'Ciddi bir kamuoyuna ihtiyaç var'
Kastamonu Belediye Başkanı Vidinlioğlu, Karaçomak Mesire Alanı'nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Vidinlioğlu, 'Kastamonu'da ciddi bir kamuoyuna ihtiyaç var.' dedi.
Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, hizmete yeni açılan Kastamonu Belediyesi Karaçomak Mesire Alanı'nda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Atıl halde bulunan alanı DSİ'den tahsisini gerçekleştiren Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, gerekli tadilatları yaptırarak hizmete açtığı Kastamonu Belediyesi Karaçomak Mesire Alanı ve Belediye Konukevi'ni basın mensuplarına tanıttı.
Karaçomak Mesire Alanı'nda basın mensuplarıyla gerçekleştirilen buluşmada Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu açıklamalarda bulunarak, basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Başkan Vidinlioğlu konuşmasında şunları söyledi:
"Hemşehrilerimizin hizmetine böyle güzel bir alanı sunmaktan mutluyuz. DSİ'den tahsisini gerçekleştirdiğimiz alanda gerekli tadilatları büyük ölçüde bitirdik. Geçtiğimiz ay içerisinde ise hemşehrilerimizin hizmetine açtık. Karaçomak Mesire Alanı güzel bir yer oldu. Gelen hemşehrilerimiz de durumdan bir hayli mutlu. Onların mutluluğu ise bizim mutluluk sebebimiz oluyor."
"Basın mensuplarımızdan tam not aldı"
Vidinlioğlu, "Mesire alanımızın içerisinde 30 adet kamelya, 15 adet piknik masası, çocuk oyun alanı, çocuk bakım kabini, WC ve bay-bayan mescid bulunmakta. Ayrıca Belediye Konukevimiz de ise 8 oda, kafeterya ve restoran kısmı bulunmakta. Piknik için gelen misafirlerimiz buradan da hizmet alabiliyorlar. Görüyorum ki basın mensuplarımızdan da yeni hizmete açtığımız mesire alanımız tam not aldı. Bundan dolayı da mutluyum. İnşallah önümüzdeki süreçte alanı biraz daha genişletip yaklaşık 30 kamelya daha koymayı, yürüyüş yolunu faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Bunun için gerekli görüşmeleri yaptık." dedi.
"Yerel İklim Eylemi İçin Avrupa Birliği Ortaklığı Projesi'nde altı pilot ilden biri olduk"
Başkan Vidinlioğlu, "Geçtiğimiz hafta içerisinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı öncülüğünde İPA 3 kapsamında finanse edilecek olan Türkiye'de Yerel İklim Eylemi İçin Avrupa Birliği Ortaklığı Projesi açılış programına katıldık. Yerel İklim Eylemi İçin Avrupa Birliği Ortaklığı Projesi'nde altı pilot ilden biri olduk. 14 Milyon avro hibe olmak üzere toplam 22 Milyon Avroluk bir program. Bizde bu programın uygulanacağı altı ilden biriyiz. Gerekli protokolü imzaladık. Önümüzdeki süreçte bu yönde çalışmalar başlar. Kastamonu'da gerçekleştirdiğimiz Kentsel dönüşüm, İklim Değişikliği ve Akıllı Şehirler Zirvesi'nin de neticesini bu şekilde almış olduk. Pandemi ve afetler bize doğanın dengesiyle oynadığınızda sonuçlarına katlanmayı öğretti. Sonuçlar kaçınılmaz oluyor." diye konuştu.
"32 yıllık hekimim bu kadar genç kalp krizi vakalarının olduğunu hatırlamıyorum"
Vidinlioğlu, "İklim Değişikliğinin tarım boyutu da var. Onun için sağlıklı üretim önemli. Türkiye'de Yerel İklim Eylemi İçin Avrupa Birliği Ortaklığı Projesi'nde de konuşma yaptım orada da dile getirdim. Dünya hepimizin ortak evi. Bir yerde problem olduğunda sizde o problemin içerisinde oluyorsunuz. Daha uzun ömürlü olsun diye katkı maddeleriyle yapılan ürünler, daha fazla verim alacağız diye ilaçlama yöntemleri bunların hepsinin bize dönüşü oluyor. 32 yıllık hekimim bu kadar genç kalp krizi vakalarının olduğunu hatırlamıyorum. Aşıyla ilgili söylentileri soruyorsunuz. Burada bilim adamlarına inanmak gerekiyor. Tezvirat bu konuda alıp başını gidiyor. Bir haftadır gelen çokça belediye alım mı yapacak diye telefon geliyor. Hayır alım yapmıyoruz. Biri belediye alım yapacakmış diyor ondan sonra tezvirat hızla yayılıyor. Bu konuda ne yazık ki sosyal medya üzerinden iletişimin hızlanması olmayan işlerle ilgili bile yayılım hızlı oluyor." diye konuştu.
"En büyük sıkıntı sosyal yalnızlık"
Vidinlioğlu, "İnsan vücudunun baş düşmanı strestir. Mikroplu hastalıklar hızla vücudunuza stres yüksek olduğunda yerleşir. Şimdi herkes için geçerli yoğunluğu çok olmayan insanlara bile 24 saat yetmiyor. Yoğunluğu çok alan insanlara 48 saat bile yetmiyor. İnsanların bir kaçış yolu bulması gerekiyor. Ben çok yorulduğumda çeşitli şekilde zihnimi kitap okuyarak veya sudoku çözerek dağıtmaya çalışıyorum. Öyle zannediyorum ki çağın insanının en büyük sıkıntısı sosyal yalnızlık. Bu incelenmesi gereken bir konu. İntiharların neden bu kadar artmış olması çok da izah edilemez. Hangi düşüncelerle insanlar o eylemi işliyor anlamak mümkün değil. İncelenmesi gerekiyor." diye konuştu.
