Erdoğan: Gençlere eski ve yeni Türkiye'yi anlatmalıyız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski ve yeni Türkiye'nin bugünkü gençlere mutlaka anlatılması gerektiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski ve yeni Türkiye'nin bugünkü gençlere mutlaka anlatılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, '11 yıl önce 3 Kasım 2001 seçimlerine girerken 10 yaşında olan siyasetle ilgilenmeyen ülke meselelerine henüz idrak edemeyen çocuklarımız bugün artık 21 yaşına ulaştılar. Belki de bu seçimlerde ilk defa oy kullanacaklar. Bu gençlerimiz Türkiye'nin yaşadığı sorunları, atlattığı badireleri yaşamadılar. Bu gençlerimiz koalisyon nedir hiç tecrübe etmediler.' dedi.
AK Parti 21. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, Kızılcahamam'da AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla başladı. Konuşmasının başında teşkilatına seslenen Erdoğan, bazı sorumluluklarından bahsederek şunları söyledi: 'Bacası tütmeyen hanenin, ocağı yanmayan mutfağın üzerinde ekmek olmayan sofranın derdi benim olduğu kadar sizin de derdinizdir. Sırtında paltosu olmayan ayağında doğru dürüst bir ayakkabısı bulunmayan karda üşüyerek yürüyen tir tir titreyen parmağı ile kalem tutmaya çalışan her bir yavrucağın sızısı benim sızımdır, sizin de sızınızdır. Filistin'i, Mısır'ı, Suriye'yi Irak'ın Afganistan Somali Myanmar'ın yeryüzündeki her mazlumun her mağdur halkın sorumluluğu bizim hepimizin tüm bu kadronun üzerindedir. Bu teşkilat en üst kademeden en alt kademeye kadar bu ülkenin bu milletin ve insanlığın meselesini eşit derecede omuzlamış ve emaneti eşit derecede paylaşmıştır. Bu salonda bulunan ya da bulunmayan AK Parti teşkilatı içindeki her bir kardeşim her gece başını yastığa koyduğunda 'bugün Hak için, halk için, vatan için ne yaptım' bu soruyu sormak kendi iç muhasebesini her an yapmak zorundadır. Bizimle ilgili bu teşkilatla ilgili bu hareket bu dava ile ilgili birilerinin yıllardır anlayamadığı önemli bir husus da budur. Bu kadro fedakarlık üzerine kurulmuş bir kadrodur. Bu kadro şahsi çıkarlar çerçevesinde değil millet ülke insanlık çıkarları çerçevesinde teşekkül etmiş bir kadrodur. Bu kadro en önemlisi kardeşlik üzerine inşa edilmiş temeli kardeşlikle muhabbetle dayanışma ile atılmış bir kadrodur.'
'KARDEŞ KAVGASI BEKLEYENLER BOŞUNA BEKLEYECEKLER'
AK Parti'de içinde 11 yıldır sen-ben kavgası bekleyenler olduğunun altını çizen Erdoğan, 'Bütün siyasi istikbalini bir şeyler üretmek üzerine değil AK Parti içinde temenni ettikleri nifak üzerine kurmuş bunun için pusuda dışarıda bekleyenler var. 11 yıldır işte bunların heveslerini kursaklarında bıraktık. Bundan sonra da onları hayal kırıklığına uğratmaya hep birlikte devam edeceğiz. Bizim hareket tarzımız bellidir. Bizim dava şuurumuz kadar dava ahlakımız da yüzyılların içinden şekillenip gelen bir ahlaktır. Bu parti içinde bir kardeş kavgası bekleyenler 11 yıl boşuna beklediler, bundan sonra da boşuna bekleyecekler.' şeklinde konuştu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Tek tek şu salonda bulunan kardeşlerim hepsinin bunda sorumluluğu vardır. Hepimiz faniyiz, bugün varız yarın yokuz. Ebediyete irtihal ettiğimizde arkadan gelenler acaba hemen defterleri düzmeye mi başlayacaklar? Bu hassasiyet çok önemli. Unutmayın. Bizim fetretimiz milletin fetretidir. Öyleyse biz bir fetret dönemine, bir fetret iklimine asla müsaade etmeyeceğiz. Bizi buraya getiren milletimiz için yaptığımız hizmetler kadar milletimize verdiğimiz sözlerdir. Allah'ın izni ile hiçbir sözümüzden geri dönmeyeceğiz. Geri dönmeyecek bu sayede milletimizin gönlündeki yerimizi hiç sarsmayacağız. Bu teşkilatın birikimi ve feraseti her yeni duruma taze çözümler üretebilecek kadar engindir. Kaos belirsizlik bilinmezlik gibi kavramları hareketimiz için asla kabul etmiyoruz. AK Parti'nin rotası istikrar ve güvendir, bunun dışındaki her şey teferruattır. Bizim ayrımcılığa kapılıp hedefinden istikametinden şaşan bu şekilde millet nezdinde itibarını kaybeden siyasi hareketlerden biri olarak görenler yanılıyorlar. Biz asla onlardan biri olmayacağız.'
