisi Hafız İshan Danış tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Ardından Mesut Şimşek tarafından ilahiler seslendirildi. Daha sonra İlim Yayma Cemiyeti Mehteran takımının eşliğinde Bizans İmparatorluğu himayesindeki İstanbul'un Osmanlı Devleti tarafından fetih edilmesi canlandırıldı. Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'un fetih edilmesi için yapılan hazırlıkları anlatıldı. Temsili Fatih Sultan Mehmet Han'ın at üzerinde seyirciyi selamlaması ve çeşitli gösteriler yapması izleyenlerin büyük beğenisini kazandı. Daha sonra Fatih Sultan Mehmet Han, karadan yürüttüğü gemilerle Haliç'e inmesi ve okunan sabah ezanın ardından ordusuyla birlikte sabah namazı kıldı. Bütün hazırlıkların yapıldığı kuşatmanın 53'üncü gününde Fatih Sultan Mehmet Han, ordusuna son kez seslendikten sonra Bizans surlarına doğru yürüdü. Senaryo gereği şiddetli bir çarpışmanın yaşandığı kuşatma sonrasında Fatih Sultan Mehmet Han, ordusu ile birlikte İstanbul'u fetih ederek yeni bir çağ başlattı. İstanbul'un fetih edilmesi, Ortaçağın kapanışı ve Yeniçağ'ın başlamasına sebep oldu.
Fetih Şöleni'nin canlandırılmasının ardından temsili olarak Fatih Sultan Mehmet Han, yerel seçimlerde Kastamonu Belediyesi Başkanlığını kazanan Tahsin Babaş'a şehrin anahtarını teslim etti.
Kendisine teslim edilen şehrin anahtarını büyük onur ve gururla taşıyacağını belirten Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, milletlerin tarihlerindeki büyük şahsiyetleri ve büyük günleri, gelecek nesillere aktarabildikleri sürece büyük devlet ve büyük millet olma yolunda ilerleyebildiklerini ifade ederek, 'Milletler, geçmişlerindeki büyük şahsiyetlere sahip çıktıkları müddetçe, geleceklerinde de büyük şahsiyetler yetiştirebilirler. İstanbul'un fethi ise, herhangi bir sıradan hadise değildir. Bu hadise, yüzlerce yıl içinde oluşan, olgunlaşan ve kökleşen bir idealin, yani dünyaya nizam verme idealinin bir yansımasıdır' dedi.
Peygamber Efendimizin, 'İstanbul elbette fetih olunacaktır, onu fetheden hükümdar ne büyük hükümdardır, onu fetheden asker ne güzel askerdir' şeklindeki sözünü hatırlatan Belediye Başkanı Babaş, bu büyük müjdenin peşinden koşan iman erlerinin fedakarlıklarının bir sonucu olduğunu belirterek, 'Bu kutlu fetih, aynı zamanda, şan ve şeref sayfaları ile dolu Türk tarihinin hem en büyük zaferlerinden, hem de dönüm noktalarından biridir' diye konuştu.
Bu büyük hükümdarın ve bu büyük fethin Kastamonu ile derin sırlarla dolu bir ilişkisinin bulunduğunu açıklayan Tahsin Babaş, şunları söyledi:
'Kastamonu ve İstanbul, ülkemizin farklı iki bölgesi gibi görünse de, bu şehirler ayrılmaz bir bütün olarak tarihi bağlarla birbirine bağlanır. İstanbul ve Kastamonu, manevi sultanların iki şehridir. İstanbul'un manevi sultanı Sahabeyi Kiram'dan Ebu Eyyüb el-Ensari Hazretlerinin türbesi, Eyüp Sultan Camisindedir. Ebu Eyyüb El Ensarı Hazretleri ile birlikte İstanbul'un fethi için yola çıkmış ve kuşatmaya katılmış bir başka sahabe olan Kaysül Hemedani El-Asgari Hazretlerinin kabri de Kastamonu'da Hepkebirler Camisi'nin bahçesindedir. İşte, İstanbul'un fethi ile Kastamonu arasında böyle bir manevi ilişki, bağ vardır. Bu bağın oluşmasından asırlar sonra, İstanbul'u fethederek bir çağ kapatıp yeni bir çağ açacak olan Fatih Sultan Mehmet Han'ın annesi Hatice Halime Hüma Hatun Kastamonu'dan gelin gitmiştir.'
