Dünyanın en büyük İslam mezarlığı, artık mobese kameralarıyla korunacak
Bitlis'in Ahlat ilçesinde bulunan dünyanın en büyük açık hava müzesi ve tarihi İslam mezarlığı olan Selçuklu Mezarlığı, yapılan 13 milyonluk yatırımla, 24 saat Mobese kameralarıyla korunacak.
Bitlis'in Ahlat ilçesinde bulunan dünyanın en büyük açık hava müzesi ve tarihi İslam mezarlığı olan Selçuklu Mezarlığı, yapılan 13 milyonluk yatırımla, 24 saat Mobese kameralarıyla korunacak.
Selçuklu Mezarlığı'nda güvenlik tedbirlerini artırmak için çalışmalar sürüyor. Mezarların çevresi tel örgülerle kapatılıyor. Bekçi sayısı da artırıldı. Bir süredir devam eden mezarlık çevresine Mobese kameraları ve aydınlatma sistemleri kurma çalışmaları tamamlandı. Kurulan sistemle birlikte mezarlığın dört bir tarafı yaklaşık 70 kamerayla 24 saat boyunca gerek define avcılarına gerekse diğer dış etkenlere karşı korunacak. Selçuklu Mezarlığı yalnız Anadolu'nun değil, tüm İslam dünyasının en büyük mezarlığı olarak da biliniyor. Bu alanda XII. ve XVI. yüzyıllar arasında Eyyübiler ile İlhanlı ve Osmanlı dönemine ait çeşitli tiplerde çok sayıda mezar taşı bulunuyor.
Mobese sistemin hayata geçirilmesiyle, 'definecilere ve mezarları tahrip edenlere kötü bir haberim var' diyen Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, Türklerin Anadolu'ya giriş kapısı olan Bitlis'in Ahlat ilçesinde bulunan dünyanın en büyük açık hava müzesi ve tarihi islam mezarlığının definecilere ve diğer dış etkenlere karşı artık 24 saat boyunca Mobese kameralarıyla korunacağını söyledi. Yurdakul, 'Gerçekten defineciler adına çok üzgünüm ama bunu yapmak zorundayız. Orada gerek Mobese kameralarımız gerek bekçilerimiz, gerekse çalışanlarımız 24 saat boyunca tarihimizi takip edecek. O kültür varlığını hem yerli hem de yabancı turistlerle paylaşmak hem de gelecek nesillere intikal ettirmek için elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz.' dedi.
'13 MİLYON HARCANDI'
Bitlis'teki turistik ve kültürel değerlerimizi turizme kazandırmak anlamında çalışmaların devam ettiğini kaydeden Vali Yurdakul şöyle konuştu: 'Aşağı yukarı bakıldığında burada çok büyük bir alan var. Bu tarihi değer için gerek mobese gerek çevre düzenlemesi ver gerek kamulaştırma işlemleriyle birlikte 13 milyon lira harcandı. Ama bundan sonrada başka yatırımlar gerekirse buraya masraf etmekten çekinmeyeceğiz. Bir yandan Bitlis evleri, bir yandan Ahlar Selçuklu Mezarlığı, bir taraftan Bitlis Kalesi, diğer taraftan da Nemrut Kalderası ve Van Denizi gibi turistik değerlerin hepsinin bir turistik değer olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Bu günlerde de özellikle Ahlat Selçuklu Mezarlığının çevre düzenlemesi, çevre temizliğini bitirdik. Bir yandan da kazı çalışmalarımız devam ediyor. O bölgede çok ciddi çalışmalar yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Tarihi mezarlık önünde bulunan benzin istasyonu da kamulaştırıldı. Bu alan önümüzdeki günlerde yeşil alan olarak hizmete girecek. En önemlisi bölgeyi önleyici kolluk bakımından çok önemli olan güvenlik kameralarıyla donattık. Artık insanlar elini kolunu sallayıp oraya giremeyecek, mezarları tahrip edemeyecek ve eskiden olduğu gibi bazı kötü niyetli insanlar, defineciler mezarları tahrip edemeyecek. Definecilerin define aramak için mezarları tahrip ettiğini gördük. Bu yüzden mezarlığın çehresi 24 saat esasına göre kayıt alınarak gözleniyor.'