'BİZ İŞİMİZİ TALİMATLA YÜRÜTMÜYORUZ'
Başbakan Erdoğan, konuşmasında medyayı da eleştirdi. Başbakan, '2013 bitiyor, 2012'de bu ülkedeki sermaye çevreleri, medya çevreleri, köşe yazarları şu ifadeleri kullandılar: '2013 2012'den çok daha zor olacak'. Şimdi de 2013 bitiyor. Aynı çevreler, hatta bugün de baktım ne yazıyorlar diye açıklamalara baktım: 2014 2013ten çok daha zor olacak. Kardeşlerim, biz işimizi belli çevrelerden aldığımız talimatla veya göbek bağı ile bir yerlere bağlı olarak yürütmüyoruz. Biz kendi kararımızı kendimiz veriyoruz, adımlarımızı da kendimiz atıyoruz.' dedi.
'BU GENÇLER KOALİSYONU HİÇ TECRÜBE ETMEDİ'
Türkiye'nin demokrasi tarihinde kesintisiz 11 yıl hizmet veren yegane partinin AK Parti olduğunun altını çizen Erdoğan, '11 yıl kesintisiz iş başında olmak bir avantajdır. ancak burada çok önemli bir dezavantajımızı dikkatlerinize sunmak istiyorum.' dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: '11 yıl önce 3 Kasım 2001 seçimlerine girerken 10 yaşında olan siyasetle ilgilenmeyen ülke meselelerine henüz idrak edemeyen çocuklarımız bugün artık 21 yaşına ulaştılar. Belki de bu seçimlerde ilk defa oy kullanacaklar. Bu gençlerimiz Türkiye'nin yaşadığı sorunları, atlattığı badireleri yaşamadılar. Bu gençlerimiz koalisyon nedir hiç tecrübe etmediler. Ortalama 16 ayda bir hükümet değişmesini görmediler yaşamadılar. 1946 ile 2002 yılı arasında geçen 56 yıllık dönemde bizim hükümetimize 43 hükümet görev yaptı bu ülkede. 56 yılda 43 hükümet. Bu da demektir ki çok partili dönemde demokratik dönemde bizim hükümetlerimize kadar bir hükümetin ortalama iktidar süresi sadece 16 ay. Böyle bir ülkede istikrar olur mu, güven olur mu? Böyle bir ülkeye uluslararası sermaye küresel sermaye gelir girer mi. Menderes, Demirel, Özal dönemlerini kenara koyarsanız ortalama 16 ay bile değil, daha da aşağıya düşer. Demokrasi tarihimizde maalesef istikrar namına geriye hiçbir şey kalmayacaktı. Yüksek enflasyon ortamını, yüksek faiz dönemlerini, ekonomik krizleri, siyasi krizleri, vesayet sistemini, hatta çeteler dönemini cuntalar dönemini bu gençlerimiz sadece duydular, sadece okudurlar. Bu gençlerimiz bu ülkede sermayenin hükümet kurup hükümet indirdiğini acaba biliyor mu? Medyanın hükümet kurup hükümet indirdiğini acaba biliyor mu? Kot pantolonlarla başbakan uğurlayıp başbakan kabul ettiklerini biliyor mu? Neyse sonra kendisi dedi ki pijama giymedim kot pantolon giymiştim. Onun dediğine saygı gösterelim.' diye konuştu.