İstanbul'un fethinde kullanılan, Şahi denilen topların fetihte büyük önemi olduğunu herkesin bildiğini vurgulayan Başkan Babaş, şunları kaydetti:
'İstanbul'u kuşatan muhkem surların mevcut toplarla yıkılması imkansız göründüğünden, surların aşılması için çok daha güçlü ve uzun menzilli topların yapılması lazımdı. Bu sebeple, planlarını Fatih'in çizdiği büyük çaplı topların dökümüne başlandı. Sultanın himayesinde yürütülen titiz çalışmalar sonrasında o tarihe kadar görülmemiş çapta ve ağırlıkta toplar döküldü. Bu topların neredeyse tamamı, bakır ve kalayın karışımıyla elde edilen tunçtan imal edilmiştir.
Osmanlı Ordusu, bakırı Kastamonu bölgesine hakim olan Candaroğulları'ndan, kalayı da Venedikli tüccarlardan temin etmiştir. Çünkü tunçtan imal edilen toplar çok daha fazla dayanıklı oluyordu. İşte, İstanbul'un fethinde kullanılan bu topların bakırı, Küre ilçemizdeki bakır madeni ocaklarından taşınmıştır, hatta topların bazılarının üzerinde 'Küre-i Nühas' damgasının bulunduğunu bilinmektedir. İşte İstanbul'un fethi, biz Kastamonu halkını yakından ilgilendiren böyle özel manalar taşımaktadır. Bu mübarek Kastamonu şehri bir ilim, medeniyet ve maneviyat şehridir. Kastamonu, bütün Anadolu'ya, hatta tüm dünyaya nur saçan bir kaynak olmuştur. Bu bölge, Müslüman Türklerin hakimiyetine girip İslam'ın nuruna gönlünü açtığı günden beri her asırda büyük alimler, evliyalar ve bahadırlar yetiştirmiştir. Kastamonu, Anadolu'nun 4 direğinden biri sayılan muhteşem bir velinin, Pirlerin Piri, Hazreti Pir Şeyh Şaban-ı Veli'nin şehridir. Bu şehir medeniyetin ve maneviyatın beşiğidir. Çünkü milletimizi tarihte büyük millet yapan ve dünyaya hakim kılan değerlerin yaşanması, yaşatılması ve yayılmasında, Türk ve İslam medeniyetinin ilerlemesi ve dünyada söz sahibi olmasında bu şehrin manevi önderleri rol oynamıştır. Bu mübarek Kastamonu ili, bir evliyalar diyarı, şehitler beldesidir. Şehitlik denilince, bunu en iyi bilenler, Çanakkale'de ve İstiklal Savaşı'nda en çok şehit veren bir il olan Kastamonu'da yaşayanlardır.'
Savaş şehitlerinin yanında bir de görev şehitlerinin bulunduğunu aktaran Babaş, şöyle devam etti:
'Geçtiğimiz günlerde Manisa'nın Soma İlçesindeki bir maden ocağında, yerin binlerce metre altında çoluk çocuğunun rızkını ararken, elim bir kaza sonucunda vefat eden maden işçilerimiz de bizce görev şehitleridir. Yüce Rabbimizin de onları şehitler zümresine dahil eylemesini niyaz ediyorum. Ölen maden işçilerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum.'
İlim Yayma Cemiyeti Kastamonu Şube Başkanı Hasan Yetişken ise, İstanbul'un fetih edilmesi Türk ve İslam tarihi açısından önemine değinerek, şunları kaydetti:
'İstanbul'un fetih edilmesinin tarihe altın harflerle yazılması gerekin en büyük tarihi olaylardan bir tanesidir. Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'un gerek coğrafi gerekse de dini yönden ne kadar önemli bir şehir olduğunu bildiği için ayrıca Peygamber Efendimizin hadisine şerifine mazhar olmak için İstanbul'u fetih etmiştir. Biz, İstanbul'un değerini bilmemiz ve buna göre hareket etmemiz gerekiyor.'
Ayrıca Yetişken, Fetih Şöleni'nin düzenlenmesinde emeği geçen ve destek veren herkese teşekkür etti.
Konuşmaların ardından ünlü sanatçı Uğur Işılak sahne aldı. Uğur Işılak, seslendirdiği şarkılarla isleyenlere keyifli dakikalar yaşattı. Ayrıca Işılak, konser esnasında bağlamada çalarak, geceye ayrı bir renk kattı. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren konserde, vatandaşlar zaman zaman Uğur Işılak'ın şarkılarına eşlik etti.
KASTAMONU'DA FETİH ŞÖLENİ, UĞUR IŞILAK KONSERİYLE KUTLANDI
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA) - Dünyanın incisi İstanbul'un, Ortaçağın karanlığından kurtarılışının 561. yıldönümünü Kastamonu'da düzenlenen Uğur Işılak konseriyle kutlandı.
