'En unutulmuş ve en yoksul kesim'
CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı 'Türkiye'nin en unutulmuş ve en yoksul kesimi olan orman köylülerinin sorunlarının araştırılmasını istiyoruz' dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 99'uncu birleşiminde, Orman köylüsünün sorunlarının araştırılıp çözüme kavuşturulması amacıyla Meclis Araştırması açılması talebi AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.
CHP grubunun önerisi üzerine parti grubu adına söz alan Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, orman köylüsünün yaşadığı sorunları tüm detayıyla Meclis genel kurulunda dile getirdi.
Orman üretim maliyetlerinin geçen yıla göre en az yüzde 50 artış gösterdiğini ve Orman Genel Müdürlüğü'nün depodan satış fiyatlarını yine geçen seneye göre yarı yarıya arttırdığını belirten Milletvekili Hasan Baltacı, buna rağmen orman köylüsüne ödenen kesim ücretlerinin artmadığını kaydetti. Baltacı, orman köylüsünün bu şartlarda karnını doyurmakta bile zorluk yaşadığını ifade etti.
Türkiye'nin unutulmuş ve en yoksul kesiminin Orman köylüsü olduğunu belirten Milletvekili Baltacı, kesim ücretlerinin yetersiz oluşunun yanında orman köylüsünün sosyal güvenceden yoksun tutulmasının acil çözülmesi gereken sorunların başında geldiğini vurguladı.
Milletvekili Hasan Baltacı Meclis'te orman köylüsünün yaşadığı sorunlarla ilgili yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;
“EN UNUTULMUŞ VE EN YOKSUL KESİM”
"Orman köylülerimizin sorunlarının araştırılması ve sorunlarının çözümüne yönelik somut tespitlerle önerilerin getirilmesi amacıyla bir Meclis araştırmasının açılmasını istiyoruz. Millî gelirden en az pay alan orman köylülerinin, Türkiye'nin en unutulmuş ve en yoksul kesiminin sorunlarının araştırılmasını istiyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığının yayınladığı raporlarda ve devletin kayıtlarında bile kaç kişi olduğu bilinmeyen orman köylülerinden bahsediyorum."
“NEREDEYSE TAMAMININ SOSYAL GÜVENCESİ YOK”
"Devletin kayıtlarında yok çünkü geçimini ormandan sağlayan köylünün sosyal güvencesi yok ve neredeyse tamamı kayıt dışı çalışmak zorunda. Bir örnek vereyim, içimizi acıtan bir örnek; Tarım Orman-İş Sendikasının tespitlerine göre sadece 2020 yılında Orman Genel Müdürlüğü'nün üretim alanlarında, üretim esnasında en az 4 binin üzerinde iş kazası yaşandı. 4 bin iş kazasında en az 611 işçi hayatını kaybetti; bu, bir cinayettir. Bu iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin sadece 5'i sigortalıydı, yani sadece 5'inin sosyal güvencesi vardı, yani orman köylüsünün ve ormanda çalışan işçilerin binde 1'i bile sosyal güvenceye sahip değil. Anlayacağınız, ormanlarda İş Kanunu değil orman kanunu geçerli."
“ÜRETİM YAPANIN CEBİNE 100 LİRA, SATANIN CEBİNE 2 BİN LİRA GİRİYOR”
"Orman köylüsü ölüm kalım mücadelesi veriyor, yaşayanlar yoksullukla, yoksunlukla mücadele etmeye devam ediyor. Orman üretiminde kuralsızlığın hâkim olmasının sebeplerinden biri dikili ağaç kesiminin yaygınlaşması ise bir değer sebebi de yıllardır değişmeyen üretim fiyatlarıdır. Dikili ağaç kesimi, orman kooperatiflerini devre dışı bırakıyor, orman köylüsünü de yok pahasına üretim yapmaya zorluyor, Bakanlık da bunu teşvik ediyor. Bugün 1 metreküp üretim karşılığında orman köylüsünün cebine sadece 100 lira ile 120 lira para giriyor; 1 metreküp kesme, sürütme ve soyma karşılığında 100 lira ile 120 lira. Oysa Orman Genel Müdürlüğünün depodan satışlarının metreküpü bin liradan 2 bin liraya kadar çıkıyor. Üretim yapanın cebine 100 lira ile 120 lira, satanın cebine bin lira ile 2 bin lira arasında para giriyor. Üretim fiyatları son beş senedir neredeyse hiç değişmiyor ama satış fiyatları katlanarak devam ediyor."