'GENÇLERE ESKİ VE YENİ TÜRKİYE'Yİ ANLATMAK ZORUNDAYIZ'
11 yıllık AK Parti döneminin Türkiye'ye neler kazandırdığını anlamak noktasında gençlerin tecrübe ve bilgiye sahip olmadıklarını belirten Erdoğan, 'Esasen muhalefet partilerinin durumu bu gençlerimize az çok fikir veriyor. Gençmişin alışkanlıklarından vazgeçmeyen statükodan beslenen tamamen statik bir yapıya sahip olan muhalefet partileri, gençlerimizin AK Partiyi anlamalarına bir kıyas yapmalarına imkan tanıyor.' diye ekledi. Erdoğan, 'Bu gençlerimize eski ve yeni Türkiye'yi çok iyi anlatmak zorundayız. Nereden dereye geldiğimizi hangi zorlukları yaşadığımız hangi engelleri aşarak Türkiye'yi bu seviyeye taşıdığımızı gençlerimize izah etmek durumundayız.' şeklinde konuştu.
Konuşmasında Marmaray'a yapılan eleştirileri de değerlendiren Erdoğan, 'Asırların projesi olan Marmaray'ı açtığımızda sosyal medyada birileri çıktı 'tabi ki yapacaksınız bu sizin vazifeniz' dedi. Eyvallah. Biz vazifemizi yerine getiriyoruz ama sevgili genç kardeşlerim bizim bugüne kadar hakkıyla yerine getirdiğimiz vazifeyi 10 yıllar boyunca hükümetler niçin yerine getirmediler? Bu milletin evlatları siz bugünün gencisiniz. Dünün gençleri olarak bizler patika yollarda araba kullanmaya mecbur muyduk? Oralarda seyahat etmeye mecbur muyduk? Rize'ye giderken dağlardan burunlu otobüslerden aşağıya bakmaya kalktığın zaman 'acaba ne zaman yuvarlanacağız' diye yolculuk yapmaya mecbur muyduk? 2 araç yan yana geçemiyordu. Acaba buraları duble yollara bölünmüş yollara çeviren iktidar acaba hangi iktidar? Onların görevi değil miydi niçin bunları yapmadılar? Dağları Ferhat gibi delmek suretiyle Şirin'e kavuşturan bu iktidardan önceki iktidarlar niçin delemiyorlardı? Dünya yapıyordu bunları, ama onlar dünyadan bihaberdiler. Biz dağları deldik. Marmaray, 153 yıllık bir hayaldi. Şimdi ben gençlerimize söylüyorum, Sultan Abdülmecid 153 yıl önce bunu hayal etmişti. Sultan Abdülhamid bunun mimari çizgilerini çizdirmişti. Onların hayaliydi bu. Osmanlı devletinde de cumhuriyet tarihinde de bu hayal bu rüya gerçeğe dönüştürülemedi. Acaba niçin? Bu soruyu bu akıllı gençlerimiz acaba niçin sormaz?' dedi.
'TÜP KUYRUKLARI GÜLDÜRDÜ'
Erdoğan ardından gençlere şöyle seslendi: 'Sevgili gençler. Tüp geçit dedim de aklıma tüp kuyrukları geldi. Tabi bugün birçok genç tüpün ne olduğunu, evde niçin kullanıldığını bile bilmiyor. Çünkü artık Türkiye'de birçok eve tüp girmiyor. Doğalgaz giriyor. Ama bundan 20-30 yıl önce büyükşehirlerde dahi evde tencereyi kaynatacak tüp bulunamıyor tüpçülerin önünde uzun kuruklar oluşuyordu. Kıymanın şekerin kuyrukla alındığı, emekli maaşlarının, kitabın defterin kalemin sağlık hizmetlerinin kuyrukla alındığı günlerden biz bu günlere geldik sevgili gençler. Evet biz vazifemizi yapıyoruz, vazifemizi de hakkıyla yapıyoruz ama bu ülkede o asli vazifeler yapılmadı. Millet kuyrukta hayati ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken milletin kaynakları yolsuzluklarla çarçur edildi. Gençler annenize babanıza dedenize sorun gerçekten böyle miydi diye. Onlar anlatacaklardır.'
'ONLAR 10. YIL MARŞI SÖYLERKEN BİZ 90. YILA MARMARAY'I HEDİYE EDİYORUZ'
Başbakan Erdoğan, bu konuda muhalefeti de şöyle eleştirdi: 'Bırakın 2023 2071 vizyonunu, bu muhalefette bir Marmaray, hızlı tren vizyonunu gören var mı? Bütün Türkiye'yi kucaklayan bütün dünyaya el uzatan bir dış politika vizyonu gören var mı? Biz İstanbul'da Marmaray coşkusunu yaşarken, muhalefetin genel müdürü Ankara Tandoğan'da son derece seviyesiz, edep dışı bir biçimde bu ülkenin başbakanına hakaret ediyor. Onlar 10. Yıl Marşı'nı söylerken biz 90. yıla Marmaray'ı hediye ediyor, 100 yılın hedeflerinden bahsediyoruz.'