Kastamonu Belediyesi'nin destekleriyle İlim Yayma Cemiye tarafından Gazi Stadyumundu gerçekleştirilen etkinlikte ilk olarak Dünya Birincisi Hafız İshan Danış tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Ardından Mesut Şimşek tarafından ilahiler seslendirildi. Daha sonra İlim Yayma Cemiyeti Mehteran takımının eşliğinde Bizans İmparatorluğu himayesindeki İstanbul'un Osmanlı Devleti tarafından fetih edilmesi canlandırıldı. Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'un fetih edilmesi için yapılan hazırlıkları anlatıldı. Temsili Fatih Sultan Mehmet Han'ın at üzerinde seyirciyi selamlaması ve çeşitli gösteriler yapması izleyenlerin büyük beğenisini kazandı. Daha sonra Fatih Sultan Mehmet Han, karadan yürüttüğü gemilerle Haliç'e inmesi ve okunan sabah ezanın ardından ordusuyla birlikte sabah namazı kıldı. Bütün hazırlıkların yapıldığı kuşatmanın 53'üncü gününde Fatih Sultan Mehmet Han, ordusuna son kez seslendikten sonra Bizans surlarına doğru yürüdü. Senaryo gereği şiddetli bir çarpışmanın yaşandığı kuşatma sonrasında Fatih Sultan Mehmet Han, ordusu ile birlikte İstanbul'u fetih ederek yeni bir çağ başlattı. İstanbul'un fetih edilmesi, Ortaçağın kapanışı ve Yeniçağ'ın başlamasına sebep oldu.
Fetih Şöleni'nin canlandırılmasının ardından temsili olarak Fatih Sultan Mehmet Han, yerel seçimlerde Kastamonu Belediyesi Başkanlığını kazanan Tahsin Babaş'a şehrin anahtarını teslim etti.
Kendisine teslim edilen şehrin anahtarını büyük onur ve gururla taşıyacağını belirten Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, milletlerin tarihlerindeki büyük şahsiyetleri ve büyük günleri, gelecek nesillere aktarabildikleri sürece büyük devlet ve büyük millet olma yolunda ilerleyebildiklerini ifade ederek, 'Milletler, geçmişlerindeki büyük şahsiyetlere sahip çıktıkları müddetçe, geleceklerinde de büyük şahsiyetler yetiştirebilirler. İstanbul'un fethi ise, herhangi bir sıradan hadise değildir. Bu hadise, yüzlerce yıl içinde oluşan, olgunlaşan ve kökleşen bir idealin, yani dünyaya nizam verme idealinin bir yansımasıdır' dedi.
Peygamber Efendimizin, 'İstanbul elbette fetih olunacaktır, onu fetheden hükümdar ne büyük hükümdardır, onu fetheden asker ne güzel askerdir' şeklindeki sözünü hatırlatan Belediye Başkanı Babaş, bu büyük müjdenin peşinden koşan iman erlerinin fedakarlıklarının bir sonucu olduğunu belirterek, 'Bu kutlu fetih, aynı zamanda, şan ve şeref sayfaları ile dolu Türk tarihinin hem en büyük zaferlerinden, hem de dönüm noktalarından biridir' diye konuştu.
Bu büyük hükümdarın ve bu büyük fethin Kastamonu ile derin sırlarla dolu bir ilişkisinin bulunduğunu açıklayan Tahsin Babaş, şunları söyledi:
'Kastamonu ve İstanbul, ülkemizin farklı iki bölgesi gibi görünse de, bu şehirler ayrılmaz bir bütün olarak tarihi bağlarla birbirine bağlanır. İstanbul ve Kastamonu, manevi sultanların iki şehridir. İstanbul'un manevi sultanı Sahabeyi Kiram'dan Ebu Eyyüb el-Ensari Hazretlerinin türbesi, Eyüp Sultan Camisindedir. Ebu Eyyüb El Ensarı Hazretleri ile birlikte İstanbul'un fethi için yola çıkmış ve kuşatmaya katılmış bir başka sahabe olan Kaysül Hemedani El-Asgari Hazretlerinin kabri de Kastamonu'da Hepkebirler Camisi'nin bahçesindedir. İşte, İstanbul'un fethi ile Kastamonu arasında böyle bir manevi ilişki, bağ vardır. Bu bağın oluşmasından asırlar sonra, İstanbul'u fethederek bir çağ kapatıp yeni bir çağ açacak olan Fatih Sultan Mehmet Han'ın annesi Hatice Halime Hüma Hatun Kastamonu'dan gelin gitmiştir.'