“BU KOŞULLARDA ORMAN KÖYLÜSÜNÜN KARNINI DOYURMASI BİLE MÜMKÜN DEĞİL”
"Halbuki geçen sene 1 litre mazotun fiyatı 5,70 iken bugün 1 litre mazotun fiyatı 7,40'a yükseldi. Geçen sene traktörünün deposunu 400 liraya dolduran orman köylüsü bugün traktörünün deposunu 520 liraya ancak doldurabilmekte. Kesim motorunun fiyatı son bir yılda 4.500 liradan 6.750 liraya yükselmiş; motor yağının fiyatı 65 liradan 100 liraya yükselmiş; kesim motorunun zinciri 80 liradan 120 liraya çıkmış; halat tamburu, çekme zinciri ve testere eğesi gibi tüm üretim araçlarının fiyatı yüzde 50 artmış ama köylünün aldığı kesim fiyatı değişmemiş. Bu koşullarda orman köylüsünün, bırakın BAĞ-KUR primlerini ödemeyi, karnını doyurması bile mümkün değil."
“ORMAN KÖYLÜSÜ YAKACAK YARDIMI HAKKINDAN BİLE MAHRUM EDİLDİ”
"Halbuki orman üretimi giderek artıyor, öyle ki Türkiye plan verileri 'Ülke genelinde 10 milyon metreküp üretim yapılabilir.' derken Orman Genel Müdürlüğü 2020 yılında 37 milyon metreküp üretim yapmış. Dahası 2021'de aynı plan 13 milyon metreküpe kadar üretim yapılmasına izin verirken Orman Genel Müdürlüğü '50 milyon metreküp üretim yapacağım.' diyor. Ormanların yağmalanması böyle son sürat devam ederken daha önce ikamete göre verilen yakacak yardımını nüfus kütüğü şartına bağlayan Genel Müdürlük köylüyü yakacak hakkından bile mahrum etmiş oluyor."
“4X4 MAKAM ARAÇLARINA PARA VAR”
"2020 yılında Orman Genel Müdürlüğü satış gelirlerinden 6 milyar 780 milyon lira yani eski parayla 6 katrilyon 780 trilyon gelir elde etmiş; satış gelirleri yüzde 300 artmış, köylünün payına de yoksulluk, göç ve iş cinayetleri düşmüştür. Bu iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin geride bıraktıkları ailelerinin de herhangi bir sosyal güvencesi yok. Oysa Orman Genel Müdürlüğü, daha bir ay önce 28 bölge müdürlüğüne 2021 model 4×4; tanesi 2 milyon 156 bin lira olan, toplam maliyeti ise 60 milyon 368 bin lira olan lüks makam araçları aldı. Bu 60 milyon ne demek biliyor musunuz? 2020 yılında hayatını kaybeden 611 orman köylüsünün toplam sekiz yıllık BAĞ-KUR prim ödemesi demek; bu da en azından geride kalanlarının bir maaşı olacak demektir."
“YİNE GELİN, SİZİ KARADERE'YE, MESCİT'E BEŞDEĞİRMEN'E GÖTÜREYİM, ORMAN KÖYLÜLÜLERİNİN NE YAŞADIĞINI GÖRÜN”
"Şimdi, buradan Tarım ve Orman Bakanına sesleniyorum: Geçen ay Kastamonu'ya geldiniz sessiz sedasız. Tarım Bakanının geldiğini iktidar partisi ve milletvekili Cumhuriyet Halk Partisinden öğrendi. Özrünü defetmek için Sayın Bakan bu cumartesi Kastamonu'ya tekrar gelmiş ve AKP ve MHP il binalarını ziyaret etmiş, sonrasında da 30 ve 40 kişinin katıldığı bir paydaş toplantısı yapmış. Ne demiş o toplantıda giderken? Müjde açıklamış, orman köylüsüne ormanda yaptığı üretimin karşılığında, emeği ve alın teri karşılığında ödenmesi gereken parayı müjde olarak Kastamonululara sunmuş. Sayın Bakan, eğer siyasi ömrümüz yeterse ve Kastamonu'ya tekrar gelirseniz bana kadar uğrayın; ben sizi Kastamonu'da Karadere, Mescit ve Beşdeğirmenler Orman Depolarına götüreyim; sizi Araç'ta Samatlar Orman Depolarına götüreyim; sizi Taşköprü Ardıçlık, Hanönü Gökçeağaç, Cide Dağlı Orman Depolarına götüreyim de orman köylülerinin ne yaşadığını görün."