AK Parti 21. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, Kızılcahamam'da AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla başladı. Konuşmasının başında teşkilatına seslenen Erdoğan, bazı sorumluluklarından bahsederek şunları söyledi: 'Bacası tütmeyen hanenin, ocağı yanmayan mutfağın üzerinde ekmek olmayan sofranın derdi benim olduğu kadar sizin de derdinizdir. Sırtında paltosu olmayan ayağında doğru dürüst bir ayakkabısı bulunmayan karda üşüyerek yürüyen tir tir titreyen parmağı ile kalem tutmaya çalışan her bir yavrucağın sızısı benim sızımdır, sizin de sızınızdır. Filistin'i, Mısır'ı, Suriye'yi Irak'ın Afganistan Somali Myanmar'ın yeryüzündeki her mazlumun her mağdur halkın sorumluluğu bizim hepimizin tüm bu kadronun üzerindedir. Bu teşkilat en üst kademeden en alt kademeye kadar bu ülkenin bu milletin ve insanlığın meselesini eşit derecede omuzlamış ve emaneti eşit derecede paylaşmıştır. Bu salonda bulunan ya da bulunmayan AK Parti teşkilatı içindeki her bir kardeşim her gece başını yastığa koyduğunda 'bugün Hak için, halk için, vatan için ne yaptım' bu soruyu sormak kendi iç muhasebesini her an yapmak zorundadır. Bizimle ilgili bu teşkilatla ilgili bu hareket bu dava ile ilgili birilerinin yıllardır anlayamadığı önemli bir husus da budur. Bu kadro fedakarlık üzerine kurulmuş bir kadrodur. Bu kadro şahsi çıkarlar çerçevesinde değil millet ülke insanlık çıkarları çerçevesinde teşekkül etmiş bir kadrodur. Bu kadro en önemlisi kardeşlik üzerine inşa edilmiş temeli kardeşlikle muhabbetle dayanışma ile atılmış bir kadrodur.'
'KARDEŞ KAVGASI BEKLEYENLER BOŞUNA BEKLEYECEKLER'
AK Parti'de içinde 11 yıldır sen-ben kavgası bekleyenler olduğunun altını çizen Erdoğan, 'Bütün siyasi istikbalini bir şeyler üretmek üzerine değil AK Parti içinde temenni ettikleri nifak üzerine kurmuş bunun için pusuda dışarıda bekleyenler var. 11 yıldır işte bunların heveslerini kursaklarında bıraktık. Bundan sonra da onları hayal kırıklığına uğratmaya hep birlikte devam edeceğiz. Bizim hareket tarzımız bellidir. Bizim dava şuurumuz kadar dava ahlakımız da yüzyılların içinden şekillenip gelen bir ahlaktır. Bu parti içinde bir kardeş kavgası bekleyenler 11 yıl boşuna beklediler, bundan sonra da boşuna bekleyecekler.' şeklinde konuştu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Tek tek şu salonda bulunan kardeşlerim hepsinin bunda sorumluluğu vardır. Hepimiz faniyiz, bugün varız yarın yokuz. Ebediyete irtihal ettiğimizde arkadan gelenler acaba hemen defterleri düzmeye mi başlayacaklar? Bu hassasiyet çok önemli. Unutmayın. Bizim fetretimiz milletin fetretidir. Öyleyse biz bir fetret dönemine, bir fetret iklimine asla müsaade etmeyeceğiz. Bizi buraya getiren milletimiz için yaptığımız hizmetler kadar milletimize verdiğimiz sözlerdir. Allah'ın izni ile hiçbir sözümüzden geri dönmeyeceğiz. Geri dönmeyecek bu sayede milletimizin gönlündeki yerimizi hiç sarsmayacağız. Bu teşkilatın birikimi ve feraseti her yeni duruma taze çözümler üretebilecek kadar engindir. Kaos belirsizlik bilinmezlik gibi kavramları hareketimiz için asla kabul etmiyoruz. AK Parti'nin rotası istikrar ve güvendir, bunun dışındaki her şey teferruattır. Bizim ayrımcılığa kapılıp hedefinden istikametinden şaşan bu şekilde millet nezdinde itibarını kaybeden siyasi hareketlerden biri olarak görenler yanılıyorlar. Biz asla onlardan biri olmayacağız.'