'AHLAT MEZARLARI TESCİLLENECEK'
Bitlis'in tamamında bulunan tarihi kültürel ve ceosik değerlerinde jeoparklar içerisinde mütala etmeye başladıklarını anlatan Yurdakul, 'Dolayısıyla jeopark içerisinde çok ciddi bir jeokültür alanı olarak da Ahlat mezarlığını tescil etmeyi düşünüyoruz. Tabi özellikle o bölgede önceki yıllarda gerek altyapı gerek güvenlik gerek fiziki tedbir eksikliği noksanlığı dolayısıyla birtakım tahripler olmuş, bir takım defineciler ve kötü insanlar kötü niyetli insanlar mezarlarımızı tahrip etmiş. En büyük tarihi varlığımız ve dinimizce de çok kutsal sayılan mezarların tahribine ilişkin en küçük bir düşünceyi de akıllarında geçirmesinler. Tabi niyetimiz, isteğimiz o bölgede bulunan yine ahlat kalesinin yine o bölgenin tamiri, restorasyonu. Özellikle tarihi Ahlat evlerinin de restorasyonunun da yapılarak butik fonksiyon ve otel olarak turizme kazandırılması.Bu yöndeki çalışmalarımız süratle devam ediyor.'
'DÜNYANIN EN BÜYÜK İSLAM MÜZESİ AHLAT'TA BULUNUYOR'
Dünyanın en büyük İslam mezarlığının Ahlat'ta bulunduğuna dikkat çeken Vali Yurdakul, aynı zamanda Ahlat'ın Türklerin Anadoyu giriş kapısı olması hasebiyle ayrı bir değer taşıdığını ifade etti. 'Büyük Selçuklu Mezarlığı aynı zamanda açık hava müzesi konumundadır. Mezarlıkta bulunan ve sayısı yüzlerce ifade edilen şahadet taşları günümüze ışık tutuyor.' dedi.
YAKLAŞIK 60 BİN KİŞİ YATIYOR
Bitlis'te bulunan Selçuklu Mezarlığı 639 yılında Ahlat'ın Selçuklular tarafından fethedilmesi ile birlikte oluştu. İki kısımdan meydana gelen tarihî mezarlıkta çoğu şehit olmak üzere 60 bine yakın insanın yattığı söyleniyor. Halk arasında içinde birçok yatırın da bulunduğu yönünde oluşan inanç, Selçuklu Mezarlığı'na ayrı bir önem kazandırıyor. Mezarlığın 'kutsal' olarak kabul edilmesi aynı zamanda Selçuklu Mezarlığı'nı Moğol istilasından da korumuş. Ancak geçen zaman içinde mezarlıkların baş ve ayak kısmına yerleştirilen şahadet taşlarının çoğu toprağa gömülmüş.
Selçuklu Mezarlığı'nda güvenlik tedbirlerini artırmak için çalışmalar sürüyor. Mezarların çevresi tel örgülerle kapatılıyor. Bekçi sayısı da artırıldı. Bir süredir devam eden mezarlık çevresine Mobese kameraları ve aydınlatma sistemleri kurma çalışmaları tamamlandı. Kurulan sistemle birlikte mezarlığın dört bir tarafı yaklaşık 70 kamerayla 24 saat boyunca gerek define avcılarına gerekse diğer dış etkenlere karşı korunacak. Selçuklu Mezarlığı yalnız Anadolu'nun değil, tüm İslam dünyasının en büyük mezarlığı olarak da biliniyor. Bu alanda XII. ve XVI. yüzyıllar arasında Eyyübiler ile İlhanlı ve Osmanlı dönemine ait çeşitli tiplerde çok sayıda mezar taşı bulunuyor.
Mobese sistemin hayata geçirilmesiyle, 'definecilere ve mezarları tahrip edenlere kötü bir haberim var' diyen Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, Türklerin Anadolu'ya giriş kapısı olan Bitlis'in Ahlat ilçesinde bulunan dünyanın en büyük açık hava müzesi ve tarihi islam mezarlığının definecilere ve diğer dış etkenlere karşı artık 24 saat boyunca Mobese kameralarıyla korunacağını söyledi. Yurdakul, 'Gerçekten defineciler adına çok üzgünüm ama bunu yapmak zorundayız. Orada gerek Mobese kameralarımız gerek bekçilerimiz, gerekse çalışanlarımız 24 saat boyunca tarihimizi takip edecek. O kültür varlığını hem yerli hem de yabancı turistlerle paylaşmak hem de gelecek nesillere intikal ettirmek için elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz.' dedi.
