Cumhurbaşkanı Gül: Hiç kimsenin birbirine üstünlüğü yoktur
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Aleviler'in iftarında yaptığı konuşmada hiç kimsenin birbirine karşı üstünlüğünün bulunmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Aleviler'in iftarında yaptığı konuşmada hiç kimsenin birbirine karşı üstünlüğünün bulunmadığını söyledi. Bütün vatandaşların eşit olduğunu vurgulayan Gül, 'Hiçbirimizin birbirine üstünlüğü yoktur. Memlekete ve ülkeye sahip çıkmanın ve ülkede huzurlu bir ortamın sağlanmasında da hepimizin eşit sorumluluğu vardır. Daha yapacak çok iş var bu ülkede. Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında mesafe almamız gerektiğinin hepimiz farkındadır.' dedi.
Anadolu Alevi Bektaşi Derneği ve bazı iş adamları öncülüğünde Polat Otel'de düzenlenen iftar yemeğine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Gül burada yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajları verdi. Ramazan ayının saygı, sevgi ve hürmeti hatırlattığını belirten Gül, 'Özellikle çevremize baktığımızda bütün İslam dünyasında olup bitenler bizi derinden üzüyor. İslam dünyasının çok büyük bunalımlar içinde olduğu çok büyük ayrışmalar içinde olduğu, sıkıntılı bir dönemden geçtiği, birikimini kendi içinde harcadığı böyle bir dönemden geçerken Türkiye olarak bizlerin daha büyük bir dayanışma içinde olmamız hepimizin fark ettiği bir husus.' diye konuştu.
İnsanların birbirlerini anlaması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül şöyle devam etti: 'Birbirimizi ne kadar çok anlarsak kendimizi başkasının yerine ne kadar çok koyarsak ne kadar çok empati yaparsak o kadar çok bu ülke içinde dayanışmayı gerçekleştiririz. Nihayette sözün nereye gittiğini bazen bilmiyoruz. Söz laf o kadar güçlü ki bununla ilgili çok güzel sözler var. Bu sözler eğer dayanışmayı, birliği, beraberliği birbirimize saygı yönünde kullanırsak o zaman tabi ki de ülkemizdeki huzuru da pekiştirmiş oluruz. Bütün bunları yaparken Türkiye gibi büyük bir ülkede nüfusu büyük bir ülkede farklılıkların çeşitliliklerin olması gayet tabidir. Tarihi sosyolojik gerçekler hepimize farklı farklı özellikler yüklemiştir. Bütün bunları iyi anlayabilmemiz bütün bunlara saygı göstermemiz huzurun da birinci şartıdır. Ayrıca modern demokrasiler devletlerin en önemli fonksiyonlarından birisi temel hak ve hürriyetleri garanti altına almak bunların bir sükunu da inanç din özgürlüğüdür. İnanç ve din özgürlüğü olduğunda da yine modern demokrasilerde herhangi bir ayrım yapmadan herkese eşit ve aynı saygınlıkla yaklaşmak da mecburiyeti vardır. Ülkemiz içinde de bütün inançlara bütün farklılıklara bunlar İslam çatısı altında olduğu gibi ülkemizde çok az da olsa Müslüman olmayan vatandaşlarımız da var. Onları da aynı şekilde yaklaşmak onlara da eşit yaklaşmak hepimizin en önemli vazifelerinden birisidir. Ülkemizdeki Alevi Bektaşi vatandaşlarımızın beklentilerini arzularını dikkate almak devletin görevidir. Memleketimizde aslında büyük bir olgunluk var. Bunların neticeye ulaştırılması şüphesiz hepimizin arzusudur. Şunu unutmayalım ki bu ülke hepimizindir. Hepimiz birbirimizle eşit vatandaşlarız. Hiçbirimizin birbirine üstünlüğü yoktur. Memlekete ve ülkeye sahip çıkmanın ve ülkede huzurlu bir ortamın sağlanmasında da hepimizin eşit sorumluluğu vardır. Daha yapacak çok iş var bu ülkede. Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında mesafe almamız gerektiğinin hepimiz farkındadır. Bu açıkların kapatılabilmesi için de ülkede huzurun istikrarın olması da şarttır. Bunun içinde birbirimize saygı ve sevgi birinci şarttır. Bu buluşmaları çok önemsiyorum. Toplu olarak katıldığım ilk iftar bu diyebilirim. Türkiye'nin önemli bir fotoğrafı ve gerçeği var bu salonun içinde. Bunu ne kadar görür ve anlarsak o kadar çok hepimiz birbirimizin işini kolaylaştırırız.'