'BİZ İŞİMİZİ TALİMATLA YÜRÜTMÜYORUZ'
Başbakan Erdoğan, konuşmasında medyayı da eleştirdi. Başbakan, '2013 bitiyor, 2012'de bu ülkedeki sermaye çevreleri, medya çevreleri, köşe yazarları şu ifadeleri kullandılar: '2013 2012'den çok daha zor olacak'. Şimdi de 2013 bitiyor. Aynı çevreler, hatta bugün de baktım ne yazıyorlar diye açıklamalara baktım: 2014 2013ten çok daha zor olacak. Kardeşlerim, biz işimizi belli çevrelerden aldığımız talimatla veya göbek bağı ile bir yerlere bağlı olarak yürütmüyoruz. Biz kendi kararımızı kendimiz veriyoruz, adımlarımızı da kendimiz atıyoruz.' dedi.
'BU GENÇLER KOALİSYONU HİÇ TECRÜBE ETMEDİ'
Türkiye'nin demokrasi tarihinde kesintisiz 11 yıl hizmet veren yegane partinin AK Parti olduğunun altını çizen Erdoğan, '11 yıl kesintisiz iş başında olmak bir avantajdır. ancak burada çok önemli bir dezavantajımızı dikkatlerinize sunmak istiyorum.' dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: '11 yıl önce 3 Kasım 2001 seçimlerine girerken 10 yaşında olan siyasetle ilgilenmeyen ülke meselelerine henüz idrak edemeyen çocuklarımız bugün artık 21 yaşına ulaştılar. Belki de bu seçimlerde ilk defa oy kullanacaklar. Bu gençlerimiz Türkiye'nin yaşadığı sorunları, atlattığı badireleri yaşamadılar. Bu gençlerimiz koalisyon nedir hiç tecrübe etmediler. Ortalama 16 ayda bir hükümet değişmesini görmediler yaşamadılar. 1946 ile 2002 yılı arasında geçen 56 yıllık dönemde bizim hükümetimize 43 hükümet görev yaptı bu ülkede. 56 yılda 43 hükümet. Bu da demektir ki çok partili dönemde demokratik dönemde bizim hükümetlerimize kadar bir hükümetin ortalama iktidar süresi sadece 16 ay. Böyle bir ülkede istikrar olur mu, güven olur mu? Böyle bir ülkeye uluslararası sermaye küresel sermaye gelir girer mi. Menderes, Demirel, Özal dönemlerini kenara koyarsanız ortalama 16 ay bile değil, daha da aşağıya düşer. Demokrasi tarihimizde maalesef istikrar namına geriye hiçbir şey kalmayacaktı. Yüksek enflasyon ortamını, yüksek faiz dönemlerini, ekonomik krizleri, siyasi krizleri, vesayet sistemini, hatta çeteler dönemini cuntalar dönemini bu gençlerimiz sadece duydular, sadece okudurlar. Bu gençlerimiz bu ülkede sermayenin hükümet kurup hükümet indirdiğini acaba biliyor mu? Medyanın hükümet kurup hükümet indirdiğini acaba biliyor mu? Kot pantolonlarla başbakan uğurlayıp başbakan kabul ettiklerini biliyor mu? Neyse sonra kendisi dedi ki pijama giymedim kot pantolon giymiştim. Onun dediğine saygı gösterelim.' diye konuştu.
'GENÇLERE ESKİ VE YENİ TÜRKİYE'Yİ ANLATMAK ZORUNDAYIZ'
11 yıllık AK Parti döneminin Türkiye'ye neler kazandırdığını anlamak noktasında gençlerin tecrübe ve bilgiye sahip olmadıklarını belirten Erdoğan, 'Esasen muhalefet partilerinin durumu bu gençlerimize az çok fikir veriyor. Gençmişin alışkanlıklarından vazgeçmeyen statükodan beslenen tamamen statik bir yapıya sahip olan muhalefet partileri, gençlerimizin AK Partiyi anlamalarına bir kıyas yapmalarına imkan tanıyor.' diye ekledi. Erdoğan, 'Bu gençlerimize eski ve yeni Türkiye'yi çok iyi anlatmak zorundayız. Nereden dereye geldiğimizi hangi zorlukları yaşadığımız hangi engelleri aşarak Türkiye'yi bu seviyeye taşıdığımızı gençlerimize izah etmek durumundayız.' şeklinde konuştu.