"6 kat izin verilen yere adam 8 kat istiyor"
Başkan Vidinlioğlu, "Hayat sadece evin içinde kaim değil. Birbirimizle ilişkilerimizi iyi tutmalıyız. Birbirimizin durumunu anlamalıyız. Maalesef komşuluk ilişkileri bile günümüzde azalıyor. Aynı apartmanda insanlar birbirini tanımaz oluyorlar. Kendimizi biraz denetlememiz gerekiyor. Hayatı çekilmez hale getirip sonra bu hayat çekilmez dememeliyiz. Kentsel dönüşüm programında da söyledim. Kenti dönüşmeye ihtiyaç duyar hale getiren biziz. Sonra bu kenti dönüştürelim diyen biziz. Kenti neden dönüşüme muhtaç hale getiriyoruz. Altı kat izin verilen yere adam sekiz kat istiyor. Depremden sonra bir hafta sürdü yine aynı taleple geldi bize. Geçtiğimiz gün kentsel dönüşüm nasıl olur diye yazı yazıldı. Ona benim de aklım eriyor. Altı kata on kat verince dönüşüm olur mu? Bunun için bilirkişi olmanıza gerek yok. Bu iş peki bu kadar basit mi? Biraz bulunduğumuz şehrin durumuna bakmamız gerekiyor. Kentsel dönüşüm yapmak için müteahhit para kazanmak istiyor. 120 metre kare olan yere müteahhit 90 metrekare daire öneriyor. Olmaz deniyor. Ne olacak? Kat arttırılacak. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. Sonra bir afet olduğunda bu böyle olmasaydı diye konuşuyoruz. Başta doğru yapalım. Biz talep ederken ne talep ettiğimizi iyi bilelim. Eski bir lira ederken yeni beş lira edecek. Bunun da bilincinde olarak bazı fedakarlıklar yapılmalı. Yoksa çok üzücü sonuçlarla karşılaşabiliyoruz." diye konuştu.
"İmar düzenlemeleri belediyelerin insafında olmamalı"
Vidinlioğlu, "Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Kalkınma Planı toplantısında imar düzenlemeleri ile ilgili görüşümüzü belirttik. İmar düzenlemelerinin belediyelerin insafında olmaması gerektiğinin altını çizdik. Bir tane yapılınca o yapılan emsal teşkil ediyor. Vatandaş da talep ediyor. Talebe bir şekilde cevap veriliyor. Bunda en sonunda sıkıntıyı belediye çekiyor." diye konuştu.
Yüksek katlı bina yapımına karşı olmadığını belirten Vidinlioğlu, "Zemin sağlamsa günümüz teknolojisini de en iyi şekilde kullanarak 20 katlı bina da yapılabilir. Ama 5 katlı binanın yanına 20 katlı bina izni verilirse yarın o 5 katlı bina sahiplerinin de belediyeden 20 kat talep edebileceğini herkesin bilmesi gerekiyor. Bu durum Kastamonu'da da oluyor. Hastanenin yanında yüksek katlı binalarla ilgili şikayetler oluyor. Buraya izni veren ben değilim. İzni alınmış, emsali verilmiş alanlara böyle inşaat yapamazsın diyemezsin. Verilmiş haklar geri alınamaz. Burada yapılan iş zemin etüdü yaptırıp rezerv alanlar oluşturmaktır. Şehrin belli noktalarında zeminin duruma göre denetimini de çok iyi yaparak yüksek katlı binalara izin verebilirsiniz. Japonya'da da çok yüksek katlı binalar yapıyorlar. Sağlam yapıldığı zaman hiçbir sıkıntı olmaz. Beş katlı binayı yıktırıp yerine 20 katlı bina yapımına izin vermek doğru bir çözüm yolu değil." diye konuştu.
"Kastamonu'da ciddi bir kamuoyuna ihtiyaç var"
Vidinlioğlu, "Turizm ile ilgili ortak çalışma olması gerekiyor. Şehrin bütün bileşenlerinin bir kanaati olması gerekiyor. Bu kanaat oluşmadıktan sonra başarılı olmak biraz zor oluyor. Kastamonu'da ciddi bir kamuoyuna ihtiyaç var. Sivil toplum kuruluşlarının bu işin daha fazla üzerine gitmesine ihtiyaç var. Valilik, belediye ve üniversitenin yanında sivil toplum kuruluşlarının da desteği gerekiyor. Herkesin derdi ortak olmayınca çözüm de kolay olmuyor. Turizmde bütün bileşenlere sahibiz. Dağımız, denizimiz, kültür varlıklarımız, tarihimiz muhteşem. Başka bir şehir tek bir bileşenle dünya yol alırken biz neden ilerleyemiyoruz? Çünkü gücü dağıtıyoruz. Herkesin önceliği farklı konular olunca o güç dağılıyor. Bence bizim yol almamız gereken bileşen tarihi dokumuz, gastronomi ve kanyonlar bölgemiz olmalı. Bu üçüyle birlikte yol almamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.