Cumhurbaşkanı Gül'e konuşmasının sonunda iş adamı Zeynep Abidin Erdem bir tablo hediye etti.
Anadolu Alevi Bektaşi Derneği ve bazı iş adamları öncülüğünde Polat Otel'de düzenlenen iftar yemeğine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Gül burada yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajları verdi. Ramazan ayının saygı, sevgi ve hürmeti hatırlattığını belirten Gül, 'Özellikle çevremize baktığımızda bütün İslam dünyasında olup bitenler bizi derinden üzüyor. İslam dünyasının çok büyük bunalımlar içinde olduğu çok büyük ayrışmalar içinde olduğu, sıkıntılı bir dönemden geçtiği, birikimini kendi içinde harcadığı böyle bir dönemden geçerken Türkiye olarak bizlerin daha büyük bir dayanışma içinde olmamız hepimizin fark ettiği bir husus.' diye konuştu.
İnsanların birbirlerini anlaması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül şöyle devam etti: 'Birbirimizi ne kadar çok anlarsak kendimizi başkasının yerine ne kadar çok koyarsak ne kadar çok empati yaparsak o kadar çok bu ülke içinde dayanışmayı gerçekleştiririz. Nihayette sözün nereye gittiğini bazen bilmiyoruz. Söz laf o kadar güçlü ki bununla ilgili çok güzel sözler var. Bu sözler eğer dayanışmayı, birliği, beraberliği birbirimize saygı yönünde kullanırsak o zaman tabi ki de ülkemizdeki huzuru da pekiştirmiş oluruz. Bütün bunları yaparken Türkiye gibi büyük bir ülkede nüfusu büyük bir ülkede farklılıkların çeşitliliklerin olması gayet tabidir. Tarihi sosyolojik gerçekler hepimize farklı farklı özellikler yüklemiştir. Bütün bunları iyi anlayabilmemiz bütün bunlara saygı göstermemiz huzurun da birinci şartıdır. Ayrıca modern demokrasiler devletlerin en önemli fonksiyonlarından birisi temel hak ve hürriyetleri garanti altına almak bunların bir sükunu da inanç din özgürlüğüdür. İnanç ve din özgürlüğü olduğunda da yine modern demokrasilerde herhangi bir ayrım yapmadan herkese eşit ve aynı saygınlıkla yaklaşmak da mecburiyeti vardır. Ülkemiz içinde de bütün inançlara bütün farklılıklara bunlar İslam çatısı altında olduğu gibi ülkemizde çok az da olsa Müslüman olmayan vatandaşlarımız da var. Onları da aynı şekilde yaklaşmak onlara da eşit yaklaşmak hepimizin en önemli vazifelerinden birisidir. Ülkemizdeki Alevi Bektaşi vatandaşlarımızın beklentilerini arzularını dikkate almak devletin görevidir. Memleketimizde aslında büyük bir olgunluk var. Bunların neticeye ulaştırılması şüphesiz hepimizin arzusudur. Şunu unutmayalım ki bu ülke hepimizindir. Hepimiz birbirimizle eşit vatandaşlarız. Hiçbirimizin birbirine üstünlüğü yoktur. Memlekete ve ülkeye sahip çıkmanın ve ülkede huzurlu bir ortamın sağlanmasında da hepimizin eşit sorumluluğu vardır. Daha yapacak çok iş var bu ülkede. Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında mesafe almamız gerektiğinin hepimiz farkındadır. Bu açıkların kapatılabilmesi için de ülkede huzurun istikrarın olması da şarttır. Bunun içinde birbirimize saygı ve sevgi birinci şarttır. Bu buluşmaları çok önemsiyorum. Toplu olarak katıldığım ilk iftar bu diyebilirim. Türkiye'nin önemli bir fotoğrafı ve gerçeği var bu salonun içinde. Bunu ne kadar görür ve anlarsak o kadar çok hepimiz birbirimizin işini kolaylaştırırız.'
Cumhurbaşkanı Gül'e konuşmasının sonunda iş adamı Zeynep Abidin Erdem bir tablo hediye etti.