Konuşmasında Marmaray'a yapılan eleştirileri de değerlendiren Erdoğan, 'Asırların projesi olan Marmaray'ı açtığımızda sosyal medyada birileri çıktı 'tabi ki yapacaksınız bu sizin vazifeniz' dedi. Eyvallah. Biz vazifemizi yerine getiriyoruz ama sevgili genç kardeşlerim bizim bugüne kadar hakkıyla yerine getirdiğimiz vazifeyi 10 yıllar boyunca hükümetler niçin yerine getirmediler? Bu milletin evlatları siz bugünün gencisiniz. Dünün gençleri olarak bizler patika yollarda araba kullanmaya mecbur muyduk? Oralarda seyahat etmeye mecbur muyduk? Rize'ye giderken dağlardan burunlu otobüslerden aşağıya bakmaya kalktığın zaman 'acaba ne zaman yuvarlanacağız' diye yolculuk yapmaya mecbur muyduk? 2 araç yan yana geçemiyordu. Acaba buraları duble yollara bölünmüş yollara çeviren iktidar acaba hangi iktidar? Onların görevi değil miydi niçin bunları yapmadılar? Dağları Ferhat gibi delmek suretiyle Şirin'e kavuşturan bu iktidardan önceki iktidarlar niçin delemiyorlardı? Dünya yapıyordu bunları, ama onlar dünyadan bihaberdiler. Biz dağları deldik. Marmaray, 153 yıllık bir hayaldi. Şimdi ben gençlerimize söylüyorum, Sultan Abdülmecid 153 yıl önce bunu hayal etmişti. Sultan Abdülhamid bunun mimari çizgilerini çizdirmişti. Onların hayaliydi bu. Osmanlı devletinde de cumhuriyet tarihinde de bu hayal bu rüya gerçeğe dönüştürülemedi. Acaba niçin? Bu soruyu bu akıllı gençlerimiz acaba niçin sormaz?' dedi.
'TÜP KUYRUKLARI GÜLDÜRDÜ'
Erdoğan ardından gençlere şöyle seslendi: 'Sevgili gençler. Tüp geçit dedim de aklıma tüp kuyrukları geldi. Tabi bugün birçok genç tüpün ne olduğunu, evde niçin kullanıldığını bile bilmiyor. Çünkü artık Türkiye'de birçok eve tüp girmiyor. Doğalgaz giriyor. Ama bundan 20-30 yıl önce büyükşehirlerde dahi evde tencereyi kaynatacak tüp bulunamıyor tüpçülerin önünde uzun kuruklar oluşuyordu. Kıymanın şekerin kuyrukla alındığı, emekli maaşlarının, kitabın defterin kalemin sağlık hizmetlerinin kuyrukla alındığı günlerden biz bu günlere geldik sevgili gençler. Evet biz vazifemizi yapıyoruz, vazifemizi de hakkıyla yapıyoruz ama bu ülkede o asli vazifeler yapılmadı. Millet kuyrukta hayati ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken milletin kaynakları yolsuzluklarla çarçur edildi. Gençler annenize babanıza dedenize sorun gerçekten böyle miydi diye. Onlar anlatacaklardır.'
'ONLAR 10. YIL MARŞI SÖYLERKEN BİZ 90. YILA MARMARAY'I HEDİYE EDİYORUZ'
Başbakan Erdoğan, bu konuda muhalefeti de şöyle eleştirdi: 'Bırakın 2023 2071 vizyonunu, bu muhalefette bir Marmaray, hızlı tren vizyonunu gören var mı? Bütün Türkiye'yi kucaklayan bütün dünyaya el uzatan bir dış politika vizyonu gören var mı? Biz İstanbul'da Marmaray coşkusunu yaşarken, muhalefetin genel müdürü Ankara Tandoğan'da son derece seviyesiz, edep dışı bir biçimde bu ülkenin başbakanına hakaret ediyor. Onlar 10. Yıl Marşı'nı söylerken biz 90. yıla Marmaray'ı hediye ediyor, 100 yılın hedeflerinden bahsediyoruz.'