İstanbul'un fethinde kullanılan, Şahi denilen topların fetihte büyük önemi olduğunu herkesin bildiğini vurgulayan Başkan Babaş, şunları kaydetti:
'İstanbul'u kuşatan muhkem surların mevcut toplarla yıkılması imkansız göründüğünden, surların aşılması için çok daha güçlü ve uzun menzilli topların yapılması lazımdı. Bu sebeple, planlarını Fatih'in çizdiği büyük çaplı topların dökümüne başlandı. Sultanın himayesinde yürütülen titiz çalışmalar sonrasında o tarihe kadar görülmemiş çapta ve ağırlıkta toplar döküldü. Bu topların neredeyse tamamı, bakır ve kalayın karışımıyla elde edilen tunçtan imal edilmiştir.
Osmanlı Ordusu, bakırı Kastamonu bölgesine hakim olan Candaroğulları'ndan, kalayı da Venedikli tüccarlardan temin etmiştir. Çünkü tunçtan imal edilen toplar çok daha fazla dayanıklı oluyordu. İşte, İstanbul'un fethinde kullanılan bu topların bakırı, Küre ilçemizdeki bakır madeni ocaklarından taşınmıştır, hatta topların bazılarının üzerinde 'Küre-i Nühas' damgasının bulunduğunu bilinmektedir. İşte İstanbul'un fethi, biz Kastamonu halkını yakından ilgilendiren böyle özel manalar taşımaktadır. Bu mübarek Kastamonu şehri bir ilim, medeniyet ve maneviyat şehridir. Kastamonu, bütün Anadolu'ya, hatta tüm dünyaya nur saçan bir kaynak olmuştur. Bu bölge, Müslüman Türklerin hakimiyetine girip İslam'ın nuruna gönlünü açtığı günden beri her asırda büyük alimler, evliyalar ve bahadırlar yetiştirmiştir. Kastamonu, Anadolu'nun 4 direğinden biri sayılan muhteşem bir velinin, Pirlerin Piri, Hazreti Pir Şeyh Şaban-ı Veli'nin şehridir. Bu şehir medeniyetin ve maneviyatın beşiğidir. Çünkü milletimizi tarihte büyük millet yapan ve dünyaya hakim kılan değerlerin yaşanması, yaşatılması ve yayılmasında, Türk ve İslam medeniyetinin ilerlemesi ve dünyada söz sahibi olmasında bu şehrin manevi önderleri rol oynamıştır. Bu mübarek Kastamonu ili, bir evliyalar diyarı, şehitler beldesidir. Şehitlik denilince, bunu en iyi bilenler, Çanakkale'de ve İstiklal Savaşı'nda en çok şehit veren bir il olan Kastamonu'da yaşayanlardır.'
Savaş şehitlerinin yanında bir de görev şehitlerinin bulunduğunu aktaran Babaş, şöyle devam etti:
'Geçtiğimiz günlerde Manisa'nın Soma İlçesindeki bir maden ocağında, yerin binlerce metre altında çoluk çocuğunun rızkını ararken, elim bir kaza sonucunda vefat eden maden işçilerimiz de bizce görev şehitleridir. Yüce Rabbimizin de onları şehitler zümresine dahil eylemesini niyaz ediyorum. Ölen maden işçilerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum.'
İlim Yayma Cemiyeti Kastamonu Şube Başkanı Hasan Yetişken ise, İstanbul'un fetih edilmesi Türk ve İslam tarihi açısından önemine değinerek, şunları kaydetti:
'İstanbul'un fetih edilmesinin tarihe altın harflerle yazılması gerekin en büyük tarihi olaylardan bir tanesidir. Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'un gerek coğrafi gerekse de dini yönden ne kadar önemli bir şehir olduğunu bildiği için ayrıca Peygamber Efendimizin hadisine şerifine mazhar olmak için İstanbul'u fetih etmiştir. Biz, İstanbul'un değerini bilmemiz ve buna göre hareket etmemiz gerekiyor.'
Ayrıca Yetişken, Fetih Şöleni'nin düzenlenmesinde emeği geçen ve destek veren herkese teşekkür etti.
Konuşmaların ardından ünlü sanatçı Uğur Işılak sahne aldı. Uğur Işılak, seslendirdiği şarkılarla isleyenlere keyifli dakikalar yaşattı. Ayrıca Işılak, konser esnasında bağlamada çalarak, geceye ayrı bir renk kattı. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren konserde, vatandaşlar zaman zaman Uğur Işılak'ın şarkılarına eşlik etti.