'13 MİLYON HARCANDI'
Bitlis'teki turistik ve kültürel değerlerimizi turizme kazandırmak anlamında çalışmaların devam ettiğini kaydeden Vali Yurdakul şöyle konuştu: 'Aşağı yukarı bakıldığında burada çok büyük bir alan var. Bu tarihi değer için gerek mobese gerek çevre düzenlemesi ver gerek kamulaştırma işlemleriyle birlikte 13 milyon lira harcandı. Ama bundan sonrada başka yatırımlar gerekirse buraya masraf etmekten çekinmeyeceğiz. Bir yandan Bitlis evleri, bir yandan Ahlar Selçuklu Mezarlığı, bir taraftan Bitlis Kalesi, diğer taraftan da Nemrut Kalderası ve Van Denizi gibi turistik değerlerin hepsinin bir turistik değer olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Bu günlerde de özellikle Ahlat Selçuklu Mezarlığının çevre düzenlemesi, çevre temizliğini bitirdik. Bir yandan da kazı çalışmalarımız devam ediyor. O bölgede çok ciddi çalışmalar yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Tarihi mezarlık önünde bulunan benzin istasyonu da kamulaştırıldı. Bu alan önümüzdeki günlerde yeşil alan olarak hizmete girecek. En önemlisi bölgeyi önleyici kolluk bakımından çok önemli olan güvenlik kameralarıyla donattık. Artık insanlar elini kolunu sallayıp oraya giremeyecek, mezarları tahrip edemeyecek ve eskiden olduğu gibi bazı kötü niyetli insanlar, defineciler mezarları tahrip edemeyecek. Definecilerin define aramak için mezarları tahrip ettiğini gördük. Bu yüzden mezarlığın çehresi 24 saat esasına göre kayıt alınarak gözleniyor.'
'AHLAT MEZARLARI TESCİLLENECEK'
Bitlis'in tamamında bulunan tarihi kültürel ve ceosik değerlerinde jeoparklar içerisinde mütala etmeye başladıklarını anlatan Yurdakul, 'Dolayısıyla jeopark içerisinde çok ciddi bir jeokültür alanı olarak da Ahlat mezarlığını tescil etmeyi düşünüyoruz. Tabi özellikle o bölgede önceki yıllarda gerek altyapı gerek güvenlik gerek fiziki tedbir eksikliği noksanlığı dolayısıyla birtakım tahripler olmuş, bir takım defineciler ve kötü insanlar kötü niyetli insanlar mezarlarımızı tahrip etmiş. En büyük tarihi varlığımız ve dinimizce de çok kutsal sayılan mezarların tahribine ilişkin en küçük bir düşünceyi de akıllarında geçirmesinler. Tabi niyetimiz, isteğimiz o bölgede bulunan yine ahlat kalesinin yine o bölgenin tamiri, restorasyonu. Özellikle tarihi Ahlat evlerinin de restorasyonunun da yapılarak butik fonksiyon ve otel olarak turizme kazandırılması.Bu yöndeki çalışmalarımız süratle devam ediyor.'
'DÜNYANIN EN BÜYÜK İSLAM MÜZESİ AHLAT'TA BULUNUYOR'
Dünyanın en büyük İslam mezarlığının Ahlat'ta bulunduğuna dikkat çeken Vali Yurdakul, aynı zamanda Ahlat'ın Türklerin Anadoyu giriş kapısı olması hasebiyle ayrı bir değer taşıdığını ifade etti. 'Büyük Selçuklu Mezarlığı aynı zamanda açık hava müzesi konumundadır. Mezarlıkta bulunan ve sayısı yüzlerce ifade edilen şahadet taşları günümüze ışık tutuyor.' dedi.
YAKLAŞIK 60 BİN KİŞİ YATIYOR
Bitlis'te bulunan Selçuklu Mezarlığı 639 yılında Ahlat'ın Selçuklular tarafından fethedilmesi ile birlikte oluştu. İki kısımdan meydana gelen tarihî mezarlıkta çoğu şehit olmak üzere 60 bine yakın insanın yattığı söyleniyor. Halk arasında içinde birçok yatırın da bulunduğu yönünde oluşan inanç, Selçuklu Mezarlığı'na ayrı bir önem kazandırıyor. Mezarlığın 'kutsal' olarak kabul edilmesi aynı zamanda Selçuklu Mezarlığı'nı Moğol istilasından da korumuş. Ancak geçen zaman içinde mezarlıkların baş ve ayak kısmına yerleştirilen şahadet taşlarının çoğu toprağa gömülmüş.